2009 KPSS Genel Yetenek Çıkmış Sorular ve Çözümleri
Warning: Undefined variable $mtq_use_timer in /home/bilgibirikimixe/public_html/wp-content/plugins/mtouch-quiz/show_quiz.php on line 239
2009 KPSS Genel Yetenek Çıkmış Sorular ve Çözümleri

Başla
Tebrikler - 2009 KPSS Genel Yetenek Çıkmış Sorular ve Çözümleri adlı sınavı başarıyla tamamladınız.
Sizin aldığınız skor %%SCORE%% en yüksek skor %%TOTAL%%.
Hakkınızdaki düşüncemiz %%RATING%%
Yanıtlarınız aşağıdaki gibidir.
Soru 1 |
Göktürk Devleti’nde, Bilge Kağan’ın Budist tapınağı yaptırma isteğine Vezir Tonyukuk, Budizm’i benimsemenin Türklerin mücadeleci ruhunu kaybetmelerine neden olacağı düşüncesiyle karşı çıkmıştır.
Yalnız bu bilgiyle,
I. toplumun dinî arayış içerisinde olduğu,
II. kağanın kararlarının sorgulanabildiği,
III. din değiştirmenin yaşam biçimini etkilediği
durumlarından hangilerine ulaşılabilir?
Yalnız bu bilgiyle,
I. toplumun dinî arayış içerisinde olduğu,
II. kağanın kararlarının sorgulanabildiği,
III. din değiştirmenin yaşam biçimini etkilediği
durumlarından hangilerine ulaşılabilir?
A | Yalnız I |
B | Yalnız II |
C | I ve II |
D | II ve III |
E | I, II ve III |
1 numaralı soru için açıklama
Soru; İslamiyet Öncesi Türk Devletlerinin devlet
yapısı ile ilgili olup tamamen ÖSS tarzı hazırlanmıştır.
Yalnız bu bilgiyle ifadesi sorunun yoruma
açık olmadığını ve sadece paragraftaki bilgiden
hareket etmenizi istemektedir. Dolayısıyla
l. öncülde verilen toplumun dini arayış içerisinde
olduğu yorumuna ulaşılamaz; çünkü paragrafta
yalnızca Hakan’ın bu yönde talebi vardır. ll. öncülde
Kağan’ın kararlarına vezir Tonyukuk karşı
geldiğine göre Kağan kararları sorgulanabilir, lll.
öncüldeki yargı ise paragrafın son cümlesinde
doğrudan “Türklerin mücadeleci ruhunu kaybetmeleri”
şeklinde vurgulandığı için doğru cevap ll
ve lll olarak verilmiştir. (Cevap D)
Soru 2 |
Türklerin İslamiyet’e geçmeleriyle aşağıdakilerden hangisi kültürel hayatlarında bir sanat kolu oluşturacak derecede önem kazanmıştır?
A | Hat |
B | Maden işçiliği |
C | Heykel |
D | Oyma |
E | Dokuma |
2 numaralı soru için açıklama
Soru; Türk-İslam Devletleri kültür ve uygarlığı ile
ilgili olup ÖSYM’nin öğrencilerden “İslam dininde
resim ve heykel gibi sanat dallarının yasak olmasından
dolayı Türklerin de farklı sanat dallarına
yöneldiği “ bilgisini biliyor musunuz? mantığıyla
hazırlanmış bir sorudur. Buna bağlı olarak
İslamiyet’e geçmeleriyle ifadesi zaten
İslamiyetten önce de Türklerde görülen heykel,
maden işçiliği, dokuma ve oymacılık şıkları doğrudan
elenerek hat sanatı (El yazmacılığı) kültürel
hayatta sanat kolu haline gelmiştir. Öyle ki bilindiği
gibi Osmanlı Devleti’nde Lale Devri’nde
Avrupa’dan matbaa getirilmiş ancak hattatların
çıkarlarının zedeleneceği düşüncesiyle şeyhülislam
tarafından çıkarılan fetva ile matbaada dini
kitapların basımı yasaklanmıştır. Buradan da anlaşılacağı
gibi Osmanlı Devleti’nde en önemli
sanat kollarından biri “Hat” sanatı olmuştur.
(Cevap A)
Soru 3 |
Selçuklularda,
I. hükümdarın Tanrı adına insanları yönetmekle görevli olması,
II. ülkenin, hanedan üyelerinin ortak malı sayılması,
III. din işlerinin halifeye, dünya işlerinin sultana ait olması
durumlarından hangilerinin taht kavgalarına neden olduğu savunulabilir?
I. hükümdarın Tanrı adına insanları yönetmekle görevli olması,
II. ülkenin, hanedan üyelerinin ortak malı sayılması,
III. din işlerinin halifeye, dünya işlerinin sultana ait olması
durumlarından hangilerinin taht kavgalarına neden olduğu savunulabilir?
A | Yalnız I |
B | Yalnız II |
C | Yalnız III |
D | I ve II |
E | II ve III |
3 numaralı soru için açıklama
Soru; Türk-İslam Devletlerinin devlet yönetimi ile
ilgili olup klasik tarzda bir sorudur. Bu soruda l.
öncül çeldirici olarak görülebilir. Ve bazı öğrencileri
D şıkkına yöneltmiş olabilir; ancak Osmanlı
Devleti’nin taht kavgası yaşanmayan (l.
Ahmed’in Ekber ve Erşed sistemi ve Kafes Usulü’nü
getirmesi sonrası) dönemde de hükümdar
egemenlik hakkını Tanrı’dan almaktaydı dolayısıyla
l. öncül taht kavgalarına neden olmaz. l.
öncülün doğru olması için kut anlayışından bahsetmesi
ve egemenlik hakkının Tanrı tarafından
bir hanedana verilmesinden söz etmeliydi. Dolayısıyla
bu bilgi doğrultusunda ll. öncül alınmalıydı.
lll. öncül tamamıyle doldurma bir seçenek olmuştur.
Çünkü taht kavgalarıyla halifeliğin bir ilgisi
yoktur.
(Cevap B)
Soru 4 |
Orhan Bey zamanında,
I. ilk Osmanlı medresesinin açılması,
II. Rumeli’ye geçilmesi,
III. yaya ve atlı düzenli bir ordunun kurulması
gelişmelerinden hangileri Osmanlı Devleti’nin bu dönemde teşkilatlanmaya başladığının bir göstergesi olduğu savunulabilir?
I. ilk Osmanlı medresesinin açılması,
II. Rumeli’ye geçilmesi,
III. yaya ve atlı düzenli bir ordunun kurulması
gelişmelerinden hangileri Osmanlı Devleti’nin bu dönemde teşkilatlanmaya başladığının bir göstergesi olduğu savunulabilir?
A | Yalnız I |
B | Yalnız II |
C | I ve III |
D | II ve III |
E | I, II ve III |
4 numaralı soru için açıklama
Soru, Osmanlı Devleti’nin kuruluş dönemi ile ilgili
olup devletin kurumsallaşması ile ilgilidir. Bilindiği
gibi Beyliğin devlet haline dönüşmesi Orhan
Bey Devri’nde gerçekleşmiştir. Orhan Bey Osmanlı
Devleti’ne devleti devlet yapan nitelikler
kazandırmıştır. Bunlar; ilk divan teşkilatı, İznik’te
ilk medrese, adalet örgütü ve kadılık makamı,
yaya ve müsellem adıyla ilk düzenli ordu kurması
olmuştur. Bağımsızlık sembolü olarak da kendi
adına ilk kez para bastırmıştır. l. öncülde
“medrese”, lll. öncülde “ordu” kavramları kurumsallaşma
ile paraleldir. ll. öncül ise teşkilatlanmadan
sonraki gelişmedir.
(Cevap C)
Soru 5 |
XVII. yüzyılın başlarında Osmanlı Devleti’nin 32
eyaleti varken bu yüzyılın ortalarında 25’i timar
sistemine dahil, 9’u sâlyâneli olmak üzere toplam
eyalet sayısı 34’ü bulmuştur.
Bu durumla ilgili olarak
I. İlk kez toprak kaybedilmiştir.
II. Beylerbeyi sayısı artmıştır.
yargılarından hangilerine ulaşılabilir?
Bu durumla ilgili olarak
I. İlk kez toprak kaybedilmiştir.
II. Beylerbeyi sayısı artmıştır.
yargılarından hangilerine ulaşılabilir?
A | Yalnız I |
B | Yalnız II |
C | Yalnız III |
D | I ve II |
E | I, II ve III |
5 numaralı soru için açıklama
Soru; Osmanlı Devleti’nin Duraklama Dönemi ile
ilgili olup toprak yönetimi ve eyalet sistemini sorgulayan
bir bilgi sorusudur. Buna göre paragrafta
verilen bilgiden l. öncüle ulaşamayız. Zaten l.
öncül kendisini “ilk kez” ifadesiyle çürütmüş oluyor.
Dolayısıyla l. öncül elendiğinde B ve C şıkları
kalıyor. XVll. yüzyılda Osmanlı Devleti’nde Tımar
Sistemi bozulmuştur; ancak paragraftan bu
bilgiye ulaşamayız. Çünkü eyalet sayısının çoğunluğu
hala Tımar topraklarına bağlı. Bu nedenle
eyalet sayısı 32’den 34’e çıkarıldıysa eyaletleri
yönetmekle görevli Beylerbeyi (Paşalar-
Valiler) sayısı da doğal olarak yükselmiştir.
(ÖSYM şıklara ll ve lll. seçeneğini koymayarak
soruyu kolay hale getirmiştir.)
(Cevap B)
Soru 6 |
Osmanlı Devleti’nde,
I. Avrupa mallarının ülkeye girmesi,
II. ticaret yollarının değişmesi,
III. esnaf teşkilatının bozulması
durumlarından hangilerinin ekonomiyi olumsuz yönde etkilediği savunulabilir?
I. Avrupa mallarının ülkeye girmesi,
II. ticaret yollarının değişmesi,
III. esnaf teşkilatının bozulması
durumlarından hangilerinin ekonomiyi olumsuz yönde etkilediği savunulabilir?
A | Yalnız I |
B | Yalnız II |
C | Yalnız III |
D | I ve II |
E | I, II ve III |
6 numaralı soru için açıklama
Soru; Osmanlı Devleti’nin ekonomik yapısıyla
ilgili çok kolay bir yorum sorusudur. Osmanlı
Devleti’nin ekonomik yönden çöküşünü hızlandıran
etkenler sırasıyla ticaret yolları değişti ve
Osmanlı bu ekonomik olumsuzluğu gidermek ticareti
canlandırmak ve nakit para ihtiyacını karşılamak
amacıyla en basit çözüme yöneldi ve
yabancı devletlere kapitülasyonlar verdi. Bu durum,
Avrupa mallarının ülkeye ucuza girmesine
ve ekonominin dışa bağımlı olmasına neden oldu.
Sonuçta da yerli sermaye çöktü. Doğal olarak
esnaf teşkilatı (Lonca sistemi) bozuldu.
(Cevap E)
Soru 7 |
XIX. yüzyılda Osmanlı Devleti’nde dağılmayı
önlemek amacıyla birtakım düşünce akımları ortaya
çıkmıştır.
Bu düşünce akımlarından Osmanlıcılık düşüncesinin önemini kaybetmesinde,
I. Avrupa’da ulus devletlerin ortaya çıkması,
II. Meşrutiyet’in ilanına rağmen azınlıkların ayrılıkçı hareketlerini sürdürmesi,
durumlarından hangilerinin etkili olduğu savunulabilir?
Bu düşünce akımlarından Osmanlıcılık düşüncesinin önemini kaybetmesinde,
I. Avrupa’da ulus devletlerin ortaya çıkması,
II. Meşrutiyet’in ilanına rağmen azınlıkların ayrılıkçı hareketlerini sürdürmesi,
durumlarından hangilerinin etkili olduğu savunulabilir?
A | Yalnız I |
B | Yalnız II |
C | Yalnız III |
D | I ve II |
E | II ve III |
7 numaralı soru için açıklama
Soru; XlX. yy. Osmanlı Dağılma Dönemi ile ilgili
bir soru olup dağılmayı engellemeye yönelik fikir
akımlarını sorgulamaktadır. Bilindiği gibi Fransız
İhtilali’nin etkisiyle ortaya çıkan ve yayılmaya
başlayan Milliyetçilik düşüncesi çok uluslu olan
İmparatorlukları olumsuz etkilemiş ve farklı etnik
grupları isyan ettirmiştir. Bu imparatorluklardan
biri de Osmanlı olmuştur. Osmanlı Devleti dağılmayı
ve azınlık isyanlarını önlemek amacıyla
azınlıkları da kendi “vatandaşı” sayan ve ırk, din,
dil ayrımı yapmaksızın Müslümanlarla eşit olmalarını
savunan “Osmanlıcılık” düşüncesini ortaya
atmıştır. Soruda verilen “Osmanlıcılık” düşüncesi
l. öncüldeki “ulus devlet”, ll. öncüldeki “azınlıkların
ayrılıkçı hareketleri” kavramlarıyla ters orantılıdır.
lll. öncüldeki Yeniçeri Ocağı’nın bu konuyla
hiçbir ilgisi yoktur. Dolayısıyla cevap l ve ll yani
D’dir.
