2010 KPSS Çıkmış Sorular ve Çözümleri
Warning: Undefined variable $mtq_use_timer in /home/bilgibirikimixe/public_html/wp-content/plugins/mtouch-quiz/show_quiz.php on line 239
2010 KPSS Çıkmış Sorular ve Çözümleri
Başla
Tebrikler - 2010 KPSS Çıkmış Sorular ve Çözümleri adlı sınavı başarıyla tamamladınız. Sizin aldığınız skor %%SCORE%% en yüksek skor %%TOTAL%%. Hakkınızdaki düşüncemiz %%RATING%%
Yanıtlarınız aşağıdaki gibidir.
Soru 1 |
Okur için yazmıyorum. Evet, ama okura yazdığım da bir gerçek. Demem şu ki okur için yazmak başka şeydir, okura yazmak başka… Birinde özgürlük vardır. Öteki ise sizin elinizi kolunuzu bağlar, sizi bağımlı kılar. Ben böyle düşünüyorum.
Bu parçadaki altı çizili cümleyle yazar aşağıdakilerden hangisini anlatmak istemiştir?
Bu parçadaki altı çizili cümleyle yazar aşağıdakilerden hangisini anlatmak istemiştir?
A | Beğenilecek konuları işlediğini |
B | Kendi düşüncesini okurlara benimsetmeye çalıştığını |
C | Okurların beklentilerine göre değil, kendi istediği gibi yazdığını |
D | Toplumu ilgilendiren konulara değindiğini |
E | Belli bir kitleye seslenmek istediğini |
1 numaralı soru için açıklama
“Okur için yazmıyorum.” cümlesinde yazar okurun beklentilerini dikkate almadığını söylemektedir. Yani yazar kendi iradesi ile istekleri doğrultusunda eser meydana getirdiğini “…okur için yazmak başka şeydir, okura yazmak başka…” ifadeleriyle belirtmektedir. [Cevap C]
Soru 2 |
Ülkemizde çok iyi oyuncular var ama ne yazık ki bunlar yabancı dile gereken önemi vermiyorlar. Ana dilleri gibi Fransızca ve İngilizce bilseler yabancı ülkelerdeki oyuncuları bile gölgede bırakırlar.
Bu parçada geçen “gölgede bırakmak” sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
Bu parçada geçen “gölgede bırakmak” sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A | Başkalarından üstün duruma gelmek |
B | Eğitim yoluyla kendini geliştirmek |
C | Çağın gereklerine uymak |
D | Yeni oyun teknikleri geliştirmek |
E | Bilgi dağarcığını zenginleştirmek |
2 numaralı soru için açıklama
“gölgede bırakmak” deyim anlamlıdır. Üstün hale gelmek anlamı taşımaktadır. Parçada yazar ülkemizdeki oyuncuların Fransızca ve İngilizceyi daha fazla bilseler yabancı meslektaşlarını geride bırakacaklarını belirtmiştir. A seçeneğinde bu ifade tam olarak yer almaktadır. [Cevap A]
Soru 3 |
(I) Yazmada, çocuğa ya da yetişkine göre, diye bir ayrım yok. (II) Her ikisi için belli bir düzeyi tutturmak, anlatımda kimi ölçütleri gözetmek yeterli. (III) Çocuk ya da yetişkin için yazarken yazarın, bu işi eğlenmek amacıyla yaptığını sanmam. (IV) Yazar kullandığı her sözcüğü nice kaygıdan sonra yerine oturtur. (V) Eğlenme bir yana, yazarın, işini yaparken yer yer acılarla kıvrandığını bile söyleyebilirim. (VI) Ne var ki yazısını çocuğa yöneltirken toprağa ilk fidanı diken bir çiftçi gibi daha özenli çalışmanın zorunlu olduğunu bilir; sorumluluk duygusu doruktadır.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde, yalnızca çocuklar için kitap yazmanın gerekleri üzerinde durulmuştur?
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde, yalnızca çocuklar için kitap yazmanın gerekleri üzerinde durulmuştur?
A | II. |
B | III. |
C | IV. |
D | V. |
E | VI. |
3 numaralı soru için açıklama
İlk beş cümlede hem çocuklar için hem de yetişkinler için yazmanın değerlendirildiği görülmektedir. VI. cümlede ise “… özenli çalışmanın zorunlu olduğu…” “…sorumluluk duygusu…” gibi ifadeler çocuklar için yazmanın gerekliliğini belirtmiştir. Cevap: E
Soru 4 |
(I) Sosyal yönün gelişmişse yazar olamazsın.
(II) Bu uğraşı benimsemişsen sosyal yanında bir eksiklik var demektir.
(III) Böyle bir eksiklik insanlarla iletişim kurmanı zorlaştırır.
(IV) Sen de oturursun tek başına masaya ve iğneyle kuyu kazmaya başlarsın.
(V) Bence bu, birçok yazarın karşılaştığı bir durumdur.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?
(II) Bu uğraşı benimsemişsen sosyal yanında bir eksiklik var demektir.
(III) Böyle bir eksiklik insanlarla iletişim kurmanı zorlaştırır.
(IV) Sen de oturursun tek başına masaya ve iğneyle kuyu kazmaya başlarsın.
(V) Bence bu, birçok yazarın karşılaştığı bir durumdur.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?
A | I. cümlede, bir koşuldan söz edilmektedir. |
B | II. cümlede, bir çıkarım yapılmaktadır. |
C | III. cümlede, II. cümlede belirtilenlere bağlı olarak bir sonuca varılmaktadır. |
D | IV. cümlede, bir amaç belirtilmektedir. |
E | V. cümlede, genelleme yapılmaktadır. |
4 numaralı soru için açıklama
IV. cümle III. cümlede yer alan sosyal alanlardaki eksikliğin iletişim kurmada yol açtığı zorluğa bağlı olarak tek başına daha fazla çaba harcamak gerektiğini belirtmiştir. İki cümle arasında amaç ilişkisi değil bir neden-sonuç ilişkisi bulunmaktadır. Cevap: D
Soru 5 |
(I) Köyün içinden geçip güneybatı yönünde ilerledik.
(II) Yemyeşil bir buğday tarlasının kıyısında dev lahitler çıktı karşımıza.
(III) Bir kaya mezarının üstündeki kabartmalardan iki bin yıl öncesinin komutanları, zarif kadınları, şık zenginleri bugüne bakıyordu.
(IV) Nekropolis’i geride bırakıp dar ve sarp bir geçitten tarihî kente girdik.
(V) Aşağıdaki uçurum ve deniz yönündeki manzara tam anlamıyla soluk kesiciydi.
Bir gezinin anlatıldığı bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?
(II) Yemyeşil bir buğday tarlasının kıyısında dev lahitler çıktı karşımıza.
