• Sınıf Seçiniz

  • Branş Seçiniz

  • İçerik Türü

  • Ara

Mehmet Fuad Köprülü kimdir? Hayatı ve bilime katkıları

İstanbul’da, 4 Aralık 1890’da doğdu. Baba tarafından onuncu göbekten Köprülü Mehmed Paşa’yla akraba olan Fuad Köprülü’nün annesi ise İslimye eşrafından Arif Hikmet Efendi’nin kızıdır. İlkokul sıralarından başlayarak okumaya ve araştırmaya karşı büyük bir ilgi duyan Fuad Köprülü, ortaokulu Ayasofya Merkez Rüştiyesi’nde, liseyi ise Mercan İdadisi’nde okudu. İlk yazısı, 1905 yılında, henüz 15 yaşında lisede öğrenciyken Musavver Terakki’de yayımlandı. Liseyi parlak bir biçimde bitiren Köprülü 1907-1909 yıllan arasında o zamanki Mekteb-i Hukuk’a (Hukuk Fakültesi) devam etti. Ancak tutmak istediği yol bakımından bu eğitimin yararlı olamayacağını düşündüğü için Hukuk Fakültesi’ni bitirmeden bıraktı. Liseyi bitirdiği yıllarda Farsçayı oldukça iyi, Arapçayı da okuduğu kitapları anlayacak derecede öğrenmişti. Bu arada Prof. Anjel’dan aldığı özel derslerle Fransızcasını da ilerletti. 1908 yılında, II. Meşrutiyet’in ilânından sonra çok genç yaşta ülkenin düşünce yaşamına girdi.

1908 Aralık ayında kurulan Türk Derneği ile 1911 Ağustosu’nda faaliyete geçen Türk Yurdu Cemiyeti üyeleri arasında bulunan Köprülü Türk Ocağı’nın kültür heyetinde de görev aldı. Bu dönemde millî ve vatanî şiirleri, edebiyat, sosyoloji ve tenkit yazılan Mehâsin, Servet-i Fünûn dergileriyle Tanin gazetesinde sürekli olarak yayımlanmaya başladı. Aynı yıllarda Fransızcadan birçok çeviri de yaptı.

1910-1913 yılları arasında Mercan, Kabataş, Galatasaray ve İstanbul liselerinde Türkçe ve Edebiyat hocalığı görevlerinde bulundu. İlk bilimsel yazısı, Bilgi dergisinde, “Türk Edebiyatı Tarihinde Usul” adıyla 1913 yılında yayımlanan makalesidir. Köprülü, bu makalesinde Türk edebiyatı tarihinin Avrupa bilim yöntemleriyle fakat kendi millî bünyemize uygun bir biçimde nasıl inceleneceğini göstermeye çalışıyor, ileride yapacağı çalışmaların temellerini tespit ediyordu. 20 Aralık 1913 tarihinde İstanbul Darülfünûn’u Türk Edebiyatı Tarihi müderrisliğine (profesörlüğüne) atandı. 1914 yılında kurulan Türk Bilgi Derneği’nin ve yine 1915 yılında kurulan Asâr-ı İslâmiye ve Milliye Tedkik Encümeni’nde genel sekreterlik görevlerini, Millî Tetebbular Mecmuası’nın müdürlüğünü üstlendi.

Fuad Köprülü’ye uluslararası alanda ün sağlayan büyük monografisi 1918 yılında yazılıp, 1919 yılında yayımlanan “Türk Edebiyatında İlk Mutasavvıflar” adlı yapıtı oldu. 1923 yılında Edebiyat Fakültesi Reisliğine (dekanlığına) seçildi. Paris’te toplanan Dinler Tarihi Kongresi’ne ülkemiz adına “Bektaşiliğin Menşeleri ve Eski Türklerde Sihri Bir Anane: Yağmur Taşı” tebliği ile katıldı. 1924 yılında Gazi Mustafa Kemal’in isteği ile Maarif Vekâleti Müsteşarlığı’na getirildi.

Sekiz ay süren bu müsteşarlığı sırasında, bu vekâletin teşkilâtında Fuad Köprülü’nün teklifiyle köklü değişiklikler yapıldı. Edebiyat Fakültesi’ndeki görevine dönen Köprülü, aynı yıl sonlarında Bakanlar Kurulu kararıyla kurulan Türkiyat Enstitüsü’nün müdürlüğüne getirildi. Hocalık yaşamında aslî görevine ek olarak İlahiyat Fakültesi’nde Türk Dinî Tarihi (1924), İstanbul Mülkiye Mektebi’nde Siyasi Tarih (1923-1929), Sanayi-i Nefise Mektebi’nde Medeniyet Tarihi (1926-1929) dersleri de verdi. 1925 yılında Rus İlimler Akademisi’nin ikiyüzüncü yılını kutlama törenine ülkemiz adına katıldı. W. Barthold, Kraçkovsky ve Oldenburg gibi Rus bilim adamlarının ortak teklifleriyle Sovyet İlimler Akademisi’nin muhabir üyeliğine seçildi.

