Warning: Undefined variable $mtq_use_timer in /home/bilgibirikimixe/public_html/wp-content/plugins/mtouch-quiz/show_quiz.php on line 239
2011 KPSS Genel Yetenek Çıkmış Sorular ve Çözümleri
Lütfen sayfa yüklenirken bekleyiniz, tarayıcınızda javascript desteğinin etkin olduğundan emin olunuz.
Tebrikler - 2011 KPSS Genel Yetenek Çıkmış Sorular ve Çözümleri adlı sınavı başarıyla tamamladınız. Sizin aldığınız skor %%SCORE%% en yüksek skor %%TOTAL%%. Hakkınızdaki düşüncemiz %%RATING%%
Yanıtlarınız aşağıdaki gibidir.
Soru 1 |
Kişiliğimizin oluşup gelişmesinde okuduklarımızın büyük payı vardır. Her yazar, kişiliğimizin temeline ayrı bir taş koyar Bu, edebiyatın temel işlevlerinden biridir. Bu parçadaki altı çizili cümleyle, yazarlara ilişkin olarak anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
Duyuş, davranış özelliklerimizi geliştirip zenginleştirdikleri | |
Bizi yanlış düşüncelerden uzaklaştırdıkları | |
Yaşama biçimimizi belirledikleri | |
Bizi başka insanların dünyasına taşıdıkları | |
Yaşamı sevme, ondaki güzellikleri görme gücümüzü pekiştirdikleri |
1 numaralı soru için açıklama
Altı çizili söz grubunda geçen “kişiliğinin temeline ayrı bir taş koymak” sözü cümleye, kişilik yani duyuş ve davranış özelliklerini geliştirmek, zenginleştirmek anlamını katmıştır. (Cevap A)
Soru 2 |
Kendi aralarında üç beş sözcükle konuşan gençlerimizi gördükçe onların, beyin ve dil yetilerinin daha gelişme evresindeyken kurumuş olmasından kaynaklanan sözcüksel çölleşme içinde olduklarının ayrımına varıyorum.
Bu cümledeki altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisi olamaz?
Bu cümledeki altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisi olamaz?
Anlatımsal yavanlık | |
Düşünsel sınırlılık | |
Duyguları yansıtmada eksiklik | |
Algısal yetersizlik | |
Kural tanımazlık |
2 numaralı soru için açıklama
Cümlede geçen “sözcüksel çölleşme” sözü olumsuz bir anlam içermekte ve cümleye hep aynı tip söz ve sözcüklerle konuşma anlamını katmaktadır. E seçeneğindeki “kural tanımazlık” sözcük kısırlığından çok “isyan etme, kurallara uymama” anlamını katmaktadır. (CEVAP E)
Soru 3 |
İnsanoğlunun çaresizliğe düştüğü, yaşadığı toplumsal ortamda bir başına, yapayalnız kaldığı ve başkalarının yardımına gereksinim duyduğu anlar vardır. Böyle zamanlarda her kapıyı çalar. Ne var ki bütün kapılar kapanmıştır yüzüne. Tam anlamıyla bir çaresizlik içindedir. Bir öyküye, bir romana konu olabilecek böyle bir durumu ---- deyimiyle somutlaştırıcı bir biçimde ne güzel anlatmıştır Türkçemiz.
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisinin getirilmesi uygundur?
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisinin getirilmesi uygundur?
ötesi çıkmaz sokak | |
havanda su dövmek | |
yer demir gök bakır | |
dört duvar arasında | |
iki arada bir derede |
3 numaralı soru için açıklama
A’daki “çıkmaz sokak” sonuç alınamayan bir iş için, B’deki “havanda su dövmek” boşuna uğraşmayı anlatmak için, D’deki “dört duvar arasında” kapalı bir yerde kalmayı anlatmak için, E’deki “iki arada bir derede” zor şartlar altında ve tereddütte kalmayı anlatmak için kullanılır. C’deki “yer demir gök bakır” deyimi ise hiçbir yardım ve umut olmadığını anlatmak için kullanılır ve parçadaki durumu tam olarak ifade eder. (Cevap C)
Soru 4 |
Aşağıdaki cümlelerden hangisi, ayraç içinde verilenlerle uyuşmamaktadır?
Benim müziğe yaklaşımım, çevremdeki müzisyenlerin çoğunun benimsediği bu akımla örtüşmüyor (karşılaştırma). | |
Onun hangi albümünü alırsanız alın, niteliksizlikle, özensizlikle ya da düzeysizlikle karşılaşmayacağınızdan emin olabilirsiniz (nesnellik). | |
Ülkemizde yetişmiş piyanistlerin bir kısmı, ilk albümlerinin repertuvarında gösterdikleri başarıyı sonrakilerde gösteremiyor (saptama). | |
Son albümlerindeki başarısızlıkları, önceki çalışmalarında kazandıkları başarıdan dolayı duydukları aşırı öz güvenden kaynaklanmış olabilir (tahmin). | |
Türkiye’de dünyaca ünlü piyanistlerin yetişmiş olması, sanatımızın gelecek vadettiğini gösteriyor (çıkarım). |
4 numaralı soru için açıklama
Bu sorunun B seçeneğindeki durum, bir görüşü ve kişisel düşünceyi ifade ettiği için “nesnellik” değil, tam tersine “öznellik”tir. (Cevap B)
Soru 5 |
(I) Bu kitap, ünlü dil bilimcinin dostları, öğrencileri, şair ve yazar arkadaşlarıyla paylaştığı anılarından oluşuyor. (II) Yazılara ek olarak fotoğraflara da yer verilmiş. (III) Bu kitap yazara bir saygı duruşu niteliğinde. (IV) Dil bilimini genç kuşaklara eğlenceli üslubuyla anlatan yazar, bir eğitimci aynı zamanda. (V) Onun bu yapıtı, okuyanların, yazarı her yönüyle tanımalarına olanak sağlıyor.
Bir kitap ve yazarına ilişkin bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?
