İnsanlar uzun yıllar boyunca bazı ihtiyaçlarını karşılamak için denize dalmışlardır. Bazıları denizi temizlemek için, bazıları balıklardan faydalanmak için, eğlence amaçlı ve kimileride arama kurtarma için bu faaliyette bulunmaktadırlar. Diplere inildikçe basınç miktarı da artış göstermektedir. 10 metrede bir atmosfer basıncı da artış göstermektedir. Ne kadar çok serine inilirse o kadar kan basıncı artar ve akciğerin gücü de azalır. Sonuç itibariyle kalp atışları hızlanarak bilinç kaybının artışı da kaçınılmaz olur. Tüpsüz dalanlar en fazla 30 metreye kadar dalabilirler, daha derinlere dalmak isteyenler mutlaka tüp kullanmalıdırlar. Yoksa vurgun yemekte kaçınılmaz bir hal alır. Hızlı bir şekilde su üstüne çıkmaya çalışıldığın hızlı bir şekilde değişen atmosfer basıncından dolayı vurgun yenilir. Azat gazı damarlar içerisinde genişler ve vücutta problemlere neden olur.
Vücutta erimiş durumda olan azot, basıncı azalışıyla sıvıdan gaz hale geçiş yapar. Bu yüzden damarlarda kabarcıklar açığa çıkar. Bu kabarcıklar kan damarlarında tıkanıklığa neden verir. Bundan dolayı vurgun yenmiş ve tıkanan damarlar neticesinde kan dolaşımı sona erer. Acil müdahale yapılması gerekir.
Vurgun yiyen kişiler müdahale
Vurgun yiyenler çok acil olarak basınç odalarına götürülmelidirler. Vurgun yedikleri derinlik oranına göre o şartlardaki basınç miktarı verilerek yavaş yavaş düzenli olarak azaltılır. Bu yapılamıyorsa bile kişinin vurgun yenilen derinliğe tekrar götürülmesi gerekecektir.
Vurgun yemenin önüne geçmek için ne yapmak gerekir?
Vurgun yememek adına su üstüne yavaş ve düzenli bir şekilde çıkmak gerekir. Bazı yüksekliklerde az da olsa beklemek faydalı olacaktır. Tüm bunların eğitimleri dalgıçlara verilmektedir, sadece dikkat etmek ve bu konuya önem verilmesi gerekmektedir.