Türk Piramitleri Ve Türk Mumyalama Tarihi
Türk Piramitleri Nedir, Kime Aittir
Öncelikle Türk piramitleri hakkında genele indirgenmiş bilgilendirmeden sözedelim. Çin piramitleri olarak bilinen piramitler, tümülüs adı verilen mezar yerleridir. her biri değilsede bir çoğu bu amaçla kullanılmıştır. Çin Halk Cumhuriyeti içerisinde Xi’an şehri yakınlarında bulunan büyük, küçük tam olarak 100 tane höyükle bulunmaktadır. Bunlardan bizim dikkatimizi çeken en büyük piramit ise 300 metre yüksekliğinde Beyaz piramit olarak adlandırılmıştır.
Çin Halk Cumhuriyetinin Türk Piramitlerini Gizleme Planı
Dünya bu höyükleri Çin piramitleri olarak tanımaktadır, fakat Çin Halk Cumhuriyeti malesef bu piramitlerin bulunduğu alanları yasaklı bölge ilan etmiş ve bu piramitlerin içinde yahut etrafında kesinlikle arkeolojik çalışmalara izin vermemektedir. Bu sebepten ötürü, sırrı hala çözülememiş bir yapı olarak akıllarda birçok soru işaretine sebep olmuştur. Hangi devlet tarihini gizler diye düşündüğümüzde, kendi tarihini gizlemeye çalışan hiçbir devlet veya hükümete ulaşamadık, fakat Çin tarihinde kurulmuş ve bu bölge üzerinde hakimiyet sahibi olan pek çok devlet hükümdarları, bu bölgeyi yasaklı arazi olarak ilan etmiş ve hiçbir şekilde insanların giriş ve çıkış yapmalarını kabul etmemiştir.
Mısır Piramitlerinden Daha Büyük Piramitler Türklere Ait
Yer yüzünde bilinen en büyük piramit Mısır topraklarında yer almakta olan Keops isimli 146 metrelik boyutundan günümüze kalan 138.8 metrelik bir yükseklikle, dünyanın önemli turizm bölgesi olmasında önemle gelmekte olan yapılardan birtanesidir. Mısır Gize şehrinde bulunan Keops piramiti bir çok araştırmacı tarafından dikkatlice araştırılmış ve önemli sayılacak ilk medeniyet izleri yine bu piramitler üzerine kurulmuştur. Üzerinde birçok önemli teoriler üretilmekte olunan keops piramitinin oraya nasıl inşa edildiği konusunda malesef pek bir bilgi bulunamamaktadır. Bu sebeple uzaylılar tarafında oraya yerleştirilmiştir gibi saçma sapan teoriler ortalıkta dönülmektedir.
Diğer taraftan 300 metre uzunluğundaki Türk piramitleri’nin inşası veya oraya nasıl yerleştirildiği konusunda malesef hiçbir bilgi birikimine sahip olmamaktayız. Tek bildiğimiz üzeri Çin Halk Cumhuriyeti tarafından toprakla kapatılıp, ardından ağaçlandırma çalışmaları gerçekleştirilmiştir. o bölgede bulunan yaklaşık 100 adet irili ufaklı piramitler içinde aynı işlem uygulanmıştır. İkinci dünya savaşı sırasında yasaklı bölge olarak adlandırılan, Xi’an bölgesi üzerinden geçen Amerikan uçaklarından pilotlarında James Gaussman Çin’e erzak yardımı için görevlendirildiği bir uçuş esnasında piramitlerin çıplak halini fotoğraflayarak The New York Sunday News isimli dergide fotoğrafların yayınlanmasını sağlamıştır.
Resmin kordinatlarını Google Maps üzerinden ayrıntılı olarak inceleyebileceğiniz link: Beyaz Piramit Kordinatları
Xi’an bölgesinde bulunan 100 ‘e yakın piramitten birtanesi.
Türk Piramitleri Mısırda Yasaklı Bölgede
Tarihinden korkan Çin, 300 metre uzunluğundaki beyaz piramiti dünya’ya Çin piramitleri olarak tanıtmaktadır. Fakat araştırma için malesef hiçbir şekilde bölgeye kimseyi yaklaştırmamaktadır.
Bazı Türk bilim insanları ve tarihci isimlere hükümetler tarafından baskı yapılması sonucunda özel izinle birkaç saatliğine araştırma imkanı verilen piramitlerde önemli ölçüde Türk kimliğine ait belgeler sunulmuştur. Bu belge niteliği taşıyan, hilal, yıldız, ve Türklerin kullandığı baz önemli savaş aletleri piramitler içerisinde incelenebilme fırsatı bulunmuştur. Yapılan araştırmalar sonucunda tarihlerinin Türkleri yazılı tarihinden daha eskiye dayandırıldığı söylenmektedir. Çin hükümeti bu araştırma ardından meydana gelen haber ve bilgilendirmeden fazlasıyla rahatsızlık duymuş olacak ki bölgeyi tamamen tel örgülerle kapatarak giriş ve çıkışları Çin askerleri tarafından tehlikeli bölge ilan edilip, kontol altına alınmıştır. Bu sebepten ötürü bu bölgeye giden ziyaretcilere kesinlikle içeri giriş yasaklanmıştır.
