SAĞLIK VE MUTLULUK
İnsanın beden ve ruh olmak üzere birbirinden farklı iki kısımdan oluşmaktadır.Ancak bu kısımlar öyle bir birleşmiştir ki tırnakla etten daha yakındırlar birbirlerine.İnsan=Ruh+Beden formülü bireyi oluşturmaktadır.
Her ne kadar bir takım hastalıklar bizim gerçekçi öğretmenlerimiz olsa da huzurumuzu ve rahatımızı kaçırması açısından da önemli bir yere sahiptir.Sağlıklı olmanın üç boyutu vardır.Beslenme,temizlik ve spor.
Üzerinde konuştuğumuz konu bizim huzur ve mutluluğumuz olduğuna göre her üç başlığa değinmek gerektiği kanısındayım.
Sağlıklı olmanın birinci şartı, düzenli beslenmektir.Düzenli beslenme, gıdaların vaktinde alınması ve kaliteli gıdalar tüketmekle gerçekleşen bir alışkanlıktır.Bir besinin düzenli ve yeterli tüketimi sağlıklı bir vücudun nedeni olacağı gibi gelişigüzel ve kalitesiz tüketim ciddi bir rahatsızlığın habercisi de olabilir.Çok ve düzensiz beslenme kalp krizi,şişmanlık,akciğer fonksiyonlarında azalma,hareketlerde yavaşlık ve pasifleşme gibi bir çok rahatsızlığı da beraberinde getirmektedir.
NTV MSEBC de yer alan beslenme ile ilgili bir haberi paylaşmak istiyorum sizlerle.
“Kötü beslenme delirtiyor
İngiltere’de yapılan bir araştırmaya göre, son 50 yılda değişime uğrayan beslenme alışkanlıkları, ruhsal rahatsızlıkların artışında rol oynuyor.
AA
Güncelleme: 18:19 TSİ 19 Ocak 2006 Perşembe
LONDRA- Guardin gazetesinin birinci, sayfasında yer alan bir haberde,sağlıksız beslenme ile akıl hastalıklarındaki artış arasında bağlantı kurulduğu vurgulanıyor.
Guardian’ın haberine göre, bilimsel çalışmalara gönderme yapan Akıl Sağlığı Vakfı, abur cubur gıdalarla; gerekli vitamin, yağ ve minerallerden yoksun olarak üretime hazır besinlerin dikkat eksikliği, Alzheimer, depresyon, şizofreni gibi hastalıklara yol açtığını söylüyor. Mesela, “balık tüketimi az olan ülkelerde depresyon vakalarının oranı diğer ülkelerden daha yüksek olduğu” saptamasını aktaran bilim adamlarının önerdiği diyet ise şöyle:
“Abur cuburun yerine yağlı balıklar, lifli sebzeler, narenciye ürünleri ve protein içeren besinler.”
İngiltere’de beslenme üzerine araştırmalar yürüten Sustain ve Ruh Sağlığı Vakfı’na göre, gıda üretiminde son 50 yılda meydana gelen değişiklikler nedeniyle, artık insanlar besin değeri daha az olan yiyeceklerle besleniyor. Araştırma sonuçlarına göre, bu dönemde İngiliz halkı ayrıca, sağlıklı ve taze yiyeceklerden uzaklaşarak, daha yağlı ve şekerli besinlere yöneldi. Araştırmayı yürüten bilimadamları bu durumun depresyon ve hafıza sorunlarına neden olabileceğini söylerken, gıda uzmanları bunun kanıtlanmış bir bilgi olmadığını savunuyor.
Ruh Sağlığı Vakfı Başkanı Andrew McCulloch, “beslenmenin ruh sağlığı üzerinde bazı etkileri olduğu çok açık” diye konuştu. McCulloch, bazı ruhsal rahatsızlıkların tedavisinde, ilaç ya da danışmanlığa başvurmak yerine, hastanın beslenme tarzına eğilmenin daha iyi sonuçlar verdiğinin görüldüğünü vurguladı.
