KARAHANLI DÖNEMİ TÜRK EDEBİYATI: Karahanlı Devleti Türk edebiyatı Türklerin İslamiyet’i kabul etmesinden sonra ilk edebî ürünlerini verdikleri dönem olması bakımından önemlidir. Kutadgu Bilig: Varlığından haberdar olduğumuz ilk İslamî dönem
Hamdullah Hamdi Hayatı ve Eserleri HAMDULLAH HAMDÎ Şair, 1449-1450 yıllarında bugün Bolu sınırları içerisinde bulunan Göynük’te dünyaya gelmiştir. Asıl adı Muhammed Hamdullah’tır. Dedesi Kurtboğan evliyası olarak bilinen ve asıl
İSLAMÎ DÖNEM TÜRK DESTANLARI 1. Satuk Buğra Han Destanı: Bu destan Kaşgar ve Balasagun şehirleri çevresinde ilk Müslüman Türk devletini kuran Satuk Buğra Han ve onun İslamiyet için yaptığı
HOCA DEHHÂNÎ Anadolu’da din dışı (profan) mahiyette gelişen divan şiirinin ilk büyük şairi olarak kabul edilen Hoca Dehhânî’nin doğum tarihi bilinmemektedir. Tezkîrelerde de adı geçmeyen şairin 13. yüzyılda
Mazmûn Mazmûn ‘mana, anlam, kavram’ demektir. Edebiyatta, bazı özel kavram ve düşüncelerin ifadesinde kullanılan klişeleşmiş söz ve anlatımlara denir. Kısaca bir şeyi, özelliklerini çağrıştırarak kelime grupları içinde gizlemektir. Divan
GÜLŞEHRÎ 14. yüzyıl şairlerinden olan Gülşehrî, hakkında kaynaklarda çok az bilgi bulunan bir kimsedir. Onunla ilgili bilgilerimiz eserlerinden ve kendisinden sonra gelen şairlerin onun hakkında söylediklerinden ibarettir. Bu bilgilere
Divânu Lugati’t-Türk: Karahanlı devri Türk edebiyatının ilk örneklerindendir. Aynı zamanda Türk dilinin bilinen ilk numunesi ve ilk sözlüğü olma özelliğini taşır. Kaşgarlı Mahmut tarafından 1072 yılında yazılmaya başlayıp 1077
FESÂHAT VE DİĞER KAVRAMLAR Fesâhat: Bir sözün lafz, mana ve ahenk itibariyle kusursuz olmasına verilen addır. Bir sözün güzel olabilmesinin ilk şartıdır. Belagat: Fâsih cümlenin yerinde ve zamanında kullanılmasıdır.
Türk Halk Edebiyatı, islamiyetten önceki gelenekleri sürdüren, yabancı etkilerden uzak edebiyattır. bu edebiyat iki koldan yürümüştür: “Anonim Halk Edebiyatı” ve “Aşık Edebiyatı” 1) Anonim Halk Edebiyatı: bu edebiyatın en
Servet-i Fünûn Edebiyatı “Edebiyat-ı Cedide” olarak da bilinir. bazı türk şair ve yazarların 1896’da Servet-i Fünun dergisi etrafında toplanmasıyla başlar ve bunların 1901’de imparatorluğun baskıcı yönetimi karşısında dağılması ve