Olta Çeşitleri; Hangi Olta Nasıl Hazırlanır?
Balık tutmak en rahatlatıcı hobilerden biridir. İşin profesyonelleri bir yana, bütün bir haftanın yorgunluğunu, stresini atmak için hafta sonları bir yerlere gidip kafa dinlemek isteyenler için ideal bir yöntemdir balık tutmak. Balık tutarken kullanılan oltanın çeşidi ve bunun hazırlanışı çok önemlidir. Birçok olta çeşidi vardır ve bunların hazırlanışları farklılık gösterir.
1) Çapari; Çok iğneli ve yemsiz olta takımı olan çaparinin iğnelerine ekseriyetle kümes hayvanlarının kanat tüyleri takılır. bunun nedeni kanat tüylerinin su içinde küçük balık sürülerine benzemesi ve balıkların iğneye atlamasıdır. İğne adedi, 12 iğneden 70 iğneye kadar olabilir. Tutulacak balığın büyüklüğüne göre, oltanın, bedenin ve kösteklerin kalınlığı da değişir. Genel olarak bu kalınlıklar 0.20-1.5 milimetre çap arasındadır. Başka bir deyişle, 20-150 numara misinadır. Balıklar büyüdükçe, bu numaralar da orantılı olarak artırılır.
Basit bir çapari takımı için, önce köstekler hazırlanır. Avlanacak balığa göre belirlenen misinadan, 10-15 cm. uzunluğunda parçalar kesilir. Bu parçalara köstek denir. Kösteklerin her iki ucuna basit bir düğüm atılıp, düğüm ya pens ile ya da dişle sıkıştırılır. Kösteklerin bir ucuna iğneler kırmızı ibrişim ipliği ile birkaç kez ilmek atılarak bağlanır. Yapay yem olarak kullanılan kaz, ördek, hindi, martı tüyleri, ekseninden 8-10 tüyü içerecek şekilde sıyrılıp bir demet halinde iğnenin iç kısmına gene kırmızı ibrişim ipliği ile ilmek atılarak bağlanır. Böylece çaparinin köstekleri hazır hale getirilir.
Mantara bağlı oltanın ucuna, balığın cinsine göre büyüklüğü değişen bir fırdöndü bağlanır. Fırdöndünün boş ucuna da 50-70 cm. kadar bir beden bağlanarak, bunun ucuna da başka bir fırdöndü takılır. Bu fırdöndünün boş ucuna, gene 1-1.5 metre uzunluğunda bir beden bağlanarak, bu bedene de bir kasa yapılır. Kasa, misinanın bir-iki kat katlanarak, çift düğüm atılıp halka haline getirilmesidir. Kasalı bedenin halkası, bir sandalyeye tutturularak gerilir ve en dipten başlamak üzere bedene birer düğüm halkası açılarak köstekler bu halka içine sokulup sıkılır. Kösteklerin, birbirinden açıklığı birbirine değmeyecek kadar olmalıdır. (Yaklaşık köstek boyundan 5 cm. fazla). Bu işlem tamamlandıktan sonra da kasa bağının ucuna, uygun ağırlıkta bir iskandil bağlanınca çapari takımı hazırlanmış olur.
2) Zokalı Oltalar; Zoka, balık şekli verilmiş olan ve ucunda bir veya birkaç iğne bulunan kurşun parçalarına denir. Profesyoneller zokalarını da kendileri yapar. Amatörler için bu olanaksızdır. Hazır olarak her türlü zoka satılmaktadır. Zokalar da iki türdür:
a- YEMLİ ZOKALAR:
Yemli zokaların ucundaki iğnelere fileto halinde ya da bütün olarak balık takılır. Zokaların cıvalı olması nedeniyle, meydana gelen parlaklık ve ucundaki yem, dip balıklarının dikkatini çeker ve zokaya atlamalarına neden olur. Hemen hemen her türlü balığın avlanmasında yemli zokalar kullanılabilir. Örneğin; mercan, çinekop, lüfer, lipsoz, kırlangıç, sinarit, orfoz, torik gibi.
b- YEMSİZ ZOKALAR:
Seğirtme ve yünlü olmak üzere ikiye ayrılırlar:
1- SEĞİRTME ZOKALAR: Bunlar da zoka, kolyoz, uskumru, zargana, çinekop gibi balıkların şeklinde ve parlaktır. Bu zokalar, bu tür küçük balıkları yiyen balıkların (lüfer, kofona, palamut, torik gibi büyük boy balıkların) avlanılmasında kullanılır.