(III) Bir kaya mezarının üstündeki kabartmalardan iki bin yıl öncesinin komutanları, zarif kadınları, şık zenginleri bugüne bakıyordu.
(IV) Nekropolis’i geride bırakıp dar ve sarp bir geçitten tarihî kente girdik.
(V) Aşağıdaki uçurum ve deniz yönündeki manzara tam anlamıyla soluk kesiciydi.
Bir gezinin anlatıldığı bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?
A | I. cümlede, ne tarafa doğru yol aldıkları belirtiliyor. |
B | II. cümlede, geldikleri yer betimleniyor. |
C | III. cümlede, görülenlerle ilgili yorum yapılıyor. |
D | IV. cümlede, yorucu yanları üzerinde duruluyor. |
E | V. cümlede, görülenlerin etkileme gücü yansıtılıyor. |
5 numaralı soru için açıklama
IV. cümlede dar ve sarp bir geçitten geçildiği belirtilmiştir. Ancak dikkat edilecek olursa bu cümledeki ifadeler arazi şartlarından bahsetmektedir, kente girmenin zor ve yorucu olduğunu belirten herhangi bir ifadeye yer verilmemiştir. Cevap: D
Soru 6 |
(I) Düzenli olarak spor yapmaya yeni başlayan kişilerde dokuların sürekli ve aşırı yorulması sonucunda eklem çevresinde ağrılar ve hasarlar görülebilir. (II) Bunlardan en sık görüleni kas ağrılarıdır. (III) Egzersizler, kişinin alışık olduğundan daha zorlayıcı biçimde yapılmışsa genellikle spordan 12-24 saat sonra kas ağrıları ortaya çıkar. (IV) Bu ağrılar için masaj ve buz uygulamak yararlı olur. (V) Ancak, kas ağrıları spordan 3-5 saat sonra başlamışsa, kol ya da bacakta şişme ile birlikte ortaya çıkmışsa buz uygulanmasına ek olarak ilaç da kullanılması gerekir.
Spor yapılırken ortaya çıkabilecek sorunların anlatıldığı bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?
Spor yapılırken ortaya çıkabilecek sorunların anlatıldığı bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?
A | I. cümlede, nedeni ve vücudun neresinde görüldüğü belirtiliyor. |
B | II. cümlede, nasıl ortaya çıktığı üzerinde duruluyor. |
C | III. cümlede, neden olan koşul ve başlama zamanı belirtiliyor. |
D | IV. cümlede, giderilmesini sağlayacak önerilerde bulunuluyor. |
E | V. cümlede, farklı belirtiler karşısında alınabilecek kimi önlemler açıklanıyor. |
6 numaralı soru için açıklama
II. cümlede ağrıların nasıl ortaya çıktığı değil, sıklıkla nerede görüldüğü, ne ağrısı olduğu belirtilmiştir. Seçenek ile II. cümlede verilenler uyuşmamaktadır. Cevap: B
Soru 7 |
(I) Türü ne olursa olsun, her yazınsal metinde anlatılan, üzerinde durulan, bize iletilmeye çalışılan bir şey vardır.
(II) Bu, bir olay, durum, gözlem, izlenim, yaşantı ya da bunların hepsi olabilir.
(III) Bunlar bir bakıma o metnin konusunu oluşturur.
(IV) Ne var ki konu, bir yazınsal metnin değerini belirlemede yeterli bir ölçüt değildir.
(V) Okuduğumuz bir öyküde, romanda ya da oyunda, anlatılanlar kadar bunların nasıl anlatıldığı da önemlidir.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?
(II) Bu, bir olay, durum, gözlem, izlenim, yaşantı ya da bunların hepsi olabilir.
(III) Bunlar bir bakıma o metnin konusunu oluşturur.
(IV) Ne var ki konu, bir yazınsal metnin değerini belirlemede yeterli bir ölçüt değildir.
(V) Okuduğumuz bir öyküde, romanda ya da oyunda, anlatılanlar kadar bunların nasıl anlatıldığı da önemlidir.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?
A | I. cümlede, yazınsal metinlerin belli bir amaçla yazıldığı belirtilmiştir. |
B | II. cümlede, I. cümlede belirtilenlerle ilgili bir açıklama yapılmıştır. |
C | III. cümlede, II. cümlede belirtilenlerle ilgili bir adlandırma yapılmıştır. |
D | IV. cümlede, yazınsal metinde konu seçiminin önemi belirtilmiştir. |
E | V. cümlede, karşılaştırma yapılmıştır. |
7 numaralı soru için açıklama
IV. cümlede yazar konunun metnin değerini belirlemede yetersiz kaldığını ve bunun değerlendirme yapılırken ölçüt olamayacağını belirtmiştir. Cümlenin, metin oluşturulurken konu seçimine dikkat edilmesi gerektiğiyle ilgisi yoktur. Cevap: D
Soru 8 |
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir işin sürekli olarak yapıldığı anlamı vardır?
A | Bu hafta ders çalışmaya daha çok zaman ayırıyor. |
B | Karlı yolda arkadaşıma tutunmasaydım düşecektim. |
C | Böyle davranmaya devam ederse hakem onu oyundan çıkarıverir. |
D | Babamın anlattıklarına gülmemek için kendimi zor tuttum. |
E | Şirketimizde bu kararlar yıllardır uygulanagelmekte |
8 numaralı soru için açıklama
E seçeneğinde yer alan “uygulanagelmekte” yargısı ve bunu destekler nitelikte kullanılan “yıllardır” sözcüğü işin sürekli olarak yapıldığı anlamını taşımaktadır. Cevap: E
Soru 9 |
Dün, bugün ya da yarın ( ) Hüzünler, özgürlükle tutsaklık arasındaki gelgitler ( ) İnsanlar arasındaki çekişmeler ( ) Sorunlar ve yaşananlar her dönemde aşağı yukarı aynı ( ) Bütün bu yaşananları bir tiyatro oyununa benzetirsek tek değişen kahramanlar ( )
Bu parçada ayraçlarla ( ) belirtilen yerlere aşağıdakilerin hangisinde verilen noktalama işaretleri sırasıyla getirilmelidir?
Bu parçada ayraçlarla ( ) belirtilen yerlere aşağıdakilerin hangisinde verilen noktalama işaretleri sırasıyla getirilmelidir?