Araştırmacıların gıdalarda son yıllarda yaşandığını ortaya koydukları değişimin kökeninde, hayvansal yağlar bulunuyor. Buna göre, tarımın sanayileşmesi sonucu giderek daha fazla katkı maddesi ile beslenen hayvanların etlerindeki yağ dengesi değişiyor. Örneğin tavuklar, kesilme aşamasına 30 yıl önce olduğundan iki kat daha hızlı ulaşıyor. Bu da yağ oranlarının yüzde 2’den yüzde 22’ye çıkması sonucunu doğuruyor. Sonuçta, doymuş yağ oranı yüksek olan besinler, insan beyninin çalışma hızını düşürüyor.”
Temizlik sağlığın olmazsa olmaz koşulları arasında yer alır.Hastalıkları ortaya çıkaran mikroplar,mikropların vücudumuza yerleşmesi de temizliğe dikkat etmemekten kaynaklanır.
Temizlik maddi ve manevi olmak üzere ikiye ayrılır.Beden ruhun muhafazası,kabı durumundadır.Diğer bir deyişle beden,ruha giydirilmiş bir elbise gibidir.Ruhun huzurunu temin etmek için bedeni temiz tutmak lazımdır.Nasıl ki evin pisliği,içerisinde oturanın huzurunu kaçırırsa,vücudun pisliği de iç alemimizi sıkıntılara sokar.
Ruhun kirleri: kibir,yalan,gıybet,haset,kötü söz,cimrilik merhametsizlik gibi olumsuzluklardır.
İnsanlığın ilk çağlarından bu yana bilim ve teknolojinin süratli gelişimi insan hayatını kolaylaştırmış,bireyin fiziksel özelliklerini kullanmasını gerektiren iş ve uğraşılardan el etek çekmesine neden olmuştur.Örneğin telefonun icadıyla birlikte insanlar,giderek halletmeleri gereken bir çok işlerini oturdukları yerden halleder duruma gelmişlerdir.
Günümüzde televizyon kanallarında izlediğimiz bir çok programda spor ve egzersizin öneminde bahsedilmektedir.Çoğunlukla da bu kavramlar birbirine karıştırılmaktadır.Sporda belli kurallardan hareketle, beden ve ruh sağlığını geliştirici zorlayıcı faaliyetlerde bulunulurken, egzersizde zorlama ve rekabet amacı olmaksızın vücudu ve ruhu geliştirirci etkinliklerde bulunma esas alınmaktadır.
İnsanlar genç iken dünyayı yerinden oynatabilecek bir güce ve kuvvete sahip oldukları inancını taşırlar.Rampayı koşar adımlarla merdivenleri basamak atlayarak çıkarlar.Oysa yaşlanmayla birlikte vücudun dayanıklılığında ,kuvvetinde ve hızında ,azalma ve yavaşlama görülür.Günümüz insanın değişen yaşam koşullarına ayak uydurabilmesi için günlük olarak ve ciddi bir şekilde spor yapmaya ihtiyacı vardır.
Spor yapmanın getirileri;
1-Başkalarına saygıyı ve iş birliğini öğretir.
2-Hastalıklara karşı vücudun direncini artırır.
3-İnsanın yaptığı işe daha bir şevk ve heyecanla sarılmasına katkıda bulunur.
4-İnsan bedeninde dayanıklılık, esneklik ve çabukluğu artırır.
5-Serbest zamanların verimli bir şekilde değerlendirilmesini sağlar.
6-Oto kontrol mekanizmasını güçlendirir.
7-Ruhsal gelişimi sağlar.
8-Vücutta birikmiş olan enerjinin dışarı aktarımını sağladığı için bireyin tepkilerinde ölçülük meydana gelir.
9-Vücut yapısında düzgünlük oluşur.
Bu bölümde bedensel ve düşünsel anlamda rahata kavuşabilmemiz için neler yapabileceğimizle ilgili olarak bir takım bilgiler ve etkinlikler yer almaktadır.İhtiyacınız olsun ya da olmasın bir deneyin.Öyle sanıyorum ki çok faydasını göreceksiniz.
“KENDİ KENDİNE BAŞ VE YÜZ MASAJI
(ANINDA ENERJİ İÇİN BEŞ DAKİKALIK HAZIRLANMA)
Sıralanmanın (aşağıda belirtilen)uygulanması anlık bir olay olsa da, size birkaç saatlik bedelsiz enerji verecektir.
1 Dirsekleriniz tam önünüzde duracak şekilde masanın üzerine koyun ve ellerinizi birleştirin.
2 Yavaşça gözleriniz kapalı olarak başınızı ellerinize götürün ve ona kadar sayarak dinlenin
dışınızdan sayın, fakat sessiz olun.
