Ateşli silahların ortaya çıkışını sağlayan barut MÖ 1000 yıllarında Çinliler tarafından bulunmuştur. Önceleri sadece Türkler ve Çinliler tarafından bilinen barut Haçlı Seferleriyle birlikte Avrupalılar tarafından da öğrenildi.
Arap simyacılar, 13. yy.da yaptıkları deney sırasında havanların içine doldurdukları kara barutu ateşlediklerinde önce bir kıvılcım meydana geldiğini, ardından da karışımın birdenbire patladığı gördüler. bu deneyden sonra barutun gücünden yararlanmayı düşünerek daha büyük havan yaptılar.Arap simyacıların kullanılır duruma getirdikleri bu havan topları, ilk ateşli silah özelliğini taşır.
Araplar, yaptıkları bu ilk havan toplarını 1275 yılında Maori’lerin saltanatı döneminde İspanya’daki Granada şehri surlarını yıkmak için kullandılar.
Ağızdan dolma toplar: 14. yy.da bugünkülerin atası sayılabilecek ilk toplar yapıldı. ağırlıkları fazla değildi ve genelde tunçtan dökülürdü. iki tekerlekli arabaların üzerine yerleştirilirlerdi. ağızdan dolma topların atışa hazırlanması çok zaman alırdı.
Arkadan dolma toplar: 1380 yıllarında kullanılmaya başladı. bu tür toplar sayesinde topçular, toplarını açığa çıkmadan siperin içinden doldurarak kendilerini koruyabiliyorlardı.
Çok namlulu ilk ateşli silahlar: 1360 yılında ilkel makineli tüfek diyebileceğimiz bir silah yapıldı. döner bir tabla üzerine yerleştirilmiş 8 namludan meydana gelen bu silah, ağızdan dolma toplar gibi önceden doldurulur, sonra namlular tek tek düşmana çevrilerek ateşlenirdi. ancak ateşleme sırasında yapılan ufak bir yanlışlık bütün namluların birden patlamasına yol açıp kullanan kişinin hayatına mâl olabiliyordu
Paralel namlulu ateşli silahlar: 15. yy.ın başlarında yapıldı. böylece bu tüp silahları kullananlar için tehlike önlenmiş oldu. bu silahta, bir orgun boruları gibi yanyana sıralanmış namlular eksen üzerindeki düz bir tahtaya bağlanırdı.
Elde taşınabilen ilk ateşli silahlar: küçük bir topa benzeyen bu silahlar 15. yy.daki savaşlarda sıkça kullanılırdı. mekanik bir düzeni yoktu ve kullanması kolaydı. savaştı, el topunun tahta sapını koltuğunun arkasına sıkıştırır, bir eliyle namluya istediği yönü verirken öbürüyle silahı ateşlerdi.
günümüz tüfeğinin ilk modeli olan arkebüz daha sonraki yüzyıllarda yapıldı. tahtadan olan kundağı bir dipçikle son bulurdu. bu dipçik omuza bastırılır ve nişan alınırdı. tetiğin uzundaki yanar fitil barut dolu deliğin ağzına değdirildiğinde silah ateşlenirdi.