Bilgi Birikimi

Âşık Veysel: Dostlar Beni Hatırlasın

ÂŞIK VEYSEL: DOSTLAR BENİ HATIRLASIN

Âşık Veysel de “Ben gelmedim kavga için, benim işim sevgi işi” diyen Yûnus Emre gibi dostluk, kardeşlik ve insan sevgisiyle doludur. Kin, düşmanlık, nefret gibi kelimeler Veysel’in şahsiyetinde yer bulamaz. Veysel’in en belirgin özelliği tıpkı Yûnus Emre gibi “Yaratılanı
hoş gör/ Yaratandan ötürü” sözünde ifadesini bulan insan sevgisidir. O seven, birleştiren, yücelten, birlik ve beraberlikten asla taviz vermeyen biridir. En büyük amacı insanlar arasındaki birliğin bozulmamasıdır.
Bizler halk olarak iki şeye çok önem veririz: Sadakat ve dostluk. İşte Veysel, “Kara Toprak” isimli şiirinde bu iki özelliği ancak toprakta buluyor.

Dost dost diye nicesine sarıldım
Benim sadık yârim kara topraktır
Beyhude dolandım boşa yoruldum
Benim sadık yârim mara topraktır
Nice güzellere bağlandım kaldım
Ne bir vefa gördüm, ne fayda buldum.
Her türlü isteğim topraktan aldım
Benim sadık yarim kara topraktır,

Veysel barıştır, sevgidir, hoşgörüdür… O , herkese türkülerinde barışı ve sevgiyi öğütler. Sevgi, insanı büyütür,yüceltir. Kini, nefreti, ayırıcılığı yok eder. Veysel ister ki,bu dünyada yaşayan herkes birbirini sevsin, barış içinde yaşasın. Hiç kimse, gönlünde kin ve nefret tohumu yaşatmasın.Veysel, yedi yaşıma kadar her sağlıklı çocuk gibi büyüdü. Fakat yedi yaşında o yıl Sivas’ta salgın olan çiçek hastalığına yakalanarak sağ gözünü kaybetti. Bir müddet sonra da sol gözüne perde indi. Ama gönül gözü her zaman açık kaldı.

Güzelliğin on par’etmez
Bu bendeki aşk olmasa
Eğlenecek yer bulaman
Gönlümdeki köşk olmasa.
Kim okurdu kim yazardı
Bu düğümü kim çözerdi
Koyun kurt ile gezerdi
Fikir başka başk’olmasa

Okuması yazması olmayan Veysel, cehalete karşıdır. O, bunun eksikliğini kendi nefsinde tatmış, zorluklarını yaşamıştır. Her türlü kötülüğün cahillikten kaynaklandığını bilen ozan, ona savaş açmıştır adeta, her iyi şeyin ancak eğitimle, bilgiyle, kültürle olacağına inanmış, ilim ve kültürü insanlarımıza birinci hedef olarak göstermiştir. Âşık Veysel’in okuması yazması yok. Hiçbir okuldan bir eğitim, öğrenim almamış. Buna rağmen şiirlerinde kullandığı dildeki ustalık, konuşmalarındaki rahatlık ve incelik hayret edilecek bir konudur. Veysel, bu gücü nereden aldı? Bu ustalık ona nereden geldi? Bu sorunun cevabını vermek bir hayli güç. Ancak ondaki yeteneğin, sonsuz bir sevginin eseri olduğu kesin Yetmiş yıl karanlık bir dünyada yaşadı. Fakat karanlık gözlerindeydi yalnız, içi apaydınlıktı. Halk şiirimizin bu güçlü ozanı yazdıklarıyla, çalıp söyledikleriyle çevresine ışıklar saçtı. Sanırım simdi de mezarında son uykusunu ışıklar içinde uyuyordun Yalnız çağımızda yasayanlar değil, bizden çok sonra yaşayacaklar da “Dostlar Beni Hatırlasın” şiirini unutmayacaklar ve her zaman rahmetle anacaklardır.
Ben giderim adım kalır
Dostlar beni hatırlasın
Düğün olur bayram gelir
Dostlar beni hatırlasın
Can bedenden ayrılacak
Tütmez baca, y anm az ocak
Selam olsun kucak kucak
Dostlar beni hatırlasın…

Exit mobile version