Not: Azınlıkların ayrılıkçı hareketlerini sürdürmeleri ifadesi daha önce ÖSS’de sorulmuş bir soruda kullanılmıştır. KPSS’ye hazırlanan öğrencilerin yalnızca KPSS’de geçmiş yıllarda sorulmuş soruları değil ÖSS’de çıkanları da çözmelerini tavsiye ediyorum. (Cevap D)
Not: Azınlıkların ayrılıkçı hareketlerini sürdürmeleri ifadesi daha önce ÖSS’de sorulmuş bir soruda kullanılmıştır. KPSS’ye hazırlanan öğrencilerin yalnızca KPSS’de geçmiş yıllarda sorulmuş soruları değil ÖSS’de çıkanları da çözmelerini tavsiye ediyorum. (Cevap D)
Soru 8 |
Osmanlı Devleti’nde gerekli görüldüğünde herhangi
bir yöneticinin mal varlığına el konulabilmesi
(müsadere) usulü Tanzimat Fermanı’yla
kaldırılmıştır
Bu usulün kaldırılmasıyla yöneticinin,
I. Devlete olan güveni artmıştır.
II. Özel mülkiyet hakkına güvence getirilmiştir.
III. Yöneticilik yetkileri artırılmıştır.
yargılarından hangilerine ulaşılabilir?
Bu usulün kaldırılmasıyla yöneticinin,
I. Devlete olan güveni artmıştır.
II. Özel mülkiyet hakkına güvence getirilmiştir.
III. Yöneticilik yetkileri artırılmıştır.
yargılarından hangilerine ulaşılabilir?
A | Yalnız I |
B | Yalnız II |
C | I ve II |
D | I ve III |
E | II ve III |
8 numaralı soru için açıklama
Soru, Osmanlı Devleti’nin XlX. yy. Islahat Hareketlerine
bağlı olarak hazırlanmış güzel bir yorum
sorusudur. Fatih Sultan Mehmet Devri’nde
başlatılan devlet adamlarının mallarına el konulması
geleneği olan Müsadere sisteminin ilk
olarak ll. Mahmud tarafından ve resmi olarak da
Tanzimat Fermanı’nda kaldırılması ile yöneticilerin
özel mülkiyet hakkına güvence getirilmiştir.
Dirlik sisteminin bozulmasıyla gelirlerini düzenli
alamayan yöneticilerin gönlü alınmak istenmiştir.
ll. Mahmud Devri’nde de bilindiği gibi Dirlik Sistemi
kaldırıldı. Devlet adamlarına maaş bağlandı.
Müsadere Sisteminin kaldırılmasıyla Devlete
bağlılıkları sağlanarak devlet işlerinin sisteme
bağlanması amaçlandı. Ancak bu gelişmelerin
yöneticilerin yetkilerini artırmak ile bir ilgisi yoktur.
Gelirlerini artırmak deseydi lll. öncül alınabilirdi.
Bu doğrultuda cevap l ve ll olacak.
(Cevap C)
Soru 9 |
Osmanlı Devleti’nde,
I. Tanzimat’ın ilanı,
II. Meşrutiyet’in ilanı,
III. Islahat Fermanı’nın ilanı
gelişmelerinin hangilerinde Avrupa’da görülen 1848 ihtilallerinin etkisi olduğu savunulabilir?
I. Tanzimat’ın ilanı,
II. Meşrutiyet’in ilanı,
III. Islahat Fermanı’nın ilanı
gelişmelerinin hangilerinde Avrupa’da görülen 1848 ihtilallerinin etkisi olduğu savunulabilir?
A | Yalnız I |
B | Yalnız II |
C | Yalnız III |
D | I ve II |
E | II ve III |
9 numaralı soru için açıklama
Soru; Yakınçağ Avrupası’nın XlX. yy’da Osmanlı’ya
etkileri olarak sorulmuş bir soru olup KPSS
ilk kez 1848 İhtilallerini sorgulamıştır. KPSS konu
anlatımlı kitapların hemen hemen hiçbirinde
1848 İhtilallerinden bahsedilmez. ÖSS formatlı
bir sorudur. Ancak soruda pek de bilgiye gerek
yoktur. Kronoloji bilgisi olan öğrencilerin mantığını
kullanarak kolaylıkla çözebileceği bir sorudur.
1848 İhtilalinin Osmanlı’ya hangilerinde etkisi
vardır. Sorusunda bu tarihten sonra bir gelişme
olması gerekir, dolayısıyla 1839 yılında
yayımlanan Tanzimat Fermanı’na bir etkisi olamaz.
1856’da yayımlanan Islahat Fermanı ve
1876’da meydana gelen Meşrutiyet’in ilanına etkisi
vardır. Dolayısıyla cevap ll ve lll olacaktır.
Not: 1848 ihtilalleri: Sanayi inkılabı sonrası ortaya
çıkan işçi sınıfının haklarını korumak, amacıyla
ortaya çıkmıştır. Bu ihtilallerden sonra Avrupa’da
sosyalist akımlar güçlenmiş ve işçi sınıfı
yeni haklar elde etmiştir.
(Cevap E)
Soru 10 |
Kurtuluş Savaşı’nda, TBMM Hükûmetinin yarı
resmî yayın organı hâline gelen gazete aşağıdakilerden
hangisidir?
A | Hakimiyet-i Milliye |
B | Peyam-ı Sabah |
C | İrade-i Milliye |
D | Yenigün |
E | İkdam |
10 numaralı soru için açıklama
Soru; Kurtuluş Savaşı örgütlenme dönemi ile
ilgili olup 2009 KPSS’nin en ayırt edici ve seçici
sorusudur. Birçok öğrenci C şıkkındaki İrade-i
Milliye Gazetesi’ne gitmiş olabilir; ancak soru
TBMM Hükümeti’nin yarı resmî yayın organı olarak
sorulmuş, bilindiği üzere İrade-i Milliye Gazetesi’nin
çıkarılmasına Sivas Kongresi’nde karar
verilmiştir. Bu nedenle İrade-i Milliye TBMM Hükümeti’nin
değil, Temsil Heyeti’nin yayın organıdır.
Hakimiyet-i Milliye, Mustafa Kemal tarafından
çıkarılmış ve daha sonra Ulus Gazetesi adını
almıştır. Doğru cevap Hakimiyet-i Milliye’dir.
(Cevap A)
Soru 11 |
Kurtuluş Savaşı’nda,
Birinci İnönü Zaferi’nden sonra Anlaşma Devletlerinin Londra’da konferans düzenlemesi ve TBMM’yi davet etmesi
Sakarya Zaferi’nden sonra Fransa’nın TBMM’yle Ankara Antlaşması’nı yapması
gelişmeleriyle aşağıdakilerden hangisine ulaşıldığı savunulabilir?
Birinci İnönü Zaferi’nden sonra Anlaşma Devletlerinin Londra’da konferans düzenlemesi ve TBMM’yi davet etmesi
Sakarya Zaferi’nden sonra Fransa’nın TBMM’yle Ankara Antlaşması’nı yapması
gelişmeleriyle aşağıdakilerden hangisine ulaşıldığı savunulabilir?
A | Anlaşma Devletlerinin TBMM’yi Sakarya Savaşı’ndan
sonra tanıdığına |
B | İngiltere’nin savaşın sonuna kadar Yunanlıları
desteklediğine |
C | Halkların dış politikada etkili olduğuna |
D | Uluslararası antlaşmaları uygulamak zorunluluğu
olduğuna |
E | Askerî başarıların Anlaşma Devletlerini
TBMM’yle antlaşma yapmaya zorladığına |
11 numaralı soru için açıklama
Soru; Kurtuluş Savaşı Muharebeler Dönemi
konusu ile ilgili ÖSS tarzı basit bir yorum sorusudur.
Mustafa Kemal’in Kurtuluş Savaşı başında
söylediği “Siyasi zaferler, askeri başarılarla
kazanılacaktır.” sözünü doğrular nitelikte gelişmeler
verilerek çıkarım yapılması istenmiştir.
Öncülde verilen;
l. İnönü sonrası (askeri) konferans (diplomatik)
Sakarya sonrası (askeri) Ankara Antlaşması
(diplomatik)
E şıkkında Askeri başarı sonrası Antlaşma
(diplomatik) şeklinde aynen geçmiştir.
(Cevap E)
Soru 12 |
Türkiye Büyük Millet Meclisi, 11 Mayıs 1920
tarihinde Bekir Sami Bey’in başkanlığında bir
heyeti, Moskova’ya Sovyetler Birliği’yle bağlantı
kurmak ve dostluk antlaşması ortamı hazırlamak
amacıyla göndermiştir.
TBMM’nin, Sovyetler Birliği’yle antlaşma yapma gereği duymasındaki amacın aşağıdakilerden hangisi olduğu savunulabilir?
TBMM’nin, Sovyetler Birliği’yle antlaşma yapma gereği duymasındaki amacın aşağıdakilerden hangisi olduğu savunulabilir?
A | Londra Konferansı’nın yapılmasını geciktirmek |
B | Sovyetler Birliği’ndeki yeni rejimin ülkede yayılmasını
önlemek |
C | Kafkasya Cumhuriyetlerinin kurulmasını engellemek |
D | Düşmanları aynı olan iki ülke arasında siyasi
ve askerî güç birliği sağlamak |
E | Mecliste birlikte hareket edilmesini sağlayarak
gruplaşmaları önlemek |
12 numaralı soru için açıklama
Soru; Kurtuluş Savaşı Muharebeler Dönemi
konusu ile ilgili olup yine ÖSS tarzı bir yorum sorusudur.
TBMM Hükümeti’nin Dış İşleri Bakanı
Bekir Sami Bey’i Sovyetler Birliği ile dostluk antlaşması
ortamı hazırlamak amacıyla Moskova’ya
göndermesinin amacı sorulmaktadır. Sovyetler
Birliği ile dostluk ilişkisi kurulmak isteniyorsa, bu
durum her iki devletin ortak bir paydası olduğu
anlamına gelir. A, B, C, E şıklarında böyle bir ortaklık
görülmezken “D” şıkkında “Düşmanlarının
aynı olduğu” vurgulanmıştır. TBMM “düşmanımın
düşmanı benim dostumdur” mantığıyla güçlü
bir devlet olan Sovyet Rusya’ya yaklaşmıştır.
(Cevap D)
Soru 13 |
Kurtuluş Savaşı’nın bütün şiddetiyle devam ettiği
bir ortamda ara seçimlere gidilerek TBMM’nin
çalışmalarını sürdürmesi sağlanmıştır.
Bu bilgiyle aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir?
Bu bilgiyle aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir?
A | Halk egemenliğinin sürekliliğine önem verildiğine |
B | TBMM Hükûmetiyle İstanbul Hükûmeti arasında
görüş ayrılığı olduğuna |
C | TBMM’ye Mebuslar Meclisinden katılım olduğuna |
D | Ulusal güçlerin birleştirilmek istendiğine |
E | Mecliste görüş ayrılıklarının olduğuna |
13 numaralı soru için açıklama
Soru; Kurtuluş Savaşı Muharebeler Dönemi
konusu ile ilgili olup yine ÖSS tarzında hazırlanmış
bir yorum sorusudur. Kolaylıkla yorumlanması
gereken bu sorunun çeldiricisi E seçeneğidir.
Ancak bu tip sorularda genel ve kapsamlı bir
yargı içeren seçenek işaretlenmelidir. Herkes tarafından
geçerliliği olan A şıkkı doğru seçenek
alınmalıydı. Çünkü mecliste görüş ayrılıklarının
olması seçimle engellenemez. Yani yeni seçilen
milletvekilleri arasında da görüş ayrılığı olabilir.
Bu nedenle seçim ve meclis ifadelerinin geçtiği
bir soruda öğrencilerin ulus iradesi = Ulusal egemenlik
gibi kavramları bulması gerekir.
(Cevap A)
Soru 14 |
Türkiye, Musul’un Misakımillî sınırları içinde
olduğuna aşağıdakilerden hangisini gerekçe
olarak göstermiştir?
A | Türklerden başka ulusların da yaşamasını |
B | Sykes-Picot Anlaşması’na göre Fransızlara
verilmiş olmasını |
C | Mondros Mütarekesi’nin imzalandığı tarihte
Osmanlı sınırları içinde olmasını |
D | Petrol bakımından zengin olmasını |
E | İngiltere’nin mandası olmasını |
14 numaralı soru için açıklama
Soru, Lozan Konferansı konusu ile ilgili bir soru
olup Misakımilli kararlarının ilk maddesini bilen
öğrencilerin kolaylıkla yapabileceği bir sorudur.
Misakımilli kararlarının ilk maddesi bilindiği gibi
“ulusal sınırlar içinde vatan bütündür,
bölünemez.” Daha sonra ulusal sınırlar ifadesini
açıklar ve Mondros imzalandığı sırada Osmanlı’ya
bağlı olan toprakları içine aldığını ifade eder.
KPSS’ye giren öğrencinin Misakımilli kararlarını
iyi bilmesi gerekir. Bunun nedeni bu kararları
bilerek hem Sevr Antlaşması’nın içeriğini,
hem Kurtuluş Savaşı’nın ne üzerine yapıldığını
hem de Lozan Antlaşması’nın konularını kavramış
olur. Misakımilli kararlarını kolay akılda tutabilmenin
yolu ise şöyledir.
Cevap C

