Ladik Gölü ve Üzerinde Bulunan Adalar Koruma Altına Alınacak!
Dünya üzerinde önemli bir yere ve öneme sahip, yeryüzünde sayılarının çok az görüldüğü Anadolu güzelliklerinden birtanesi olan Torf madenleri koruma altına alınacak
Dünyada çok az sayıda görülmüş, ve dünya üzerinde koruma altına alınmış doğa olaylarından bir tanesi olan yüzen adalar, önemli derecede insanların ilgisini çekmeyi başarmış bir durumdur. Türkiye’de Ladik gölünde kıyıya bağlı olarak oluşan yüzen adalar, Bakanlık tarafından onaylanan bir proje ile koruma altına alınacağı açıklandı. Bir maden firmasının özel uğraşları sebebi ile kıyıya bağladığı yüzen adalar, koruma altına alınması için anlaşmalar imzalandı.
Samsun ilimize bağlı Ladik gölü üzerinde bulunmakta olan ve içerisinde torf madeni olarak bilinen bir maddeyi fazlasıyla barındıran Ladik gölü, doğal yollar ile zaman içerisinde kendi kendine oluşan yüzen adacıkların zarar görmesi nedeni ile bu doğal güzelliği korumak amacı ile başlattığı çalışmalar neticesinde proje koordinatörü olan Şahin Örnek ile görüşmeler başlatmış ve bu alanların tamamen güvenlik altına alınması için özel çalışmalar geliştirmiştir.
Toplamda göl üzerinde bulunan 870 hektarlık bir alanın kapatılmasının ardından, Yüzen adacıklar hakkında bilgilendirmede bulunarak, gölün yüzeyinde oluşan adacık yapıları, ot köklerinden oluşmakta olup göl yüzeyinde küçük çaplı geniş alana yayılmış kara parçası gibi dururlar, ot yükseklikleri 1,5 metreye kadar ulaşmakta olan bu adacıklar, rüzgarın etkisi ile sağ sola hareket halinde olmuşlardır.
Adanın hayvan ve bitki örtüsü bakımdan oldukça fazla gelişmiş bir yer olduğunu belirtmek isteriz, ada üzerinde 42 adet farklı kuş türlerinin bulunduğunu, göl içerisinde turna balıklarının bol bol görüldüğünü belirtmek isteriz.
Göl üzerinde torf madenciliğinden para kazanmakta olan bir firma 1990 yılında ruhsat aldıktan sonra bu adacıkları bir ip yardımı ile birbirine bağlamış ve kıyıya doğru sürüklemiştir. Torf maddesi göl üzerinde bulunan adacıklarda fazlasıyla olduğu için, öğütülmüş ve çiçekçilik ve seracılıkta kullanılmak üzere içerisinde torf bulunan topraklar satılmak üzere sömürülmüştür. Bu hareketler sonucunda göl yüzeyinde maalesef çok az sayıda yüzen adacıklar kalmış ve varlıkları tehlikeye düşmüştür.
Dünya üzerinde çok az sayıda görülmekte olan yüzen adalar, gelecek nesillerin bu doğa harikasını görebilmeleri için çok dikkatli bir çalışma yürütülerek koruma altına alınması gerekmektedir. Eğer proje, çevre ve şehircilik bakanlığı tarafından onaylanırsa, bu ve bu tarz adacıkların geleceği garanti altına alınacaktır. Son olarak belirtmek isteriz ki bu adacıklar Milyonlarca yılda oluşmaktadır. Maden bahanesi ile bu adacıkların yok edilmesine göz yummamamız gerekmektedir.