İngiltere’nin başkenti Londra yüzölçümü bakımından dünyanın en geniş şehirlerinden biridir. hem ticari hem siyasi sebeplerle İngiltere’nin başkenti olmuştur. MS. 61 yılına kadar Keltler’in bir şehri olan Londinium, bu tarihten sonra Romalıların eline geçti. 5. yy.da ise Saksonlar buraya hakim olup şehre London adını verdiler.
1066 yılında şehri Normanlar aldı. Ortaçağ ve Rönesans’ta burası önemli bir ticaret merkezi haline geldi. şehir sürekli olarak gelişti ve genişledi ki o dönemde dünyanın en kalabalık şehriydi. ancak 1665’te ortaya çıkan salgın hastalık on binlerce insanın ölümüne sebep olurken 1666 yılında çıkan “Büyük Londra Yangını”yla şehrin beşte dördü yanıp kül oldu.
I. ve II. Dünya Savaşında da Londra’nın büyük bölümü Alman hava akınlarıyla yakılıp yıkıldı. II. Dünya Savaşı’ndan sonra Londra’da büyük onarım ve bayındırlık çalışmalarına girişildi. günümüzde ise dünyanın en önemli iş merkezlerinden biri olan İngiltere’nin başkenti yaklaşık 8 milyon nüfusu içinde barındırmakta, bu anlamda da AB’nin en kalabalık ikinci kenti unvanını taşımaktadır. Dünyanın en kozmopolit şehridir ve burada 300 farklı dil konuşulmaktadır.
İngiliz Parlamento Binası: Londra’nın en ünlü yapılarındandır. yapımına 1840’ta başlanmış ve 20 yıl sonra tamamlanmıştır. Rönesans çağının Gotik tarzındaki en güzel örneklerinden biridir. Victoria Kulesi, kare biçiminde olan binanın bir köşesinde yükselir. bu kule dünya’nın kare biçimindeki en yüksek kulelerindendir. Big Ben kulesinde de dünyanın en büyük saati bulunur.
Saint Paul Katedrali: Londra’nın en büyük kilisesidir. 1666’daki Büyük Londra Yangını nda harap olan eski katedralin yerine yapılmıştır. ünlü İngiliz mimarlarından Wren’in planlarını çizdiği bu büyük kilisenin yapımı otuz yıl sürmüş ve 1710’da bitirilmiştir. yapının güneyinde yer alan çanın ağırlığı tam 17 tondur.