Soru 15 |
Lozan Antlaşması’yla,
I. Boğazlar Komisyonunun kurulması,
II. İstanbul’daki Rumlarla Batı Trakya’daki Türklerin mübadele dışında bırakılması,
III. Yunanistan’ın savaş tazminatı karşılığı Karaağaç’ı, Türkiye’ye vermesi
konularından hangileri Türk-Yunan ilişkilerinde uygulamalardan kaynaklanan sorunlara neden olmuştur?
I. Boğazlar Komisyonunun kurulması,
II. İstanbul’daki Rumlarla Batı Trakya’daki Türklerin mübadele dışında bırakılması,
III. Yunanistan’ın savaş tazminatı karşılığı Karaağaç’ı, Türkiye’ye vermesi
konularından hangileri Türk-Yunan ilişkilerinde uygulamalardan kaynaklanan sorunlara neden olmuştur?
A | Yalnız I |
B | Yalnız II |
C | I ve II |
D | II ve III |
E | I, II ve III |
15 numaralı soru için açıklama
Soru; Lozan Konferansı konusu ile ilgili hazırlanmış
olup Atatürk Dönemi dış politikasıyla da
bağlantılı bir bilgi sorusudur. Soruda Türkiye -
Yunanistan arasındaki bir sorunun bulunması istenmiştir.
Bu nedenle öncelikle Türkiye, Yunanistan,
Türkler, Rumlar kelimelerinin geçtiği öncüllere
bakabiliriz. ll. öncül Türkiye - Yunanistan arasındaki
bir soruna işaret ediyor. lll. öncül bir sorun
değil, sorunun çözümüdür. l. öncüldeki “Boğazlar
Komisyonu” direk Türkiye ve Yunanistan’la
ilgili olmadığı için elenebilir. l. öncül zaten
Türkiye’nin tam olarak lehine bir karar olmadığı
için Yunanistan ile bir sorun yaşanmadı. Yalnızca
Montrö Boğazlar Sözleşmesi sırasında Rusya
ile Boğazlar konusunda sorun yaşandı. Türkiye
ile Yunanistan arasındaki en büyük sorun 1926
ve 1930 yılları arasında neredeyse iki ülkeyi savaşa
götüren Nüfus Mübadelesi (değiş - tokuş)
konusudur. Bilindiği üzere bu sorunun yaşanmasında
Yunanistan’ın İstanbul’da çok fazla Rum
bırakmak istemesi etkili olmuştur. Bu durumun
sebebi ise İstanbul’daki Rumların ticaret yaparak
zengin olması ve ekonomik yaşamda etkin olmasıdır.
lll. öncüldeki savaş tazminatı konusu
Lozan’da çözülmüş ve daha sonra sorun yaşanmamıştır.
(Cevap B)
Soru 16 |
Türkiye Cumhuriyeti’nde Türk kadını erkekle eşit olarak,
I. mirastan aynı oranda pay alma ve tanık olma,
II. milletvekili seçme ve seçilme,
III. belediye seçimlerine katılma haklarını kazanmıştır.
Bu kazanımların kronolojik sıralaması aşağıdakilerden hangisidir?
I. mirastan aynı oranda pay alma ve tanık olma,
II. milletvekili seçme ve seçilme,
III. belediye seçimlerine katılma haklarını kazanmıştır.
Bu kazanımların kronolojik sıralaması aşağıdakilerden hangisidir?
A | I, II, III |
B | I, III, II |
C | II, I, III |
D | II, III, I |
E | III, I, II |
16 numaralı soru için açıklama
Soru; Cumhuriyet Dönemi siyasi gelişmeler
konusu ile ilgili olup KPSS’nin çok yer verdiği
kronolojik sıralama sorusudur. Cumhuriyet döneminde
kadınlar önce sosyal haklarını daha
sonra siyasal haklarını elde etmişlerdir. ll. ve lll.
öncül siyasal haklarla ilgili olduğu için eleyebiliriz.
Bu durumda A ve B şıkları kalır.
Kadınlar; 1930’da belediye seçimlerine
1933’te muhtarlık seçimlerine
1934’te milletvekilliği seçimlerine
katılma hakkı kazanmıştır.
İdare anlamında mantıksal sıralama muhtarlık, belediye, milletvekilliği olması gerekirken ilk ikisinin yeri değişmiştir. Ülke yönetimine direk katılmak en son elde edilen hak olduğu için bu mantıkta bizi “B” şıkkına götürür. Buna bağlı olarak kadınlar; l. öncülde verilen sosyal hakları 1926’da kabul edilen Türk Medeni Kanunu ile, belediye seçimlerine katılma hakkını 1930’da ve milletvekili seçme ve seçilme hakkını birçok Avrupa ülkesinden önce 1934’te kazanmıştır.
(Cevap B)
Kadınlar; 1930’da belediye seçimlerine
1933’te muhtarlık seçimlerine
1934’te milletvekilliği seçimlerine
katılma hakkı kazanmıştır.
İdare anlamında mantıksal sıralama muhtarlık, belediye, milletvekilliği olması gerekirken ilk ikisinin yeri değişmiştir. Ülke yönetimine direk katılmak en son elde edilen hak olduğu için bu mantıkta bizi “B” şıkkına götürür. Buna bağlı olarak kadınlar; l. öncülde verilen sosyal hakları 1926’da kabul edilen Türk Medeni Kanunu ile, belediye seçimlerine katılma hakkını 1930’da ve milletvekili seçme ve seçilme hakkını birçok Avrupa ülkesinden önce 1934’te kazanmıştır.
(Cevap B)
Soru 17 |
Kapitülasyonların kaldırılması
Kabotaj Kanunu’nun çıkarılması
Yukarıdaki gelişmelerde aşağıdaki ilkelerden hangisinin temel alındığı savunulabilir?
Kabotaj Kanunu’nun çıkarılması
Yukarıdaki gelişmelerde aşağıdaki ilkelerden hangisinin temel alındığı savunulabilir?
A | Bağımsızlık |
B | Laiklik |
C | Halkçılık |
D | Devletçilik |
E | İnkılapçılık |
17 numaralı soru için açıklama
Soru; Atatürk ilkeleri konusuyla ilgili olup bilgi
sorusu olarak hazırlanmıştır. İlkeleri iyi anlayan
öğrenciler için çok kolay bir sorudur. Atatürk ilkeleri
konusunun içeriğini bilmeyen öğrencilerin aklına
şöyle bir soru gelmiş olabilir: Bağımsızlık diye
bir Atatürk ilkesi var mı? Bağımsızlık, Atatürk’ün
bütünleyici ilkesi olarak bilinir ve siyasi
yönü kapsadığı gibi ekonomik yönlü de olabilir.
Nitekim Yeni Türk Devleti’nin ekonomik bağımsızlığa
giden yolu sırasıyla 3 adımdan geçer.
l. 1923’te Lozan’da kapitülasyonların kaldırılması
ll. 1926’da Kabotaj Kanunu’nun kabulü. (Türk
karasularında Türk şirketlerin ticaret yapması)
ve
lll. 1927 yılında Duyun-u Umumiye İdaresi’nin
(Genel Borçlar İdaresi’nin) kapatılması.
Not: Sanıldığı gibi Duyun-u Umumiye
İdaresi Lozan’da kaldırılmamış, kaldırılma kararı
alınmıştır.
(Cevap A)
Soru 18 |
Atatürk’ün milliyetçilik anlayışının ırk, mezhep
ve sınıf ayrılıklarına karşı olması,
I. millî birlik ve beraberlik,
II. kültürel birlik,
III. sosyal dayanışma
durumlarından hangilerini desteklediğini gösterir?
I. millî birlik ve beraberlik,
II. kültürel birlik,
III. sosyal dayanışma
durumlarından hangilerini desteklediğini gösterir?
A | Yalnız I |
B | Yalnız II |
C | Yalnız III |
D | I ve II |
E | I, II ve III |
18 numaralı soru için açıklama
Soru; Atatürk ilkeleri konusuyla ilgili olup yine
ilkeler konusunun içeriğine hakim olmayı gerektirmektedir.
l. öncül tıpkı bir önceki soruda Bağımsızlık
ilkesinde olduğu gibi Milliyetçilik ilkesinin
bütünleyici ilkelerinden biridir. ll. öncülde din
ve kültür ifadelerinin aynı anlamda olduğunun bilinmesi
yeterlidir. lll. öncüldeki sosyal dayanışma
ifadesi ise l. öncülle bağlantılı olup milli birlik ve
beraberlik sağlanırsa sosyal dayanışma da desteklenmiş
olur.
(Cevap E)
Soru 19 |
Atatürk, “Ülkeler çeşitlidir; fakat uygarlık birdir ve
bir milletin kalkınması için de bu tek uygarlığa
katılması gerekir. Osmanlı Devleti’nin düşüşü
Batı’ya karşı elde ettiği başarılardan çok, mağrur
olarak kendisini Avrupa milletlerine bağlayan ilişkileri
kestiği gün başlamıştır.” demiştir.
Atatürk’ün bu anlatımıyla aşağıdakilerden hangisine vurgu yaptığı söylenebilir?
Atatürk’ün bu anlatımıyla aşağıdakilerden hangisine vurgu yaptığı söylenebilir?
A | Eski bir tarih mirasına sahip olunduğuna |
B | Batı’nın yayılmacı siyaset izlediğine |
C | Çağdaşlaşmanın gereğine |
D | İmparatorlukların siyasi varlıklarını korumalarının
güçlüğüne |
E | Batı uygarlığının kendisinden önceki uygarlıklardan
yararlandığına |
19 numaralı soru için açıklama
Soru; Atatürk ilkeleri konusuyla ilgili olup Türkçe
paragraf soruları formatında hazırlanmış bir paragrafta
anlam sorusudur. ÖSS tarzı olan bu sorunun
metninde genel olarak Atatürk Avrupa milletleriyle
kültürel bağlarını kesmesi Osmanlı Devleti’ni
yıkıma götüren bir hata olarak gösterilmiş
ve çağdaşlaşmanın gereği vurgulanmıştır.
(Cevap C)
Soru 20 |
I. Hilafet
II. Şeriye ve Evkâf Bakanlığı
III. Erkânı Harbiye Bakanlığı
1924 yılında, yukarıdakilerden hangilerinin yönetim birliğini güçlendirmek amacıyla kaldırıldığı savunulabilir?
II. Şeriye ve Evkâf Bakanlığı
III. Erkânı Harbiye Bakanlığı
1924 yılında, yukarıdakilerden hangilerinin yönetim birliğini güçlendirmek amacıyla kaldırıldığı savunulabilir?
A | Yalnız I |
B | Yalnız II |
C | Yalnız III |
D | I ve II |
E | I, II ve III |
20 numaralı soru için açıklama
Soru; Cumhuriyet Dönemi’nde siyasi alanda
yapılan inkılaplarla ilgili bir soru olup hem bilgiye
hem de yoruma dayalıdır. Cumhuriyet Dönemi’nde
3 Mart 1924 gelişmeleri önemli yer tutar.
Aynı gün yapılan 3 gelişme soruda verilerek
“hangileri yönetim birliğini güçlendirmek amacıyla
kaldırılmıştır?” diye sorulmuştur. Buna bağlı
olarak Halifelik’in kaldırılması şüphesiz yönetimde
oluşabilecek ikilikleri ortadan kaldıracaktır.
Şer’iye ve Evkaf Bakanlığı (Din İşleri Bakanlığı)
dinin siyasete karışmasını önleyerek, din işlerini
siyasetten ayırmış ve böylece yönetimde birliği
güçlendirmiştir. Erkan-ı Harbiye Bakanlığı’nın
(Savaş Bakanlığı) kaldırılması ise ordunun siyasetten
ayrılmasını ifade eder ve kaldırılmasında
yönetim birliğini güçlendirmek amaçlanmamıştır.
Aksine kaldırılması ile yönetime muhalif bir grup
olarak askerler Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’nı
kurmuştur. Yani Erkan-ı Harbiye Bakanlığı
yönetimde bir ikilik yaratmamaktadır. Ancak
resmî bir dini makamın varlığı hakimiyeti süresince
teokrasi ile yönetilmiş Osmanlı Devleti’nden
sonra kurulan Yeni Türk Devleti’nin siyasi
birliğini güçlendirmede önünde büyük bir engel
oluşturacaktır.
Not: Soru öğrencilerin en çok hata yaptığı soruların
başında gelmektedir.
(Cevap D)
Soru 21 |
Osmanlı Döneminde XIX. yüzyılın ilk yarısında
sarık ve kavuk yerine fesin giyilmesine, Cumhuriyet
Döneminin ilk yıllarında ise fesin yerine
şapkanın giyilmesine karşı çıkılmıştır.
Bu iki duruma göre,
I. Yenilikler anlayış değişikliğinin sonucudur.
II. Yenilikler tepkiyle karşılanmıştır.
III. Yeniliklerin benimsenmesi belli bir süreci gerektirmiştir.
yargılarından hangilerine ulaşılabilir?
Bu iki duruma göre,
I. Yenilikler anlayış değişikliğinin sonucudur.
II. Yenilikler tepkiyle karşılanmıştır.
III. Yeniliklerin benimsenmesi belli bir süreci gerektirmiştir.
yargılarından hangilerine ulaşılabilir?
A | Yalnız I |
B | Yalnız II |
C | Yalnız III |
D | II ve III |
E | I, II ve III |
21 numaralı soru için açıklama
Soru; Cumhuriyet Dönemi inkılaplarıyla ilgili bir
soru olup yoruma yönelik ÖSS tarzı hazırlanmıştır.
Türk toplumunun yapısını sorgulayan bir özelliğe
sahiptir. Türk toplumu genel olarak alışkanlıklarından
taviz vermek istememektedir. Bu
durum kendini feste de göstermiş, şapkada da. l.
öncülde yeniliklerin anlayış değişikliğinden kaynaklandığına
kolaylıkla ulaşılabilir. ll. öncüldeki
tepkiyle karşılandığından paragrafta zaten söz
edilmiş l ve ll’yi bulduktan sonra seçeneklerde bu
cevaba yer verilmediğini görerek eleme yöntemiyle
de çözülecek bu soruda lll. öncüle de ulaşılır.
(Cevap E)
Soru 22 |
Aşağıdakilerden hangisi, cumhuriyetin ilanının
doğurduğu sonuçlardan biri değildir?
A | Hükûmet kurmanın yeni yönteme bağlanması |
B | Devletin rejiminin adının konması |
C | İstiklal Marşı’nın kabul edilmesi |
D | Devletin başkanının belirlenmesi |
E | Halifeliğin kaldırılması |
22 numaralı soru için açıklama
Soru; Cumhuriyet Dönemi siyasi gelişmeleri
konusu ile ilgili olup kronolojik sıralama bilgisi sorusudur.
A, B, D şıkları Cumhuriyet rejiminin doğal
sonuçlarıdır. Halifeliğin Cumhuriyet’ten öncemi
sonramı kaldırıldığını bilmek bizi doğru cevaba
götürür. Doğru sıralama, Saltanat (1922)
Cumhuriyet (1923) Halifelik (1924) şeklindedir.
Birlik gerektiren bir mücadele ortamında dinle
ilgili konular Cumhuriyet sonrasına bırakılmıştır.
İstiklal Marşı ise yaşatılmak istenen birlik ortamının
sonucudur ve 1921’de l. İnönü Savaşı
sonrası kabul edilmiştir.
(Cevap C)
Soru 23 |
TBMM, aşağıdakilerden hangisiyle padişah
ve halifenin siyasi ve hukuki yetkilerini üstlenmiştir?
A | Teşkilat-ı Esâsiye Kanunu’nun kabul edilmesi |
B | Tekâlif-i Milliye Buyrukları’nın çıkarılması |
C | İstanbul’un resmen işgal edilmesi |
