Moğollar ~ Aniden Çıkıp Gelenlerin Hikâyesi
Yıllar sonra, “Bilinmeyen yerlerden aniden çıkıp gelen savaşçılar” diye anılacak olan Moğollar, gerçekten de o dönemin dünyasında aniden ortaya çıkıvermişler ve bütün dünyanın gözü önünde devletleri, şehirleri yakıp yıkarak, yeryüzündeki bütün dengeleri alt üst ederek, kilometrelerle değil, .meridyen ve paralellerle ancak ölçülebilecek geniş topraklara sahip olmuşlardı. Tabi!, aynı zamanda tarihte büyük bir yer kaplamaları kaçınılmazdı.
Moğolların aniden çıkıp geldiği yer Gobi çölüydü. Onları aniden çıkarıp dünyaya salan ise Cengiz Han. Cengiz Han ve Moğollar kadar, çıkıp geldikleri Kuzey Gobi, incelemelere, araştırmalara ve tarihçilere konu olacak
kadar önemli.
Rüzgârın, soğuğun, yoksulluğun ve acının hakim olduğu bir yerdi Kuzey Gobi. Buralarda yaşayan çeşitli kabilelerde doğan çocuklar, dünyaya gözlerini açınca soğukla, rüzgârla karşılaşıyorlar ve bu zorlu hayata alışarak büyüyorlar1dı. Ana sütünden kesildikten sonra kısrak sütüyle geçinmesini de biliyorlardı. Bu zorlu hayat için doğmuşlardı adeta. İlkbahar, ortalığın şenlendiği, her şeyin daha iyi olduğu dönemdi. Kısraklar ve inekler bol miktarda süt veriyor, koyunlar gelişiyor, av daha bol oluyordu. Kabilelerin avcıları, tilki, sansar gibi kürkü için avlandıkları hayvanlardan başka, Ren geyikleri ve ayı avlıyorlar; etlerinden bolca yararlanıyorlardı. Bunun dışında et, bozkırda yaşayan Türk, Tatar ve Moğollar için oldukça kıt bulunan bir yiyecekti. Çocukların koyun çobanlığı yaptığı, erkeklerin ve kadınların avlanmak zorunda olduğu ve daha iyi geçim temin etmek için göçebe bir hayat yaşayan kavimler, yaşadıkları coğrafyanın ve iklimin şartlarına uyan fiziğe sahiptiler. Moğoliar, geniş yüzleri, basık burunları, çıkık elmacık kemikleri, seyrek sakalları, sert ve siyah saçları, güneş, rüzgâr ve soğuktan pişmiş koyu renkli derileri, kısa boyları, çarpık bacakları üzerinde kaba ve ağır vücudlan ile dünyanın diğer yerlerindeki insanlardan da, birlikte yaşadıkları diğer kabilelerden de farklıydılar.
Moğollar kışın donduruculuğuna, yazın bir kaç haftasındaki kavurucu rüzgârlara, fırtınalara dayanıklı bir kavimdi.