A | (.) (.) (…) (.) (…) |
B | (!) (.) (…) (…) (...) |
C | (…) (…) (…) (.) (.) |
D | (:) (…) (!) (.) (…) |
E | (…) (…) (:) (!) (.) |
9 numaralı soru için açıklama
İlk üç cümlede yargı bitirilmediği, eksiltili cümle olduğu için ve devamının olabileceği anlamını taşıdıkları için cümlelerin sonunda üç nokta kullanılmalıdır. Diğer iki cümlede anlam tamamlandığı için nokta getirilmelidir. Cevap: C
Soru 10 |
(I) Masallarda anlatılan geçmiş zaman kültürleri insanlığın çocukluk dönemi olarak algılanıyor ve “Masallar yalnızca çocuklar içindir.” diye düşünülüyor. (II) Oysa bence, amacı gerçekleri topluma dolaylı olarak anlatmak olan masallar aynı zamanda büyükler içindir. (III) Çünkü masallar bir öykü anlatır ama öykünün neyi anlattığı ve niçin anlattığı konusunda bir açıklama yapmaz, yorumu okura bırakır. (IV) Çocukken dinlediğim masal kahramanlarının kendi ülkeleri dışında da yaşayabileceğini düşünemezdim. (V) O zamanlar masalların ait olduğu kültürü yalnızca dekor olarak kullandığını, aslında zamanlar ve sınırlar ötesi olduğunu bilmiyordum. (VI) Hangi ülkeye ait olursa olsun, anlatılanlarla hayatın özünü verdiğini yıllar sonra öğrenmiştim.
Bu parça iki paragrafa ayrılmak istenirse ikinci paragraf hangi cümleyle başlar?
Bu parça iki paragrafa ayrılmak istenirse ikinci paragraf hangi cümleyle başlar?
A | II |
B | III |
C | IV |
D | V |
E | VI |
Soru 11 |
İstanbul’a bir gelişimde, uzun yıllar gitmediğim, çocukluğumun geçtiği sokağı görmek istedim. Amacım bu sokakta yürüyerek geçmişi yeniden yaşamaktı. Melih Cevdet Anday’ın, “Yarın Başka Koruda” oyununu didik didik edip incelemiş biri için bağışlanamaz bir yanlışlığın içine düştüğümü, geçmişin çok gerilerde kaldığını hemen anlayacaktım. Zaman, tanınmaz hâle getirmişti Halit Ağa Caddesi’ni. Onca coşkunun, mutluluğun yaşandığı, umutların yeşerdiği çocukluğumun sokağından yalnızca buruk bir tat aldım o gün. Kırk yıl öncesine gidip köşedeki bakkaldan renkli selofan kâğıdına sarılı bir muz şekeri alsam sanki gelecek mi ağzımın tadı?
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A | Birden çok duyuya seslenilmiştir. |
B | Birinci kişili anlatıma başvurulmuştur. |
C | Öznellik söz konusudur. |
D | Tanımlamalardan yararlanılmıştır. |
E | Sözde soru cümlesine yer verilmiştir. |
11 numaralı soru için açıklama
Parça incelendiğinde herhangi bir kavramın ya da durumun tanımının yapılmadığı görülmektedir. Paragrafta yer alan cümleler, bilgi verme amacı taşımıyor. Paragraf mekan tasviri ve gezilip görülen yerlerin anlatımını içermektedir. Kısaca “…nedir?” sorusuna cevap olmadığından tanımlamadan yararlanılmamıştır. Cevap: D
Soru 12 |
Dil bir anlaşma aracıdır. Bir dilin sözcükleri, anlatılmak istenenin zihnimizde canlanmasını sağlar. Kullandığımız sözcüklere anlamlar yükler, bunların bizde uyandırdığı duygu, düşünce, imgelerle birbirimizle iletişim kurarız. Bir sözcüğün anlamı, çoğu zaman o sözcüğün zihnimizde canlandırdığı görüntüden başka bir şey değildir. Kısaca söylemek gerekirse ---
Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A | her sözcüğün bir anlamı ve düşündürme gücü vardır. |
B | bireyin, dildeki bütün sözcüklerin anlamını bilmesi mümkün değildir. |
C | sözcüklere yüklenen anlamlar, yıllar içerisinde değişikliğe uğrayabilir. |
D | sözcükler ve yüklendiği anlamlar benimsenirse o sözcükler dile yerleşir. |
E | duygu ve düşünceler yaygın sözcüklerle yansıtılırsa daha kolay anlaşılır. |
12 numaralı soru için açıklama
Parçanın son cümlesinin başında yer alan “Kısaca” sözcüğü bölümün parçayı özetlemesi ve sonuca götürecek niteliğe sahip olması gerektiğini belirtmektedir. Parçada sözcüklerin özel bir anlamı ve düşündürme gücü olduğu üzerinde durulmuştur. Cevap: A
Soru 13 |
Dergiler ve gazeteler hızla güncelliğini yitiriyor. Bu nedenle ben, kalıcı olsun diye, çizdiklerimi bir araya getirmek istiyorum. Çünkü onlar tekrar tekrar bakılacak karikatürler. Ben de ünlü bir karikatürist arkadaşımın on yıl önce çıkarttığı kitapta yer alan karikatürlere hâlâ gülüyorum. On yıl sonra da güleceğim.
Bu sözler aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık olarak söylenmiş olabilir?
Bu sözler aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık olarak söylenmiş olabilir?
A | Konularınızı hep günlük olaylardan mı seçersiniz? |
B | Bir karikatürist olarak çizdiklerinizi neden bir kitapta toplamayı düşünüyorsunuz? |
C | Sizce karikatürde çizgi mi, söz mü daha önemli? |
D | Karikatürlerinizi ilginç kılan özellikler nelerdir? |
E | Sizce karikatürün amacı güldürmek midir? |
13 numaralı soru için açıklama
Parçada yazarın çizdiği karikatürleri bir araya getirmesinin nedeni çizdiklerinin kalıcı olmasını istemesi olarak gösterilmiştir. I. cümle parçaya giriş olarak geniş kapsamlı bir yapıya sahipken II. cümle seçenekte verilen soruya yanıt olarak düzenlenmiştir. Cevap: B
Soru 14 |
Çoğu insan kendisini mutsuz eden koşullarda yaşar ama bunu değiştirmek için hiçbir şey yapmaz. Bir maceraya atılmayı, bir yenilik yapmayı düşünmez bile. Çünkü sürüp giden belli bir yaşama koşullanmış durumdadır. Bu koşullanma da mutsuzluğunu fark edememesine yol açar. Ama ben, huzur veriyor gibi görünse de bir insan için önceden kesin olarak belirlenmiş bir gelecekten daha yıkıcı bir şey düşünemiyorum. Çünkü insanın yaşama isteğinin özünde, macera tutkusu yer alır. Yaşamın tadı yeni deneyimlerdedir. Bu yüzden, sürekli değişen bir ufuktan daha keyifli bir şey olamaz. Her yeni gün, yepyeni bir güneşin altında doğabilir.
Bu parçaya göre insanı, hayatında değişiklik yapmama yanılgısına düşüren etken nedir?
Bu parçaya göre insanı, hayatında değişiklik yapmama yanılgısına düşüren etken nedir?