D | Lozan Antlaşması’nın imzalanması |
E | Hıyanet-i Vataniye Kanunu’nun çıkarılması |
23 numaralı soru için açıklama
Soru; Kurtuluş Savaşı Dönemi ile ilgili olup 2009
KPSS’nin en ayırt edici (seçici) sorularından biri
olmuştur. Bu soruda öğrencilerin dikkat etmesi
gereken husus sorunun sonundaki üstlenmiştir
ifadesidir. Bu kelimeyi padişah ve halifenin siyasi
ve hukuki yetkilerinin sona ermesi olarak algılayan
öğrenciler C veya D şıklarına yönelmiş olabilir.
Ancak padişah ve halifenin siyasi ve hukuki
yetkilerinin TBMM Hükümeti tarafından üstlenilmesi
devleti yönetme hakkının dayandırıldığı
temel belge olan Anayasa ile olur. Dolayısıyla
Yeni Türk Devleti’nin ilk Anayasası olan Teşkilatı
Esasiye Kanunu’nun kabulü doğru cevap olacaktır.
(Cevap A)
Soru 24 |
Aşağıdakilerden hangisi demokratik devlet
anlayışıyla bağdaşmaz?
A | Seçimlerin düzenli aralıklarla tekrarlanması |
B | Gelir ve servet ediniminin kısıtlanması |
C | Etkin siyasi makama seçimle gelinmesi |
D | Siyasi partilerin serbestçe kurulması |
E | İktidarın el değiştirebilmesi |
24 numaralı soru için açıklama
Soru; devlet yapıları ile ilgili kavramları kapsayan
bir sorudur. İlk görünüşte öğrenciler Anayasa ve
Yurttaşlık sorularına geçtiğini düşünmüş olabilirler.
Demokratik Devlet anlayışı 1982 Anayasası’nın
temel niteliklerinden biridir. Demokratik
devletin özellikleri arasında iktidarın el değiştirebilmesi,
siyasi partilerin serbestçe kurulması, siyasi
makama seçimle gelinmesi, seçimlerin düzenli
aralıklarla tekrarlanması görülür. Ancak gelir
ve servet edinmenin kısıtlanması sosyalizmde
görülebilir ama demokratik devlet özelliklerinin
kapsamında yer almaz.
(Cevap B)
Soru 25 |
Atatürk Dönemi ekonomisinde,
I. Türkiye’nin ulusal çıkarlarına aykırı olmayan yabancı sermayeden yararlanma,
II. âşar vergisini kaldırma,
III. ekonomik politikaların uygulanmasında bilim ve teknolojiyi temel alma
durumlarından hangileriyle üretimi artırmanın amaçlandığı savunulabilir?
I. Türkiye’nin ulusal çıkarlarına aykırı olmayan yabancı sermayeden yararlanma,
II. âşar vergisini kaldırma,
III. ekonomik politikaların uygulanmasında bilim ve teknolojiyi temel alma
durumlarından hangileriyle üretimi artırmanın amaçlandığı savunulabilir?
A | Yalnız I |
B | Yalnız II |
C | Yalnız III |
D | I ve II |
E | I, II ve III |
25 numaralı soru için açıklama
Soru, Cumhuriyet Dönemi’nde ekonomik alanda
yapılan inkılaplar konusu ile ilgili olup yoruma
yönelik ÖSS tarzında hazırlanmış bir sorudur.
Atatürk Dönemi’nde ekonomide üretimi artırmak
amacıyla Devletçilik İlkesi benimsenmiştir. Atatürk’ün
Devletçilik İlkesi sosyalizm ve
kominizmden ayrılır. Yabancı sermayeyi tamamen
yasaklamaz. Bundan hareketle l. öncülde
Türkiye’nin ulusal çıkarlarına aykırı olmayan şeklinde
ayırt etmiştir ve alınmalıdır. Aşar vergisinin
(Çiftçinin ürünü üzerinden alınan 1/10 toprak
vergisi) kaldırılması çiftçi üzerinden ağır bir yükün
kaldırılıp çiftçiyi üretime yöneltmeyi amaçlamıştır.
Bilim ve teknolojiden yararlanmak ise tarımda
makine kullanılmasına bağlı olarak üretimi
arttıracaktır.
(Cevap E)
Soru 26 |
1929’da başlayan dünya ekonomik bunalımıyla
dünya ticaretinde bir düşüş olmuştur.
Aşağıdakilerden hangisi bu durumla ortaya çıkan sonuçlardan biri değildir?
Aşağıdakilerden hangisi bu durumla ortaya çıkan sonuçlardan biri değildir?
A | Yaşamsal ham madde ihtiyacının artması |
B | Sömürge edinme yarışının başlaması |
C | Halkın alım gücünün azalması |
D | Para değerlerinin düşmesi |
E | İşsizliğin artması |
26 numaralı soru için açıklama
Soru; Cumhuriyet Dönemi ekonomik alanda
yapılan inkılaplar konusuyla ilgili olup ÖSS tarzı
hazırlanmış bir dikkat sorusudur. Daha önce
ÖSS’de çıkmış bir soru “Sanayi Devrimi’nin sonuçlarından
biri değildir?” şeklinde sorulmuş ve
sömürgeciliğin başlaması cevabı verilmişti. Burada
öğrencilerin dikkatinin dağılmaya başladığı
son sorulara doğru bu tarz dikkat ölçme sorularını
KPSS her zaman yapmaktadır. Sömürge edinme
yarışının başlaması bilindiği gibi ilkçağlardan
itibaren Yunan, Fenike, İyon kolonileri arasında
görülmektedir. Sanayi Devrimi sonrası hızlanmıştır.
Dolayısıyla 1929 sonrası başlamış olması
imkansızdır. Bu nedenle doğru cevap kelime
oyununa düşmeyen öğrencilerin kolaylıkla
yapmış olacağı gibi B seçeneği olacaktır.
(Cevap B)
Soru 27 |
Ülkedeki tüm siyasi görüşlerin yönetime
yansıtılması amacıyla,
I. Terakkiperver Cumhuriyet Partisinin kurulması,
II. Serbest Cumhuriyet Partisinin kurulması,
III. Demokrat Partinin kurulması
gelişmelerinden hangileri Atatürk Döneminde gerçekleşmiştir?
I. Terakkiperver Cumhuriyet Partisinin kurulması,
II. Serbest Cumhuriyet Partisinin kurulması,
III. Demokrat Partinin kurulması
gelişmelerinden hangileri Atatürk Döneminde gerçekleşmiştir?
A | Yalnız I |
B | Yalnız II |
C | Yalnız III |
D | I ve II |
E | I, II ve III |
27 numaralı soru için açıklama
Soru, Cumhuriyet Dönemi siyasi gelişmeler
konusu ile ilgili kronoloji bilgisi gerektiren bir sorudur.
Terakkiperver Cumhuriyet Partisi Atatürk’ün
demokrasinin sağlanabilmesi için çok
sesliliğin gerekliliği düşüncesi doğrultusunda
1924’te kurulmuş, Serbest Cumhuriyet Partisi
aynı düşünceyle 1930 tarihinde kurulmuş ancak
bilindiği üzere Türk Halkının siyasi olgunluğa erişememesinden
dolayı başarıya ulaşamamıştır.
Atatürk, bu iki çok partili siyaset denemesinin
başarıya ulaşamaması sonucu bir daha yaşamı
boyunca siyasi parti kurulmasına izin vermemiştir.
Demokrat Parti 1946 yılında kurulmuştur.
(Cevap D)
Soru 28 |
Atatürk Döneminde Türk hakimiyetinin sağlandığı
Boğazların stratejik öneminin günümüzde
daha da artmasında, aşağıdakilerden
hangisinin etkisi olduğu savunulamaz?
A | Eski Doğu Bloku Ülkelerinin Batı ile ilişkilerinin
yoğunlaşmaya başlaması |
B | Varşova Paktı’nın dağılması |
C | Boğazların Batı’ya açılan en önemli kapı olma
özelliğini koruması |
D | Kafkaslardaki devletler arasında sınır sorunlarının
yaşanması |
E | Rusya Federasyonu’nun Kafkas devletleri
üzerinde etkinliğini korumaya çalışması |
28 numaralı soru için açıklama
Soru, Atatürk Dönemi Dış Politikası konusu ile
ilgili seçici bir yorum ve bilgi sorusu olarak hazırlanmıştır.
Boğazların günümüzde stratejik öneminin
daha da artmasında A, C, D ve E seçeneklerinin
doğrudan etkisi vardır. Ancak B seçeneğinde
Varşova Paktı’nın dağılmasının Boğazların
stratejik önemini artırmasıyla bir ilgisi yoktur.
Çünkü Sovyet Rusya öncülüğünde kurulan Varşova
Paktı dağılmadan önce de Boğazların stratejik
önemi Sovyet Rusya için tartışılmaz olmuştur.
Nitekim Montrö Boğazlar Sözleşmesi (1936)
sırasında Varşova Paktı kurulmamış olmasına
rağmen Boğazların Türk hakimiyetine verilmesine
en çok tepki gösteren ülke Sovyet Rusya olmuştur.
Dolayısıyla KPSS’nin sorguladığı bilgi bu
olmuştur.
(Cevap B)
Soru 29 |
I. Atatürk ilkelerinin Türkiye Devleti’nin temel
nitelikleri olarak kabul edilmesi
II. Milletvekili yeminlerinin “Vallahi.” yerine “Namusum üzerine söz veriyorum.’’ şeklinde değiştirilmesi
III. Anayasa Mahkemesinin kurulması
Yukarıdakilerden hangileri Atatürk Dönemi gelişmeleri arasındadır?
II. Milletvekili yeminlerinin “Vallahi.” yerine “Namusum üzerine söz veriyorum.’’ şeklinde değiştirilmesi
III. Anayasa Mahkemesinin kurulması
Yukarıdakilerden hangileri Atatürk Dönemi gelişmeleri arasındadır?
A | Yalnız I |
B | Yalnız II |
C | I ve II |
D | I ve III |
E | I, II ve III |
29 numaralı soru için açıklama
Soru; Atatürk Dönemi İnkılapları konusu ile ilgili
kronolojik bilgi gerektiren bir sorudur. Anayasa
Mahkemesi’nin kurulması bilindiği gibi 1961 Anayasası
ile olmuştur. 2009 KPSS Anayasa
Mahkemesi’ni önemsemiş ve Anayasa ve Yurttaşlık
sorularında da kurulduğu zamanı sormuştur.
l. öncüldeki Atatürk ilkelerinin Anayasa’ya
eklenmesi 1937 tarihinde yani Atatürk Dönemi’nde
gerçekleşmiştir. ll. öncüldeki milletvekili
yeminlerinin “Vallahi.” yerine “Namusum üzerine
söz veriyorum.” şeklinde değiştirilmesi 1928’de
1924 Anayasa’sında yapılan değişiklikle gerçekleştirilmiştir.
(Cevap C)
Soru 30 |
Balkan Devletleri arasında yakınlaşma başlaması
ve Balkan Paktı’nın kurulmasında aşağıdakilerden
hangisinin etkisi olduğu
savunulamaz?
A | Birleşmiş Milletler Teşkilatının kurulmuş olması |
B | İtalya’nın Doğu Akdeniz’e egemen olmak
istemesi |
C | Almanya’da Nazi Partisinin iktidara gelmesi |
D | Silahlanma yarışının hızlanması |
E | İtalya’da faşizmin güçlenmesi |
30 numaralı soru için açıklama
Soru; Atatürk Dönemi Dış Politika konusuyla ilgili
kronoloji bilgisi gerektiren bir sorudur. Balkan
Devletleri arasında ll. Dünya Savaşı’nın yaklaşması
üzerine sınırları korumak ve bölgesel barışı
sağlamak amacıyla 1934 tarihinde Balkan Antantı
olarak da bilinen Balkan Paktı kurulmuştur.
Sorunun cevabı olarak verilen Birleşmiş Milletler
Teşkilatı’nın kurulması ise ll. Dünya Savaşı’nın
sonlarına doğru 1945 yılında olmuştur. Dolayısıyla
Balkan Paktı’nın kurulmasına Birleşmiş Milletler
Teşkilatı’nın kurulmasının etki etmesi imkansızdır.
Ancak son soru olması nedeniyle dikkat
dağılmasına bağlı olarak Milletler Cemiyeti
(Cemiyet-i Akvam) olarak algılandıysa yanlış yapılabilir
ama diğer şıkların elenmesiyle yine A
seçeneği bulunabilir.
(Cevap A)
Soru 31 |
Bir Türkiye fiziki haritasında kahverengi tonlarının
fazla olduğu yerlerle ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
A | Karın yerde kalma süresinin uzun olduğu |
B | Yıllık sıcaklık farkının az olduğu |
C | Gerçek alanla iz düşümsel alan arasındaki
farkın fazla olduğu |
D | Akarsuların çağlayanlar oluşturduğu |
E | Ulaşımda güçlüklerle karşılaşıldığı |
31 numaralı soru için açıklama
Türkiye fiziki haritası ile ilgili renk basamaklarına
dayalı olarak yorum yapabilmek için renklerin ifade
ettiği anlamları ve yükselti basamaklarını
bilmek gerekir. Renklendirmeye dayalı olarak
yapılan bir haritada;
0 - 200 m arası koyu yeşil
200 - 500 m arası açık yeşil
500 - 1000 m arası sarı
1000 - 1500 m arası turuncu
1500 m - üstü kahverengi ve tonlarını ifade eder.
O halde, bir Türkiye fiziki haritasında kahverengi
tonunun fazla olduğu yerler 1500 m’nin üstünde
olduğu yerlerdir. Yükseltinin fazla olduğu yerlerde;
a) Sıcaklık düşük olur.
b) Yıllık sıcaklık farkı fazladır.
c) Sıcaklık düşük olduğu için karın yerde kalma
süresi uzundur.
d) Akarsuların akış hızı fazla ve yüksekten
düşmesi nedeniyle çağlayanlar meydana gelir.
e) Ulaşım göç, yol yapım masrafı çoktur.
f) Gerçek alan, ile izdüşümsel alan arası farkı
azdır.
g) Tarım yapılabilme süresi kısadır.
(Cevap B)
Soru 32 |
Aşağıdakilerden hangisinin Akdeniz Bölgesi’yle
Karadeniz Bölgesi arasında farklılık
göstermesi enlem etkisine bağlanamaz?
A | Orman üst sınırı |
B | Deniz turizmine uygun sürenin uzunluğu |
C | Yağışın mevsimlere göre dağılışı |
D | Tarım ürünlerinin olgunlaşma süresi |
E | Gündüz süresinin uzunluğu |
32 numaralı soru için açıklama
Enlem; Ekvator’dan Kutuplara doğru değişen
olayları ifade eder. Ülkemizde Akdeniz Bölgesi
Karadeniz’e göre Ekvator’a daha yakındır. Bu
nedenle Akdeniz Bölgesi’nden Karadeniz’e doğru
ilerledikçe enleme bağlı olarak;
a) Orman üst sınırı alçalır. (Sıcaklığa bağlı
olarak).
b) Kıyı turizmi yapabilme süresi kısalır.
c) Tarım ürünlerinin olgunlaşma süresinde
uzama olur.
d) Gece - gündüz süreleri uzar.
e) Kalıcı karın alt sınırı düşer.
f) Sıcaklık azalır.
g) Güneş’in doğuş ve batışı uzar.
Yağışın mevsimlere dağılışı, yükselti, yer şekilleri,
kara ve denizlerin dağılışı, maden yatakları
gibi coğrafi durumlar üzerinde enlem etkisi
bulunmaz. Sorunun cevabını teşkil eden “yağışın
mevsimlere dağılışı” iklimin karakteristik özelliğinden
ve kendisini etkileyen hava kütlelerinin
etkinliğinden kaynaklanır.
(Cevap C)
Soru 33 |

