Ahmet Vefik Paşa, 3 Temmuz1823’de İstanbul’da doğmuştur. Babası Hariciye Nezareti memurlarından Ruhittin Efendi’dir. Ahmet Vefik Paşaİstanbul’da 1831’de öğrenimine başlamış, fakat babasının görevi nedeniyle Paris’e yerleşmiş ve öğrenimini Saint-Louis lisesinde tamamlamıştır. Fransızcayı anadili gibi Paris’te öğrenmiştir. Bazı araştırmacılara göre İtalyan, Grek, Latin dillerini de okuyup anlayacak kadar iyi bilirdi.
Türk milletinin büyük ve soylu bir millet olduğuna, zengin bir dil ve tarihe sahip bulunduğuna inanıyordu. “Etrak-i bî idrak” (akılsız Türk) sözünün aydınlar
arasında itibar gördüğü o günlerde, Türkçe’nin zengin bir dil olduğunu ispatlamak için “Lehçe-i Osmanî”yi yazmış, Türk tarihinin zenginliğini ortaya koymak için de “Şecere-i Türk”, “Tarih-î Hikmet”, “Fezleke-î Tarih-î Osmanî” gibi eserler kaleme almış ve dilimize çevirmiştir. Öteki eserlerine döndüğümüz zaman, bambaşka bir kişilik ile karşılaşırız.
1840’da Londra’ya gitmiş, burada elçilik katibi olarak görev yapmış ve İngilizceyi öğrenmiştir.1842 yılında sırasıyla Sırbistan, İzmir, Eflak ve Boğdan’da görev yapmıştır. İstanbul’a tekrar geri dönmüş, derecesi yükseltilerek tercüme odasında göreve başlamıştır. Kısa bir süre pasaport dairesinde müdürlük yapan Ahmet Vefik Paşa 1851’de ilk defa kurulan ilim kurulu Encümeni Danişin üyeleri arasında yer almıştır. Aynı dönemde Tahran’da elçi olarak atanmıştır. Burada İran dili ve kökenini köklü bir şekilde öğrenmiştir. Elçilik binasına Türk bayrağını asarak, yeni bir geleneğin de başlatıcısı olmuştur. Ali Paşa’nın sadrazamlığında görevinden alınmıştır. 1855’de Mustafa Reşit Paşa sadrazam olunca Meclisi Valayı Ahkamı Adliye üyeliğine getirilmiştir. 1857’de Deavi Nazırlığına (Adalet Bakanlığı) getirilen Ahmet Vefik Paşa bu görevde kısa süre kalmış, tekrar Meclis Vala üyeliğine atanmıştır.
1860 yılında Paris büyükelçisi, 1861 yılında Evkaf Nazırı olarak Bursa’ya gönderilmiştir. Halkın şikayetleri sonunda görevinden alınmış, 1871 yılına kadar resmi görevde bulunmamıştır. Kendini ilmî faaliyetlere yönlendirmiş, Türk tarihine ve edebiyatına yeni eserler ve tercümeler sunmuştur. 1872’de Sadaret Müsteşarı, aynı yıl Maarif Nazırlığı yapmıştır. 1873 yılında tekrar görevden alınmıştır. 1876’da Petersburg’da Funun ve Sanayi sergisine, Osmanlıyı temsilen katılmıştır. Kısa bir süre Edirne valiliği yapmıştır. 1878’de tekrar Maarif Nazırı olmuş, aynı yıl başvekil olarak üç ay görev yapmış, tekrar görevden alınmıştır. 1879-1882 yıllarında Bursa valiliği yapmış, tekrar başvekil olarak tayin edilmiş, bu görevi sadece üç gün sürmüştür. Görevden tekrar alınmıştır. Ölümüne kadar Rumelihisarı’ndaki evinde ilmî ve edebî çalışmalar yapmış, 1891 yılında İstanbul’da 68 yaşında vefat etmiştir.
Türkler programından