Türkçenin İlk Verileri:
Türklere ait günümüze ulaşan ilk yazılı metinler 7-8. yüzyıla aittir. Sözlü metinlerin tarihi daha eski olup tarihleme imkânı yoktur. Bu edebî ürünlerden ilk olarak Çin kaynakları bahsetmiştir. İslamiyet öncesi Türkçe sözlü metinlerin (destanların) büyük Türk destanının birer parçası olduğu ve 6 bölümden oluştuğu düşünülmektedir:
- Yaratılış destanı
- Saka destanı (Alp Er Tunga, Şu)
- Oğuz Kağan destanı
- Siyenpi destanı
- Göktürk destanı (Ergenekon, Bozkurt)
- Uygur destanı (Göç, Türeyiş)
Devleti idare eden önemli devlet adamlarının ölümünden sonra onlar adına yazılı bir taş dikmek (taş tokıtmak) adet haline gelmiştir. Bu metinlerde devlet adamları ‘gönül sözlerini’ taşa kazıtmışlardır ve hislerini, fikirlerini tarihle paylaşmışlardır. Bu taşlarda kullanılan yazı Göktürk yazısıdır. Bu yazı sağdan sola ve yukarıdan aşağıya yazılıp okunur. Dördü ünlü otuz sekiz harften oluşur ve kelimeler birbirinden genellikle iki nokta ile ayrılır.
Tespit edilebilen önemli bengütaşların sayısı 13 civarındadır. En önemlileri Göktürk Kitabeleri olarak bilinen Tonyukuk, Kül Tigin ve Bilge Kağan yazıtlarıdır. Hem edebî olarak hem de hacimce önemlidir. İlk olarak Cüveynî ‘Tarih-i Cihângüşâ’ eserinde bahsetmiştir.
GÖKTÜRK ABİDELERİ:
1.Tonyukuk Anıtı: (724-726)
Bilge Tonyukuk tarafından diktirilmiştir. Bu abide de Türklerin Çin esaretinden kurtuluşu ve İlteriş Kağan zamanında yapılan savaşlar anlatılmıştır. Yeri geldikçe kağanlara, devlet adamlarına öğütlerle bezenmiştir. Bu bakımdan siyaset-nâme gibidir.
2.Kül Tigin Abidesi: (731)
9 Oğuzlarla yapılan bir savaşta henüz 41 yaşında ölen Kül Tigin adına ağabeyi Bilge Kağan tarafından diktirilmiştir. Metnin asıl sahibi Yolluğ Tigindir. Yolluğ Tigin bir Türk prensi olarak kabul edilir. Mevcut kitabeler içinde edebî üslubu bakımından en yetkin olanı bu abidedir. Yolluğ Tigin Tonyukuk’la beraber ilk hatıra ve tarih yazıcısı olarak önem arz etmektedir.
3.Bilge Kağan: (735)
Bilge Kağan’ın ölümü üzerine oğlu tarafından dikilmiştir. Müellifi Yolluğ Tigin’dir. Metin, Çin esaretinden kurtuluşu ve Bilge Kağan’ın milleti için yaptıklarını anlatır.
Bengütaş edebiyatı geleneği Uygur ve Kırgızlar tarafından devam ettirilmiştir.