Yukarıdaki Türkiye haritasındaki taralı alanda yıl içinde çığ olasılığının fazla olmasında,
I. mutlak nem oranının az olması,
II. arazinin eğimli olması,
III. ortalama yükseltinin fazla olması,
IV. kar yağışının fazla olması
etmenlerinden hangileri etkilidir?
A | I ve II |
B | I ve III |
C | II ve III |
D | II ve IV |
E | III ve IV |
33 numaralı soru için açıklama
Çığ; kar tabakasının çeşitli nedenlerle hareketi
sonucu oluşan tabi afet olayıdır. Çığa neden olan
kar kütlesinin hareketine neden olan olaylar
arasında;
1) Eğimin fazlalığı: Bu durum kütlenin aşağı
doğru olan hareketini kolaylaştırır. Bu nedenle
eğimli yerlerde çığ riski daha fazladır. Ülkemizin
Doğu Karadeniz, Toroslar ve Doğu
Anadolu’nun eğimli kesimlerinde bu neden
çığ riski daha fazladır.
2) Kar yağışının fazla olması: Çığ afeti kar tabakasına
bağlı olarak oluştuğuna göre çığın
oluşabilmesi için kar yağışına ihtiyaç vardır.
Bu nedenle kar yağışı fazlalaştıkça kar tabakasının
kalınlığı ve kütlesel meyli artar. Bu da
çığ oluşumuna neden olur.
Soruda ortalama yükseltinin fazla olması
adayların çelişkiye düşmesine neden olmuş
olabilir. Yükselti, beraberinde eğimi de getirirse
çığa neden olur. Her yüksek yeri eğimli
olarak düşünmek doğru olmaz. Örneğin Erzurum
ovası 1850 m yüksekliktedir ancak
düzdür.
(Cevap D)
Soru 34 |
Aşağıdaki tabloda 1950 ve 2000 yıllarında Türkiye’nin
aritmetik, fizyolojik ve tarımsal nüfus yoğunlukları
verilmiştir.

