1850-1923 arası dönemde yaşayan Fransız yazar Pierre Loti ülkemizde daha çok Türk dostu ve İstanbul hayranı olarak bilinmektedir. gerçek ismi Louis Marie Julien Viaud olan yazara Pierre Loti isminin 1867 yılında yaptığı bir Okyanusya seferi sırasında, Tahitili yerliler tarafından verildiği söylenir. “Loti”, egzotik iklimlerde yetişen egzotik bir çiçeğin ismidir.
Pierre Loti’nin yazarlık dışında bir de askerlik geçmişi vardır. 17 yaşında Fransız Deniz Kuvvetleri’ne giren Pierre Loti burada eğitimini tamamladıktan sonra 31 yaşında yüzbaşı olmuş ardından albaylığa kadar yükselmiştir. Pierre Loti bir denizci olarak gezip gördüğü yerler hakkında izlenimlerini daha sonra romanlarında sıkça aktarmıştır.
Pierre Loti eserlerinde oldukça sade bir dil kullanmıştır. ağırlıklı olarak aşk ve ölüm temalarını işleyen yazar umutsuzluğun yanında insanoğluna karşı şefkat ve acıma duygularına da yer vermiştir.
Pierre Loti’nin ülkemizde Türk dostu bir yazar olarak bilindiğini belirtmiştik. zira yazar kendisini de sıkça Türk dostu olarak tanımlamıştır. bir çok kez İstanbul’da bulunan Pierre Loti’nin ülkemize yani İstanbul’a ilk gelişi 1876 yılına denk gelir. Fransız gemisiyle subay olarak ülkemize gelen Pierre Loti burada Aziyade isimli bir kadına aşık olmuş ve 1879 yılında Aziyade isimli ilk romanını yazmıştır.
Osmanlı yaşam biçimini eserlerinde yansıtan Pierre Loti 1913 yılında yazdığı La Turquie Agonisante (Can Çekişen Türkiye) adlı kitabıyla Batı politikalarını eleştirir. Osmanlı Devleti’nin son yıllarını yaşadığı, Avrupalı devletlerinin yoğun entrika ve işgallerine maruz kaldığı bu dönemde Pierre Loti Avrupa’ya karşı her zaman Türkleri savunmuştur. hatta Kurtuluş Savaşında Türklerin direnişine destek vererek Anadolu’yu işgal eden devletlerden biri olan kendi ülkesi Fransa’yı ağır bir dille eleştirmekten çekinmemiştir.
Pierre Loti’nin bu Türk dostluğuna rağmen onun bu samimiyetine inanmayan Türk aydınlar da vardı. bu aydınlardan birisi de Nazım Hikmet’ti. Nazım Hkmet, Pierre Loti’nin Türkler’i sevmekten ziyade acıdığını öne sürmüş ve hatta 1925 yılında şöyle bir şiir yazmıştır;
“ Hatta sen Pier Loti!
Sarı muşamba derilerimizden birbirimize geçen tifüsün biti
senden daha yakındır bize Fransız zabiti!”
Pierre Loti’nin ismi ülkemizde bazı yerlere verilmiştir. İstanbul’da Pierre Loti Caddesi, Pierre Loti kahvesi ve Pierre Loti Tepesi bulunmaktadır. ayrıca bu tepeye ulaşmak için yapılan teleferiğe de onun ismi verilmiştir.
Pierre Loti’nin bazı eserleri şunlardır;
-Aziyade (1879)
-Bir Sipahinin Romanı (Le Roman d’un Spahi, 1881)
– İzlanda Balıkçısı (Pécheur d’Islande, 1886)
-Bir Çocuğun Romanı (Le Roman d’un Enfant, 1890)
-Acıma ve Ölümün Kitabı (Le Livre de la Pitié et de la Mort, 1891)
– Karanlık Yol Üzerindeki Yansımalar (Reflets de la Sombre Route, 1899)
-Mutsuz Kadınlar (Les Désenchantées, 1906)
-Can Çekişen Türkiye ( La Turquie Agonisante, 1913)