A | Toplumsal çevresinin sınırlı olması |
B | Başkalarına karşı güven duygusunu yitirmesi |
C | İçinde bulunduğu yaşam düzenini kabullenmiş olması |
D | Maddi olanaklarının yetersiz olması |
E | Maddi olanaklarının yetersiz olması |
14 numaralı soru için açıklama
Parçaya göre insanın hayatında değişiklik yapmama yanılgısına düşüren sebep sürüp giden belli bir yaşam şeklini kabullenmiş olması olarak gösterilmiştir. Bunu “Çünkü sürüp giden belli bir yaşama koşullanmış durumdadır.” cümlesi göstermektedir. Cevap: C
Soru 15 |
Sanat, insanın duygu, düşünce ve hayallerini yoğunlaştırma, gerçekliği yeniden yaratma çabasıdır. Bu çaba, edebiyatta da görülür. Bu nedenle, edebiyatta sunulan gerçeklik, doğal, toplumsal ve bireysel gerçeklikten kaynaklanır ama ----
Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisinin getirilmesi uygun olmaz?
Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisinin getirilmesi uygun olmaz?
A | bu, edebiyatın iç mantığına göre düzenlenmiş bir gerçekliktir. |
B | edebiyatın bunun yanı sıra değişik işlevleri vardır. |
C | bu onların tıpkısı değil, yeniden yaratılmış biçimidir. |
D | bunların estetik bir bakış açısının ürünü olduğu unutulmamalıdır |
E | bunu olduğu gibi değil, yazınsallığa dönüştürerek yansıtmak gerekir. |
15 numaralı soru için açıklama
Parçanın sonuna A, C, D, E seçenekleri uygunluk göstermektedir. Ancak B seçeneği “ama” bağlacından sonra getirilemez çünkü cümleye farklı ifadeler ekleme anlamı taşıyan “bunun yanı sıra” söz grubu kullanılmıştır. Cevap: B
Soru 16 |
Roman tekniğine bütünüyle hâkim. Yapıtlarının her birinde farklı anlatım biçimlerini anımsatan bir havanın olması, çevirmen olarak işimi güçleştirdi. Dilinin zenginliğini yansıtabilmek için, İtalyanca gibi zengin bir dilde bile güçlüklerle karşılaştım. Ama çeviri sırasında karşıma çıkan sorunları çözmeme yardım ettiğini, bana önerilerde bulunduğunu söyleyerek çevirmenlere ne kadar değer verdiğini de belirtmek isterim.
Aşağıdakilerden hangisi bu parçada sözü edilen yazarın bir özelliği değildir?
Aşağıdakilerden hangisi bu parçada sözü edilen yazarın bir özelliği değildir?
A | Anlatımda çeşitliliği önemseme |
B | Çevirmenlere yol gösterme |
C | Başkalarına benzememeye çalışma |
D | Romanı oluşturan ögeleri ustaca kullanma |
E | Dilin olanaklarından yararlanabilme |
16 numaralı soru için açıklama
Parçada A, B, D, E seçenekleri yer almaktadır. Ancak yazarın başkalarına benzememeye çalışmasıyla ilgili bir ifade parçada belirtilmemiştir. Cevap: C
Soru 17 |
A | Şıkkı |
B | Şıkkı |
C | Şıkkı |
D | Şıkkı |
E | Şıkkı |
17 numaralı soru için açıklama
Soru 18 |
A | Şıkkı |
B | Şıkkı |
C | Şıkkı |
D | Şıkkı |
E | Şıkkı |
18 numaralı soru için açıklama
Soru 19 |
A | 14 |
B | 16 |
C | 17 |
D | 18 |
E | 20 |
19 numaralı soru için açıklama
Soru 20 |
işleminin sonucu kaçtır?
A | 8 |
B | 6 |
C | 4 |
D | 3 |
E | 2 |
20 numaralı soru için açıklama
Soru 21 |
İki basamaklı AB sayısı 4 ile tam olarak bölünebilmekte ve 10 ile bölündüğünde 2 kalanını vermektedir.
Buna göre, A + B toplamı kaç farklı değer alabilir?
Buna göre, A + B toplamı kaç farklı değer alabilir?
A | 4 |
B | 5 |
C | 6 |
D | 7 |
E | 8 |
21 numaralı soru için açıklama
Soru 22 |
olduğuna göre, x – y farkı kaçtır?
A | 2 |
B | 3 |
C | 4 |
D | 5 |
E | 6 |
22 numaralı soru için açıklama
Soru 23 |
x < y < 0 olmak üzere,
A | 0 |
B | 2y |
C | y |
D | –2x |
E | –x |
23 numaralı soru için açıklama
Soru 24 |
(2x + 1)2 ≤ 9 eşitsizliğini sağlayan x tam sayı değerlerinin toplamı kaçtır?
A | -3 |
B | -2 |
C | -1 |
D | 2 |
E | 3 |
24 numaralı soru için açıklama
Soru 25 |
A | 9 – x |
B | 8 – x |
C | 3 – x |
D | x + 3 |
E | x + 5 |
25 numaralı soru için açıklama
Soru 26 |
Bir depodaki suyun önce % 30'u, sonra da kalanın % 20'si kullanıldığında depoda 42 litre su kalıyor.
Buna göre, ilk durumda depodaki su kaç litredir?
Buna göre, ilk durumda depodaki su kaç litredir?
A | 55 |
B | 60 |
C | 65 |
D | 70 |
E | 75 |
26 numaralı soru için açıklama
Soru 27 |
9 kişilik bir grubun yaş ortalaması x'tir.
Bu gruba 3 kişi daha katılırsa yeni grubun yaş olduğuna göre, sonradan katılan 3 kişinin yaş ortalaması aşağıdakilerden hangisidir?
Bu gruba 3 kişi daha katılırsa yeni grubun yaş olduğuna göre, sonradan katılan 3 kişinin yaş ortalaması aşağıdakilerden hangisidir?
A | Şıkkı |
B | Şıkkı |
C | Şıkkı |
D | Şıkkı |
E | Şıkkı |
27 numaralı soru için açıklama
Soru 28 |
Bir turizm şirketi, 1140 yolcu kapasiteli bir taşıma filosu kurmak için 18, 24 ve 42 yolcu kapasiteli araçların her birinden en az bir tane olmak üzere toplam 30 adet satın almak istiyor.
Buna göre, 42 yolcu kapasiteli araçtan kaç tane almalıdır?
Buna göre, 42 yolcu kapasiteli araçtan kaç tane almalıdır?
A | 20 |
B | 21 |
C | 22 |
D | 23 |
E | 24 |
28 numaralı soru için açıklama
Soru 29 |
A | 20 |
B | 24 |
C | 28 |
D | 30 |
E | 32 |
29 numaralı soru için açıklama
Soru 30 |
Bir çalışan, maaşına yapılan 40 TL zam yerine daha yüksek olan % 6 oranındaki zammı tercih etmiştir.
Bu çalışanın zamsız maaşı aşağıdakilerden hangisi olabilir?