Bu tablodaki bilgiler,
I. 2000 yılında kırsal kesimde yaşayan insan sayısı 1950 yılındakinden azdır.
II. 1950 - 2000 yılları arasında Türkiye’nin nüfusu üç kattan fazla artmıştır.
III. 2000 yılında tarım alanlarının toplam yüz ölçümü, 1950 yılındakinden daha azdır.
yargılarından hangilerine ulaşmak için yeterlidir?

Bu tablodaki bilgiler,
I. 2000 yılında kırsal kesimde yaşayan insan sayısı 1950 yılındakinden azdır.
II. 1950 - 2000 yılları arasında Türkiye’nin nüfusu üç kattan fazla artmıştır.
III. 2000 yılında tarım alanlarının toplam yüz ölçümü, 1950 yılındakinden daha azdır.
yargılarından hangilerine ulaşmak için yeterlidir?
A | Yalnız I |
B | Yalnız II |
C | Yalnız III |
D | I ve II |
E | II ve III |
34 numaralı soru için açıklama

şeklinde bulunur. Sorudaki öncülleri incelediğimizde; l. öncülde, “2000 yılında kırsal kesimde yaşayan insan sayısı 1950 yılındakinden azdır.” ifadesinde fizyolojik ve tarımsal nüfus yoğunluklarına bakmak gerekir. Bu durumda 2000 yılındaki kırsal nüfusun 1950’den az olmadığı görülür. Bu durumda l. öncüle ulaşılamaz. ll. öncülde, “1950 - 2000 yılları arasında Türkiye’nin nüfusu üç kattan fazla artmıştır.” ifadesi için aritmetik yoğunluğa bakmak gerekir. 1950’ de - 26 olan bu yoğunluk üç kattan fazla artarak 2000 yılında 89’a çıkmıştır. Bu durumda öncül doğrudur. lll. öncülde, “2000 yılında tarım alanlarının toplam yüzölçümü 1950 yılındakinden daha azdır.” ifadesi için tarımsal yoğunluğun tek başına bilinmesi yeterli değildir. Tarımsal nüfus yoğunluğundaki azalmaya bakarak tarım alanlarının da azaldığı söylenemez. Tarım alanlarının yüzölçümü arttığı için yoğunlukta düşme, ya da göçten dolayı azalma gibi herhangi bir sebeple tarımsal yoğunluk değişmiş olabilir. Bu durumda öncüldeki ifade doğru değildir. (Cevap B)
Soru 35 |
Aşağıdakilerden hangisi, Güneydoğu Anadolu
Bölgesi’nde nüfusun yoğun olduğu alanlar
arasında yer almaz?
A | Su kaynaklarına yakın alanlar |
B | Sulama olanakları iyileşen ovalar |
C | Ulaşım açısından önemli kavşaklar |
D | Endüstrinin yoğun olduğu yerler |
E | Hidroelektrik enerjinin üretildiği yerler |
35 numaralı soru için açıklama
Ülkemizin en küçük coğrafi bölgesini teşkil eden
Güneydoğu Anadolu’da nüfusun dağılışını kontrol
eden etkenlerin başında; bölgenin coğrafi unsurlarından
kuraklık ya da su gelmektedir. O nedenle
bölgede su kaynaklarının olduğu yerler nüfusun
da kümelendiği sahaları teşkil eder. Bunun
dışında ulaşım imkanları gelişmiş sahaları (Gaziantep
örnektir), sanayinin geliştiği, dolayısıyla
iş imkanlarının arttığı yerleri de bölgedeki nüfus
yoğunlunun arttığı kesimleridir. Sorunun cevabı
olan “Hidroelektrik enerjinin üretildiği yerler” eğimin
ya da akarsu akışının enerji üretimi için elverişli
olanakları meydana getirdiği sahalarını oluşturmaktadır.
(Cevap E)
Soru 36 |
Türkiye’de, çalışan nüfus içinde tarım sektörünün
oranı 1980 yılında % 60 iken, bu oran 2000
yılında % 48’e düşmüştür.
Aşağıdakilerden hangisinin bu azalmaya neden olduğu söylenebilir?
Aşağıdakilerden hangisinin bu azalmaya neden olduğu söylenebilir?
A | Dış satımda tarım ürünleri payının azalması |
B | Tarımda makineleşmenin artması |
C | Kent sayısının artması |
D | Ulaşım olanaklarının artması |
E | Yetiştirilen tarım ürünü çeşidinin artması |
36 numaralı soru için açıklama
Ülkemizde tarım sektöründe çalışan nüfus oranının
1980’den 2000 yılına kadar azalma göstermesi
tarımda makineleşme etkisiyle olmuştur.
Çünkü makine kullanımı insan gücüne olan gereksinimi
azaltmakta, işsiz kalan insanlar göçe
katılmaktadır. Bu durum kırsal kesimdeki nüfusun
azalmasına yol açmaktadır.
(Cevap B)
Soru 37 |
Aşağıdaki tabloda dört bölgede yetiştirilen dört
farklı tarım ürününün, Türkiye üretimindeki payları
verilmiştir.

Bu bilgilere göre tabloda, aşağıdaki ürünlerden hangisine yer verilmemiştir?

Bu bilgilere göre tabloda, aşağıdaki ürünlerden hangisine yer verilmemiştir?
A | Tütün |
B | Kırmızı mercimek |
C | Muz |
D | Ayçiçeği |
E | Kayısı |
37 numaralı soru için açıklama
Üretim oranları verilen;
Akdeniz için %100 olan Muz
Güneydoğu Anadolu için %93 olan Kırmızı
Mercimek
Marmara için %77 olan Ayçiçeği
Doğu Anadolu için %64 olan Kayısıdır.
Tabloda tütün, verilen dışında kalır. Tütünde ilk
sırada gelen bölgemiz Ege Bölgesi’dir.
(Cevap A)
Soru 38 |
Türkiye’nin tarım politikalarıyla ilgili önemli uygulamalarından
biri de destekleme alımlarıdır. Bu
politikanın temeli, devletin üreticiye önceden ilan
ettiği taban fiyattan ürününü satın alma garantisi
vermesidir.
Buna göre, aşağıdakilerden hangisi destekleme alımlarının amaçlarından biri değildir?
Buna göre, aşağıdakilerden hangisi destekleme alımlarının amaçlarından biri değildir?
A | Üreticinin ürettiği ürünlerin elde kalmasını
engellemesi |
B | Üreticinin fiyatlardaki ani iniş ve çıkışlardan
zarar görmesini engellemesi |
C | Ürünlerin uygun fiyatlarla piyasaya sunulması
ve keyfî fiyat artışlarının önüne geçmesi |
D | Aynı tarım ürünlerinin ülke genelinde benzer
fiyatlarla satılmasını sağlaması |
E | Pazarlarda belli tarımsal ürünlere olan talebin
artırılması |
38 numaralı soru için açıklama
Yorum gücüne dayalı olan soruda devletin destekleme
alımı ile pazarlarda belli tarımsal ürünlere
olan talebi artırma amacı yoktur.
(Cevap E)
Soru 39 |
Türkiye’nin büyükbaş hayvancılığıyla ilgili
olarak aşağıdaki bilgilerden hangisi doğrudur?
A | Et ve süt verimleri yüksek olan ırklar çoğunluktadır. |
B | Büyükbaş hayvancılık için uygun otlaklar giderek
artmaktadır. |
C | Küçükbaş hayvancılığa göre daha yaygın bir
etkinliktir. |
D | Besicilik ve ahır hayvancılığı, kentlerin yakın
çevresinde gelişmiştir. |
E | Dış satımda canlı büyükbaş hayvanların payı
fazladır. |
39 numaralı soru için açıklama
Ülkemizde büyükbaş hayvancılık ile ilgili olarak;
a) Yağışın bol ve gür otlakların olduğu yerlerde
yaygındır. (Doğu Karadeniz, Erzurum-Kars
Bölümleri gibi.)
b) Küçükbaş hayvancılığın gerisindedir.
c) Canlı hayvan ticaretimizde küçükbaş hayvanların
oranı daha fazladır.
d) Otlak alanları giderek azalmaktadır.
e) Büyük kentlerin etrafında kontrollü ve bilimsel
yöntemlerle yapılan besi ya da ahır hayvancılığına
dayalı büyükbaş hayvancılık yapılır. İstanbul,
İzmir gibi kentlerimiz bu duruma örnektir.
Bu durumda büyükbaş hayvancılık ile ilgili doğru
bilginin “Kentlerin yakın çevrelerinde besi ve ahır
hayvancılığının” geliştiğidir.
(Cevap D)
Soru 40 |
Akdeniz Bölgesi’nin ekonomik bakımdan
gelişmesinde aşağıdakilerden hangisinin etkisi
diğerlerinden daha azdır?
A | Kıyı balıkçılığının yapılması |
B | Tarıma dayalı endüstri kuruluşlarının bulunması |
C | Turfanda meyve ve sebze üretiminin fazla
olması |
D | Turizm etkinliği ve potansiyeli bakımından
zengin olması |
E | Dış ticarette önemli yeri olan büyük limanlara
sahip olması |
40 numaralı soru için açıklama
Akdeniz Bölgesi’nin ekonomik yapısında;
Seracılık ve tarımsal faaliyetler (Sıcaklık ve
verimli toprakların varlığı) önemlidir.
Tarım geliştiği için tarımsal ürünleri işleyen
sanayi kuruluşları yaygındır.
Güneşli gün sayısı ve kıyı yapısının turizme
uygunluğu nedeniyle turizm faaliyetleri gelişmiştir.
Koy ve körfezlerin varlığı büyük limanların
varlığına bu da dış ticarette limanların öneminin
artmasına neden olmuştur.
Bölge ekonomisinde “kıyı balıkçılığının, rolü çok
azdır.
a) Deniz suyunun tuzlu olması
b) Buharlaşmanın çok olması
c) Balıkların besin maddesi olan planktonların
azlığıdır.
(Cevap A)
Soru 41 |
Türkiye’de aşağıdakilerden hangisinin ormana
verdiği zararın diğerlerinden daha az olduğu
söylenebilir?
A | Tarım alanı açma |
B | Keçi otlatma |
C | Yangınlar |
D | Heyelan |
E | Kaçak kesim |
41 numaralı soru için açıklama
Ülkemizde orman tahribinde;
Tarım alanı açma gayreti nedeniyle ormanlarımız
azalmaktadır.
Yangınlar, özellikle güney kesimlerimizde
orman alanlarımızı azaltmaktadır.
Yakacak odun, temin etme, sanayi ve diğer
başka sebeplerle illegal biçimde yapılan kaçak
kesimler orman varlığımızı giderek daraltmaktadır.
Özellikle Akdeniz bölgemizde kıl keçilerinin
tahribi sonucu ormanlarımız zarar görmektedir.
Ülkemizde heyelan olayı tabi bir afet olarak yukarıda
sayılan etkenlerin oluş sıklığına göre daha
az meydana gelmektedir. Bu nedenle ormana
verdiği zarar diğerlerine göre daha azdır.
(Cevap D)
Soru 42 |
Doğu Karadeniz ve Hakkâri bölümlerinde,
I. akarsuların akış hızının yüksek olması,
II. tarımsal ürün çeşidinin az olması,
III. yayla ve dağ turizminin gelişmiş olması,
IV. bölüm dışına göçün fazla olması
özelliklerinden hangileri ortaktır?
I. akarsuların akış hızının yüksek olması,
II. tarımsal ürün çeşidinin az olması,
III. yayla ve dağ turizminin gelişmiş olması,
IV. bölüm dışına göçün fazla olması
özelliklerinden hangileri ortaktır?
A | I ve II |
B | I ve III |
C | I ve IV |
D | II ve III |
E | III ve IV |
42 numaralı soru için açıklama
Doğu Karadeniz ve Hakkari Bölümlerinin ortak
özellikleri için;
Yükseltileri ve eğimleri fazla olduğu için akarsuların
akış hızları fazladır.
Ekonomik faaliyetlerdeki yeterli ve gerekli olan
gelişim sağlanamadığından (sanayi azlığı,
ulaşım güçlüğü vs.. gibi etkenler) bölümlerde
işsizlik fazladır. Bu durum göçe neden
olmaktadır.
Öncüllerde “yayla ve dağ turizminin gelişmiş”
olması yalnızca Doğu Karadeniz Bölümü için,
“Tarımsal ürün çeşidinin az olması” ise Hakkari
Bölümü için doğrudur.
Bu durumda l ve lV nolu öncüller ortak özellikleri
oluşturur.
(Cevap C)
Soru 43 |
Türkiye’de tarımsal etkinliklerin zorlaşmasında,
I. eğimin fazla olması,
II. ortalama yükseltinin fazla olması,
III. şiddetli yaz kuraklığı yaşanması
etkili olmaktadır.
Buna göre, I, II ve III numaralı etmenlerin daha çok etkili olduğu iller aşağıdakilerin hangisinde verilmiştir?