2- YÜNLÜ ZOKALAR: Küçük balıkların (hamsi, istavrit, kraça) şekli verilmiş, ucunda bir adet iğnesi ve üstünde de bir deliği olan zokalardır. Üstteki deliğe, daha çok kırmızı renkli horoz kuyruğundan üç tüy takılır ve bir kibrit çöpü ile sıkıştırılır. Çöp suda şişince tüyleri sıkıştırır. Bu tüyler yüzen bir balığın yüzgeçlerini andırdığından, avlanacak balık zokanın parlaklığına da kanarak oltaya atlar
Avlanacak balığın iriliğine göre değişen kalınlıkta (0.30-0.50 numara) 50 kulaç olta, gene avlanacak balığın iriliğine göre değişen kalınlıkta (0.25-0.50) beden alınır. Olta mantara sarıldıktan sonra ucuna 10-15 cm. boyunda bir kasa yapılır. Kasanın düğümünün üzerine ise yaprak halinde küçük bir kurşun kıstırılır. Kasaya, gene balığın büyüklüğüne göre değişecek (1.5-2.5 cm.) boyda bir fırdöndü bağlanır. Fırdöndünün diger ucuna ise 1 metre kadar oltayla aynı kalınlıkta beden takılır. Bu bedenin ucuna takılan ikinci fırdöndünün diger halkasına gene olta ile aynı kalınlıkta, 3-4 metre ana beden bağlanır. Bu bedenin ucuna da zoka bağlanarak zokalı olta takımı hazırlanmış olur. Bu takımla, lüfer ve sinarit gibi yırtıcı balıklar avlanacağından, bir hırsız ilavesi gerekir. Hırsız, çift kat 40 numara misinanın zokanın ucundaki iğnenin dip tarafına bağlanarak ucuna 2-3 numara iğne takılması ile oluşan bir takımdır. Böylece yırtıcı balıklar zokaya yakalandığında, kurtulmak için çırpınınca hırsıza da yakalanırlar ve artık kurtulamazlar.
3) Uzun Oltalar; Avlanılacak balığın cinsine göre 0.30-0.50 kalınlıktaki misinadan 40-50 kulaçlık bir parça bir mantara bağlanır. Misinanın ucuna 15-20 cm. uzunluğunda bir kasa yapılır. Daha önceki takımlarda da anlattığımız gibi kasa, olta ucuna çift düğüm atılarak oltanın halka haline getirilmesidir. Kasaya gene avlanacak lüfer türünün cinsine göre değişen büyüklükte (1.5 – 2.5 cm.) bir fırdöndü bağlanır. Fırdöndünün diğer ucuna ise ek bir beden daha bağlanır. Ek beden oltanın aynı kalınlığında ve 75 cm. uzunluğunda olur. Ek bedenin ucuna ikinci bir fırdöndü daha bağlanır. Bu fırdöndünün boş ucuna da esas beden bağlanır. Tamamlanmış olan olta ve beden bağlantılarından sonra kasanın hemen altına da bir yaprak kurşun bağlanır. Böylece ucunda iğne bulunmayan bir takım elde edilmiş olur.
Bu takımın ucuna takmak için 25 cm. uzunluğunda 1-15. cm. kalınlığında çelik bir tel alıp telin ucun halka haline getirilir. Halkadan takriben 10 cm. aşağıya iki iğne çelik tele lehimlenir. İğnelerin araları 0.5 cm. olarak hesaplanır. Bu iki iğnenin 4-5 cm. aşağısına gene bir iğne lehimlenir. Bu iğneden de 9-10 cm. aşağıya avlanan balığın iriliğine göre seçilen son iğne lehimlenir. Böylece uzun olta takımı hazırlanmış olur.
