Etrüskler; Estrüskler kimdir, Etrüskler’in kökeni ve kültürü
Etrüskler, İtalya’nın Tiber ile Arno nehirleri arasında yer alan Etruria bölgesinde yaşamış ve MÖ 6.yüzyıla dek varlığını sürdürmüş bir halkın adı olup Eski Romalılar tarafından Etrusci veya Tusci adlarıyla tanımlanmışlardır. Etrüsk halkı ve kültürü zamanla Roma İmparatorluğu içinde erimiştir. Etrüskler İtalya’daki diğer kavimlerden çok daha ileri bir uygarlık düzeyindeydiler. Roma uygarlığının, mitolojisindeki ilahlardan, hukukundan, yol yapım tekniklerine kadar, kökünü hemen hemen tümüyle Etrüsk Uygarlığından almış olduğu günümüzde saptanmış durumdadır. Etrüskler’in dini, Çiçero’nun değindiği gibi, vahyedilmiş bir dindi ve 12’li sistemi baz alan bir inisiyatik örgütlenmeleri vardı.
Kendilerine ait özgün bir dile sahip olan Etrüskler, Yunanlılar tarafından Tyrrhenoi veya Tyrrsenoi adlarıyla bilinmişlerse de kendilerini Rasna veya Raśna olarak tanımlamışlardır. Roma kenti, Etrüsklerin hakimiyet bölgesinde kurulmuş olup Romalıların Veii kentini talan etmelerine dek (MÖ 396) kentin Etrüsklerin yönetiminde olduğu sanılmaktadır.
Yunan tarihçi Heredot’a göre Etrüskler Lidya’dan İtalya’ya göç etmişlerdir, bunun yanı sıra pek çok tarihçi de Etrüskler ile doğu uygarlıklarının adetleri arasında bağ kurmaktadır. Bu sebeplerden dolayı Etrüsklerin kökeninin Doğu uygarlıklarına dayandığını savunurlar.
Etrüsklerin kökeni hakkında yapılan en yeni çalışma, 2004 yılında çeşitli İtalyan üniversitelerinden gelen bir grup genetik bilimci tarafından yapılmıştır. Bu araştırma çerçevesinde MÖ 7-3 yüzyıllar arasında yaşamış Etrüsklere ait 80 iskeletten alınan DNA örnekleri alınarak çok titiz bir çalışma ile günümüzde yaşayan çeşitli milletlere ait DNA’lar ile karşılaştırılmıştır. Sonuç olarak Etrüsklerin genetiğinin diğer milletlere göre en çok bugünkü Anadolu Türkleri ile yakınlık gösterdiği ortaya çıkmıştır. (Vernesi et al. 2004). Eski Yunan efsanelerinde de sıkça anlatıldığı gibi bu durum antik çağda Anadolu’dan İtalyan yarımadasına yapılan göçlerle açıklanmıştır.
Etrüsk Dili ve Alfabesi
Etrüsk sözlü dili günümüzde çözülmemiş bir dil olarak kabul edilmektedir. Ayrıca Etrüsk yazısı da, alfabesi bilinmekle birlikte tam olarak çözülmemiş durumdadır. Bunun üç temel nedeni şunlardır:
A) Etrüskler’den günümüze bir kaç anıt ve Latin yazarları tarafından yapılan alıntılar dışında fazla yazılı eser kalmamıştır. Yazıtlar ise çok kısa olup çok az sayıda sözcük içermektedir. Etrüsk dilinde yazılı eserlerin bir kısmı grafitti halindedir; bir kısmı da, yalnızca ana baba, koca adını, çocuk sayısını bildiren mezar taşlarından ibarettir. İlginçtir ki, en uzun Etrüsk el yazması İtalya’da değil, Mısır’da, 19.yy’da İskenderiye’de bulunan bir Mısır mumyasının üzerindeki sargılarda bulunmuştur. Etrüsklerden yazılı eserlerin fazla kalmamış olması konusunda ise iki varsayım bulunmaktadır:
Etrüsk toplumu ezoterik değerlere önem veren inisiyatik bir örgütlenme içindeydi, aktarım sözlü olarak yapılmaktaydı ve bir şey yazılması gerektiğinde yazılar ya da önemli yazılar yalnızca ezoterik tradisyonu sürdüren yazıcı rahipler tarafından yazılır ve saklanırdı. Her ezoterikekolde görüldüğü gibi onlar da gizliliğe ve bilgilerini gizlemeye önem vermişlerdi. Rene Guenon’un değindiği gibi, mevcudiyeti bilindiği halde Etrüskler’in ilhama dayalı gerçek din kitapları da bu yüzden halen keşfedilememiştir. Pagan sayılan Etrüsk metinleri kasıtlı ve sistemli olarak yok edildi.
