Biri Bırak Dokuza Bak!

BİRİ BIRAK DOKUZA BAK

Nedense yaptığımız en büyük yanlışlardan birisi ,gerek kendimizde, gerekse diğerlerinde bulunan olumlu ve güzel olan özeliklerden çok, olumsuz özellikler üzerinde yoğunlaşıyor olmamızdır.Dürüstlük,yardımseverlik,adaletli davranma gibi sayabileceğimiz daha bir çok olumlu özellikler taşıyan bir arkadaşımızı bize karşı günün birinde sesini yükseltti diye rahatlıkla gözden çıkarabiliyor ve ‘Sen benim için yoksun artık’ diyebiliyoruz.
Okyanusta yüzmekte olan geminin içerisinde bulunan insanlardan hepsi iyi, biri kötü diye, o gemiyi batırmaya çalışmak ne kadar hatalı bir davranışsa, bir çok olumlu yönlerini bırakıp bir veya birkaç olumsuz özellik üzerinde yoğunlaşarak bir insanı gözden çıkarmak o kadar insafsızlıktır.Çevremize baktığımız gözlüklerimizin derecesi çok önemlidir.Yanlış gözlük yanlış bir bakış açısını,yanlış bakış açısı algılamayı,yanlış algılama hatalı düşünceyi,hatlı düşünce yalnızlaşmayı ve oldukça fazla düşman üretmeyi beraberinde getirir.Düşmanlık nefreti,kini , hasımına karşı tetikte olmayı ve hazırlık yapmayı gerektirir.Bütün bu çabalar denetimin bizden çıkıp karşı tarafa sunulması demektir.Shakesper’in dediği gibi:”Düşmanlarınız için yaktığınız ateşi, kendinizi yakacak kadar körüklemeyin.”Atalarımızın güzel bir sözü var.’Kılavuzu karga olanın burnu gübreden çıkmaz.’Kılavuz olarak bülbülü seçersek bu kılavuz bizi güle,atmacayı seçecek olursak bizi leşe götürecektir.Gülü koklayan gül kokusunu,tineri koklayan tiner kokusunu alır.Biri kokunun hoşluğundan sersemleşirken ,diğeri,uyuşturucunun etkisinden sarhoş olur.

Odam da oturmuş büyük bir keyifle kitap okuduğum bir sırada,iki gözü iki çeşme ağlayarak derdini benimle paylaşmak için yanıma gelen, Zeliha isimli bir öğrencimin hikayesinden söz etmek istiyorum sizlere.Zeliha derslerinde çok başarılı,iyi kalpli,paylaşmayı seven,bir ırmağı yüzerek geçse içerisindeki balıkları rahatsız etmeyecek türden özellikleri olduğunu söyleyebileceğimiz birisi .Bu kadar üzülmesine neden olan şey kendisini yeterince güzel bulmaması ve çevresindeki arkadaşlarının da ,kendisini kendi gördüğü gibi görüyor ve bütün işlerini güçlerini bırakmışlar sanki kendisiyle ilgileniyorlar zannetmesi.Olumlu bir çok özelliğini bırakmış,kendine göre noksanlık olarak gördüğü tek bir özellik üzerinde yoğunlaşmış ve bu düşücenin başarısını baltalamasına karşı seyirci gibi bir tavır takınmıştı.Gözlüklerinin temizlenmesi ve kendine karşı aynanın yeniden tutulması gerekiyordu.Bu nokta da devreye benim girmem gerekiyordu.İlk olarak sahip olduğu olumlu olumsuz ne kadar özelliği varsa hepsini birlikte masanın üzerine yatırdık.Daha sonra özellikleri birbirinden ayırmaya başladık.Ancak ortada ilginç bir durum vardı.Kendine göre tespit edebildiği 25 olumlu bir olumsuz özellik ortaya çıkmıştı.Ve bu olumsuz özelliğin mimarı kendisi idi.Olandan çok ,olması gerekene doğru bir kayma söz konusu idi.İlk olarak bu yanlış yöneliş kendisine fark ettirilmeye çalışıldı.Belli bir düzey yakalandıktan sonra boy aynası kendisine doğru tutuldu.Kullandığımız ayna ne tümsek ne de çukur aynaydı.Çünkü bunlardan birisi görüntüyü olduğundan küçük,diğeri büyük gösterirdi.Bizim kullandığımız ayna,düz aynaydı.Çünkü görüntünün olduğu gibi yansıtılması gerekiyordu.Biz de öyle yaptık.Netice de Zeliha, aynaya baktığında, o güne kadar farkında olmadığı tablonun tamamını görebiliyordu.Renklerin ayırtına çizgilerde ki detayların farkındalığına varabilmişti.Kendisiyle son görüşmemizde kendisini yeniden doğmuş gibi hissettiğini,bunun için minnettarlığını ifade etmede kullanacak kelime bulmakta zorlanıyordu.

İnsanlar körlüğü,sağırlığı ve topallığı bir özür olarak nitelendirmektedir.Asıl körlük gözleri açık olduğu halde renklerin farkında olmamak,asıl sağırlık fark edilmesi gereken sesleri işitmemek,asıl topallık gidilmesi gereken yerlere gitmemektir.Üretmek için mutlu olmak için Bethoeven’den daha mı sağırız.Yoksa bir üniversite bitirmek için Rehber Öğretmen Cemil…………’dan daha görme özürlüyüz.(İlgili öğretmen mesleğinin ikinci yılında ve başarıyla hizmetine devam etmektedir.Kişi adı değiştirilmiştir.)Bu insanların diğer insanlardan farkı kendilerini bir kısım özelliklerine bakarak içlerindeki hapishaneye kapatmamaları ve topluma karşı sırt çevirmemeleridir.İçimizdeki yaramaz çocuğa esir düşmeyelim.İlgilenilmesi gereken daha bir çok çocuğumuz var.Her çocuk ilgi alaka ve bakım ister.Çocuklarımıza karşı görevlerimizdeki ihmalkarlıklar yaramaz çocuklarımızın sayıca artmasına neden olacaktır.