Çocuklarda görülen bulaşıcı hastalıkların hemen hepsinin gelişen tıp sayesinde tedavisi mümkün. dış faktörlere karşı daha hassas ve korunmasız olan çocuklarımızın bu hastalıklardan korunması, hastalığın ciddi boyutlara ulaşmadan önleminin alınması için belirtilerinin bilinmesi büyük önem arz ediyor. işte çocuklarda görülen bulaşıcı hastalıklar, belirtileri ve tedavileri;
BOĞMACA: nezle şeklinde başlayan bu hastalık göz sulanması, burun akıntısıyla kendini belli eder. geceleri başlayan öksürük nöbetleri daha sonraki evrede kusmaya neden olur. Bu hastalığa yakalanan ve özellikle ilk 6 ayı içinde olan bebekler ciddi tehlikelerle karşı karşıyadır. Tedavi ve korunma için 2 hafta süreyle antibiyotik verilir. Ayrıca, rahat solunum için su buharı yapılarak, odanın havası nemlendirilir.
KABAKULAK: Genel olarak kulak altındaki ve önündeki bezelerin iltihaplanması ve şişmesi sonucu görülen bir hastalıktır. Bunun dışında yüksek ateş, mide bulantısı, karın ve baş ağrısı ya da öksürük gibi belirtiler de görülebilir. Ortalama 2 hafta kuluçka süresi olan hastalıkta, bulaşıcılık süresi; yüksek ateşle başlar ve kulaktaki şişlik kaybolana kadar devam eder. Parasetemol içeren ilaçlar ateş ve ağrıyı kesme amacıyla kullanılır. Hastalık döneminde, tükürük artıracak limon, sirke gibi ekşi besinlerin tüketiminden kaçınılmalıdır.
KIZAMIK: Kızamık çok bulaşıcı bir enfeksiyon hastalığıdır ve diğer hastalıklara göre daha ağır ve tehlikeli seyreder. Çocuklarda ateş ve öksürüğün yanı sıra gözlerde kızarıklık, akıntı ya da çapaklanma görülür. Boyunda ve alında başlayan deri döküntüleri, hızla tüm vücuda yayılır. Kuluçka süresi ortalama 2-3 hafta kadardır. Bulaşıcılık, döküntüler kuruyana kadar devam eder. Kızamık sıklıkla ortakulak iltihabı, pnömoni (zatürree) gibi hastalıkların oluşumuna neden olabilir. Tedavi edilmediğindeyse çocuklarda kalp yetmezliğine kadar ciddi boyutlara varabilir. Çocuğun bol bol su içmesi; ateş sırasında kaybedilen sıvının geri kazanılmasını sağlayarak vücudun su dengesini düzenler. Ayrıca, ateşi düşürmek için parasetemol içeren ilaçlar kullanılır.
KIZAMIKÇIK: Vücudun kimi bölgelerinde sivilceler oluşur; ancak bu sivilceler kızamıkta olduğu kadar belirgin değildir. Ateşin yanı sıra, gözlerde sulanma, burun akıntısı ve öksürük de ortaya çıkar. Kuluçka dönemi 2 hafta kadar olup, bulaşıcı dönem deride döküntü başlamadan 1-2 gün kadar öncedir. Kızamıkçık. özellikle hamile kadınlar için önemli bir tehlike teşkil eder. Enfeksiyon ilk l6 hafta içinde, anne karnındaki bebeğe ciddi zarar verebilir. Bebekte görülebilecek anormallikler arasında; kalp hastalığı, katarakt hatta zeka geriliği sayılabilir. Bu nedenle hamile kalmadan önce anne adaylarının bu hastalığa karşı bağışıklık kazanıp kazanmadıklarını test ettirmeleri gerekir.
KIZIL: Genellikle kasıklarda başlayan, kol ve boyunda yoğunlaşan kızıl renkte döküntülerle kendini gösterir. Hastanın dil rengi frambuaza yakındır. Bunun yanısıra ; yüksek ateş, mide bulantısı, boğaz ağrısı ve iştahsızlık da görülür. Ortalama l ile 7 gün arasında değişen kuluçka süresi vardır. Kızılın tanısı, streptokok bulma amacıyla yapılan boğaz testi sonucunda konur. Hastalığın tedavisi antibiyotikle yapılır, Hastalığın erken komplikasyonları arasında; sinüzit, ortakulak iltihabı sayılabilir. Ancak kızıl tedavi edilmediğinde; kalp romatizması ya da böbrek iltihabı gibi daha ciddi hastalıklarla karşılaşmak kaçınılmazdır.
