• Sınıf Seçiniz

  • Branş Seçiniz

  • İçerik Türü

  • Ara

HAYAT BUGÜNDÜR

HAYAT BUGÜNDÜR
Kendimizi zamanın acımasız kollarına bırakmışız,usta bir heykeltıraş ya da ressam gibi bize istediği şekli vermektedir.Dünkü şeklimizle bu günkü şeklimiz aynı değildir.Yarın ki de aynı olmayacaktır.Zamanın olduğu yerde değişimin olması kaçınılmazdır.Ancak bu değişim sırasında iplerin bizim elimizde olup olmaması önemlidir.Ortaya çıkan eserin sorumluluğunu üstlenebilecek konumda mıyız?
”Thomas Carlyle:’Esas görevimiz gelecekte olup olmayacağı belirsiz olaylar içinde kaybolmak değil,bugün elimizden geleni yapmaktır.” (Carnegıe S: 14)’ diyor.
“Bu gününüze,dünün acılarını,yarının endişelerini sızdırmayınız.Bugünün yüküne dünün ve yarının yükünü eklemek en sağlam omuzları bile çöktürür.Unutmayınız yarınınız bugündür.Yarın bugün ektiğinizi biçeceksiniz.Öyleyse bırakın hiçbir şey ekmeden ne biçeceğinizi düşünmeyi.Sadece ekmeyi düşünün.Yarın karşınıza çıkacak,nasıl olsa bugündür.” (Carnegıe S: 14)

1997 senesinde Birecik Mezra İlköğretim Okulu’nda görev yaptığım sırada zaman zaman bir araya gelerek sohbet ettiğimiz ve bu arada yemekler yediğimiz Arif adında(Farklı isim kullanılmıştır.) bir arkadaşım vardı.Kendisini geleceğe öyle bir kaptırmıştı ki sabah kahvaltısında akşam ne yiyeceğinin hesabını yapardı.Bu durum öyle bir hal almıştı ki hissetmesi gereken kahvaltının lezzetinden çok akşam yemeyi planladığı patlıcan yemeğinin tadı zihnini doldurmuştu.Akşam olduğunda da aynı davranışı tekrarladığı için bir çok insanın tadına doyamadığı lezzetlerden mahrum bir şekilde hayatını sürdürür giderdi.Belki şimdi sizlerde aynı tür olumsuz bir alışkanlığa sahipsiniz ve gerçekten bunları bende yaşıyorum diyorsunuzdur. “Yarın neler olacağını bugün siz belirleyeceksiniz.Öyleyse bugünü yarına yedirmeyiniz.” (Carnegıe S: 15)
Mutlu olmak için hep belirli gün ve zamanları bekleriz.’Şu işi bitireyim dünyanın en mutlu insanı ben olacağım. Hafta sonu yaşanacak çok şeyler var’ dediğimiz zamanlar oluyor.Peki ya Pazartesinin Salının suçu ne?Bugünler mutlu olmak için yetersiz mi?Yoksa bir kusurları mı var?
Bugün bir adım atmayan adamın yarın nasıl koşacağını düşünmesi,ona üzüntüden başka bir şey vermez. (Carnegıe S: 16)
Şu şiiri buraya oturtmak tam yeri olsa gerek.
Lütfen bana kızma
Sen benim için gördüğüm bir rüyasın
Ben seni dünde bıraktım.
Lütfen peşimden koşma
Sen de diğerleri gibi peşimden yetişemezsin.

Lütfen bekleme
Ben bu gün umutlu ve mutluyum.
Gelirim diye aldatmak istemiyorum seni
Gururluyum.

Ben şu anda buradayım
her şeyimle
Paylaşıyorum hayatı
Sevdiklerimle.
Bestami AKÇE

Kimi insanlarda vardır ki geçmişte yaşananlara dalıp dalıp hüzünlenmekte ve bazen daha da ileri giderek kendilerini kahretmektedirler. Eski Cumhurbaşkanlarından Süleyman DEMİREL’in dillere destan olan meşhur bir sözü vardır. “Dün dündür,bugün bugün.” Gerçekten öyle değil mi?Dünün şartlarının gerektirdiği yaşam biçimimizden dolayı kendimize eziyet etmek bu günümüze haksızlık etmek değil mi?Geçmişi bir kalemde silip atmak, tabi ki mümkün değildir.Ancak, incinmemize sebep olan olayların etkilerini hafifletmek elimizdedir. “Geçmiş ders almak içindir.Üzülmek için değil.Oturur tahlil ederiz,dersimizi alır kapatırız.Sadece üzüntüye sebep olan bir geçmiş,sırtımıza binmiş bir yük olur…Geçmişin söylediklerini unutmayalım;ama geçmişi unutalım.” (Carnegıe S: 63)
Geçmiş artık geçmiştir. Tersine çevirmek mümkün değildir.Böyle bir icat beklide insanlık tarihinin en büyük başarısı olacaktır.Henüz piyasada böyle bir kaşif gözükmediğine göre, dün dünde bırakılmalı bulunulan noktadan itibaren yaşamın tadı çıkarılmaya çalışılmalıdır.Bugün zarar defterinin kapatılıp kar sayfasının açıldığı gündür.

