HAZİNENİN İÇERİSİNDE OTURUYORUZ
Çalıştığımız okulda her gün halinden şikayetçi olan bir çok öğretmen,öğrenci veli ile karşılaşmaktayız.Bir insan olarak ya da görevli bir kişi olarak karşımıza alıp konuştuğumuzda hayretler içerisinde kalıyoruz.Şaşkınlığımızın nedeni insanların kendilerinden,sahip oldukları nimetlerden bir haber oluşlarıdır.Taşıdığın ya da sahip olduğun hazineden haberin var mı diyerek başlıyoruz sözlerimize.Maddi imkansızlıklardan yakınmakta olan bir ziyaretçime kendisine derhal yardımcı olacağımı söyledim.Bir arkadaşımın organ tüccarlığı yaptığını,özellikle gözlere ve kulaklara çok iyi para verdiğini ilettim. Ziyaretçimden bu organlarına karşılık olarak bir değer biçmesini istedim.Başını elleri arasına alarak derin derin düşünmeye başladı.değer biçmekte zorlanması durumunda yardımcı olabileceğimi söyledim.
‘Ben kör sağır ve aynı zamanda nankör bir insanım’ diyerek sözlerine başladı.’ “Ben 45 yaşına gelmiş yetişkin bir insan olmama rağmen sekiz yaşında bir çocuğun zekasıyla farkında olunması gereken, üzerinde oturduğum hazinenin farkında değilim.Düşündüm.Eğer teklif edilmiş olsaydı ne kadar bir ücrete organlarımı satabilirdim?Gözlerime elli milyon dolar
her bir ayağıma yirmi milyon dolar verseler kabul edebilir miydim? Kabul edemezdim.Kuşların cıvıltısını işitmeyen kulak ,renk renk çiçekleri, ağaçları, böcekleri görmeyen göz,sevdiğinin kucağına kollarını açıp da koşamayan bu bedeni taşımak hamallıktan başka ne işe yarar.”dedi. Ben bu sözün bir kısım insanları rencide edebileceğini ilettim. Ziyaretçim buna karşılık olarak,anlatmaya çalıştığı şeyin sahip olduğumuz organların ve bunun dışındaki nimetlerin taşıdıkları değerleri göstermek olduğunu belirtti.Zaman zaman bir takım organları özürlü olan insanlarla karşılaşıyoruz.Çoğunlukla şahit olduğumuz husus şu ki:Yüce yaratıcı o insanlara da bu eksikliklerine karşılık olarak ya farklı bir meziyet veya diğer bir organına normal insanınkinden farklı olarak bir üstünlük vermiş olduğudur.
Hazinenin farkında olmamak, içerisindeki mücevherleri gerektiği gibi kullanamamayı da beraberinde getirmektedir. Güzel bir müzik,resim yapma yada güçlü bir şiir yazma yeteneğine sahip kişilerin bu becerilerinin otuz yaşlarına geldiklerinde çoğunlukla başkaları tarafından fark edildiğine ilişkin haberlere sıklıkla rastlamaktayız. Bir çok öğrencinin başarısız olmasının sebebinin, gözlerinin iyi görmediğinden kaynakladığı ve bu durumdan ne kendisinin ne öğretmenin nede ailesinin haberinin olmadığı yaptığımız araştırmalar neticesinde ortaya çıkmıştır.Taşınılan değerlerin farkında olunmalı zaman zaman bu değerleri işletebilecek kişilere kendimizi teslim edebilmeliyiz.Kolye halini almış bir altın kendisini meydana getiren tozdan her zaman daha değerlidir.Yaşam içerisindeki huzur ve mutluluğumuzun yolu, sermayemizin yerinde ve zamanında etkili ve verimli bir şekilde kullanılmasından geçer.