MÖ. 6. yy.ın sonlarına doğru Hindistan’da bir söylenti dolaşmaya başladı: “Ruhu ıstıraptan kurtarmanın yolunu gösteren bir adam ortaya çıkmış”. Bu adama aydınlanmış anlamına gelen Budha denildi. Gerçeği bulan bir düşünür olarak gittikçe ün saldı. Buddha, din adamlarının yalnızlığa çekilme, işkencelere katlanma gibi inançlarına değer vermiyordu. Ona göre insanüstü bir bilgi ve görüş sahibi olabilmek için sağlam bir vücuda sahip olmak gerekiyordu. Budha, “bütün hayat üzüntülerle doludur. Doğmak da ölmek de birer ıstıraptır. En büyük mutluluk bir daha Dünya’ya gelmemek ve bunun özlemidir” diyordu. Ona göre bu üzüntü ve ıstıraplardan kurtulmak için kusursuz olmak gerekirdi. Kusursuz olanlar Nirvana’ya girer, evrensel ruhla birleşirdi.
Budha ve Hayatı: Sidhatta Guatama bugünkü Nepal topraklarında MÖ. 567 yılında doğmuştur. Çayka Boyu’nun soylu prenslerinden Sluddhodana’nın oğludur. Guatama’ya sonraları Çaykaların akıllı adamı anlamına gelen “Çaykamuni” denilmiştir. Annesi prenses Maya oğlunun doğumundan kısa bir süre sonra ölmüştür. Gösterişli bir prens hayatı sürerek yetişen Guatama, genç yaşta evlendi ve Rahula adında bir oğlu oldu. Zengin ve sıkıntısız bir hayat yaşamasına rağmen Guatama, aradığı huzuru bulamamıştı.
Guatama bu huzur arayışında bir gün sarayını, eşini ve çocuğunu bırakıp sırtında sarı elbise, elinde keşkül (dilenci çanağı) ile sadakayla geçinen bir rahip olarak şehir şehir dolaşmaya koyuldu. Bir gün bir incir ağacının altında oturmuş ve gerçeği buluncaya kadar buradan kalkmamaya karar vermişti. Nihayet “bedenin her isteğini yerine getirmek kadar, onu isteklerden tamamen yoksun kılmanın da ruhu kararttığını, zekayı körelttiğini” anladı. İşte o gün Budha için Aydınlanma günü, Gerçeği Bulma günü oldu.
Kavuştuğu aydınlığın ifade ettiği anlam son derece basitti: “bütün ıstırap, arzu yüzündendi ve insan herhangi bir şeyi arzulamaktan vazgeçmekle huzur ve mutluluğa kavuşurdu.”
Budha, yaşadığı 80 yıl boyunca inandığı gerçekleri insanlar arasında yaymakla uğraştı ve dünya zenginliği ile hiç ilgilenmedi.
Budha inancının ilkeleri:
Budha, inançlarını Dört Yüce Gerçek ilkeyle özetledi:
-ıstırap evrenseldir
-ıstırabın sebebi bencil isteklerdir
-ıstırap veren istekler altedilerek uzaklaştırılabilir.
-istekleri yok edebilmek için “Sekiz Yol”dan gidilmelidir.
Yani her şeyin aşırılığından kaçınıp “Orta Yolu” seçmek gerekir. Bu “Nirvana”ya kavuşturucu yoldur. Budha’nın gösterdiği Sekiz Yol ise şunlardır;
Doğru inanç, doğru karar, doğru davranış, doğru söz, doğru yaşayış, doğru çalışma, doğru muhakeme, doğru düşünce
Bu gerçeklerin insan toplulukları tarafından kabul edilmesiyle Dünya’nın en büyük dinlerinden birisi doğmuştur. Guatama yani Budha hiçbir zaman Tanrılık iddiasında bulunmamıştır. bir din adamı olarak bugün yüzlerce milyon insan tarafından saygı ile anılmaktadır.
Budha’dan Seçme Sözler:
-her türlü aşırı isteklerden ilgisini kesen kimse en üstün insandır
-kötü ve zararlı işler kolay yapılır. Zor olan doğru ve yaralı olanlarını yapmaktır.
-kine karşı kin ile değil sevgi ile karşılık vermek gerekir. Bu, eski bir kuraldır.
-hiç kimseye kırıcı söz söyleme. Çünkü karşılığı da aynen öyle olacaktır.
-yaşlılara saygı gösterenlerin hayatta mutlulukları ve kudretleri artacaktır.
-kötü işler yapanlar bu dünyada da öbür dünyada da ağlayacaklardır.