Bu takımda en makbul yem zarganadır. Zargananın başı yüzgeçleri hizasından kesilir. Baş telin halka halindeki ucundan sokulur. Siyah tire iplik ile kafa tele sıkıca bağlanır. Zarganadan çıkarılan yaprak halindeki iki parçadan birisi üstteki çift iğneye, sonra tek iğneye ve en sonra da uçtaki iğneye takılır. Böylece yemlenmiş takım hazır hale gelir. Balık yaprak halindeki yeme atlar. Bu nedenle kafa bozulmaz 5-6 balıkta bir yaprak bozulursa yedek yaprak takılır.
Bu takım avlanacak mahalde suya salınır. Yoklana yoklana balığın bulunduğu derinlik tespit edildikten sonra sabit kalınır. Balık vurduğunda ağır ağır çalınarak çekmek gerekir. Çünkü yaprak yemin iğnesiz yerinden kapmışsa daha yukarı, ya da daha aşağıya saldırarak iğneyi yutması beklenir.
4) Seğirtme Oltalar; 100 numara kalınlığında 50-60 kulaç olta mantara bağlanır. Oltanın boş ucundan 20 cm. kadar yukarıya küçük (25-30 gr.) kurşun parçalarından 3 adet kıstırma takılır. Oltanın ucuna da 4 cm.lik bir fırdöndü takılır. Fırdöndünün boş ucuna ise iki kulaçlık ve olta ile aynı kalınlıkta bir beden bağlanarak, gene aynı şekilde üç adet kurşun kıstırma takılıp (kurşun parçaları oltanın dipte dik durmasını sağlar) boş uca gene aynı büyüklükte bir fırdöndü daha takılır. Fırdöndünün ucuna da 80-100 numara, renkli ve 7 kulaç uzunluğunda ikinci beden bağlanır. Bedenin ucuna uygun büyüklükte kaşık, ya da büyük boy bir iğne takılır. Seğirtme olta ile daha çok sinarit avcılığı yapılacağından, büyük ölçüler kullanılmalıdır. Kaşık yemsiz olur. İğneye ise kolyoz, zargana, uskumru, istavrit gibi balıklar takılır. Balıklar ağzından iğneye sokulup, iğne ucu enseden çıkacak şekilde yerleştirilir. Gerekirse, balık atladığında yemin dağılmaması için balığın dudakları iğne sapına bağlanır.
5) Dip Sürmesi Takımı; Hazır satılan sustalı çelik halkalardan bir adet alınarak bu çelik halkaya üç adet 4-5 cm. büyüklüğünde fırdöndü geçirilir. Tutulacak balığın iriliğine göre kalınlığı seçilen, 50-60 kulaç uzunluğu olan oltanın ucuna 3-5 cm.lik bir fırdöndü bağlanır. Fırdöndünün boş ucuna bir kulaç uzunluğunda ek bir beden bağlanır. Bu ek bedenin ucu da, çelik halkadaki fırdöndülerden en sağdakine bağlanır. İkinci fırdöndüye ise 7-8 kulaç uzunluğunda, olta ile aynı kalınlıkta esas beden takılarak ucuna 8 numara büyük iğne takılır. Üçüncü fırdöndüye ise 25 cm. boyunda bir misina bağlanıp ucuna 300-400 gramlık iskandil bağlanır. Küçük boy balıklar iğneye yem olarak takılır. Daha çok, kaya, tekir, iskorpit, hani gibi balıklar seğirtme olta takımında olduğu gibi iğneye takılır.
6) Kaşık Oltaları; Kaşık oltaları, zokaların bir başka türüdür. Elips şeklinde, ya da balık şekli verilmiş, uzun, yassı, üzerleri kromajlı saçtan yapılmış, yemsiz olarak kullanılan aletlerdir. Bir ucundaki halkaya, dörtlü bir zoka, öbür ucundaki fırdöndüye de genellikle 15-20 cm. uzunluğunda hazır satılan çelik beden bağlanır. Çünkü kaşık oltaları, daha çok yırtıcı ve keskin dişli balıklar içindir. Sinarit, lüfer ile göllerde turna gibi. Bu balıklar zokaya takıldıklarında, bedeni keserek koparabilirler. Çelik bedenin ucundaki kilitli klipsli fırdöndüye esas beden bağlanır. Bu beden de başka bir fırdöndü ile oltaya bağlanır. Göllerde kullanılan kaşık oltaları ise gerçek anlamda bir yemek kaşığı görünümündedir. Denizlerde; bedene, kaşıktan 10-15 kulaç sonra, göllerde ise kaşıktan bir-iki kulaç sonra birer kıstırma, yani kurşun yaprak bağlanarak takım tamamlanır. Olta, beden ve kaşıkların büyüklüğü tutulacak balığa göre hesaplanır. Esasında tutulacak balığın adını söyleyerek ona göre kaşık oltası alınabilir.
