Divânu Lugati’t-Türk
Karahanlı devri Türk edebiyatının ilk örneklerindendir. Aynı zamanda Türk dilinin bilinen ilk numunesi ve ilk sözlüğü olma özelliğini taşır. Kaşgarlı Mahmut tarafından 1072 yılında yazılmaya başlayıp 1077 tarihinde tamamlanmıştır. Eser Abbasi halifesinin oğlu Ebu’l Kasım Abdullah’a Bağdat’ta sunulmuştur.
Lügatin elimizdeki yegâne nüshası 1266 tarihinde istinsah edilmiştir. Ali Emiri tarafından bulunan eser Türk dilinin Arapçadan geri kalmadığını göstermek ve Araplara Türkçeyi öğretmek için kaleme alındığından kelimelere yapılan izahlar Arapçadır. Lakin bu kelimeler için verilen örnekler Türkçedir.
Eserde yer alan kelimelerin 7500’den fazla olduğu tespit edilmiştir. Kitapta yer alan örnek şiir parçaları 300 civarındadır. Şiirlerin haricinde sözlükte yer alan atasözleri de ayrıca kayda değerdir.
Yazar eserinde kendisinden ve kitabından şöyle bahsetmiştir: ‘Ben Türklerin en fasih konuşanlarından, en iyi anlatanlarından, en iyi anlayanlarından, soyca en ileri bulunanlarından ve en iyi kargı kullanan savaşçılarındanım. Hemen hemen bütün Türk beldelerini dolaştım. Çölleri boydan boya geçtim. Türkün, Türkmen’in, Oğuzun, Çiğil’in, Yağma’nın, Kırgız’ın dillerini ve kafiyelerini öğrenip faydalandım. O kadar ki bu dilleri en iyi şekilde öğrendim. Bu kitabımı da en beliğ bir şekilde yazdım. Muradım adımı dünyanın sonuna kadar yaşatmak ve ahirette türlü nimetlere sahip olmaktır. Allah(c.c.)tan yardım dileyerek yazdığım bu kitaba Divânu Lugati’t-Türk adını koymayı uygun buldum.’
Kaşgarlı Mahmut, bu eserinde Cevâhirü’n-nahv fi Lügati’t- Türk (Türk sözlüğündeki söz cevherleri) isimli Türkçenin gramerini ele aldığı bir kitap daha yazdığını söylemektedir. Ancak bu eser henüz bulunamamıştır.
Divânu Lugati’t-Türk’teki en ilginç hususiyetlerden biri Kaşgarlı Mahmut’un Türkçeyi Doğu ve Batı Türkçesi şeklinde ikiye ayırmasıdır. Kaşgarlı Mahmut Doğu Türkçesine Hakaniye lehçesi, Batı Türkçesine ise Oğuz lehçesi demektedir. Hakaniye lehçesi Kaşgar ve Balasagun gibi önemli kültür merkezlerinde konuşulan Türkçedir. Oğuz Türkçesi ise Uygur, Peçenek, Oğuz, Yağma, Çiğil ve Karluk Türklerinin konuştuğu Türkçedir. Oğuz Türkçesini Hakaniye Türkçesinden farklı kılan en önemli keyfiyet Farslarla temastan dolayı daha fazla Farsça ihtiva etmesidir.
Kar buz kamug[1] erüşdi
Tağlar suvı akışdı
Kökşin[2] bulıt örüşdi[3]
Kayguk bolup egrişür
Kızıl sarıg[4] arkaşıp
Yipkin[5] yaşıl[6] yüzkeşip[7]
Bir bir gerü yörkeşip[8]
Yalnguk[9] anı[10] tanglaşur[11]
[1] Bütün
[2] Mavi
[3] Yükselmek
[4] Sarı
[5] Mor
[6] Yeşil
[7] Bakmak
[8] Kucaklaşmak
[9] İnsan
[10] Onu
[11] Şaşırır