Bir kitap ve yazarına ilişkin bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?
I. cümlede, içeriğiyle ilgili bilgi veriliyor. | |
II. cümlede, kapsamındaki çeşitliliğe değiniliyor. | |
III. cümlede, taşıdığı anlam açıklanıyor. | |
IV. cümlede, mesleki durumuyla ilgili bilgi veriliyor. | |
V. cümlede, farklı bir tutumu üzerinde duruluyor. |
5 numaralı soru için açıklama
V. cümlede kitabı okuyanların sahip olabileceği olumlu bir durumdan söz edilmiştir, ama farklı bir tutum üzerinde durulmamıştır. (Cevap E)
Soru 6 |
(I) Bebeğiniz bir yaşına yaklaşırken artık yalnızca, annesinin ya da babasının ona okuduğu kitaptaki resimlerle ilgilenmez. (II) Onların söylediklerine de kulak vermeye başlar. (III) Onun kolayca anlayabilmesi için karmaşık olmayan, basit hikâyeler seçmelisiniz. (IV) Okuduklarınızı onunla birlikte tekrar etmeye çalışmalısınız. (V) Bu, bebeğin dil ve zekâ gelişimi bakımından çok önemlidir.
Bebeklere, annelere ve babalara ilişkin bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?
Bebeklere, annelere ve babalara ilişkin bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?
I. cümlede, açıklanacak bir değişikliğin ipuçları verilmiştir. | |
II. cümlede, I. cümlede belirtilenin ne olduğu açıklanmıştır. | |
III. cümlede, okunacak hikâyelerin nitelikleriyle ilgili ölçüt belirtilmiştir. | |
IV. cümlede, okunanların, bebeğin bildiği sözcüklerden oluşması gerektiği belirtilmiştir. | |
V. cümlede, IV. cümlede önerilenin yararları dile getirilmiştir. |
6 numaralı soru için açıklama
IV. cümlede bebeğe okuduklarımızın onunla birlikte tekrar edilmesinin gereğinden söz edilmiştir. Okuduklarımızın bebeğin bildiği sözcüklerden oluşması gereğinden ise hiç söz edilmemiştir. (Cevap D)
Soru 7 |
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, ayraçlarla belirtilen yerlere ötekilerden farklı bir noktalama işareti konulmalıdır?
Buraya yerleşince ev almışlar, büyükbaş hayvan almışlar ( ) ipek böcekçiliği, dokumacılık yapmışlar. | |
Kabadayı ( ) şımarık bir delikanlı on sekiz yaşındaki dayımla tartışmış. | |
Ailece aldıkları karar, hiç yılmamak, teslim olmamak ( ) sonuna kadar direnmekmiş. | |
Yaşar Bey’in kiraladığı üç katlı ( ) her katında ikişer oda bulunan teraslı eve yerleşmişler. | |
Sabah erkenden kalkıyor ( ) dükkânı açıp ortalığı topluyormuş. |
7 numaralı soru için açıklama
A seçeneğinde ögeleri arasında virgül bulunan iki cümle olduğu için boşlukta noktalı virgül kullanılmalıdır. Diğer seçeneklerdeki boşluklarda ise virgül kullanılmalıdır. (Cevap A)
Soru 8 |
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir yazım yanlışı vardır?
Bu fakültede sekiz yüz elli öğrenci eğitim görüyor. | |
Marmara denizindeki kirlilik oranının günden güne arttığı söyleniyor. | |
Bahçeye çıkarken üzerine pembe bir şal almıştı. | |
Romanında çocukluk günlerine çokça yer vermişti. | |
Daha on beş yaşındayken yaşamın acı yüzüyle tanışmıştı. |
8 numaralı soru için açıklama
B seçeneğindeki “Marmara denizindeki” sözünün yazımında yanlışlık vardır. Çünkü yer adları (il, ilçe, dağ, göl, ova, deniz, mahalle, cadde…) büyük harfle başlar. Doğrusu “Marmara Denizi’ndeki” şeklinde olmalıdır. A ve E seçeneklerindeki sayıların ayrı yazılması ise doğrudur. (Cevap B)
Soru 9 |
Edebiyatın, okuru evindeki rahat koltuğundan kaldırma ve onu eyleme sürükleme gücüne I sahip olduğu hep göz ardı edilir. Bu sözümden, II edebiyatın bir propaganda aracı olması gerektiğini savunduğum anlaşılmasın. Ben okurunu bilinçlendiren edebiyatı severim. Ama ııı yazınsallığı öldürmeden, türü kötüye kullanma- IV dan ve yaptığı işin hakkını vererek...
Bu parçadaki altı çizili sözcüklerin türleri aşağıdakilerin hangisinde sırasıyla, doğru olarak verilmiştir?
Bu parçadaki altı çizili sözcüklerin türleri aşağıdakilerin hangisinde sırasıyla, doğru olarak verilmiştir?
Zamir, isim, isim, sıfat | |
İsim, zarf, sıfat, isim | |
Zamir, zarf, isim, isim | |
İsim, sıfat, sıfat, zarf | |
İsim, sıfat, zamir, sıfat |
9 numaralı soru için açıklama
I numaralı sözcük bir ismin yerini tuttuğu için “zamir”, II numaralı sözcük zaman anlamı bildirdiği için “zarf”, III ve IV numaralı sözcükler de tek başına kullanıldıkları ve bir varlığı karşıladıkları için “isim”dir. (Cevap C)
Soru 10 |
I | |
II | |
III | |
IV | |
V |
10 numaralı soru için açıklama
I, II, III ve IV numaralı tamlamalar bir ismi niteledikleri veya belirttikleri için “sıfat tamlaması”dır. Bunu “nasıl” ve “hangi” sorularını önündeki isme sorarak da kanıtlayabiliriz. V numaralı tamlama ise iki ismin bir araya gelmesinden oluşan bir “isim tamlaması”dır. (Cevap E)
Soru 11 |
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “-ş” eki bir eylemin karşılıklı olarak yapıldığını gösterme işleviyle kullanılmıştır?