I. eğimin fazla olması,
II. ortalama yükseltinin fazla olması,
III. şiddetli yaz kuraklığı yaşanması
etkili olmaktadır.
Buna göre, I, II ve III numaralı etmenlerin daha çok etkili olduğu iller aşağıdakilerin hangisinde verilmiştir?

A | Şıkkı |
B | Şıkkı |
C | Şıkkı |
D | Şıkkı |
E | Şıkkı |
43 numaralı soru için açıklama
Tarımsal etkinliklerin zorlaşmasında;
l. Eğimin fazla olmasına bağlı olan ilimiz
Rize
ll. Ortalama yükseltinin fazlalığına bağlı olan
ilimiz Kars
lll. Şiddetli yaz kuraklığına bağlı olan ilimiz ise
Konya’dır.
Soruda eğimin fazla olduğu il için Kars ili çeldirici
olmuştur. Unutulmamalıdır ki Doğu Anadolu illerimiz
öncelikli olarak yükselti unsuruyla ön plana
çıkarlar. Oysa bölgenin eğimi Akdeniz’den daha
azdır.
(Cevap C)
Soru 44 |
I. Afyonkarahisar – Et ve süt ürünleri
II. Kırıkkale – Petrokimya
III. Zonguldak – Orman ürünleri
IV. İstanbul – Pamuklu dokuma
Yukarıdaki illerden hangileri, birlikte verilen endüstri kolu için gerekli ham madde bakımından zengindir?
II. Kırıkkale – Petrokimya
III. Zonguldak – Orman ürünleri
IV. İstanbul – Pamuklu dokuma
Yukarıdaki illerden hangileri, birlikte verilen endüstri kolu için gerekli ham madde bakımından zengindir?
A | I ve II |
B | I ve III |
C | II ve III |
D | II ve IV |
E | III ve IV |
44 numaralı soru için açıklama
Hammadde ve ilgili sanayi dalı eşleştirmesinin
yapıldığı bu soruda
l. Afyonkarahisar - Et ve süt ürünleri
ll. Zonguldak - Orman ürünleri istenilen özelliklere
sahiptir.
İstanbul için pamuklu dokuma gerekli hammaddeye
daha az elverişlidir. Çünkü pamuklu dokuma
için gerekli olan pamuk hammaddesi Güneydoğu
Anadolu, Ege’de önce gelmektedir.
(Cevap B)
Soru 45 |
Türkiye’nin ekonomik etkinliklerine ait aşağıdaki
bilgilerden hangisi doğrudur?
A | Elektrik enerjisinin büyük bir kısmı yenilenebilir
enerji kaynaklarından elde edilir. |
B | Kırsal kesimde en yaygın hayvancılık etkinliği
arıcılık ve balıkçılıktır. |
C | Tarım sektörünün millî gelirdeki payı diğer
sektörlerden fazladır. |
D | Dış ticarette ilk sırada yer alan ülke Amerika
Birleşik Devletleri’dir. |
E | Gıda endüstrisinde ham maddenin büyük bir
kısmı ülke içinden karşılanmaktadır. |
45 numaralı soru için açıklama
Ülkemizdeki ekonomik etkenler ile ilgili;
Gıda endüstrisi için gereksinim duyulan
hammaddenin büyük kısmı ülke kaynakları
ile sağlanır.
Elektrik enerjimizin büyük kısmı yenilenebilir
kaynaklarla değil, doğalgaz, linyit gibi yenilenemeyen
enerji kaynaklarıyla sağlanır.
Kırsal kesimlerimizde en yaygın hayvancılık
etkinliği arıcılık ve balıkçılık değil, tarım ve
hayvancılıktır.
Tarım sektörünün milli gelirdeki payı diğer
sektörlerden azdır. Türkiye, gelişen bir ülke
trendinde olduğu için sanayi ve teknolojiye
dayalı sektörlerin milli gelirdeki payı daha
fazladır ve giderek artmaktadır.
Dış ticaretimizde ilk sıralarda Rusya ve Almanya
gibi ülkeler gelir.
(Cevap E)
Soru 46 |
Aşağıdaki grafikte Türkiye’de 1975 - 2000 yılları
arasındaki taş kömürü üretim ve tüketim miktarları
gösterilmiştir.

Yalnızca grafikten yararlanılarak aşağıdaki sonuçlardan hangisine ulaşılabilir?

Yalnızca grafikten yararlanılarak aşağıdaki sonuçlardan hangisine ulaşılabilir?
A | Taş kömürü rezervinde azalma olmuştur. |
B | Taş kömürü üretim teknolojisinde değişme
olmuştur. |
C | Tüketimde diğer kömür türlerinin payı artmıştır. |
D | Üretimin tüketimi karşılama oranı düşmüştür |
E | Taş kömürünün kullanım alanları artmıştır. |
46 numaralı soru için açıklama
Grafik dikkatle takip edilirse, üretimde giderek
azalma meydana gelmişken, tüketim genel eğilimde
artmıştır. Bu durumda üretimin tüketimi
karşılama oranında düşme yaşanmıştır.
(Cevap D)
Soru 47 |
Aşağıdaki haritada, Selçuklu Döneminde Anadolu’daki
kervan ticaretinin yapıldığı yollar gösterilmiştir.

Bu haritadaki yollar dikkate alındığında, Anadolu’daki ulaşımla ilgili aşağıdaki sonuçlardan hangisine ulaşılabilir?

