Avrupa Birliği’ne girmek Türkiye’nin önceliklerinin başında geliyor. “AB’ye uyum çerçevesinde” ülkemizde bir çok alanda farklı uygulamalar yürürlüğe girdi. (ayrıntılı bilgi için ; Türkiye, AB’ye Girmek İçin Neler Yaptı?) Kimisi mutlaka Avrupa Birliği’ne girmeliyiz diye düşünürken diğer kesim iseAvrupa Birliği’ne girmek için neden yıllardan beri bu kadar uğraşıyoruz diye düşünmekte. Türkiye’yi AB’ye alırlar mı almazlar mı tartışıladursun AB’ye girme “ihtimalini” göz önünde bulundurarak, eğer bu birliğe girersek ülkemizde ve hayatımızda ne gibi değişiklikler olacak? bu sorunun cevaplarına
bir göz atalım;
özellikle ekonomik ve sosyal alanlarda yapılan reformlarla birlikte hayat standartlarının daha üst seviyeye çıkması, sağlık alanında gelişmeler ve hatta tükettiğimiz gıdaların dahi sağlık standartlarına daha uygun olması gibi olumlu gelişmeler yaşanacaktır. bunun dışında bir çok insanın bildiği serbest dolaşım hakkı faktörü vardır. başka bir deyişle diğer Avrupa Birliği’ne üye ülkelere vizesiz giriş hakkı olacak. bu yalnızca turistik amaçlı değil başka bir Avrupa Birliği’ne üye ülkede çalışma hakkı da olacak. Avrupa Birliği’nin 100 milyar euro ortak bir bütçesi vardır. bu bütçenin bir kısmı bölgeler arası uyum için ayrılır. amaç daha az gelişmiş ülkelere parasal destek sağlamaktır. eğer Türkiye AB’ye girerse bu bütçeden tahmini 500 milyon euroluk bir destek alacaktır. ayrıca Türkiye’ye Avrupa’dan daha fazla yatırım olacak ve tabi bu da ekonomiyi canlandıracak.
Bu saydıklarımızdan vizesiz giriş dışındaki diğer faktörleri Türkiye Avrupa Birliği’ne girmeden tek başına da başarabilir mi orası tartışılır ama AB’ye girmek için önümüzde daha çok uzun yıllar olduğu tartışılmaz bir gerçek.