SUÇİÇEĞİ: Kış ve bahar mevsimlerinde en sık görülen hastalıklardan biri de suçiçeğidir. 3-10 yaş arası çocuklarda daha sık görülen bu hastalık, halsizlikle başlar. Birkaç gün düşmeyen ateş, nezle ve öksürük görülen diğer belirtiler arasında yer alır. Ardından vücudun farklı kısımlarında, içi su dolu pembe tanecikler belirir, iki tanecikler kuruyuncaya kadar kaşıntıya neden olurlar. Ortalama 2-3 hafta kuluçka süresi olan suçiçeğini. bulaşma süresiyse taneler dökülünceye kadar devam eder. Hastalık süresince çocuğun yaralarını kaşıyıp, koparmasına engel olunmalıdır. Bu amaçla doktor tarafından verilen losyonlar sürülür. Tedavisinde parasetemol kullanılır. Aspirin ise kesinlikle verilmez. Hamileliğin ilk 5 ayında geçirilen suçiçeği anne karnındaki bebeği olumsuz etkiler.
6. HASTALIK: 6 ay ve 2 yas arasındaki çocukları daha çok etkileyen bu hastalık, halk arasında gülcük ya da 3 gün ateşi olarak bilinir. 3 gün kadar süren yüksek ateş ilk belirtileri arasındadır. Ateş düştükten sonra çocuğun vücudunda kırmızı kabarıklıklar belirir. Kesin bir tedavi yöntemi olmadığı gibi, ciddi sorunlara da yol açmaz. Parasetemol içeren ilaçlar verilerek ateş düşürülmeye çalışılır. Aspirin ise tercih edilmeyen bir ateş düşürücüdür.
KRUP (Yalancı Difteri): Hafif bir nezle ve öksürükle yatan çocuk, gece yansı boğulur tarzda bir öksürükle uyanır. Öksürük, köpek havlaması şeklindedir. Krup, ses tellerim tutan virütik bir enfeksiyondur.Çocuktan nefes alırken ya da ağlarken ıslık şeklinde bir ses duyulabilir. Hastalık kimi zaman da kendini ateşle gösterebilir. Genelde 5 yaşın altındaki çocuklarda görülen yalancı difteri, çocuk doktorunun tavsiyeleriyle takip edilebilir. Öksürüğün geçmesi için buhar tedavisi yapılabilir. Soğuk buhar çocuğun dalıa rahat nefes almasına yardımcı olur. Eğer evde buhar makinesi yoksa, banyonun kapı ve penceresi kapatılıp, sıcak suyu 5 dakika akıtmak banyonun buharla dolmasını sağlar. Bu şekilde hazırlanan ortamda çocuğun nelef alışverişi kolaylaşır. Gece soğuk havada yürüyüş yapmak da solunumu kolaylaştırır. Krup ciddi solunum güçlüğüne yol açarsa bir süre hastanede kalmak gerekebilir. Hastanede buhar tedavisiyle birlikte gerekirse kortizon gibi ilaçlar da verilebilir.
PNÖMENİ: Pnömeni, akciğer iltihaplanmasıdır. Soğuk algınlığından birrkaç gün sonra gelişebilir. Çocukta titremeyle birlikte ani yükselen ateş. zorlu nefes alışverişi gibi .solunum sıkıntısı gözlenir. Öksürük daha sonra ortaya çıkabilir. Tanı kovmak için akciğer grafisi gerekir. Virütik zatürreeler hafif geçirilir. Ateşi düşürmek için parasetemol: hırıltı varsa solunum yollarım rahatlatan, genişleten ve balgam söken ilaçlar kullanılır. Ayrıca tedavide antibiyotik, bol sıvı alımı ve oda havasının nemlendirilmesi önerilir. Zatürree genellikle evde tedavi edilebilir; ancak ağır solunum sıkıntısı olanlar ya da 6 aylıktan küçük bebekler hastaneye yatırılabilir.kaynak: hemsirelersitesi.com