‘ Hayat bugündür.
Hayatın ve varlığın bütün sırlarını
Güneşin doguşu ile batışı arasında bulabilirsin
Aradığın her şey bugün vardır.

Dün rüya, yarın hayaldir
Rüyayı mutlu,hayali ümitli yapan bugündür.
Öyleyse bugüne iyi bak
Sabahın selamını al.’ (Carnegıe S: 20)

Yüce Yaratıcının canlılara tanıdığı yaşam süresine ömür diyoruz.Her canlının ömür süresi farklıdır.Kimi canlılar vardır doğar doğmaz ölürler.Kimisi bir dakika kimisi bir saat kimisi bir gün,kimisi üç yüz yıl yaşamaktadır.Hatta insan hayvan ve bitkilerden aynı cins ve türden olanların dahi yaşam süreleri faklıdır.
Özellikle Ramazan Ayında televizyon seyreden insanlar,dini programların başlangıcında ve bitiminde,bulutların küme küme hızla ilerleyişini,bir çiçeğin bir anda açışını,ağaçların yapraklarının bir anda sararmasını izlemişlerdir.İnsanların da yaşamları filmdeki gibi hızlandırılmış olsa,birbirleriyle yarışır halde mezarlığa doğru tabutlar içerisinde koşuştuklarına şahit olurduk.İnsan için zaman bugündür.Dünkü kovamız dolmuş,yarın ki kovanın elimize verilip verilmeyeceği belli değildir.O halde hali hazırda elimizde bulunan kovayı doldurmaya bakalım.
Bu dünya gelip geçicidir.Ancak insan hiç ölmeyecekmiş gibi bir tutum ve davranış içerisindedir.İnsanı bu duruşa sevk eden şey,ruhsal yönüdür.Hayaller,rüyalar,düşünceler vs. ruhsal yönümüzün en güzel verileridir.Ruhumuz için zaman ve mekan boyutu bir engel oluşturmaz.Çok kısa bir zaman süresi içerisinde ,bildiğimiz ulaşım araçlarını yetiştiremeyeceği bir zaman diliminde kilometrelerce yol alan insanlarla ilgili hikayelere şahit olmuşuzdur.
Genellikle bir çok insan enerjilerini üç kısma ayırarak harcarlar. Bazı insanlar enerjilerinin büyük bir bölümünü geçmişin pişmanlıklarına , olumlu veya olumsuz olaylarına harcarlar.Kalan kısmı ise daha çok bu güne ve az bir kısmı da yarına harcarlar.
Diğer bir yanlış olan davranışımız ise enerjinin büyük bir bölümünün gelecekten kaynaklanan endişelere harmansı şeklinde karşımıza çıkmaktadır.Geleceğin ne getireceği belli değildir.O halde ne belirsizlik üzerine yatırım yapmak biraz ahmaklık olmuyor mu?Harcadığınız enerjini bir yerde depolandığını ve günü gelince derin dondurucudan çıkarır gibi alıp kullanabileceğinizi sanmayın.Bunun gerçekleşmesi mümkün değildir.
O halde odaklanılması gereken zaman, içinde bulunduğumuz zamandır.İçinde bulunulan zamanı değerlendirip,geleceğe ümitle bakmak insana güven ve cesaret,geçmişe ders gözüyle bakmak insana güç kazandıracaktır.

Yorum Yazarken Türkçe Kurallarına Uyarak Yazınız Lütfen!

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Yazının Bağlantısı: HAYAT BUGÜNDÜR
  • Tarih: 1 Mayıs 2013
  • Yazının Kategorisi: Güncel Bilgiler
  • Yazar:
  • Bu yazıyı RSS ile Takip Et
  • Diğer kaynaklarda arayın: HAYAT BUGÜNDÜR
  • Etiketler:, , ,
  • Ana Menü