7) Yemli Oltalar; Bedene bağlı kösteklerin ucundaki iğnelere yem takılarak yapılan olta takımına yemli oltalar denilir. İzmarit, mezgit, kaya, gibi küçük balıkların avlanmasında kullanılır. Bedene, çapari takımında olduğu gibi kasa bağı yapılır, halkasına iskandil bağlanır. Sonra gene çaparide olduğu gibi, 3 adet köstek bedene bağlanarak uçlarına da iğneleri takılır. Yem olarak midye, karides, kurtçuk, balık parçaları kullanılır.
8) Parakete; Bedeninin üzerinde, 100-200 arasında değişen köstekler bulunan çok iğneli ve yemli bir av aracıdır.
Köstek sayısına göre değişen uzunlukta, 1-2 mm. çapında, sağlam yapılı, kınnap ya da misina beden olarak kullanılır. 60-70 cm. uzunluğunda 50-60 numara misinadan köstekler kesilir. Kösteklerin iki ucu düğümlenir. Bir ucuna 1-2 numara çapraz iğne bağlanır. Boşta kalan uç, çaparide olduğu gibi bedene atılan bir düğümün halkası içine sokularak sıkıştırılır. Sonra köstek, düğümün, bir sağından, bir de solundan atlatılarak ortaya çıkan halkaların içinden geçirilip sıkılır. Böylece artık kösteklerin yerinden oynamasına olanak kalmaz. Köstekler arası, kösteklerin birbirine değmeyeceği ve yakalanan balığın diğer köstek ile dolaşmayacağı uzunlukta olmalıdır. Genel olarak bu ara, balığın büyüklüğü hesaba katılarak, 80-90 cm. olarak kabul edilir. Böylece hazırlanan olta bedeninin uçlarına, bir baştan, bir de sondan olmak üzere iki adet 1-2 kg. ağırlığında taş bağlanır. Balığın bol olacağı tahmin ediliyorsa, bir de ortadan taş bağlamak iyi olur. Baştaki ve sondaki taşın uçkurundan avlanacağımız derinliğe göre değişecek olan 50-70 kulaçlık birer ip takılır. İplerin ucuna da birer şamandıra bağlanır. Takımın iğneleri, hasır bir sepetin kenarına iğneler iliştirilerek, bedeni ise sepet içine bırakılarak sandalın içine alınır. Av mahalline gidilirken yemleme yapılır. Daha çok istavrit ve izmarit gibi balıklar, ya bütün olarak, ya da fileto çıkarılarak iğnelere takılır ve sıra ile iğneler denize bırakılır. Öğle güneşinin olduğu saatlerde bırakılan parakete 1-2 saat sonra toplanmalıdır. İki şamandırası olduğundan, bir taraftan toplarken olta takılırsa, hemen bırakıp öbür şamandıradan çekilirse olta ilişkenden kurtulabilir. Paraketeyi geceden bırakmak doğru değildir. Çünkü daha çok dip balıkları için kullanılan parakete, gece bırakılırsa, diğer balıklar tutulan balıkları sakatlamaktadır. Hatta çağanozlar bile tutulan balıklar için tehlikeli olmaktadır.
9) Tellibeden; Amatör balıkçıların pek kullanmadığı, ancak son derece zevkli ve verimli bir olta balıkçılığı aracıdır. Tellibeden için, 1 mm. çapında, yaklaşık bir metre uzunluğunda, galvanizli (paslanmaz) bir çelik tel alınır. Bu telin ortasına ve iki ucuna bir pens ile üç adet kulp yapılır. Telin uçlarındaki iki kulpa 3-5 cm. uzunluğunda, 50-60 numara birer adet misina bağlanır. Misinaların ucuna da birer adet fırdöndü bağlanır. Fırdöndülere, 50-70 cm. uzunluğunda, 40-50 numara birer adet köstek bağlanır. Kösteklere de 3-4 numara iğne bağlanır.