Bu çalışanın zamsız maaşı aşağıdakilerden hangisi olabilir?
A | 680 |
B | 650 |
C | 620 |
D | 540 |
E | 480 |
30 numaralı soru için açıklama
Soru 31 |
Ali'nin bugünkü yaşı 7, kardeşininki ise x'tir.
Ali 21 yaşına geldiğinde kardeşi 8x yaşında olacağına göre, x kaçtır?
Ali 21 yaşına geldiğinde kardeşi 8x yaşında olacağına göre, x kaçtır?
A | 2 |
B | 3 |
C | 4 |
D | 5 |
E | 6 |
31 numaralı soru için açıklama
Soru 32 |
1'den 90'a kadar olan sayılar, 90 tane topun üzerine ayrı yazılıyor. ve toplar bir torbanın içine atılıyor.
Üzerinde 6'ya bölünebilen sayı olan bir topu elde etmeyi garantilemek için en az kaç top çekilmelidir?
Üzerinde 6'ya bölünebilen sayı olan bir topu elde etmeyi garantilemek için en az kaç top çekilmelidir?
A | 15 |
B | 26 |
C | 45 |
D | 65 |
E | 76 |
32 numaralı soru için açıklama
Soru 33 |
Ayşe ile Meral bir ödevi birlikte 9 günde, Meral ve Orhan 11 ünde, Ayşe ve Orhan 8 günde yapıyorlar.
Buna göre, bu kişilerin ödev yapış hızlarına göre doğru sıralaması aşağıdakilerin hangisidir?
Buna göre, bu kişilerin ödev yapış hızlarına göre doğru sıralaması aşağıdakilerin hangisidir?
A | A < M < O |
B | B < A < O |
C | O < M < A |
D | A < O < M |
E | M < O < A |
33 numaralı soru için açıklama
Soru 34 |
Aşağıdaki grafik A ve B araçlarının aldıkları yolların zamana göre değişimini göstermektedir.
Buna göre, iki aracın hızlarının farkı saatte kaç km'dir?
Buna göre, iki aracın hızlarının farkı saatte kaç km'dir?
A | 10 |
B | 12 |
C | 15 |
D | 20 |
E | 24 |
34 numaralı soru için açıklama
A aracı 160 km'den başlayıp 340 km'ye çıkıyor. 3 saatte 340 – 160 = 180 km yol alıyor ise 1 saatte 60 km B aracı 0 'dan başlayıp 160 km yol alıyor. 2 saatte 160 km yol alıyor ise 1 saatte 80 km yol alır. 80 – 60 = 20 Cevap: D
Soru 35 |
Aşağıdaki grafikte beş farklı maldan dördünün alış ve satış fiyatları verilmiştir.
Bu beş malın alım satımından 14 TL zarar edildiğine göre, alış fiyatı 50 TL olan beşinci malın satış fiyatı kaç TL 'dir?
Bu beş malın alım satımından 14 TL zarar edildiğine göre, alış fiyatı 50 TL olan beşinci malın satış fiyatı kaç TL 'dir?
A | 8 |
B | 16 |
C | 24 |
D | 32 |
E | 40 |
35 numaralı soru için açıklama
Soru 36 |
ABCD bir dikdörtgen, E ∈ DC, |AB| = 15 cm, |AD| = 8 cm Şekildeki ABCD dikdörtgeninin [DC] kenarı üzerinde bir E noktası alınıyor. Buna göre, taralı bölgelerin alanları toplam kaç cm2 dir?
A | 40 |
B | 45 |
C | 50 |
D | 60 |
E | 75 |
36 numaralı soru için açıklama
Soru 37 |
A | Şıkkı |
B | Şıkkı |
C | Şıkkı |
D | Şıkkı |
E | Şıkkı |
37 numaralı soru için açıklama
Soru 38 |
Buna göre, 2004 yılında A şirketinde çalışanların sayısı kaçtır?
A | 475 |
B | 485 |
C | 520 |
D | 525 |
E | 575 |
38 numaralı soru için açıklama
Soru 39 |
Buna göre, 2005 yılında B şirketinde çalışanların sayısı 2004 yılına göre kaç kişi artmıştır?
A | 40 |
B | 50 |
C | 60 |
D | 80 |
E | 100 |
39 numaralı soru için açıklama
Soru 40 |
Aşağıdakilerden hangisi, Türklerin İslam toplumuna katılmasından sonra uyguladıkları arasında değildir?
A | Ahilik teşkilatı |
B | Kümbet mimarisi |
C | Arap alfabesi |
D | Vakıf sistemi |
E | Veraset sistemi |
40 numaralı soru için açıklama
Ahilik teşkilatı, Kümbet mimarisi, Arap alfabesi ve Vakıf sistemi Türklerin İslam toplumuna katılmalarından sonra uyguladıkları arasındadır. Ancak; Veraset Sistemi, İslamiyet öncesi Türklerde görüldüğü gibi İslamiyet’in kabulünden sonra da devam etmiştir. Sık sık taht kavgalarının yaşanmasına ve Türk Devletlerinin kısa zamanda yıkılmasına neden olmuştur. Veraset Sistemi; Memlûk Devleti hariç hemen hemen tüm Türk Devletleri tarafından uygulanmıştır. Cevap: E
Soru 41 |
Türk Devletlerinde,
I. Taht kavgalarının ortaya çıkması,
II. Toprakların, gelirlerine göre bölümlere ayrılması,
III. Çeşitli dinlere inanılması
durumlarından hangileri “ülkenin hükümdar ailesinin ortak malı olması” töresinin sonuçları arasındadır?
I. Taht kavgalarının ortaya çıkması,
II. Toprakların, gelirlerine göre bölümlere ayrılması,
III. Çeşitli dinlere inanılması
durumlarından hangileri “ülkenin hükümdar ailesinin ortak malı olması” töresinin sonuçları arasındadır?
A | Yalnız I |
B | Yalnız II |
C | Yalnız III |
D | I ve III |
E | I, II ve III |
41 numaralı soru için açıklama
“Ülkenin hükümdar ailesinin ortak malı olması” töresi; hanedan üyelerinin bütün erkek fertlerinin devletin başına geçme hakkının doğmasına, bu durum da taht kavgalarının ortaya çıkmasına neden olmuştur. Cevap: A
Soru 42 |
Türk-İslam mimarisinin temelleri aşağıdaki devletlerden hangisinin zamanında atılmıştır?
A | Memluklar |
B | Karahanlılar |
C | Eyyübiler |
D | Gazneliler |
E | Selçuklular |
42 numaralı soru için açıklama
Türk-İslam mimarisinin temelleri İslamiyet’i kabul eden ilk Türk devleti olan Karahanlılar zamanında atılmıştır. Karahanlılar döneminde Türk dünyasında cami, medrese, imaret ve kervansarayların ilk örneklerine rastlanmaktadır. Cevap: B
Soru 43 |
Osmanlı İmparatorluğu 17. yüzyılda gerileme dönemine girmiş, bu gerileme başlangıçtaki duraklamadan sonra yıllar geçtikçe hızlanmıştır.