Çin Halk Cumhuriyeti bölgeye yakın yaşayan bir Türk toplumunun Özerklik istekleri ile birlikte, ayaklanma, cesaretlendirme ve bölgeyi sahiplenme istekleri çıkarmalarından fazlasıyla korkmuş olmalı ki böyle bir girişime kesinlikte imkan ve olanak vermemektedir.
İlk Mumyalama Tekniği Altay Türkleri Tarafından Uygulandı
Amerikan topraklarında sergilenen bir Çinli prensesin mumyası, görenleri hayrete düşürmüş, kısa sürede tüm bilim insanlarının ilgisini çekmeye başarmıştır. İlgi çekmesinin en önemli sebeplerinden bir tanesi mumyalama sırasında uygulanan teknik ve becerilerin, daha önce hiçbir mumyada görülmemiş olmasıdır. Bilinen tarihe göre mumyalama üzerine mısır çok fazla gelişmiş bir uygarlık olarak, mumyalama üzerine dünyada en büyük örnekler bu alanlardan toplanmıştı. Fakat sergideki Çin prensesine ait mumya, 3800 yıllık olduğu ortaya çıkarılınca, bozulmadan günümüze kadar gelmiş olması tüm bilim insanlarını şaşkınlığa uğratmıştır.
Amerikalı bilim insanlarının araştırması üzerine, Lolan mumya ismi verilen kadın mumya ileri teknoloji bir teknik kullanılarak günümüze kadar saklanmıştır.
İlk Ameliyat İzleri Bulunmuş
Bildiğiniz gibi dünya bilim tarihinde ameliyat operasyonlar çok gelişmiş medeniyetlerde ve henüz daha çok yeni bir geçmiş tarihe sahiptirler. Bu mumya üzerinde görülen ameliyat izleri Amerikalı bilim insanlarını gerektiğinden fazla şaşırtmış olmalı ki dünya tarihindeki ilk operasyon tarihi bu mumya ile başlamış olabilir ifadelerini kullandılar.
Ameliyat izleri üzerinde gidilen araştırmalar neticesinde dikişlerin At kılıyla atıldığı gözlemlenmiştir.
Ayrıca mumya üzerinde bulunan ekose kumaş yapısı boyalı bez parçalarıyla birleştiğinde bölge üzerinde tarihin ilk Türkleri olarak bilinen şuan Türkistan’ın doğu bölgesinde yaşamakta olan Urumçi Türkleri olduğu konusunda tarihcileri derin bir araştırma içerisine sokmuştur.
Ayrıca mumya üzerinde bulunan eski Çince yazıtları olarak tanıtılan, yazıtların aslında eski Türkçe ile yazıldığı ortaya çıkınca Çin Halk Cumhuriyeti yetkilileri Lolan güzeli olarak adlandırılan mumyayı, Amerika sergisinden çekmek zorunda kalmıştır.
Diğer taraftan mumyayı iyice araştıran yetkililer, DNA yapısından yola çıkarak, mumyanın Türk DNA’sı ile uyumlu olduğunu ispatlamış durumdalar.
Türk güzeli, lolan isimli 3800 yıllık mumyanın en büyük özelliği iç organlarının kesinlike çıkarılmamış olmasıdır. Bu aşamada kaydedilen teknikler ve yapılan çalışmalar göz önünde tutulduğunda teknik Mısırdaki mumyalama sisteminin anası olarak kabul edilebilir.
Mısırda bulunan mumyalama teknikleri, malesef iç organları ile yapıldığında, fazla uzun dayanamamıştır, hatta iç organları çıkarılarak yapılan mumyalar bile bozulmadan bu kadar süre dayanmış olsalar bile Mısırda en eski mumya örnekleri aşağı yukarı 2000 yıl öncesine kadar dayandırılmaktadır.
Mumyalama kültürü Mısır’ın çevre bölgelerinde malesef hiç bulunmamaktadır. Buda bu kültürün başka bir bölgeden hatta başka bir kıtada gelebileceği kanaatine çıkmaktadır, bu sebeple bilim ve araştırma insanları hep bir çıkmaza girmekteydiler. Türk mumyaları ise 3800 yıllık ve daha ileri teknoloji kullanılarak günümüze kadar, hiç bozulmadan saklanmıştır, üstelik hiçbir organları çıkarılmamıştır. buda demek oluyor ki, Mısırdaki mumyalama tekniği Türklerden gelmiş olabileceği konusudur.