Kuşlar havada cıvıldayarak uçuşuyordu. | |
Birbirlerini görmeden yıllarca yazışmışlar. | |
Bu, yorucu bir yürüyüştü. | |
Hepsi aynı anda sağa sola kaçıştılar. | |
Bu, çok görkemli bir açılıştı. |
11 numaralı soru için açıklama
B seçeneğindeki “yazışmak” eylemi karşılıklı yapılma anlamı bildirdiği için bu sorunun doğru cevabı budur. (Cevap B)
Soru 12 |
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ikileme, ötekilerden farklı bir görevde kullanılmıştır?
Buz gibi sudan hepimiz kana kana içtik. | |
Güneş ışınlarının vurduğu deniz suyu pırıl pırıl parlıyordu. | |
Biraz ötemizdeki derenin suyu şırıl şırıl akıyordu. | |
Geziden kucak kucak papatyalarla döndüler. | |
Çevremizdeki doğal güzellikleri doya doya seyrettik. |
12 numaralı soru için açıklama
Bu tip sorularda görev, o sözcüğün türü anlamına gelmektedir. A, B, C ve E seçeneğindeki ikilemeler bir fiili belirttikleri için “zarf”, D seçeneğindeki ikileme ise bir ismi nitelediği için “sıfat”tır. (Cevap D)
Soru 13 |
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde dolaylı tümleç, belirtili isim tamlamasından oluşmaktadır?
Bekçi, her zaman yaptığı gibi dolambaçlı sokaklarda yürüdü. | |
Yaşlı adam kendisine uzatılan zarfa baktı. | |
Kasabada yağmurun şiddeti gittikçe artıyordu. | |
Masanın üstündeki çiçekleri büyük vazoya koydu. | |
Bahçe, odanın penceresinden çok güzel görünüyordu. |
13 numaralı soru için açıklama
Bir sözün dolaylı tümleç olması için “neye, nereye, nereden, kime, kimde, kimden” gibi sorulara cevap vermesi gerekir. Bir tamlamanın belirtili isim tamlaması olması için de iki ismin de ek alması gerekir. E seçeneğindeki “odan-ın penceresinden” tamlaması iki sözcük de ek aldığı için “belirtili ad tamlaması”, “nereden görünüyor?” sorusuna cevap verdiği için de “dolaylı tümleç”tir. (Cevap E)
Soru 14 |
(I) Geldiğimizde güneş parlıyordu karların üzerinde. (II) Giderken de Ankara’nın keskin soğuğu yalıyordu yüzümüzü. (III) Hava karanlık, ortalık sessizdi. (IV) Yerler buzlu ve kaygandı. (V) Eve dönmekte biraz zorlandık.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangileri yüklemine göre ötekilerden farklıdır?
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangileri yüklemine göre ötekilerden farklıdır?
I. ve II. | |
II. ve III. | |
III. ve IV. | |
III. ve V. | |
IV. ve V. |
14 numaralı soru için açıklama
Bu tip sorularda cümlelerin yüklemine bakarak isim veya fiil cümlesi olmasına dikkat edilir. I fiil cümlesi (parlamak), II fiil cümlesi (yalamak), III isim cümlesi (sessiz), IV isim cümlesi (buzlu, kaygan), V fiil cümlesi (zorlanmak) olduğu için cevap: III - IV (Cevap C)
Soru 15 |
Postmodern romanlarda yazar, söyleminin tekdüzeleşmesine direnmek için, yazarlığın verdiği ayrıcalıklardan vazgeçtiği biliniyor.
Bu cümledeki anlatım bozukluğu aşağıdaki değişikliklerin hangisiyle giderilebilir?
Bu cümledeki anlatım bozukluğu aşağıdaki değişikliklerin hangisiyle giderilebilir?
“yazar” sözcüğü “yazarın” yapılarak | |
“için” yerine “amacıyla” sözcüğü getirilerek | |
"verdiği” yerine “sağladığı” sözcüğü getirilerek | |
“romanlarda” sözcüğü atılarak | |
"biliniyor” yerine “bilinegeliyor” sözcüğü getirilerek |
15 numaralı soru için açıklama
Bu cümlede tamlayan eki eksikliğinden kaynaklanan bir anlatım bozukluğu vardır. “Yazar” sözcüğüne “-ın” tamlayan eki getirilerek cümledeki anlatım bozukluğu giderilebilir. (Cevap A)
Soru 16 |
Bu konuda onun söyledikleri yerden göğe kadar haklıdır. Bu cümledeki anlatım bozukluğu aşağıdaki değişikliklerin hangisiyle giderilebilir?
“bu konuda” sözü “onun” sözcüğünden sonra getirilerek | |
“onun” sözcüğü atılarak | |
“söyledikleri” yerine “söylediklerinde” sözcüğü getirilerek | |
"kadar” sözcüğü atılarak | |
“onun söyledikleri” yerine “o” sözcüğü getirilerek |
16 numaralı soru için açıklama
Bu cümlede “onun söyledikleri haklıdır” gibi bir anlam ortaya çıktığı için “onun söyledikleri” yerine “o” getirilerek anlatım bozukluğu giderilebilir. (Cevap E)
Soru 17 |
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır?
Senin, verdiğin randevuya hiç zamanında geldiğin oldu mu? | |
Düşüncelerini neden bizimle paylaşmıyorsun? | |
Sorduğum sorunun cevabı bu muydu? | |
Yeterince problem yarattığınız yetmedi mi? | |
Sence, böyle konuşması doğru mu? |
17 numaralı soru için açıklama
D seçeneğindeki “problem yaratmak” sözü anlamca yanlış kullanılmıştır. Doğrusu “problem çıkarmak” olmalıdır, çünkü “yaratmak” sözü olumlu bir anlam taşır. (Cevap D)
Soru 18 |
(I) Çocuk yetiştirme yöntemleri, ülkeden ülkeye değişen kültürel kodlar taşıyor. (II) Bazı ülkelerde çocuklar, daha küçük yaşlardayken gazete dağıtmaya, kendi yatağını toplamaya başlayarak sorumluluk duygusu kazanıyor. (III) Önce sorumluluk nedir, onu incelemekte yarar var. (IV) Ama sofradan tabağını kaldırmayan, çıkardığı giysilerini sağa sola fırlatan çocuklar da var. (V) Kimi aileler, böyle çocuklara ses çıkarmıyor. (VI) Çocuklara sorumlulukları hatırlatılmadıkça bu sorunu çözmek zor görünüyor. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır?