Bu hızlanmayla birlikte Osmanlı İmparatorluğu’nda,
I. sınırlar,
II. nüfus,
III. teokratik yapı
konularından hangilerinde değişme olmuştur?
Bu hızlanmayla birlikte Osmanlı İmparatorluğu’nda,
I. sınırlar,
II. nüfus,
III. teokratik yapı
konularından hangilerinde değişme olmuştur?
A | Yalnız I |
B | Yalnız II |
C | Yalnız III |
D | I ve II |
E | I, II ve III |
43 numaralı soru için açıklama
Osmanlı İmparatorluğu’nun 17. yüzyılda duraklama yaşaması ve her geçen yüzyılda daha da gerilemesi var olan sınırların daralmasına sebep olmuştur. Sınırların daralması da mevcut Osmanlı nüfusunun azalmasına sebep olmuştur. Ancak; Yavuz Sultan Selim zamanında halifeliğin Osmanlı Devleti’ne geçmesiyle kazanılan teokratik yapı devlet dağılıncaya kadar korunmuştur. Cevap: D
Soru 44 |
Osmanlı Devleti’nde resmî tarih yazarlarına verilen ad aşağıdakilerden hangisidir?
A | Mültezim |
B | Mütevelli |
C | Nişancı |
D | Reisülküttap |
E | Vakanüvis |
44 numaralı soru için açıklama
Osmanlı Devleti’nde resmi devlet tarihçisine “Vakanüvis” denir. Divan-ı Hümayun’a bağlı ilk resmi vakanüvis Halepli Mustafa Naima, sonuncusu ise Abdurrahman Şeref olup Osmanlı’nın yetiştirdiği en büyük vakanüvis Ahmet Cevdet Paşa olarak kabul edilir. Cevap: E
Soru 45 |
Osmanlılar zamanında Kitab-ı Bahriye adlı eseriyle ve haritacılık çalışmalarıyla ünlü bilim adamı aşağıdakilerden hangisidir?
A | Piri Reis |
B | Ali Kuşçu |
C | Seydi Ali Reis |
D | Matrakçı Nasuh |
E | Sabuncuoğlu Şerafeddin |
45 numaralı soru için açıklama
Kitab-ı Bahriye, Osmanlı amirali Piri Reis’in hazırladığı Akdeniz kıyılarına ait ayrıntılı bir kılavuzdur. Bu eser; Anadolu sahillerinin özelliklerini karış karış veren değerli bir coğrafya kitabı olarak bugün dahi geçerlidir. Piri Reis; Kitab-ı Bahriye adlı eseri ve eserde yer alan hiç gitmediği Amerika’yı gösteren dünya haritası ile tanınmıştır. Cevap: A
Soru 46 |
Rusya, Tanzimat Fermanı ve Islahat Fermanı’nda cinsiyet ve din farkı gözetilmeksizin, kanunlar önünde eşit bir Osmanlı tebaası meydana getirmesi için konmuş olan ilkeleri yeterli bulmamış; cemaatlerin, mevcut imtiyazları göz önünde tutularak milliyet esaslarına göre teşkilatlandırılmasını istemiştir.
Rusya’nın bu tutumuyla, Osmanlı Devleti’nin,
I. toprak bütünlüğünü korumak,
II. rejimini değiştirmeye çalışmak,
III. bünyesindeki etnik unsurlardan yararlanmak
amaçlarından hangilerini gözettiği savunulabilir?
Rusya’nın bu tutumuyla, Osmanlı Devleti’nin,
I. toprak bütünlüğünü korumak,
II. rejimini değiştirmeye çalışmak,
III. bünyesindeki etnik unsurlardan yararlanmak
amaçlarından hangilerini gözettiği savunulabilir?
A | Yalnız I |
B | Yalnız II |
C | Yalnız III |
D | I ve II |
E | I, II ve III |
46 numaralı soru için açıklama
Rusya’nın, Tanzimat Fermanı ve Islahat Fermanı’na rağmen Osmanlı tebaasının milliyetçilik esaslarına göre düzenlenmesini istemesindeki amaç; bünyesindeki etnik unsurlardan yararlanma düşüncesiyle açıklanabilir. Çünkü Rusya, özellikle 19. yüzyıldan itibaren Panislavizm (tüm Slavları bir çatı altında toplama) politikasını yürüterek Slav uluslarını Osmanlı Devleti’nden koparmayı amaçlıyordu. Cevap: C
Soru 47 |
XIX. yüzyılın ortalarından itibaren Sanayi İnkılâbı, Osmanlı Devleti’nde esnaf teşkilatını etkilemiş ve esnafın üretimdeki önemi azalmıştır.
Aşağıdakilerden hangisinin bu durumla ilgili gelişmelerden biri olduğu savunulamaz?
Aşağıdakilerden hangisinin bu durumla ilgili gelişmelerden biri olduğu savunulamaz?
A | İthalatın azalması |
B | İşsizliğin artması |
C | Paranın değerinin düşmesi |
D | Yerli malın iç pazarda sürümünün azalması |
E | Üretimde kullanılan ham maddenin dışarıya çıkması |
47 numaralı soru için açıklama
18. yüzyılda İngiltere’de başlayan ve hızla tüm Avrupa’ya yayılan Sanayi Devrimi ile büyük fabrikalar açılmıştır. Buralarda üretilen ucuz ve kaliteli malların kapitülasyonlar sayesinde Osmanlı pazarlarına serbestçe girmesi karşısında yerli esnaf Avrupa malları ile rekabet edemeyip çökmüştür. Ülke içinde üretimin yapılamaması da temel tüketim mallarının ülke dışından alınması yani ithalatın artması sonucunu doğurmuştur. Dolayısıyla; Sanayi Devrimi Osmanlı Devleti’nde ithalatın azalmasına değil tam tersi ithalatın artmasına neden olmuştur. Cevap: A
Soru 48 |
Aşağıdakilerden hangisi, Birinci Meşrutiyet Döneminin özelliklerinden biri değildir?
A | Mebusan Meclisi üyelerinin dört yılda bir seçilmesi |
B | Âyan Meclisi üyelerinin padişah tarafından belirlenmesi |
C | Mebusan Meclisinin padişahın izniyle kanun teklifi hazırlaması |
D | Mebusan Meclisi üyelerinin halk tarafından seçilmiş olması |
E | Birden fazla siyasi parti (fırka) kurulması |
48 numaralı soru için açıklama
Soruda verilen A,B,C,D seçenekleri 1876 I. Meşrutiyet Dönemi özelliklerindendir. Ancak; E seçeneğinde yer alan birden fazla siyasi partinin kurulması yani çok partili hayata geçilmesi 1908 II. Meşrutiyet Dönemi özelliklerinden olacaktır. Ahrar, İttihat ve Terakki, Hürriyet ve İtilaf Fırkası adıyla partiler ortaya çıkacaktır. Cevap: E
Soru 49 |
Aşağıdakilerden hangisi Misak-ı Millî’de yer alan konulardan biridir?