1926 yılında Bakü’de düzenlenen Türkiyat Kongresi’ne katılan ve burada büyük ilgi gören Köprülü’ye, bir yıl sonra bilime yaptığı hizmetlerden dolayı Heidelberg Üniversitesi (Almanya) tarafından fahrî felsefe doktorluğu unvanı verildi. İstanbul Darülfünûn’u yapılan bir reformla 1933 yılında İstanbul Üniversitesi’ne dönüştürüldüğü sırada Köprülü de bu reform çalışmalarına katıldı ve yeni kurulan üniversitede Ord. Prof. unvanıyla edebiyat fakültesi dekanlığına getirildi. 1934 yılında Sorbonne Üniversitesi’nin (Fransa) daveti üzerine, bu üniversitede Fransızca olarak verdiği üç konferansla Fransız bilim çevrelerinin dikkatini üzerinde topladı. Ülkemizi temsilen İran’a gönderilerek Firdevsî’nin 1000’inci doğum yılını kutlama törenine katıldı.

Atatürk’ün bir grup bilim ve fikir adamını kendi yakın çevresinde ve TBMM’nin çatısı altında toplamak istemesinin bir sonucu olarak, 1935 yılında yapılan bir ara seçim ile Kars’tan milletvekili seçildi. Milletvekilliği döneminde İstanbul Üniversitesi’ndeki Türk Edebiyat Tarihi kürsüsüne ek olarak Ankara Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi’nde Orta Zaman Türk Tarihi ve Siyasal Bilgiler Okulu’nda Türk Müesseseler Tarihi kürsülerinin de başkanlığını yürüttü. Bilime yaptığı katkılar nedeniyle 1937 yılında Atina Üniversitesi (Yunanistan), 1939 yılında ise Sorbonne Üniversitesi tarafından fahrî doktorluk unvanı verildi.

1941 ders yılına dek İstanbul ve Ankara’daki kürsü faaliyetlerini bir arada yürüten Prof. Fuad Köprülü, 1941 yılı sonlarına doğru, milletvekilliği ile üniversite hocalığının bir arada bağdaşamayacağı biçiminde alınan bir karar üzerine görev yaptığı kürsüleri bırakmak zorunda kaldı. 1935 yılında başlayan siyasi yaşamı, bir ara Meclis’te Maarif Komisyonu başkanlığı yapmasına karşın, şeklî bir milletvekilliğinden ileri gitmedi. 1943 Şubatı’nda ise, Cumhuriyet Halk Partisi grubunda yaptığı uzun bir konuşmada, Türkiye’nin o sıralarda Almanya aleyhine savaşa girmesinin ülkenin yüksek çıkarları bakımından son derece zararlı olacağı fikrini savundu ve Bayar’da dahil olmak üzere bâzı arkadaşlarıyla birlikte böyle bir kararın alınmasını önledi.

Encyclopedie de L’Islam’ın üç dilde birden yapılan birinci baskısına, La Litterature Turque Othamanlı (Leiden 1931, IV. 988-1010) ve öteki 10 küçük madde ile tek Türk bilim adamı olarak katılan Köprülü, bu ansiklopedi 1940 yılından itibaren Dr. Adnan Adıvar’ın başkanlığında İslâm Ansiklopedisi adıyla Türkçe olarak yayımlanmaya başlayınca bu çalışmaların da içerisinde yer aldı. 1948 yılında Sovyetler Birliği, Rusya’nın Kars ve Ardahan’ı istemesi üzerine, Rusya ve komünizm üzerine yazdığı yazılardan dolayı Sovyet İlimler Akademisi’nden çıkarıldı. 1950 yılında Dışişleri Bakanlığına gelişinden sonra akademiye tekrar alınmak istenmişse de Köprülü bu isteği reddetmiştir.

1958-1959 ders yılında Harvard Üniversitesi’nde (Amerika) bu üniversitenin davetlisi olarak çalıştı.1959 yılında Türkiye’ye dönen Köprülü, 4 fahrî doktorluk ile 8 muhabir ya da şeref üyeliği ile 6 yıla yakın bir süre yürüttüğü siyasî görevi dolayısıyla, başta Fransa, Almanya, Arjantin ve Yugoslavya olmak üzere çeşitli ülkelerden aldığı 8 nişanı bulunan Ord. Prof. Fuad Köprülü 28 Haziran 1966 tarihinde yaşamını yitirdi.

türkler programından

Yorum Yazarken Türkçe Kurallarına Uyarak Yazınız Lütfen!

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Ana Menü