II | |
III | |
IV | |
V | |
VI |
18 numaralı soru için açıklama
I, II, IV, V ve VI numaralı cümlelerde “çocuk yetiştirme yöntemlerinden ve bunun yol açtığı durumlardan” söz edilmiştir. III numaralı cümlede ise sadece “sorumluluk” duygusundan söz edilmiştir. (Cevap B)
Soru 19 |
Birçok kent vardır, oraya gitmeseniz de çeşitli kitaplar okuyarak o kent hakkında bilgi edinmeye çalışırsınız. Bir ölçüde bunu başarabilirsiniz. Fakat söz konusu kent Şanlıurfa ise işiniz olduça zordur. ----.
Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
Toprağının rengini görüp sokaklarının kokusunu, insanlarının sesini duymadan tanıyamazsınız bu kenti | |
Burası, görmeniz gereken yerler listesinde ilk sırayı almayı hak etmektedir | |
Orada her şey farklıdır; çay daha buruk, daha hoş kokuludur | |
Daha önce hiç gelmemiş de olsanız kendinizi, evinizdeymiş gibi rahat hissedersiniz | |
Güzelliğinin ve farklılığının, barındırdığı kültürel zenginlikten kaynaklandığı herkesçe bilinmektedir |
19 numaralı soru için açıklama
Parçada bir kent hakkında bilgi edinmek için kitapların yeterli olabileceğinden söz edilmiştir. Parçanın sonundaki “fakat” sözü Şanlıurfa için durumun böyle olmadığını ortaya koyduğu için “sadece kitaplar yeterli değildir” gibi bir anlam içeren cümle getirmemiz gerekir boşluğa. O da A seçeneğindedir. (Cevap A)
Soru 20 |
Herkesin bir hayat hikâyesi vardır. Çoğu insanın hayatı, az çok öngördüğü bir çizgide, suyun dere yatağında akışı gibi akar gider. Kimilerininki de benimki gibi biraz daha farklı seyreder. Ben hayatımı özlemlerimle değiştirmeye ve onların peşinden gitmeye çalıştım; iyi insan olmayı, bunun sağlayacağı doyuma ulaşmayı istedim.
Bu parçada anlatılan farklı iki yaşam biçimi aşağıdakilerden hangisidir?
Bu parçada anlatılan farklı iki yaşam biçimi aşağıdakilerden hangisidir?
Sorgulayıcı bir yol izleme - Huzuru kendi içinde arama | |
Yaşamdan bir şeyler ummama - Elindekilerin değerini bilmeme | |
Beklentisine uygun bir yaşamı benimseme - Yaşamını yönlendirmeye, farklılaştırmaya çalışma | |
Değişik yaşamların olabileceğini düşünememe - Kendi yaşamını hep başkalarınınkiyle karşılaştırma | |
Karamsarlık içinde olma - Bireysel mutluluktan kaçınma |
20 numaralı soru için açıklama
1. yaşam biçimi “öngördüğü” dediği için “beklentisine göre”, 2. yaşam biçimi de “özlemlerle değiştirmek” dediği için “yönlendirmek, farklılaştırmak” anlamını içerir. (Cevap C)
Soru 21 |
Bana “Yazarlığın mı yoksa gazeteciliğin mi daha iyi?” diye soruyorlar. Zor bir soru. Gazetecilikte neleri yapıp neleri yapamayacağımı benimle çalışanlar bilir. Yazarlık sürüvenim ise çok yeni. İlk kitabı daha bir hafta önce yayımlanmış bir yazarım ben. Kendi yazdıklarımı beğenip beğenmememin bir önemi yok. Ben, okurun beğendiği kadar “yazar”ım.
Bu sözleri söyleyen bir kişinin yazarlığıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir?
Bu sözleri söyleyen bir kişinin yazarlığıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir?
Mesleğinde daha özenli çalışması gerektiğinin farkındadır. | |
İnsanın kendisini övmesinin başkalarınca hoş karşılanmayacağından korkmaktadır. | |
Yapıtının, gelecekte büyük ilgi görmesini beklemektedir. | |
Yeterliliğini ve yaratıcılığını belirleyen ölçütün, okurların değerlendirmesi olduğunu düşünmektedir. | |
Gazeteciliğinin, yaratıcılığını geliştireceğini bilmektedir. |
21 numaralı soru için açıklama
Parçada sözü edilen yazar için “Okurumun beğendiği kadar bir yazarım.” dediği için “Kendi yeteneklerinin ve yeterliliğinin ölçütü okurdur.” diyebiliriz. (Cevap D)
Soru 22 |
Hemen ünlü olmak isteyen öğrencilerime Shakespeare’in, ölümünden yüz elli yıl sonra üne kavuştuğunu; Dostoyevski’nin, çağdaşlarından çok daha sonra kabullenildiğini hatırlatırım ve eklerim: “Roman yazmak, geleceğe mektup göndermek gibidir. İki yüz yıl sonra da okunuyorsan bu iş tamam demektir.” Bu parçada romancılıkla ilgili olarak anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
Büyük sanatçıların yapıtları örnek alınmalıdır. | |
Başarının ölçütü kalıcılıktır | |
Yapıtın belirli sanatsal nitelikler taşıması gerekir. | |
Ancak çok yetenekli kişiler başarı kazanabilir. | |
Çok emek ve sabır isteyen çileli bir iştir. |
22 numaralı soru için açıklama
Parçada ünlü sanatçıların öldükten sonra anlaşıldığından ve ün kazandığından söz edildiği için vurgulanmak istenen “kalıcılık”tır. (Cevap B)
Soru 23 |
Yaşlılıkta edinilen zenginlikler saymakla bitmez. Ama ben bunları kazanmak için yaşlılığı beklemedim. Bunları yaşını başını almış kişilerden öğrenmeye çalıştım. Bu nedenle izlemeyi, dinlemeyi, okumayı tercih ettim. Kısa yoldan, özellikle yaşamaya cesaret edemediklerimi öğrenirim sandım. Ama öyle olmuyormuş, bunu şimdilerde anlıyorum.