A | Batı cephesinin açılması |
B | Düzenli ordunun kurulması gereği |
C | Batı Trakya’nın geleceğinin halkoyuyla belirlenmesi |
D | Temsilciler Kurulunun seçilmesi |
E | Anadolu ve Trakya’daki Müdafaa-i Hukuk Cemiyetlerinin birleştirilmesi |
49 numaralı soru için açıklama
“Batı Trakya, Kars, Ardahan ve Batum’un geleceğinin halk oyuyla belirlenmesi” kararı Son Osmanlı Mebusan Meclisi’nde 28 Ocak 1920’de ilan edilen Misak-ı Milli’de yer almıştır. Cevap: C
Soru 50 |
Aşağıdakilerden hangisi, Erzurum ve Sivas Kongresi’nin ortak kararlarından biri değildir?
A | Mustafa Kemal’in kongre başkanlığına getirilmesi |
B | Millî kuvvetlerin etken, millî iradenin hâkim kılınması |
C | Vatanın parçalanmaz bir bütün olduğunun dile getirilmesi |
D | Temsilciler Kurulunun doğu illerinin tamamını temsil ettiğinin kabul edilmesi |
E | Azınlıklara, siyasi egemenliği ve sosyal dengeyi bozacak imtiyazlar verilmesine karşı çıkılması |
50 numaralı soru için açıklama
Soruda verilen A,B,C,E seçenekleri Erzurum ve Sivas Kongresi’nin ortak kararlarındandır. Ancak; D seçeneğinde yer alan Temsilciler Kurulunun doğu illerinin tamamını temsil ettiğinin kabul edilmesi sadece Erzurum Kongresi’nde alınan bir karardır. Bu karar Sivas Kongresi’nde "Temsilciler Kurulu tüm yurdu temsil eder." şekline dönüştürülecektir. Cevap: D
Soru 51 |
Moskova Antlaşması’nda yer alan “İki taraftan birinin tanımadığı uluslararası hiçbir antlaşmayı, diğeri de tanımayacaktır.” maddesiyle aşağıdaki antlaşmalardan hangisinin kastedildiği savunulabilir?
A | Ankara |
B | Sevr |
C | Kars |
D | Gümrü |
E | Brest-Litowsk |
51 numaralı soru için açıklama
Moskova Antlaşması, I. İnönü Savaşı’ndan sonra 16 Mart 1921’de TBMM Hükümeti ile Sovyet Rusya arasında imzalanmıştır. Moskova Antlaşması’nda yer alan “İki taraftan birinin tanımadığı uluslararası hiçbir antlaşmayı, diğeri de tanımayacaktır.” şeklinde bir maddenin yer alması tarafların siyasi alanda birlikte hareket edeceklerinin ve TBMM’nin tanımadığı Sevr Antlaşması’nı Sovyet Rusya’nın da tanımadığının göstergesidir. Cevap: B
Soru 52 |
I. Anadolu Ajansı
II. İrade-i Milliye gazetesi
III. Hâkimiyet-i Milliye gazetesi
IV. Peyam-ı Sabah gazetesi
Yukarıdakilerden hangileri, Kurtuluş Savaşı’nda millî birliği tehlikeye düşürecek iç ve dış yayınlara karşı milleti uyarma görevini yapmıştır?
II. İrade-i Milliye gazetesi
III. Hâkimiyet-i Milliye gazetesi
IV. Peyam-ı Sabah gazetesi
Yukarıdakilerden hangileri, Kurtuluş Savaşı’nda millî birliği tehlikeye düşürecek iç ve dış yayınlara karşı milleti uyarma görevini yapmıştır?
A | Yalnız I |
B | Yalnız II |
C | Yalnız IV |
D | III ve IV |
E | I, II ve III |
52 numaralı soru için açıklama
Anadolu Ajansı, Hâkimiyet-i Milliye, İrade-i Milliye Kurtuluş Savaşı’nda millî birliği tehlikeye düşüren iç ve dış tehditlere karşı milleti uyarma görevini yapan basın yayın organlarındandır. Peyam-ı Sabah ise İstanbul’da millî mücadele karşıtı yayım yapan bir gazetedir. Cevap: E
Soru 53 |
Mustafa Kemal, “Hattı müdafaa yoktur; sathı müdafaa vardır. O satıh bütün vatandır. Vatanın her karış toprağı, vatandaşın kanıyla ıslanmadıkça terk olunmaz.” emriyle aşağıdaki savaşlardan hangisinin kaderini belirlemiştir?
A | I. İnönü |
B | Sakarya |
C | II. İnönü |
D | Eskişehir ve Kütahya |
E | Başkomutanlık |
53 numaralı soru için açıklama
Mustafa Kemal, “Hattı müdafaa yoktur; sathı müdafaa vardır. O satıh bütün vatandır. Vatanın her karış toprağı, vatandaşın kanıyla ıslanmadıkça terk olunmaz.” emrini Sakarya Savaşı sırasında vermiştir. Kurtuluş Savaşı’nda son savunma savaşımız olan Sakarya Savaşı’ndan sonra Türk ordusu taarruza geçecektir. Cevap: B
Soru 54 |
− Mondros Ateşkes Anlaşması’nın geçersiz kılınması,
− Doğu Trakya topraklarının savaşsız alınması,
− Kurtuluş Savaşı’nın askerî bölümünün sona ermesi
gelişmeleri aşağıdakilerden hangisinin kazanımları arasındadır?
− Doğu Trakya topraklarının savaşsız alınması,
− Kurtuluş Savaşı’nın askerî bölümünün sona ermesi
gelişmeleri aşağıdakilerden hangisinin kazanımları arasındadır?
A | Gümrü Antlaşması |
B | Kars Antlaşması |
C | Mudanya Anlaşması |
D | Moskova Antlaşması |
E | Ankara Antlaşması |
54 numaralı soru için açıklama
Mondros Ateşkes Antlaşması’nın geçersiz hale gelmesi, Doğu Trakya’nın savaş yapılmadan diplomasi yoluyla geri alınması ve Kurtuluş Savaşı’nın askeri safhasının sona ermesi “Mudanya Ateşkes Antlaşması”nın kazanımları arasındadır. Cevap: C
Soru 55 |
I. Menemen olayı
II. Atatürk’e suikast girişimi
III. İslam Teali Cemiyeti’nin kurulması
IV. Anzavur Ayaklanması
Ulus egemenliğine dayalı rejime karşı bir tepki niteliğinde olan yukarıdaki gelişmelerden hangileri, cumhuriyetin ilanından sonra gerçekleşmiştir?