3 Karnınızdan nefes alma ve tekrar nefes almadan önce de tüm havayı vermiş olma üzerinde
yoğunlaşın.
4 Omuzlarınızı devamlı olarak rahatlatın.
5 Parmaklarınızı devamlı olarak açın, böylelikle başınız parmak uçlarında dinlensin.Parmaklarınızı yavaşça kafa derinize doğru döndürün –başınızdaki deriyi siz hareket ettirmelisiniz, parmaklarınız değil.Parmaklarınızı tüm kafa derisi ve boyun bölgesini kaplaması için hareket ettirin.
6 Baş parmaklarınızı şakaklarınıza götürün, bu sırada başınız ellerinizde dinlensin.Yavaşça şakaklarınıza eşit derecede baskı uygulayın ve rahatladığınızı hissettiğinizde,tutun ve parmak uçlarınızı şakaklarınıza doğru döndürün –tenin üstüne koymayın, bastırın.Baskıyı yavaşça azaltın ve tekrarlayın.
7 Başparmaklarınızı burun kemiğinizin her iki tarafına yerleştirin, tam göz çukurlarınızın üstüne.Başınızın ağırlığını başparmaklarınıza verin.Gerilim çözülene ve boşalana kadar bekleyin.
8 Başınızı kaldırın ve dik oturun ve parmaklarınızı saçlarınızın arasında sanki onları’’koparacakmış gibi sokun.Yumuşak bir biçimde bir avuç saçlarınızı tutun –tam kökünden tutun, herhangi bir çekilme olmasın –ve sıkı bir biçimde kökleri sanki derinizle kafanız arasında daha fazla kan akımı sağlarmış gibi yukarı kaldırın.(Bu tam olarak yaptığımız şey.)
9 ‘Çekmeyi’ bırakın ve tüm kafa derinizi kaplanana kadar başka bir alan seçerek ellerinizi oraya hareket ettirin.
10 Dik oturun, omuzlarınızı aşağı tutun ve sonra yavaşça başınızı sol omzunuza indirin,gergin tutun ve sonra da sağ omzunuza indirin.Devamlı ileriye doğru bakın,boynunuzu çevirmeyin.
11 Omuzlarınızı mümkün olduğunca düzgün olarak silkin ve bırakın –bunu dört kez tekrarlayın.”(SCRİVNER S-114)
“ GEVŞEME ADIMLARI
1 Gözlerinizi kapatarak, kitabın Nefes Alma bölümünde anlatıldığı gibi,derin bir şekilde soluk almaya başlayın.Birkaç dakika doğru bir şekilde nefes aldıktan sonra, soluğunuzun fark edilir bir şekilde yavaşladığınızı göreceksiniz.
2 Nefes alırken soluduğunuz havanın vücudunuzu, ılık, altın gibi ve huzur veren, pozitif bir ışıkla yıkadığını hayal edin.
3 Şimdi vücudunuzun nasıl hissetmeye başladığını düşünün.Ayak ve bileklerinizi düşünün.Gerginler mi?Öyleyse, onları rahatlatın.
4 Nefesinizi verirken bu havanın eski bayatlamış olduğunu, soluyacağınız havanınsa yeni ve taze olacağını düşünün.Bunu her soluk alıp verişinizde yapın.
5 Baldırlarınızı ve dizlerinizi düşünün.Ilık havanın gergin kaslarınıza doğru yayıldığı ve onları ışıkla yıkadığını düşünün.
6 Diz eklemlerinizi ve uyluklarınızı resmedin.Derin derin soluk alarak rahatlayın.
7 Kasıklarınıza doğru yayılan gerginliği azaltan leğen bölgesini yumuşatan havayı hissedin.
8 Karın bölgenize doğru yayılan, duygu ve ruh merkezinizi temizleyen ve canlandıran altın ışığı fark edin.
9 Her kaburga kemiğinin arasına yayılarak ciğerlerinize ve göğüs boşluğunuza dolan ılık, ferahlık veren ışığı veren ışığı izleyin.
10 Kollarınız ve oradan da parmaklarınıza dolan altın ışığı hissedin.
11 Omuzlarınız ve boynunuzun alt kısmına dolan enerjiyi fark edin.Boynunuzun rahatladığını ve yere doğru yayıldığını görün.
