Kızılderili bir çobanın, komşusunun ortalıkta serbestçe dolaşan birkaç köpeği vardı ve bunlar Kızılderilinin koyunlarını devamlı olarak sürdürmekteydiler.
Kızılderili mevcut bütün alternatifleri gözden geçirdi Komşusuna dava açabilirdi, fakat bu husumet yaratırdı Veya köpekleri dışarıda tutmak için daha muhkem çitler yapabilirdi, fakat bu da bir sürü zamana ve paraya mal olacaktı. Onun için ikisinden de vazgeçti.Derken Kızılderili sadece sorunu çözmekle kalmayıp, aynı zamanda bozulan ilişkilerini de devamlı olarak düzeltecek çok zekice bir plan yaptı. Bir gün öğleden sonra Kızılderili komşusunun evine gidip onun çocuklarına dört kuzu verdi.
Komşu çocuklarının kuzuları ne kadar sevdiğini görünce, kendiliğinden köpeklerini bağlayıp kuzuların güvenliğini sağladı. Çobanın problemi çözülmüştü.Bu hikayede öfkeyle patlamanın eşiğinde olan Kızılderililerleyse problemi nasıl çözdüğünü gördünüz. Belki de, Kızılderilinin ilk tepkisi hain köpekleri vurmaktı, fakat öfkeli bir davranışın sadece problemi büyütmeye yarayacağının bilincindeydi.
Kızılderili hayatın ve ilişkilerin Altın Kuralını çok iyi anlamıştı: “Başkalarının sana yapmasını istemediğin bir şeyi sen de başkalarına yapma.” Bir çok ahlaki kuralın aksine
Altın Kural ne yapmamamızı değil, ne yapmamızı söyler. Altın Kuralın sırrı, kendimizi karşımızdakinin yerine koymaya zorlamasıdır. Bunu yaptığımızda ilişkileri düzeltme yolunda büyük bir adım atmış oluruz.
Altın kuralın özü şudur: “Karşınızdakine size davranılmasın! istediğiniz gibi davranın.”
- • Anlayışlı olun, size karşı anlayışlı olurlar.
• Cimri olun, size karşı cimri olurlar.
• Kaba olun, size karşı kaba olurlar.
• Saygılı olun, size karşı saygılı olurlar.
• Hoşgörülü olun, size karşı hoşgörülü olurlar.
• Asık suratlı olun, siz karşı asık suratlı olurlar.
• Arkadaşça, dostça yaklaşın. Size karşı arkadaşça, dostça yaklaşırlar.
Daha fazla saymaya gerek yok. Ne ekersek onu biçeriz.Altın kural, evrensel bir kılavuzdur. Bu kural, hemen hemen tüm kültürlerde yer alır. Ve özü de şudur: Ne yaparsan, sana da onu yaparlar.Kişisel ve toplumsal ilişkilerimizde altın kuralı temel ilke olarak benimsememiz, çoğu kez, başkalarının da bize aynı biçimde karşılık vermesinin esin kaynağı olur. Böylece altın kural; ilişkide otan tüm tarafların yararına, öteki kişisel etki becerilerinin de gelişip kullanılması için güçlü bir enerjik araç haline gelir.
Yaşamımızda altın kuralı uygularsak, toplumsal ve uzlaşma adına da bir köprü kurmuş oluruz.Altın kurala göre yaşarsak, başkalarını yüzeysel görünüşlere göre yargılamayız. Biz de yargılanmayı istemeyiz. Gerçekte olmadığımız gibi görünerek başkalarını aldatmak istemeyiz. Onlar tarafından da aynı biçimde aldatılmak istemeyiz.
Yarının neler getireceğini her zaman bilmesek bile, altın kural sayesinde, başımıza ne gelirse gelsin, kendi içimizde onu başarı ile savuşturacak kişisel standartlarımız bulunacaktır.Sadakat, dürüstlük, doğruluk, sağlam bir duruş, iyilik, hakkaniyet. Bunlar altın kuralın esasını teşkil ederler.Kısaca diyorum ki: Kendine yapılmasını istemediğin bir şeyi sen de başkalarına yapma.