1842 yılında İstanbul’da doğan Osman Hamdi Bey; 1891’de Arkeoloji Müzesi’ni, 1883 yılında da Güzel Sanatlar Akademisi’ni kurarak Türk kültür ve sanat hayatına iki önemli müessese kazandırmıştır. ülkemizde Batı geleneğine bağlı zengin bir sanat kültürüne sahip az sayıdaki sanatçılardan biridir.
Babası sadrazamlık yapmış olan Ethem Paşa’ydı. 18 yaşındayken hukuk öğrenimi için Paris’e gönderilen Osman Hamdi resme olan ilgisinden dolayı bir yandan da Güzel Sanatlar Mektebi ile dönemin ünlü ressamlarından Boulanger’nin atölyesine devam etti. Dokuz yıl kaldığı Paris’te yine ünlü Fransız ressamı Garome’dan resim dersleri aldı.
İstanbul’a döndükten sonra Dışişleri Protokol Sekreterliği, Basın Yayın Müdürü, Belediye Müdürlüğü gibi devlet hizmetinde bulunan Osman Hamdi Bey, 1881’de Müze-i Humayun müdürlüğüne atandı.
Ünlü bir ressam olduğu kadar önemli bir arkeolog da olan Osman Hamdi Bey 1910 yılında 68 yaşındayken öldü.
Ünü dünyaya yayılan Osman Hamdi Bey’in resim ve arkeoloji alanında aldığı ödüller:
Resim
1867 Paris sergilerinde madalya
1873 Uluslar arası Viyana Sergisi’nde altın madalya
1886 Roma sergisinde şeref diploması
1891 Berlin Güzel Sanatlar Sergisi’nde iftihar madalyası
1893 Colombia sergisinde madalya
1903 Münih sergisinde madalya
Arkeloloji
1898 Atina Üniversitesi’nden madalya
1903 Berlin Friedrich Müzesinden madalya
1908 İspanya Üniversitesinden madalya
Bunların dışında Osman Hamdi Bey Berlin, Londra, Viyana, Boston, Philadelphia ve Atina eski eserler akademi ve enstitülerine üye seçilmiş, Oxford ve Pennsylvania Üniversitelerinden de fahri doktorluk payesi almıştır.