Tellibedenin ortadaki kulpunun üstüne, bir kasa yapılıp takılır. Bu kasanın üstüne de 2-3 cm. büyüklüğünde bir fırdöndü takılır. Mantara bağlı bedenin ucundaki kasa ise fırdöndünün üst ucuna bağlanır. Ortadaki kulpun alt ucuna da, 200-300 gr. kadar bir iskandil bağlanarak Tellibeden olta takımı hazırlanmış olur.
Tellibeden ile en çok kırlangıç olmak üzere çeşitli dip balıkları tutulur. Lipsoz, iskorpit, zaman zaman barbunya, kalkan gibi balıklar bile tellibeden oltaya gelirler. Yem olarak fileto halinde veya bütün olarak istavrit, izmarit, mezgit gibi balıklar kullanılır.
Barbunya ya da tekir için hazırlanacak tellibedenlerin hazırlanışı da aynı olmakla beraber, burada çelik bedenin orta kulpunun her iki tarafına 12 cm. ara ile üçer adet köstek bağlanır. Kösteklerin kaymaması için, çelik telin köstek bağlanan yerleri bir çekiçle ezilerek düzleştirilir. Köstekler 35 numara misinadan yapılır, uzunlukları 20 cm. olarak hesaplanır. Böylece daha çok sürü halinde gezen bu balıkların bir defasında altısının birden yakalanması sağlanmış olur.
10) Çarpma; Büyük boy balıkların sürüler halinde olduğu zamanlarda çarpma zokası tabir edilen, dörtlü çengel gibi iğnesi olan zokalardan bir adet alınarak, seğirtme zokası gibi olta takımı yapılır. Balıkların kabardığı, sıkıştığı mahallerde hiç yem kullanmadan, oltayı suya salıp kuvvetlice çalınarak yapılan bir av şeklidir. Olta çalınınca, sürü içine giren zoka balıkların çeşitli yerlerine takılarak balıkları avlar. Bu tür avcılıkta balıklar kuyruklarından, sırtlarından, kafalarından takılarak gelirler. Onun için oltayı zorlarlar. Kalın olta takımı kullanmak gerekir. Torik, lüfer, palamut avcılığında kullanılır.
11) Köstekli Beden; 40 numara, 50-100 kulaç uzunluğunda olta bir mantara bağlanır. 100 gr. ağırlığındaki iskandilin bir gözüne, birbuçuk kulaç uzunluğunda ve 40 numara beden bağlanır. Bu bedene gene aynı kalınlıkta, 25 cm. uzunluğunda iki köstek bağlanır. Kösteklerin aralarındaki uzaklık, birbirine dolaşmayacak şekilde olmalıdır. Bu takımdaki köstekler için aralık köstek boyundan 5 cm. fazla olarak 30 cm.dir. Kösteklerin ucuna da 3 numara iğne bağlanır. Arzu edilirse iskandilin boş ucuna da bir köstek takılabilir. Ancak taşlık, ilişken yerlerde, uçtaki bu köstek takılacağından oltada sakatlıklara yol açar. Beden, bir fırdöndü kanalı ile oltaya bağlanır.
12) Sinek Oltası; Bizde, daha çok sinek oltası diye anılan, ancak, yemli olta, ya da düz olta da denilen bir olta takımıdır. Hazırlanışı son derece basittir. Tüm amatör balıkçılar, avcılığa başladıklarında ilk kez sinek oltası ile tanışırlar. 25 Numara bedene 20 numara üç adet köstek bağlanır. Kösteklerin ucuna adına sinek iğnesi denilen en küçük iğneler bağlanır. Kösteklerin bağlı olduğu beden, mantara bağlı bedene, çapari takımında olduğu gibi bağlandıktan sonra, dip iğnenin altındaki kasaya da ufak bir iskandil takılarak takım meydana getirilir. İskele başlarında yapılan avcılık için en ideal takımdır.