Bu haritadaki yollar dikkate alındığında, Anadolu’daki ulaşımla ilgili aşağıdaki sonuçlardan hangisine ulaşılabilir?
A | Akdeniz kıyılarına ulaşmada Toroslar üzerindeki
doğal geçitlerin kullanıldığı |
B | Kıtalar arasında ulaşımın gelişmiş olduğu |
C | Deniz taşımacılığında Ege limanlarının kullanıldığı |
D | Kıyı boyunca ulaşımın gelişmiş olduğu |
E | Tüm yolların akarsu vadilerini izlediği |
47 numaralı soru için açıklama
Haritadaki yollar genel olarak Akdeniz’e ulaşmaktadır.
Selçuklu döneminde ticareti geliştirmek
Antalya, Alanya gibi yerler alınmış ve bu faaliyet
alanı için çaba gösterilmiştir. Ticari faaliyet
için en önemli etken ise ulaşımdır. Ancak Akdeniz
kıyısına ulaşımı kıyıya paralel ….. Toros sistemi
zorlaştırmaktadır. Bu nedenle “Akdeniz kıyısına
ulaşımı sağlamada Selçuklu döneminde
doğal geçitler kullanılmıştır.” sonucu haritadan
çıkarılabilir.
(Cevap A)
Soru 48 |
Menteşe Yöresi’nin turizm merkezlerinde,
aşağıdakilerden hangisinde yıl içerisinde diğerlerinden
daha büyük oranda değişiklik
görülür?
A | Yaz aylarının sıcaklık değerlerinde |
B | Deniz suyu sıcaklığında |
C | Aritmetik nüfus yoğunluğunda |
D | Tarımsal etkinliklerde |
E | Kültür balıkçılığında |
48 numaralı soru için açıklama
Menteşe Yöresi, ülkemizin Muğla ve çevresini
kapsayan kesimidir. Bu yöremiz doğal ve tarihi
olarak turizm çekiciliğine sahiptir. Turizm demek
insan sayısındaki belli bir zaman dilimi için artış
demektir. Yüzölçüm sabit kalmak şartıyla nüfustaki
artış ya da azalış o sahadaki Aritmetik nüfus
yoğunluğunu değiştirir. Şıklarda tarımsal etkinlikler
ve kültür balıkçılığı gibi etkenlerde etkilenir
ancak soru kökünde daha büyük oranda ifadesine
dikkat edilmelidir.
(Cevap C)
Soru 49 |
Aşağıdakilerden hangisi sosyal hayatı
düzenleyen kurallardan biri değildir?
A | Din kuralları |
B | Fizik kuralları |
C | Görgü kuralları |
D | Ahlak kuralları |
E | Hukuk kuralları |
49 numaralı soru için açıklama
Soru; Temel Hukuk Bilgileri ile ilgili hazırlanmış
kolay bir sorudur. Sosyal hayatı düzenleyen kuralların
akılda kalması için şöyle bir kodlama yapılabilir.
Din - Görgü - Ahlak - Hukuk
Manevi ve maddi yaptırımları olan bu kurallar
arasında fizik kuralları yoktur.
(Cevap B)
Soru 50 |
Kullanıldıkları zaman mevcut bir hukuki durumu
tamamen ortadan kaldıran haklara ne
ad verilir?
A | Kişilik hakları |
B | Kurucu yenilik doğuran haklar |
C | Alelade haklar |
D | Bozucu yenilik doğuran haklar |
E | Değiştirici yenilik doğuran haklar |
50 numaralı soru için açıklama
Soru; Temel Hukuk Bilgilerini ölçme amaçlı Temel
Haklar ve Ödevler konusunu kapsayan bir
sorudur. Buna göre, kullanıldıkları zaman mevcut
bir hukuki durumu tamamen ortadan kaldıran
haklara bozucu yenilik doğuran haklar denilmektedir.
Burada sorudaki ve cevaptaki altını çizdiğimiz
iki kelimeye dikkat edilmeliydi.
(Cevap D)
Soru 51 |
Aşağıdakilerden hangisi borçlar hukukuna
hakim olan ilkelerden biri değildir?
A | Sözleşme özgürlüğü ilkesi |
B | Eşitlik ilkesi |
C | Zaman aşımı ve hak düşürücü süreye uğramama
ilkesi |
D | Nispilik ilkesi |
E | Üçüncü kişi aleyhine borç kurulamaması ilkesi |
51 numaralı soru için açıklama
Soru; Temel Hukuk Bilgilerinden Özel Hukuka
bağlı Ticaret Hukuku’nun içeriğinde yer alan
Borçlar Hukuku ile ilgili ayrıntılı ve seçici bir sorudur.
Borçlar hukukuna hakim olan ilkeler arasında
sözleşme özgürlüğü, eşitlik, nispilik, üçüncü
kişi aleyhine borç kurulamaması yer alır; ancak
zaman aşımı ve hak düşürücü süreye uğrama
ilkesi olamaz. Çünkü zaman aşımı ve hak
düşürücü süreye uğrama ilkesi vardır.
(Cevap C)
Soru 52 |
1982 Anayasası’na göre, TBMM’nin seçim
dönemi ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi
doğrudur?
A | 2007 yılında gerçekleştirilen Anayasa değişikliği
uyarınca TBMM seçimleri 5 yılda bir
yapılır. |
B | Meclis, seçim dönemi dolmadan üye tam
sayısının en az salt çounluğunun oyu ile
erken seçim kararı alabilir. |
C | Meclisin, seçim dönemi dolmadan erken seçim
kararı alması üzerine yapılan seçime ara
seçim denir. |
D | Cumhurbaşkanı, ülkenin herhangi bir nedenle
siyasi bunalıma girdiğini düşündüğü her
durumda, bu bunalımı çözme amacıyla
TBMM seçimlerinin yenilenmesine karar verebilir. |
E | TBMM Genel Kurulu veya Cumhurbaşkanı
tarafından yenilenmesine karar verilen Meclisin
yetkileri, yeni Meclisin seçilmesine kadar
devam eder. |
52 numaralı soru için açıklama
Soru; Anayasa hukuku ile ilgili olup KPSS’nin her
sene sorduğu klasik 1982 Anayasa’sı sorgulama
sorusudur. Buna bağlı olarak seçim dönemi ile
ilgili sorulmuş bu soruda A, B, C ve D seçeneğindeki
bilgiler yanlış verilmiştir. TBMM Genel
Kurulu veya Cumhurbaşkanı tarafından yenilenmesine
karar verilen meclis yetkileri, yeni meclisin
seçilmesine kadar devam eder bilgisi 1982
Anayasa’sında aynen yer almaktadır. Öğrenciler
arasında çeldirici seçenek olarak görülen B seçeneğinde
meclisin seçim kararı almasında en
az salt çoğunluğun oyu ifadesi yanlış verilmiştir.
(Cevap E)
Soru 53 |
Türkiye’de Anayasa Mahkemesi ilk kez hangi anayasal düzenlemede yer almıştır?
A | 1921 Anayasası’nda Cumhuriyetin ilanı için
yapılan değişiklikle birlikte |
B | 1924 Anayasası döneminde çok partili yaşama
geçiş için yapılan değişiklikle birlikte |
C | 1961 Anayasası’nda |
D | 1961 Anayasası’nda 1971 yılında yapılan
kapsamlı değişikliklerle birlikte |
E | 1982 Anayasası’nda |
53 numaralı soru için açıklama
Soru; Anayasa Hukuku ile ilgili sorulmuş kolay
bir soru olup tarih bilgileri ile de yapılabilirdi. Anayasa
Mahkemesi ilk kez 1961 Anayasa’sı ile
kurulmuştur. Sorudaki düzenleme ifadesi kafa
karıştırmak ve D şıkkına yönlendirmek amacıyla
kullanılmıştır. Ancak dikkatli öğrenciler ilk kez ifadesini
dikkate alarak doğru seçeneği bulabilirdi.
(Cevap C)
Soru 54 |
1982 Anayasası’nın değiştirilmesi ile ilgili
aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?
A | Anayasa’nın değiştirilmesi, TBMM üye tam
sayısının en az üçte biri tarafından yazıyla
teklif edilebilir. |
B | TBMM Genel Kurulu, Anayasa değişikliğine ilişkin
kanunların kabulü sırasında, bu kanunun
halkoyuna sunulması hâlinde, Anayasa’nın
değiştirilen hükümlerinden hangilerinin
birlikte, hangilerinin ayrı ayrı oylanacağını da
karara bağlar. |
C | Anayasa’nın değiştirilmesi hakkındaki tekliflerin
kabulü, Meclisin üye tam sayısının en az
beşte üç çoğunluğunun gizli oyuyla mümkün
olabilir. |
D | TBMM Genel Kurulu tarafından üye tam sayısının
en az üçte iki çoğunluğu ile kabul edilen
bir Anayasa değişikliğini, Cumhurbaşkanı dilerse
halkoyuna sunabilir, dilerse yürürlüğe
girmesi için Resmî Gazete’de yayımlanmasına
karar verebilir. |
E | TBMM Genel Kurulu acil hâllerde Anayasa
değişikliğine ilişkin tekliflerin bir kez oylanmasının
yeterli olacağına karar verebilir. Ancak,
böyle bir kararın alınabilmesi, TBMM
üye tam sayısının en az üçte iki çoğunluğunun
oyu ile mümkün olabilir. |
54 numaralı soru için açıklama
Soru; Anayasa Hukuku konusu ile ilgili bu yıl
sorulmasını beklediğimiz çok gündemde olan
1982 Anayasa’sının değiştirilmesini içeren bir sorudur.
Anayasa değişikliği ile ilgili verilen bilgilerden
E seçeneği hatalıdır. Çünkü acil hallerde
Anayasa değişikliğine gerek yoktur. Anayasa
değiştirilmez.
(Cevap E)
Soru 55 |
Aşağıdakilerden hangisi idari yargı kuruluşları
arasında yer alır?
A | Vergi mahkemeleri |
B | Yargıtay |
C | Anayasa Mahkemesi |
D | Sulh hukuk mahkemeleri |
E | Asliye ceza mahkemeleri |
55 numaralı soru için açıklama
Soru; Anayasa hukuku ve idare hukuku konularını
içeren bir özelliğe sahip olup kolay bir sorudur.
Buna bağlı olarak Yargıtay ve Anayasa
Mahkemesi yüksek yargı organlarıdır. Asliye Ceza
ve Sulh Hukuk Mahkemeleri ise idari olmaktan
ziyade adli hukuk mercileridir. Vergi mahkemeleri
idari yargı kuruluşudur.
(Cevap A)
Soru 56 |
I. Başarılı Sporculara Aylık Bağlanması ile
Devlet Sporcusu Unvanı Verilmesi Hakkında
Kanun
II. Sakarya İlinde Büyükşehir Belediyesi Kurulması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname
III. Tapu Planları Tüzüğü
Yukarıdakilerden hangileri Bakanlar Kurulu tarafından yapılan işlemlerden biridir?
II. Sakarya İlinde Büyükşehir Belediyesi Kurulması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname
III. Tapu Planları Tüzüğü
Yukarıdakilerden hangileri Bakanlar Kurulu tarafından yapılan işlemlerden biridir?
A | Yalnız II |
B | Yalnız III |
C | I ve II |
D | II ve III |
E | I, II ve III |
56 numaralı soru için açıklama
Soru; Anayasa hukuku konusunun yürütme
bölümünü içermektedir. Buna göre, l. öncülde
verilen kanunu çıkarmak yasamanın; yani parlamentonun
görevidir. ll. öncülde verilen kanun
hükmünde kararname çıkarma Bakanlar Kurulu’na
meclis tarafından verilen yetki ile çıkarılabilir.
Tüzük çıkarmak olağan konularla ilgili Bakanlar
Kurulu’nun görevleri arasında gösterilir.
(Cevap D)
Soru 57 |
Aşağıdakilerden hangisi yerel yönetimler
arasında yer almaz?
A | Ankara Büyükşehir Belediyesi |
B | İzmir İl Özel İdaresi |
C | İstanbul Ticaret Odası |
D | Bandırma Belediyesi |
E | Kozaklı Köyü |
57 numaralı soru için açıklama
Soru; bu sene sorulması pek fazla beklenmeyen
idare hukuku konusunu içermektedir. Bu soru ile
ilgili idarenin merkezden yönetim, yerinden yönetim
şeklinde ikiye ayrıldığı zamanın incelenmesi
işi kolaylaştırır. Yerel yönetimler genel anlamda
belediyelerden, köylerden ve özel idarelerden
oluşur. Merkezden yönetim diye sorsaydı o zaman
başkentte bulunan kuruluşlar, kaymakamlıklar
il genel idarelerinden ve müdürlüklerden
söz edecekti. Dolayısıyla Ticaret Odası bir yönetim
birimi değildir.
(Cevap C)
Soru 58 |
2008 yılında dünya ekonomisindeki toplam
dış borcun yaklaşık % 60’ı aşağıdaki ülke
gruplarından hangisine aittir?
A | Çin, Japonya, Rusya |
B | Kanada, Brezilya, Arjantin |
C | Türkiye, Brezilya, İspanya, Endonezya |
D | İngiltere, Fransa, Kanada, İtalya |
E | ABD, İngiltere, Fransa, Almanya |
58 numaralı soru için açıklama
Soru; Güncel Olaylar ve Uluslararası Kuruluşlar
konusunu kapsamaktadır. Doğal olarak bu yılın
en güncel konusu Dünya ekonomik krizi olup
tahmin edilmesi muhtemel bir konudur. Ancak
nasıl bir soru sorulacağının tahmini güç olmuştur.
KPSS Türkiye’nin dış borcunun olduğunu
ama bizden daha borçlu ülkeler var mesajını
vermeyi amaçlamış olduğunu düşünüyorum.
Dünya’nın en borçlu ülkesi sıralamasında ABD,
İngiltere, Fransa ve Almanya gelmektedir. Türkiye
bu sıralamada 27. sırada yer almıştır.
(Cevap E)
Soru 59 |
Dünyada Türkiye’nin de dahil olduğu gelişmiş
ve gelişmekte olan 20 ülkenin oluşturduğu
G-20 toplantısı, 2009 yılı Nisan ayında
hangi şehirde yapılmıştır?
A | Londra |
B | Paris |
C | Berlin |
D | Strasbourg |
E | Roma |
59 numaralı soru için açıklama
Soru; Güncel olaylar konusunun beklenen bir
sorusudur. G-20 toplantısı Nisan 2009’da Londra’da
Türkiye’nin de katılımıyla gerçekleşmiştir.
(Cevap A)
Soru 60 |
Dünya Ticaret Örgütünün 2008 Dünya Ticareti
Raporu’na göre en çok ithalat ve ihracat yapan
30 ülke listesinde Türkiye’nin sıralamadaki
yeriyle ilgili aşağıdaki bilgilerden hangisi
doğrudur?


A | Şıkkı |
B | Şıkkı |
C | Şıkkı |
D | Şıkkı |
E | Şıkkı |
60 numaralı soru için açıklama
Soru; Güncel olaylar konusu ile ilgili olup yine
dünya ekonomik krizi ile bağlantılı seçici bir sorudur.
2008 Dünya Ticaret Örgütü’nün raporuna
göre Türkiye ithalat ve ihracat yapan 30 ülke listesinde
ithalatta 20. sırada ve ihracatta ise ilk
30’a giremedi. Ülkemizin uluslararası ticarette
dışardan aldığı malların miktarının çok fazla olduğu
yorumlanabilirdi. Dışarı sattığımız malların
ise sanayi sektöründe çok gelişmemiş olduğumuzdan
(heleki kriz ortamında) ilk 30’a giremediğimizi
öğrencilerimizin düşünmüş olması gerekirdi.
(Cevap B)
Sınavı tamamlamak için butona tıklayınız, yanlışlarınız gösterilecektir.
Sonuçları al.
60 tamamladınız.
← |
Liste |
→ |
Geri dön
Tamamlananlar işaretlendi.
1 | 2 | 3 | 4 | 5 |
6 | 7 | 8 | 9 | 10 |
11 | 12 | 13 | 14 | 15 |
16 | 17 | 18 | 19 | 20 |
21 | 22 | 23 | 24 | 25 |
26 | 27 | 28 | 29 | 30 |
31 | 32 | 33 | 34 | 35 |
36 | 37 | 38 | 39 | 40 |
41 | 42 | 43 | 44 | 45 |
46 | 47 | 48 | 49 | 50 |
51 | 52 | 53 | 54 | 55 |
56 | 57 | 58 | 59 | 60 |
Son |
Geri dön
Başarıyla tamamladınız.
sorular
soru
Aldığınız skor
Doğru
Yanlış
Partial-Credit
Sınavı henüz tamamlamadınız. Eğer sayfadan ayrılırsanız, verdiğiniz yanıtlar kaybolacak!
Correct Answer
You Selected
Not Attempted
Final Score on Quiz
Attempted Questions Correct
Attempted Questions Wrong
Questions Not Attempted
Total Questions on Quiz
Question Details
Results
Date
Score
İpucu
Time allowed
minutes
seconds
Time used
Answer Choice(s) Selected
Question Text
Sona erdi
Daha çok pratiğe ihtiyaç var
Böyle devam et
Kötü değil
İyi çalışıyor
Mükemmel