12 Şimdi ışık kafa derinizi canlandırarak ve ürperterek her saç folikülünün köklerine doğru yolculuğa çıkabilir.Her soluk verişinizde vücuttaki atıkları da atıyor her soluk alışınızda yeni bir yaşamı soluyorsunuz.
13 Vücudunuzun içindeki yaşamı yenilediğinizde, yeni soluğunuzun ve yeni ışığınızın kaynağının nereden geldiğine bakın.
14 Gözleriniz hala kapalı iken yukarı bakın ve bedeninize doğru gelen ışık demetini görün.Onun karnınızı beslediğini fark edin.Bu ışıkla bağlantılısınız.Derin nefes alın ve ihtiyacınız olanın hepsini içinize çekin.
15 Hazır olduğunuzda bilincinizi bedeninize geri getirmeyi düşünmeye başlayabilirsiniz.
16 Yavaşça gözlerinizi açın.Yerde ya da yatakta uzanmışsanız bir tarafınıza dönerek oturmadan veya ayağa kalkmadan önce bekleyin.”(SCRİVNER S-180,181)
“MEDİTASYON 1
Meditasyon pek çok zihinsel ve fiziksel odaklanma metoduna sahip bir tekniktir.Bu metodlar bazen endişe ve gerilimin azaltılmasına neden olabileceği gibi, kendinden hoşnut olma ve hüsranı tolere etmede artış sağlayabilir. …Tahminen en çok bilinen meditasyon metodu ‘transandantal meditasyon’ ya da TM olarak bilinen tekniktir.Bu metod genellikle Hintli guru Maharishi Mahesh Yogi tarafından uygulanmıştır.Maharishi 1950’lerde Hindistan’ın her bölgesinde bunu öğretmeye başladı. …Meditasyon doğal bir süreç gibi ortaya çıkar, belki de ‘bilincin dördüncü hali’ ama uyumak, uyanmak ve rüya görmekten oldukça farklı.Meditasyon, fiziksel ya da zihinsel kontrol yahut yaşam biçimi veya inanç sisteminde değişiklik istemeyeceği gibi hipnoz ya da tavsiyeyi de kapsamaz.
Aslında meditasyon otonomik sinir sisteminin azalttığı aktiviteler boyunca hiper metabolizma hareketini oluşturmaktadır.Bu demektir ki daha düşük kalp atışı, indirgenmiş kan basıncı ve daha etkili solunumdur.Bunun sonucu olarak endişe ve üzüntüde azalma ve duygusal mutlulukta artış gibi olumlu psikolojik etkileşimlere neden olur.”(Arnold A.LAZARUS, Clifford N.LAZARUS S-29,30)
“MEDİTASYON 2
Öyleyse meditasyon nasıl yapılır?Temel olarak,
Birinci adım;
*Rahat ve gevşemiş bir pozisyona girin.
Bu, doğru oturarak, yaslanarak ya da uzanarak yapılabilir.
Bir sonraki aşama,
*Derin ve düzenli olarak nefes alıp verin.
Göğüs kafesinizi genişletmek yerine, karnınızdan nefes almaya çalışın.Aldığınızda göğsünüzün yükselmesine, verdiğinizde inmesine izin verin.Havanın içinize girip çıkmasına harcayabileceğiniz en az çabayla izin vererek daha rahat idare edebileceğiniz kadar derin nefes alın.
Daha sonra;
*Tercihen iki heceden oluşan nötr ya da sevimli bir kelime düşünün.
Aklınıza geldiğinde herhangi olumsuz ya da duygusal huzursuzluğa neden olmayacak herhangi bir kelime.Bunun adı ‘mantra’dır ve meditasyon boyunca yapılan odaklanmalardan biri olacaktır.
Örnek matramız olarak ‘gevşe’ kelimesini kullanalım.Önce rahatlayalım ve kolayca nefes alıp verelim,
*Nefes aldığınızda ilk (gev) hecesini düşünün ya da sessizce kendinize söyleyin.
*Nefes verdiğinizde, ikinci heceyi (şe) düşünün.
Nefes alış veriş döngüsünde mantranın sessizce bir şarkı haline geldiğini göreceksiniz.Gevşerken ve solunum esnasında mantranın ritmik şarkısına odaklanırken,
*Düşüncelerinizin ve zihinsel görüntülerin yavaşça, bilincinizin penceresinden uçup gitmesine izin verin.