13) Küspe Oltası; Göllerde sazan avı için kullanılan bir oltadır. Bu oltada kullanılacak yem ayçiçeği yağı çıkarılırken posa olarak kalan küspenin preslenmesi ile plaka halinde hazırlanır ve satılır. Küspe plakaları testere ile kesilerek kenar uzunlukları 5-6 cm’lik küpler haline getirilir. Yem bu şekilde hazırlandıktan sonra olta takımı mantar plaka veya kasnağa 50-60 numara ve 50 m.’den az olmayacak uzunlukta misina sarılması ile başlar. Oltanın bitimine 1.0 veya 2.0 numara klipsli, kilitli fırdöndü bağlanır. Küspenin takılacağı kısım telli (Küspenin ortası delinerek takılır), Misina kementli (Küspenin üst ve alt kenarlarına kementin oturması için çentik atarak sıkılır), Vidalı (Piyasada satılan, küspenin delinerek takılacağı parça) olması isteğe bağlıdır. Küspenin takılacağı kısım bedeni oluşturur. 5-6 cm’lik kösteklere 8 adet 1/0 veya 1 numara kısa sap, bronz, çapraz iğne bağlanarak küspe parçasının her yanına dağılacak şekilde yukarıda açıklanan bedenlerden birine bağlanır. Olta ile köstek misinaları arasında kalınlık olarak 15 numara fark olmalıdır ki (olta 50 numara ise köstek 35 numara gibi) çok iğneli takımın dibe takılması durumunda çekilince takılan köstek kopar ancak takım kurtulur.
Ayçiçeği yağı kokusuna gelen sazan, sert küspeyi emerken dudakları, yanağı veya vücudunun başka bir yerinden iğnelerden biri ya da birkaçına yakalanır. Sazanı kalın dudaklarından garantili yakalamanın yolu ise 8 iğneden bir ikisini solucan veya mısır ile yemlemektir.
14) Kıbrıs Oltası; Deniz kıyılarında kurnaz ve ürkek gezinen kefalleri avlamak için kullanılan, bir olta takımıdır. 40 ile 50 m. arası olta olarak kullanılacak 30-35 numara misina ister makaraya, ister mantar plaka veya kasnak üzerine sarılır. Oltanın sonuna 3-4 numara klipsli, kilitli, fırdöndü bağlanır. Bundan sonraki bölüm biraz zahmetli olup emek ister. Ancak doğru yapılırsa sonuç kesindir. 12 ile 15 arası 4 veya 5 numara galvaniz çapari iğnesi, 30-35 numara misinadan 10 cm’lik köstekler kesilerek bağlanır. Bedeni oluşturmak için 50 cm boyunda ve 30-35 numara misina kesilerek bir ucuna kasa ilmeği atılır. İlmekten sonraki kısma iğne bağlanmış köstekler birbirlerinin arasında 1.5-2 cm’lik aralıklarla ve köstek boyu 3-4 cm kalacak şekilde kazık bağı (syf. 23, şekil 5) ile bağlanır. Köstekleri bedene bağlama işi sık aralıklı olması nedeniyle zordur, iğneler elinize batabilir. Bedene bağlanan kösteklerin aynı yöne bakması av sırasında en iyi sonucu verir. Beden üzerinde iğnelerden sonra boş kalan 30 cm’lik kısmın sonuna ise dikkat çekmeyecek, tabii renkte, cevizden az iri bir mantar bağlanır.
Bu oltada yem olarak taze ekmek kullanılır. Ekmek el ayası büyüklükte kesilerek, kabuğu içte kalacak şekilde dolma gibi sarılır. Kasa ilmeğine yakın ilk iğne, içte kalan ekmek kabuğuna kadar sıkıca saplanır. Beden iğneler dışarıda kalacak şekilde ekmek üzerine sarılır (paketlenir). Son iğnede ekmeğe sıkıca saplanır. Kasa ilmeği klipsli fırdöndüye takılır. Kefal bulunduğu bilinen bölgeye atılan olta mantarında yardımı ile ekmeğin su üzerinde durmasını sağlayacaktır. Su üstündeki ekmekten parçalar koparmaya gelen kefallerde koparma sırasında yaptıkları hareketlerden iğnelere yakalanacaktır.Kaynak: faydalıbilgiler.com