Bu parçada söylenenlerden aşağıdakilerin hangisine ulaşılabilir?
Bu parçada söylenenlerden aşağıdakilerin hangisine ulaşılabilir?
Yaşam birikimi ancak yaşanarak oluşur. | |
İnsan gençlik döneminde elindeki olanaklardan nasıl yararlanacağını bilemez. | |
Yaşlılık, insanlara olaylar karşısında daha serinkanlı davranmayı öğretir. | |
Yaşlılık, insanı başkalarının haklarına saygı duymaya yönlendirir. | |
Yaşlılık, ruhsal ve fiziksel açıdan bir tükeniş dönemidir. |
23 numaralı soru için açıklama
Parçada yaşlanmayı beklemeyip bu yaşlılık tecrübesini yaşlılardan öğrenerek edinmeye çalışan bir kişiden söz edilmiştir. Parçanın sonunda ise bunun öğrenilerek değil de yaşanılarak olabileceğinden söz edilmiştir. (Cevap A)
Soru 24 |
Usta edebiyatçılarla görüşmeye gideceğiniz zaman, onlara, kitaplarını okuduğunuzu kanıtlamalısınız ki kendisini tanıdığınıza inansın. Böylece, donanımlı olarak gittiğimiz yerden daha donanımlı olarak çıkabilirsiniz. Eğer hiçbir şey bilmeden giderseniz televizyonlarda çok rastladığım ve güldüğüm, “Sizi tanıyabilir miyiz?” diye soran birinin durumuna düşersiniz. Ustalarla görüşmelerimden çıkardığım ve her zaman uyguladığım kural budur.
Bu parçada başarılı edebiyatçılarla yapılacak röportajlarla ilgili olarak anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
Bu parçada başarılı edebiyatçılarla yapılacak röportajlarla ilgili olarak anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
Tanınmış sanatçılarla görüşebilmenin bazı kuralları olduğu | |
Görsel basında yayımlanan görüşmelerin, izeyicinin ilgisini çekmediği | |
Sanatçı hakkında bilgi sahibi olarak gitmenin, sanatçıdan daha fazla bilgi almayı sağlayacağı | |
Sorulacak soruların, çok yönlü bir nitelik taşıması ve soran kişinin işindeki başarısını yansıtıcı niteliklte olması gerektiği | |
Sanatçılarla yapılan görüşmelerin, onların ününü artırdığı |
24 numaralı soru için açıklama
Parçada usta bir sanatçıyla bir röportaj yapmadan önce o sanatçı hakkında bilgi sahibi olarak gitmenin, sanatçıdan daha fazla bilgi almayı sağlayacağı anlatılmıştır. (Cevap C)
Soru 25 |
Edebiyat tarihçisi ve eleştirmen olan yazar lan Walt, 18. Yüzyıl İngiliz edebiyatının önde gelen romancılarından Defoe, Richardson ve Fielding üzerine incelemeler yapıyor. Bu isimlerin, modern roman geleneğinin oluşmasındaki rollerini tartışıyor. Araştırmasını, Batı tarihini belirleyen olayları, toplumsal oluşumları ve ekonomik durum gibi çeşitli dış etkenleri göz önüne alarak yapan yazar, bunların modern roman üzerindeki etkilerini okurlara sunuyor.
Bu parçada anlatılan yazara ve onun çalışmalarına ilişkin olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
Bu parçada anlatılan yazara ve onun çalışmalarına ilişkin olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
Çağdaş romanı, içinde oluştuğu öteki koşullarla birlikte değerlendirdiğine | |
İncelemelerini tanınmış sanatçılar üzerine yaptığına | |
Mesleki açıdan iki alanla ilgili olduğuna | |
İncelendiği yazarların çağdaş romana katkıda bulunduğuna | |
Daha önce bilinmeyenleri gün ışığına çıkardığına |
25 numaralı soru için açıklama
Parçada bazı yazarlar hakkında inceleme yapan bir edebiyat tarihçisinden söz edilmiştir. Ama onun, yaptığı çalışmalarla daha önce bilinmeyenleri gün ışığına çıkardığına değinilmemiştir. (Cevap E)
Soru 26 |
Bir süredir öyküler yazmayı deniyordum. Bunları kitaplaştırmak gibi bir amacım yoktu. Akşam bilgisayarın başına geçip öykülerimi yazarken hayal dünyasında gezinmek, günlük yaşamın yavanlığından kurtulmak istiyordum. Onu yaptım. Böyle yaptığımda sabahları daha mutlu, daha çok şey öğrenme isteğiyle uyanıyordum. Kendi kendime yetiyordum yani. Bir de zamanın olgunlaştırmasına bıraktım öykülerimi, hemen kitap olsun istemedim.
Bu parçada konuşan kişi, öykücülüğü ve öyküleriyle ilgili olarak aşağıdakilerin hangisine değinmemiştir?
Bu parçada konuşan kişi, öykücülüğü ve öyküleriyle ilgili olarak aşağıdakilerin hangisine değinmemiştir?