Hiçbir bilinç müdahalesi olmadan düşüncelerin gelmesine ve gitmesine sadece izin verin ve bunu kesintisiz on ya da yirmi dakika yapmayı deneyin.
Nefes alıp verirken ‘geeev-şeeee’, ritmini düşünün.Pek çok insan gün içinde birçok kez 5 ile 7 dakika süren mini meditasyonlar yapmayı tercih eder.Hangi biçimin sizin için iyi olacağını deneyimlerinizle kesinleştirmeniz gerekmektedir.”(Arnold A. LAZARUS, Cliford N.LAZARUS S- 31,32)
“ MEDİTASYON
* İçinde bulunduğunuz odanın sıcak ve sessiz olmasını sağlayın.
* Herkesin dışarıda olduğu veya etrafta kimsenin sizi rahatsız etmeyeceği bir zamanı seçin.
* Telefonu açık bırakın ya da fişten çekin önemli ise tekrar arayacaklardır.Yarım saat içinde evde olacağınızı belirtecek şekilde telefondaki mesajı değiştirin.
* Herhangi bir rahatsızlık duymadan 20 dakika boyunca aynı şekilde kalabileceğiniz bir pozisyon bulun.Bacaklarınızı ve sırtınızın alt kısmını bir yastıkla destekleyerek sırt üstü uzanmak isteyebilirsiniz.Bacaklarınızı çapraz bir şekilde kavuşturarak otura bilirsiniz:Kalçalarınızın altına bazen bir minder koyabilirsiniz, böylece pelvis kaslarınız ve sırtınız düzgün olur.Ya da ayak tabanlarınız birbirine bakacak şekilde dizleriniz gevşemiş ve yere yayılmış bir şekilde oturmayı tercih edebilirsiniz.Kollarınız avuç içleri yukarıya bakacak şekilde yan tarafınızda kalmalı.
* Meditasyon için kullanacağınız kelimeleri veya ritmi seçin.Kendi ritminizi kendiniz tasarlayabilirsiniz, sadece kendi adınızı söyleyerek başlayabileceğiniz gibi.’’OM’’ kelimesini de mırıldanabilirsiniz.
*Tekrar ettiğiniz sese ve nefes alışınıza konsantre olun.Derin bir soluk alarak başlayın.Rahatlamış hissettiğinizde ve soluk alışınız da yavaş ve sakin bir hale geldiğinde; kelime veya sesin tüm bedeninize yayıldığını hissetmek için, yavaş ve yumuşak bir şekilde tekrar edeceğiniz kelimeye ya da sese odaklanmalısınız.Zamanınızı meditasyon sırasında tekrar edeceğiniz ses ya da onaylamalar için kullanabilirsiniz.Her kelimenin sevdiğiniz bir şey ya da kendiniz için bir hediye olduğuna konsantre olun.”(SCRİVNER S-187,188)
“HIZLI RAHATLAMA TEKNİKLERİ
Yalnızca ayaklarınızı dinlendirmek, yere uzanmak, gerilmiş kaslarınızı gevşetmek ve daha yavaş nefes alıp vermek kanınızın kimyasal yapısını değiştirmekle kalmayıp sinir sistemi üzerinde de derin etkiler yaratmaktadır.Bir seferde bunu iki kez, bir günde 5 ya da 10 kez yapmayı başarırsanız stres derecenizi düşürürken sağlık arttırıcı etkilerini de görecekseniz.
İşte basit metod;
*Her birkaç saatten birkaç dakika alın,
*Gevşemiş bir pozisyonda geriye yaslanın,
*Gözlerinizi kapatın,
*Yavaşça nefes alıp verin,
*Gergin kaslarınızın gevşemesine izin verin,
*Hoş bir sahne hayal edin.
Pek çoğumuz stresten dolayı kısa bir molaya bile sahip olmadan çalışır ve kendimizi strese sokarız.Bir sürü yanlış inanca göre rahatlamadan yaralanabilmek için bir seferde yirmi ya da otuz dakika gerekmektedir.Doğru değil!Birçok insan uzatılmış rahatlamadan sonra kendilerini daha gergin hissetmektedir.”(Arnold A.LAZARUS, Cifford N. LAZARUZ S-32,33)
PARMAKLA YAPILAN AKUPUNKTUR :SHİATSU
Son zamanlarda adından sıkça söz ettiren ve insanın bedenen ve ruhen rahatlamasını sağlayan yöntemlerden birisidir hiatsu.