B) Çift dilli yazıtlara yeterince rastlanamamış olması.
C) Etrüsk dilinin bir Hint-Avrupa dili olmaması ve eklemlemeli (agglutinant) bir dil olması nedeniyle Batılı dilbilimcilerce kolayca anlaşılamamış olması. Etrüsk dili Batılı bilim adamlarına bu yüzden tam bir muamma oluşturmuştur. (Diğer eklemlemeli dillerden bazıları, Türkçe, Moğolca, Fince, Macarca, birçok Kafkas (Abazca vs.) ve Ural dilleri, Hatti dili, Pelasg dili, Lidya dili, Maya dili, Kızılderili dilleri, Sümerce, Bask dili, Eskimo dili’dir.)
Etrüsk dili 22 sesten oluşmaktadır ve Etrüsk alfabesi de, her herhangi bir sesi göstermeye yaramayan yabancı harfler hariç tutulursa, aslında 22 harfli bir alfabedir. Yani Etrüskler’in ilk alfabesi 22 harften oluşuyordu. Kimi Etrüsk yazıtları soldan sağa, kimi Etrüsk yazıtları ise sağdan sola doğru yazılmıştır. Etrüsk yazıtları üzerinde Amerikalı ve Avrupalı dilbilimcilerce sürdürülen çalışmalar bu dildeki sözcüklerin çok büyük bir kısmının Fin-Ugor, Macar, Sümer ve Türk dillerinde de bulunduğunu ortaya koymuştur. Türkoloji araştırmacıları Etrüskler’in yazılarında rastlanan harflerin Ön-Türkler’e ait runik yazıdaki (tamga yazısı) işaretler olduğunu ileri sürmüşlerse de bu görüş Batılı dilbilimcilerce pek rağbet görmemektedir.
Etrüskler ile Türkler’in Ortak Bir Kökeni Olduğunu Destekleyen Bulgular
Soyunu kurta dayandıran halklar yalnızca Türkler, Moğollar ve Etrüsklerdir.
Etrüsk dilindeki ve Türkçe’deki sözcük benzerlikleri.
Ölümle ilgili adetlerdeki benzerlikler.
Etrüsk iskeletleri üzerinde ve Anadolu’da yapılan DNA testlerinin sonuçları.
Örneklerine yalnızca Anadolu’da rastlanan kulplu kazan gibi metalurji örneklerinin Etrüskler’de de görülmesi
Etrüskçe’nin Türkçe gibi eklemeli (agglutinant) bir dil olması
Etrüsk yazısında kullanılan birçok yazı karakterinin Orta-Asya’da ve Doğu Anadolu’da rastlanan Ön -Türkler’e ait runik yazıdaki karakterlere eş olması.
Sonuç olarak son bulgulara da bakılırsa Etrüsklerin Türk kökenli oldukları ve Türkistan’dan geldikleri görülür. Kamunlar Vadisi ve İsviçre’ye yerleşen Türklerden bir kısmı olan Etrüskler Roma İmparatorluğu’nun da kökenidir. Roma İmparatorluğu’nun kurucularıdır.
Göçün Kaynağı
Sonuç olarak Etrüskler’in İtalya’ya göçüyle ilgili varsayımlar şu görüşlerde toplanmaktadır:
1) Kimi Batılı bilim adamlarına göçün kaynağı Anadolu’dur.
2) Göç Anadolu üzerinden olmuşsa da, kaynak Orta Anadolu değildir; Etrüskler’in ataları Doğu Anadolu veya Kafkasya civarında yaşıyordu.
3) Kimi Macar araştırmacılara göre, göçün kaynağı Orta-Asya’dır.
Türkler programından