Kızılderili’nin Kartalları

Bir Kızılderili bir gün bir kartal yumurtası bulup onu alıp tavuklarının yuvasına koyar. Daha sonra kuş yumurtadan çıkar ve civcivlere katılır. Kartal yavrusu, muhteşem renkleri iri ve güçlü kanatlarıyla diğerlerinden farklıdır ama diğer tavuklar gibi olduğuna inanarak büyür. Kartal büyüdüğü esnalarda, kendinin bir tavuk olduğunu bilinciyle, diğer tavukların yaptıklarını yapıyordu. Havada uçabilmek için kanatlarını çırpıyordu, toprağı eşeleyerek yemek için tohum ve böcek buluyordu.

Bir gün gökyüzüne bakar ve inanılmaz bir yetenekle yelken uçuşu yapan muhteşem bir kuş görür. “Ne güzel bir kuş! Nedir bu?” diye sorar. Tavuklardan biri, “O bir kartal, bütün kuşların reisidir. Ama aklına getirmeye bile kalkma, asla onun gibi uçamazsın, sen bizden birisin.” Sonunda kartal, bir kır tavuğu olduğunu düşünerek ölür.Çok şükür ki, biz yerden havalanmak için kişisel bir güce sahibiz. Kendi tecrübelerimizi inceleyebiliriz. Endişemizi, korkumuzu pozitif kanallara yöneltip, korkuyu kendi lehimize çevirebiliriz. Artık havalanmak için, cesareti nereden bulacağımızı biliyoruz: İhtiyatla risk göze almak. Riske girmek, içinde rahat ettiğiniz alandan çıkıp hiçbir güvencesi olmayan bir şey yapmak demektir.

Kendinizi yerleştirdiğiniz güvenli dünya ile yaratmak istediğiniz yeni yaşam arasında bir boşluk vardır. Bu iki dünya arasında köprüyü kurmak sizin elinizdedir. Şimdi, rahatlık alanınızı terk edip hiçbir güveni olmayan bir dünyaya doğru bizleri nelerin beklediğine dair, riskli alanda yolculuğa hazır mısınız?Yaşam bir risktir; şu andan itibaren başımıza ne geleceğini bilemeyiz, ama bunu karşılamak için hazırlıklı olmalıyız. iyi ki çoğumuz yaşamı, riski seçiyoruz. Yaşamdaki bazı değişiklikleri denetlemek ve amaçlarımıza ulaşmak için yeteneklerimize inanıyoruz. Bu tür risk, tedbiri elden bırakıp sağduyudan, iyi yargılardan ve kişisel değerlerden ayrılmak değildir. Planlama ve hazırlık sayesinde hesaplanan risktir.

Para, zaman ve çaba yatırılan her işte genellikle risk vardır. Çünkü henüz sonucunu görmeden bir şey yaptırıyorsunuzdur. Riskler nadiren kesindir, çünkü bir bilinmeyen vardır.Eğer risk aldığımızda neyin meydana geleceğini tam olarak tahmin edebilirsek, hiçbir endişe duymayacağımız dır.

Gerçek şu ki, insanlık tarihindeki her başarı, riski göze almayı gerektirmiştir. Bu denizlerin keşfedilmesinden aya uçuşa, tekerleğin icadından, bilgisayarların geliştirilmesine kadar böyledir. Gelişimimiz deki her adım, yeni bir bilinmeyen alana adım atmayı, yeni bir girişimde riske girmeyi gerektirmiştir.Risk, iner kalkar köprünün ortasındaki açılır-kapanır bir geçit gibidir. Biz riskin üzerine doğru adım atmayız, riskin ortasına atlarız. Bu nedenle riskler korkuya sebep olur.

Riskli bir işe girmeye karar verip riski mümkün olduğunca azaltmanın yollarını aramak yeterince akıllıca uygulamadır. Çünkü bazen risk, bazen bir kararı uygulamak için ne kadar ısrarlı olduğunuzla doğru orantılıdır.Riski en aza indirmenin dört yolu vardır. İlkin, durum değerlendirilir ve söz konusu riske girilip girilmeyeceğine karar verilebilir. İkinci olarak, bir riskin bir diğeriyle dengelenmesi mümkün olabilir, üçüncü, riski azaltan önlemler alınabilir. Dördüncü, karar verildikten sonra kararı düzeltmek ve o şekilde uygulamak olabilir.Unutmayınız ki: Her iş hesaplı bir risktir, ama risk yüzdesini bilmelisiniz.

Eğer küçük riskler almaya başlarsak, büyük riskler almaya teşvik ediliriz. Ve eğer bundan dolayı karşımızda ne gibi bir tehlike olduğunu bilirsek, riskleri daha makul bir şekilde alırız.Mesela, E5 kara yolunda arabayı saate 170 km/hızla keyfi olarak sürmem istense “hayır” derim. Çünkü belli bir amaç yoktur ve bu çok büyük bir risktir.Büyük hedef taşıyan riskler aldığımızda, yanlış yolda gidemeyiz. Ayrıca eğer aldığımız risk, umduğumuz şekilde bize geri dönmezse, ondan bir şeyler kazanabiliriz. Ancak dikkatli olun. İncitilmiş olmaktan dolayı alınan riskler, sonuçları ne olursa olsun, makul olmayan ve Ödüllendirilmeyen risklerdir.
Yaşam risklidir. Sevgi risklidir. Başarı risklidir. Yolculuğa çıkmak risklidir. Uçağa binmek risklidir. Üniversiteye gitmek risklidir. Riskten uzak durmak yaşamadan uzak durmaktır.Risk alınmalıdır, çünkü yaşamdaki en büyük risk hiç risk almamaktır. Hiç risk almayan kişi, hiçbir şey yapmaz, hiçbir şey elde etmez ve hiçbir şey olmaz. Acı çekmekten kaçınabilir, ama öğrenemez, gelişemez, duyum sayamaz, değişemez, sevemez, yaşayamaz.Riske girmek için hem öz güven hem de hata yapmaya razı olmak gerekir. Tüm umutlarınız ve beklentileriniz yerine getirilse de, getirilmese de, deneyimden Öğrenilecek bir sürü şey vardır.