Mesai bitiminde eve gelip, iş elbiselerimi çıkararak, elimi yüzümü yıkadıktan sonra, çekyat üzerine uzanır ve eşimden aşağıda belirtilen teknikleri kullanarak masaj yapmasını isterim.İnanın bu yöntemler yıllarca tarafımca uygulanmış,çok faydası görülmüştür.
“Japonca parmak (shi) ve atsu(basınç) kelimelerinden oluşan Shiatsu,parmak ve avuç içleri ile uygulanan bir masaj tekniği.Aynı zamanda iğnesiz akupunktur adı veriliyor.”(Kişisel Gelişim Dergisi Sayı-24 s.68)
Vücutta akmakta olan hayat enerjisinin geçtiği yollara belli bir basınç uygulanması suretiyle,gerginlikleri ve kasılmaları hafifleten bir yöntemdir.
“Shiatsunun uygulanmasından sonra kas dokusunun esnekliği artarak kişi huzur buluyor,zihni berraklaşıyor,baş,sırt,bel,boyun ağrıları geçiyor,iç salgı bezlerinin ve iç organların çalışmaları düzenleniyor,sindirim sistemi,romatizma,kireçlenme sorunları hafifliyor,sinir sisteminin düzenli çalışması sağlanıyor,stresin etkileri azalıyor ve uykunun kalitesi yükseliyor.”( Kişisel Gelişim Dergisi Sayı-24 s.68)
Shiatsunun vücudun çok değişik bölümlerine uygulanabilir oluşu bu tekniğin kullanırlılığını artırmaktadır.
“Shiatsu ve Etkileri:
Temeli Doğu felsefesi ve tıbbına dayanan Shiatsuda,beden ile dış dünya arasında uyumlu bir dengenin kurulması ve korunması amaçlanıyor.Shiatsu masajının önemli teknikleri…
‘Güven eksikliği yaşıyorum’
Çözüm:Bir elinizi göğüs kafesinizin üzerine,diğer elinizi o elinizin üzerine koyun ve parmaklarınızı ovuşturun.Bu hareket rahatlamanızı sağlar.
‘Başım ağrıyor’
Çözüm:Baş parmaklarınız kulaklarınız arkasına gelecek şekilde,ellerinizi başınızın üzerine koyun.Parmaklarınızı yavaş yavaş öne ve arkaya doğru oynatın.Ağrının yavaş yavaş azaldığını hissedeceksiniz.
‘ Sürekli panik halindeyim’
Çözüm:Ellerinizi yumruk yaparak,eklem yerlerinizle başınızın üst tarafına doğru hafif hafif vurun.Bu hareket rahatlamanızı sağlar.
‘Çok sinirliyim’
Çözüm:Ellerinizi yanaklarınıza koyarak işaret ve orta parmağınızın arasına yerleştirin.Daha sonra ellerinizi bastırarak başınızı elleriniz arasında sıkıştırın.Hareketi üst üste tekrarlayın.Bu hareketin sizi sakinleştirdiğini göreceksiniz.
‘Ailem beni strese itiyor’
Çözüm:Ellerinizi başınızın üzerine parmak uçlarıyla değerek yerleştirin.Parmaklarınızla başınızın üst kısmına masaj yaparken .Parmaklarınızla da şakaklarınızı ovun.Bu hareketten sonra gevşediğinizi ve stresinizin azaldığını fark edeceksiniz.
‘Konsantre olamıyorum’
Çözüm:Ellerinizi gözlerinizin altına koyun.Daha sonra ellerinizi hafifçe çekerek üç saniye daha bekleyin.Sonra ellerinizi yukarı doğru itin ve üç saniye daha bekleyin.Hareketi aynı sırayla üç kez tekrarlayın.Bu hareket zihninizin açılmasını sağlayacak.
‘Uyuyamıyorum’
Çözüm:Baş parmağınızı burnunuzun üst kısmına diğer parmaklarınızı üst kısma gelecek şekilde bastırın.Daha sonra parmağınızı çekin.Hareketi üst üste tekrarlayın.Bu hareket sizi dinlendirecektir.”( Kişisel Gelişim Dergisi Sayı-24 s.68)