Yazmanın kendi üzerindeki olumlu etkilerine | |
Yazmaya başlarkenki amacına | |
Yazmanın haz veren, çekici bir iş olduğuna | |
Neden hemen kitaba dönüştürmediğine | |
Yayımlamada hangi sıkıntılarla karşılaştığına |
26 numaralı soru için açıklama
Parçada öykü yazmaya çalışan ve öykülerinin oluşumu hakkında bilgiler veren bir yazardan söz edilmiştir. Burada yazarın öykülerini oluştururken ne gibi sıkıntılarla karşılaştığına değinilmemiştir. (Cevap E)
Soru 27 |
Gerilim romanı yazan biri, okurun kalbini, avuçlarında hissetmeli; her cümlede, okurunun artan kalp atışını duymalı. Bu, yazarlık kumaşınızda olması gereken bir özellik. Gerilim, aynı zamanda kurgunun da ön plana çıktığı bir tür. O nedenle gevezelik edemez, istediğiniz gibi uzatamazsınız metni. Çünkü o zaman avucunuzdaki kalbin atışı yavaşlar. Bizde gerilim türü pek gelişmemiştir. Nedenini bilmiyorum. Belki de kültürümüzle, toplumumuzun yaşam biçimiyle ilgilidir.
Bu parçada gerilim romanının özellikleri arasında aşağıdakilerden hangisine yer verilmemiştir?
Bu parçada gerilim romanının özellikleri arasında aşağıdakilerden hangisine yer verilmemiştir?
Her düzeyden okura seslenecek bir anlatıma yer verilmesi | |
Olayların oluşturduğu çatının önem taşıması | |
İşlevsiz ayrıntılara yer verilmemesi | |
Heyecanın dozunun önem taşıması | |
Okurunu heyencanlandıran bir yapısının olması |
27 numaralı soru için açıklama
Parçada gerilim türünde roman yazan birinden ve yazdığı kitabın sahip olması gereken özelliklerden söz edilmiştir. Ama bu özellikler arasında, eserin her düzeyden okura seslenebilecek bir anlatıma sahip olması, yoktur. (Cevap A)
Soru 28 |
Yazarlık hep içimde taşıdığım, derinlerde bir yerlerde olgunlaşıp zamanı gelince kendi kendine ortaya çıkacak bir hevesti sanırım. Bu heves, ilk belirtilerini lise yıllarındaki okul gazetesine ya da duvar panolarına yazdığım yazılarda kendisini göstermişti. Daha sonra gerçeküstü olayların anlatıldığı kısa öykü denemelerim oldu. Fakat cesaretsizlik, bunların bir köşede unutulmasına yol açtı. Bir gün aklımdan geçenleri küçük kâğıtlara not almaya başladım. Bunları, tanıdıklarıma okuttuğumda çok ilginç bulduklarını söylediler, bu yazıların hangi yazara ait olduğunu sordular. Benim yazmış olduğum düşüncesi o an için pek çoğuna inandırıcı gelmedi. Sonra onlarla yaptığım görüşmeler beni heveslendirdi ve cümleler sayfalara dönüştü.
Bu parçadan, bunları söyleyen yazarla ilgili olarak aşağıdakilerin hangisi çıkarılamaz?
Bu parçadan, bunları söyleyen yazarla ilgili olarak aşağıdakilerin hangisi çıkarılamaz?
Yazmaya öğrencilik yıllarında ilgi duyduğu | |
Lise yıllarında yazdığı öykü denemelerini beğenilmediği için ortaya çıkarmadığı | |
Öykü denemelerinde anlattıklarının, gerçekleri olduğu gibi yansıtmadığı | |
Başkalarınca, kimi yazılarının, onun olabileceğinin düşünülmediği | |
Yakınlarının yüreklendirmesiyle yazmayı sürdürdüğü |
28 numaralı soru için açıklama
Parçada bir yazarın yazarlık hayatına nasıl adım attığından söz edilmiştir. Buradan yazarın lise yıllarında yazdığı öykü denemeleri beğenilmediği için bunları ortaya çıkarmadığını çıkaramayız, çünkü sonradan bu öykü denemeleri ortaya çıkarılıp beğenilmiştir. (Cevap B)
Soru 29 |
bBu sanatçımız çok iyi bir şair olmasına karşın şiir üzerine neredeyse hiç konuşmaz, bir şey söylemez. Kendisine sorulsa çoğu kişiye yabancı gelebilecek ve onları şaşırtacak düşünceler öne sürerek onlarda olumsuz bir etki bile yaratabilir. Ama ben hem kendisini hem şiirini çok severim. Eğer “şair kişilik” diye bir şey varsa odur. Aşağıdakilerden hangisi kendisinden böyle söz edilen bir şairin özelliği değildir?
Şiirle ilgili farklı düşünceleri olan | |
Güzel şiirleri olduğuna inanılan | |
Sanatı üzerine konuşulmasından hoşlanmayan | |
Şiirleriyle kişiliği arasında etkileşim bulunan | |
Şiir üzerine görüşlerini açıklamaktan kaçınan |
29 numaralı soru için açıklama
Parçada sözü edilen şair için “sanatı üzerine konuşulmasından hoşlanmayan bir kişi” diyemeyiz, çünkü sanatı üzerine konuşmayan kendisidir. Başkasının konuşup konuşmaması hakkında bir bilgi verilmemiştir. (Cevap C)
Soru 30 |
Kendine güven duyma, insanın, çocukluk yıllarından başlayarak yaşadığı çevrede kendini ne kadar güvende hissetiğiyle ilişkilidir. Kendine güveni olmayan kişi, güveni hissedebilmek için başkalarından kabul görmeye çalışır. Ama kendini daha iyi ve güvende hissetmek için yaptıkları, onu daha çekingen ve sorumluluk alamaz hâle getirir. Yapmak istediklerini değil de yaparsa kabul göreceğini düşündüğü şeyi yapar; bu da onun kendisinden uzaklaşmasına ve kararsızlığının artmasına yol açar. Giderek başkalarına bağımlı hâle gelir. Bazen çok önemsiz kararlar için bile başkalarının önerilerine ihtiyaç duyar.
Bu parçadan güven duygusuyla ilgili olarak aşağıdakilerin hangisi çıkarılamaz?
