Fransız doğa bilimcisi John Henry Fabre, “Resmigeçit Tırtılları” adını verdiği son derece garip deneylerden birini yapmıştır. Bu tırtıllar, önlerindeki tırtılı körlemesine izlerler. Adları oradan gelir. Fabre onları dikkatte bir çiçek saksısının çevresinde, en sondaki ilk baştaki tırtıla dokunacak biçimde bir çember biçiminde yerleştirdi. Çiçek saksısının tam ortasına, bu tırtıl türünün başka gıdası olan çam iğnelerinden koydu. Tırtıllar bu yuvarlak çiçek saksısının etrafında dönmeye başladılar. Saatlerce, günlerce, gecelerce döndüler. Yedi gün yedi gece çiçek saksısının çevresinde döndüler. En sonunda açlıktan ve yorgunluktan öldüler. On beş santim ötelerindeki yiyecek bolluğuna rağmen, kelimenin tam anlamıyla açlıktan öldüler çünkü etkinliği başarmak ile karıştırmışlardı.
Bir çok insan da aynı hatayı yapar ve sonuçta yaşamın sunduğu hasadı ancak çok küçük bir kısmını biçebilir. Ellerinin altında muazzam bir zenginlik yatmasına rağmen, bunun çok azını elde edebilir. Çünkü körlemesine, hiç sorgulamadan, yargılamadan bir çember etrafında dönen kalabalığı izlerler. Metotları ve prosedürleri izlemelerinin tek nedeni “Hep böyle yapılmış.” olmasıdır.
Hedefi olmayan bir insan, dümeni olmayan bir gemi gibidir. “Nereye gideceğini bilmeyen gemiye hiçbir rüzgar fayda etmez.” sözü hedefsizliğin gerçek sonucunu ortaya koyuyor. CJzun vadeli ve büyük hedefleriniz yoksa fırsatları nasıl kullanacağınızı, yelkenlerinizi ne şekilde ayarlayacağınızı bilemezsiniz. Ve zamanınızın çoğunu, sizi rotanıza sokacak, bir kurtarıcı beklemekle geçireceksiniz. Tıpkı şu örnekte olduğu gibi.Doğru ve yerinde bir hedef belirlemek, en iyi motivasyon kaynaklarımdandır. Bu hedeflerin yerine getirilmesi, kendini gerçekleştirme ve gurur gibi yüksek dereceli ihtiyaçların tatmin edilmesini kolaylaştırır. Bununla birlikte hedefe ulaşılarak elde edilen başarının takdir edilmesi de, süreci iyileştirici bir unsur olacaktır.Pek çok kişinin iş hayatında debelenip durarak hiçbir şey olamadıklarından sürekli olarak şikayet etmeleri, belirlenmiş somut bir hedeflerinin olmayışındandır.
İnsanların çoğu, yaşamdan beklediklerinin pek azını elde etmelerinin yalnızca temel hedeflerinin çok küçük ve çok belirsiz olmasından kaynaklandığını öğrendiklerinde çok şaşırırlar. Çok küçük ve çok belirsiz hedeflerin ise, hiçbir gücü yoktur. Eğer sizin düş gücünüzü kışkırtmıyor, harekete geçirmiyorsa, temel hedefinize ulaşmanız olanaksızdır. Motivasyonu gerçekten artırmanın yolu, büyük belirli ve güçlü bir hedef saptamaktır.Hedeflerinize ulaşmanız size şevk vermekle kalmayıp, rota üzerinde kalmanızı da sağlar ve daireler çizerek dönüp durmanızı engeller.