Yönetim, genelde insanlar aracılığı ile işleri yaptırmak olarak tanımlanır. Daha geniş anlamda ifade edilirse, önceden saptanan amaçlara ulaşmak için kaynakların organize edildiği ve gelecekteki faaliyetlerin belirlenmesi amacıyla sonuçların değerlendirildiği
Araştırmacıların yaptığı bazı ilginç deneylerde, muttu insanların, açık, dışa dönük ve başkalarına yardımcı olma konusunda istekli olma özelliği gösterdikleri görülmüştür. Örneğin, deneklerden birinin, hiç beklenmedik bir biçimde telefon kulübesinde
Olmak istediği yere gelmek isteyen kişi arzuladığı belli amaçları belirler. Yeteneklerini geliştirdikçe bu amaçlara doğru çalışır. Bu nedenle bir plana gereksinim var. Amaçlar gerçekten olmak istediğimiz ve elde etmek
Yaratıcılık, bireylere çekici gelen sihir, daha üstün yeteneklilik vs. gibi çoklu kavramları çağrıştıran bir kişilik özelliği olarak bilinmektedir, ancak yaratıcılık konusunda bilim sel çalışmalar oldukça iyidir onun için yaratıcının
1988 yılında Amerika’da 500 üst düzey yönetici arasında yapılan ve Fortune dergisinde yayımlanan bir araştırma başarılı bir liderlik için yedi anahtarın gerekliliğinden söz eder. İşte bu yedi anahtar: 1.
Yapabileceğiniz en büyük sınırlama kendinizi kandırmaktır. Kendi çatınızı kendiniz yaparsınız.Eğer başarısız olacağınızı düşünürseniz, bilinçli olarak başarılı olmak için ne kadar çalışırsanız çalışın başarısız olursunuz. Yaşam bir seçim dizisidir. Başarılı
Yönetim evrensel bir kavramdır. Önceden ne yapacağının kestirilmesi oldukça zor olan insanla uğraşır. İnsanın toplumsal yaşama gereği olan diğer kişilerle ilişkilerini, onların çeşitli etmenler altındaki davranışlarını inceler. Bu anlamda
Mutlu ve olumlu kişilerin ortak yanı, sorunlarına yaratıcı biçimde yaklaşabilmeleridir. Bu onların olağanüstü tipler olduğu anlamına gelmez; sadece bir kenarda oturup bir şeyler olmasını ve sorunların kendi kendiliklerinden çözülüvermesini,
Güven, kişisel ilişkiler açısından esastır. Fakat yalnızca kişisel ilişkiler açısından değil. Bir anlamda güven hayat açısından esastır. Sissela Bock’un dediği gibi, “insanlar için önemli olan ne varsa, bunun gelişip
Michigan üniversitesi Sosyal Araştırma Merkezinde yapılan araştırmalar işçilerin, kendilerini çok fazla etkileyecek kararlarda söz sahibi olmadıkları zaman stres düzeylerinin yükseldiğini göstermiştir. Bu bir çok değişik iş şartında da ispatlanmıştır.