Bu parçadan güven duygusuyla ilgili olarak aşağıdakilerin hangisi çıkarılamaz?
Bunu duyumsayamayanların, kişilikleri yeterince gelişmez. | |
Bundan yoksun kişi, başkalarının onayına gereksinim duyar. | |
Güvenli ortamlarda yetişenlerde, gerektiği ölçüde kazanıldığı görülür. | |
Bu duygunun gelişmediği kişiler toplumdan dışlanır. | |
Sorumluluk duygusuyla arasında bağ vardır. |
30 numaralı soru için açıklama
Parçada kendine güven duyma ile ilgili bir kişinin içinde bulunduğu bir durumdan ve onun sonuçlarından söz edilmiştir. Ancak bu sonuçlar içerisinde “toplumdan dışlanmak” gibi bir durum söz konusu değildir. (Cevap D)
Soru 31 |
işleminin sonucu kaçtır?
Şıkkı | |
Şıkkı | |
Şıkkı | |
Şıkkı | |
Şıkkı |
Soru 32 |
Şıkkı | |
Şıkkı | |
Şıkkı | |
Şıkkı |
Soru 33 |
Şıkkı | |
Şıkkı | |
Şıkkı | |
Şıkkı | |
Şıkkı |
33 numaralı soru için açıklama
Soru 34 |
Şıkkı | |
Şıkkı | |
Şıkkı | |
Şıkkı | |
Şıkkı |
34 numaralı soru için açıklama
Soru 35 |
Şıkkı | |
Şıkkı | |
Şıkkı | |
Şıkkı | |
Şıkkı |
35 numaralı soru için açıklama
Soru 36 |
a, b ve c gerçel sayıları için a < 0 < b < c olduğuna göre,
I. a + c > 0
II. a2 < b2
III. a.b > a.c
eşitsizliklerinden hangileri her zaman doğrudur? -
I. a + c > 0
II. a2 < b2
III. a.b > a.c
eşitsizliklerinden hangileri her zaman doğrudur? -
Yalnız II | |
Yalnız III | |
I ve II | |
I ve III | |
II ve III |
36 numaralı soru için açıklama
Soru 37 |
Şemadaki taralı bölgeyi ifade eden küme aşağıdakilerden hangisidir?
(L \ K) ∩ M | |
B) (K \ L) ∩ M | |
(K \ M) ∩ (K \ L) | |
(L \ M) ∩ (K \ L) | |
(L \ K) ∩ (L \ M) |
37 numaralı soru için açıklama
Soru 38 |
ifadesinin sadeleştirilmiş biçimi aşağıdakilerden hangisidir?
–1 | |
1 | |
a – b | |
a – b | |
a |
Soru 39 |
x.|x – 2| = 1 denklemini sağlayan x değerlerinin toplamı kaçtır?
Şıkkı | |
Şıkkı | |
Şıkkı | |
Şıkkı | |
Şıkkı |
39 numaralı soru için açıklama
Soru 40 |
Şıkkı | |
Şıkkı | |
Şıkkı | |
Şıkkı | |
Şıkkı |
40 numaralı soru için açıklama
Soru 41 |
a, b ve c birer pozitif tam sayı olmak üzere, a = (b – 1) (c + 3) eşitliği sağlanıyor. a bir asal sayı olduğuna göre, b + c toplamının a türünden eşiti aşağıdakilerden hangisidir?
a – 4 | |
a – 1 | |
a + 1 | |
a + 2 | |
a + 3 |
41 numaralı soru için açıklama
Soru 42 |
5 e bölündüğünde 1 kalanını, 4 e bölündüğünde ise 2 kalanını veren üç basamaklı en büyük doğal sayının rakamları toplamı kaçtır?
21 | |
22 | |
23 | |
24 | |
25 |
42 numaralı soru için açıklama
Soru 43 |
Aşağıdaki doğrusal grafik, yeni dikilen bir fidanın ilk beş haftalık sürede boyundaki değişimi göstermektedir. Dikildiği anda 6 cm olan bu fidanın boyu, dikildikten 5 hafta sonra 36 cm olmuştur.
Buna göre, dikildikten 4 hafta sonra bu fidanın boyu kaç cm olmuştur?
Buna göre, dikildikten 4 hafta sonra bu fidanın boyu kaç cm olmuştur?
24 | |
26 | |
28 | |
30 | |
32 |
43 numaralı soru için açıklama
Soru 44 |
Bir miktar para 8 kişiye eşit olarak paylaştırılıyor. Aynı para 12 kişiye eşit olarak paylaştırılsaydı kişi başına 10 TL daha az para düşecekti. Buna göre, paylaştırılan toplam para kaç TL dir?
144 | |
168 | |
192 | |
216 | |
240 |
44 numaralı soru için açıklama
Soru 45 |
Bir sinemada film seyretme ücreti, öğrenciler için 6 TL, öğrenci olmayanlar için ise 8 TL’dir. Bu sinemadan 30 kişi bilet almış ve toplam 214 TL ödemiştir. Buna göre, bu 30 kişiden kaçı öğrenci bileti almıştır?
10 | |
13 | |
15 | |
18 | |
20 |
45 numaralı soru için açıklama
Soru 46 |
Bir bahçedeki kiraz ağaçlarının sayısının 2 katı, erik ağaçlarının sayısının 3 katına eşittir. Kiraz ağaçlarının 8 tanesi, erik ağaçlarının da 7 tanesi kuruyunca kiraz ağaçlarının sayısının 5 katı, erik ağaçlarının sayısının 8 katına eşit oluyor. Başlangıçta bu bahçedeki kiraz ağaçlarının sayısı kaçtır?
48 | |
52 | |
54 | |
60 | |
64 |
46 numaralı soru için açıklama
Soru 47 |
Bir okuldaki öğrencilerin % 45’i kızdır. Kız öğrencilerin üçte biri, erkek öğrencilerin ise beşte biri siyah saçlıdır. Siyah saçlı kız öğrencilerin sayısı, siyah saçlı erkek öğrencilerin sayısından 20 fazla olduğuna göre, bu okulda toplam kaç öğrenci vardır?
450 | |
500 | |
520 | |
600 | |
640 |
47 numaralı soru için açıklama
Soru 48 |
18 kadın ve 24 erkeğin çalıştığı bir iş yerinde kadınların yaş ortalaması 30, erkeklerin yaş ortalaması ise 37 olduğuna göre, tüm çalışanların yaş ortalaması kaçtır?
33 | |
33,5 | |
34 | |
34,5 | |
35 |
48 numaralı soru için açıklama
Soru 49 |
Bir malın fiyatı belli bir zaman diliminde toplam % 120 artarak 215,6 TL olmuştur. Bu malın başlangıçtaki fiyatı kaç TL’dir?
96 | |
98 | |
99 | |
102 | |
104 |
49 numaralı soru için açıklama
Soru 50 |
Anne, baba, iki kız ve bir erkek çocuktan oluşan bir aile, biri 3 kişilik diğeri 2 kişilik bir oturma grubuna kız çocuklar yan yana olmak üzere kaç değişik şekilde oturulabilir?
18 | |
20 | |
24 | |
30 | |
35 |
50 numaralı soru için açıklama
Soru 51 |
Eni 105 metre, boyu 120 metre olan dikdörtgen biçimindeki bir arsanın tamamı kare biçimindeki eş parsellere ayrılacaktır. Buna göre, bu arsa en az kaç parsele ayrılabilir?
45 | |
48 | |
50 | |
56 | |
60 |
51 numaralı soru için açıklama
Soru 52 |
2002 yılında 2 milyon adet buzdolabı üreten bir firma, üretimini her sene eşit sayıda artırarak 2010 yılında 8 milyon adet buzdolabı üretmiştir. Buna göre, bu firmanın 2004 yılında ürettiği buzdolabı sayısı kaç milyondur?
3,5 | |
3,6 | |
3,8 | |
3,9 | |
4 |
52 numaralı soru için açıklama
Soru 53 |
Şıkkı | |
Şıkkı | |
Şıkkı | |
Şıkkı | |
Şıkkı |
53 numaralı soru için açıklama
Soru 54 |
Bir grup işçi günde 8 saat çalışarak bir işi 12 günde bitiriyor. Bu gruba 2 kişi katılırsa ve işçiler günde 2 saat daha fazla çalışırsa aynı işi 8 günde bitirebiliyorlar. Buna göre, başlangıçta bu grupta kaç işçi vardır?
9 | |
10 | |
12 | |
14 | |
15 |
54 numaralı soru için açıklama
Soru 55 |
Şıkkı | |
Şıkkı | |
Şıkkı | |
Şıkkı | |
Şıkkı |
55 numaralı soru için açıklama
Soru 56 |
Şıkkı | |
Şıkkı | |
Şıkkı | |
Şıkkı | |
Şıkkı |
56 numaralı soru için açıklama
Soru 57 |
Şıkkı | |
Şıkkı | |
Şıkkı | |
Şıkkı | |
Şıkkı |
57 numaralı soru için açıklama
Soru 58 |
58. – 60. SORULARI AŞAĞIDAKİ BİLGİLERE GÖRE CEVAPLAYINIZ.
Gıda ticareti yapan bir şirket yurt dışına kuru fasulye, pirinç, mercimek ve nohut ihraç etmektedir. Aşağıdaki dairesel grafiklerde, bu şirketin 2009 ve 2010 yıllarındaki ihracatının ürünlere göre dağılımı gösterilmiştir. Bu şirketin bu dört üründe yapmış olduğu toplam ihracat miktarı 2009 yılında 4500 ton, 2010 yılında ise 7200 tondur. Bu şirketin 2010 yılında ihraç ettiği nohut miktarı 2009 yılına göre yüzde kaç artmıştır?
Gıda ticareti yapan bir şirket yurt dışına kuru fasulye, pirinç, mercimek ve nohut ihraç etmektedir. Aşağıdaki dairesel grafiklerde, bu şirketin 2009 ve 2010 yıllarındaki ihracatının ürünlere göre dağılımı gösterilmiştir.
50 | |
80 | |
120 | |
140 | |
150 |
58 numaralı soru için açıklama
Soru 59 |
Bu şirket 2009 ve 2010 yıllarında toplam kaç ton mercimek ihraç etmiştir?
2600 | |
2750 | |
2800 | |
3000 | |
3200 |
59 numaralı soru için açıklama
Soru 60 |
Bu bilgilere göre, aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
2009 yılında yapılan toplam ihracatın üçte biri pirinçtir. | |
2009 yılında, mercimek ihracatı nohut ihracatının iki katıdır. | |
2010 yılında en az nohut, en fazla kuru fasulye ihraç edilmiştir. | |
2010 yılında ihraç edilen kuru fasulye miktarı 2009 yılına göre değişmemiştir. | |
2010 yılında ihraç edilen pirinç miktarı 2009 yılına göre artmıştır. |
60 numaralı soru için açıklama
Sınavı tamamlamak için butona tıklayınız, yanlışlarınız gösterilecektir.
60 tamamladınız.
Liste |
Başarıyla tamamladınız.
sorular
soru
Aldığınız skor
Doğru
Yanlış
Partial-Credit
Sınavı henüz tamamlamadınız. Eğer sayfadan ayrılırsanız, verdiğiniz yanıtlar kaybolacak!
Correct Answer
You Selected
Not Attempted
Final Score on Quiz
Attempted Questions Correct
Attempted Questions Wrong
Questions Not Attempted
Total Questions on Quiz
Question Details
Results
Date
Score
İpucu
Time allowed
minutes
seconds
Time used
Answer Choice(s) Selected
Question Text
Sona erdi
Daha çok pratiğe ihtiyaç var
Böyle devam et
Kötü değil
İyi çalışıyor
Mükemmel