II. Atatürk’e suikast girişimi
III. İslam Teali Cemiyeti’nin kurulması
IV. Anzavur Ayaklanması
Ulus egemenliğine dayalı rejime karşı bir tepki niteliğinde olan yukarıdaki gelişmelerden hangileri, cumhuriyetin ilanından sonra gerçekleşmiştir?
A | I ve II |
B | I ve IV |
C | II ve III |
D | III ve IV |
E | I, II ve III |
55 numaralı soru için açıklama
I. Menemen olayı (1930) II. Atatürk’e suikast girişimi (1926) III. İslam Teali Cemiyeti’nin kurulması (1919) IV. Anzavur Ayaklanması (1920) I. ve II. öncüllerde verilen olaylar Cumhuriyetin ilanından sonra, III. ve IV. öncüllerde verilen olaylar ise Cumhuriyet'in ilanından önce gerçekleşen olaylardır. Cevap: A
Soru 56 |
Atatürkçü düşüncede, vicdan özgürlüğü bir haktır.
Bu yargının, bireyin,
I. Kendine özgü siyasal ve felsefi bir düşünceye sahip olduğunu açıklayabilmesi,
II. Bağlı olduğu dinin gereklerini yerine getirmesi ya da getirmemesi,
III. Kendi etnik kökenini diğer etnik kökenlerden üstün gördüğünü açıklayabilmesi
görüşlerinden hangilerini desteklediği savunulabilir?
Bu yargının, bireyin,
I. Kendine özgü siyasal ve felsefi bir düşünceye sahip olduğunu açıklayabilmesi,
II. Bağlı olduğu dinin gereklerini yerine getirmesi ya da getirmemesi,
III. Kendi etnik kökenini diğer etnik kökenlerden üstün gördüğünü açıklayabilmesi
görüşlerinden hangilerini desteklediği savunulabilir?
A | Yalnız I |
B | Yalnız II |
C | I ve II |
D | II ve III |
E | I, II ve III |
56 numaralı soru için açıklama
Atatürk’ün paragrafta verilen sözü laiklikle ilgilidir. Laiklik; bireylerin dini inançlarına, vicdan özgürlüklerine karışmamak, bu haklarını güvence altına almak, devleti ve hukuk kurallarını dine göre değil, akla ve bilime göre düzenlemeyi öngören bir ilkedir. Bir kişinin kendine özgü siyasi ve felsefi düşünceye sahip olması ve sahip olduğunu açıklayabilmesi ve sahip olduğu dinin gereklerini yerine getirmesi ya da getirmemesi din ve vicdan özgürlüğü kapsamında yer alır. Cevap: C
Soru 57 |
Türk Devriminin “Cumhuriyetçilik ilkesi saltanat ve hilafete karşıdır.” yargısının,
I. Egemenliğin millete ait olması,
II. Yönetimin din kurallarına dayandırılmaması,
III. Azınlık okullarının öğretime devam etmesine izin verilmesi
durumlarından hangileriyle ilgili olduğu savunulabilir?
I. Egemenliğin millete ait olması,
II. Yönetimin din kurallarına dayandırılmaması,
III. Azınlık okullarının öğretime devam etmesine izin verilmesi
durumlarından hangileriyle ilgili olduğu savunulabilir?
A | Yalnız I |
B | Yalnız II |
C | Yalnız III |
D | I ve II |
E | I, II ve III |
57 numaralı soru için açıklama
Egemenliğin millete ait olması yani bir kişiden alınıp milletin kendisine verilmesiyle ile ilgili olarak Cumhuriyetçilik ilkesi Saltanata karşıdır; yönetimin din kurallarına dayandırılmaması yani dini ve siyasi otorite olan bir kurumun reddedilmesi ilgili olarak da Cumhuriyetçilik ilkesi hilafete karşıdır. Cevap: D
Soru 58 |
1961 Anayasası’nda Türk milletini, bütün fertleriyle kaderde, kıvançta ve tasada ortak kılmak, bölünmez bir bütün hâlinde millî bilinç ve ülkü etrafında toplamak biçiminde ifade edilen ilke, aşağıdakilerden hangisidir?
A | Milliyetçilik |
B | Halkçılık |
C | Laiklik |
D | Devletçilik |
E | Cumhuriyetçilik |
58 numaralı soru için açıklama
“1961 Anayasası’nda Türk milletini, bütün fertleriyle kaderde, kıvançta ve tasada ortak kılmak, bölünmez bir bütün hâlinde millî bilinç ve ülkü etrafında toplamak biçiminde ifade edilen ilke” ulusal birlik ve bütünlük vurgusu yaptığı için Milliyetçilik ilkesi ile ilişkilidir. Cevap: A
Soru 59 |
Yeni Türk Devleti’nin,
I. Bağımsızlık,
II. Barışseverlik,
III. Devletçilik
ilkelerinden hangilerini uluslararası ilişkilerde temel aldığı savunulabilir?
I. Bağımsızlık,
II. Barışseverlik,
III. Devletçilik
ilkelerinden hangilerini uluslararası ilişkilerde temel aldığı savunulabilir?
A | Yalnız I |
B | Yalnız II |
C | I ve II |
D | II ve III |
E | I, II ve III |
59 numaralı soru için açıklama
Yeni Türk Devleti dış politikada bağımsızlık (hiçbir devletin içişlerine karışmama ve hiçbir dış devleti de içişlerine karıştırmama) ve barışseverlik (Yurtta Sulh, Cihanda Sulh) ilkelerine önem vermiştir. Devletçilik ilkesi özel sektörün yetmediği durumlarda ekonomik yatırımların devlet eliyle gerçekleştirilmesidir. Uluslararası ilişkilerle değil, ulusal mali politikayla ilgili bir ilkedir. Cevap: C
Soru 60 |
1929-1930 yılları arasında dünyada ekonomik bunalım baş göstermiş, bu durum Türk Devleti’nin ekonomisine yeni bir yön vermesini gerektirmiştir.
Bu gereksinim,
I. Devletçilik ilkesinin uygulanması,
II. İlk beş yıllık sanayi planının hazırlanması,
III. Teşvik-i Sanayi Kanunu’nun çıkarılması
gelişmelerinden hangilerini sağlamıştır?
Bu gereksinim,
I. Devletçilik ilkesinin uygulanması,
II. İlk beş yıllık sanayi planının hazırlanması,
III. Teşvik-i Sanayi Kanunu’nun çıkarılması
gelişmelerinden hangilerini sağlamıştır?
A | Yalnız I |
B | Yalnız II |
C | Yalnız III |
D | I ve II |
E | II ve III |
60 numaralı soru için açıklama
1929-1930 yılları arasında dünyada yaşanan ekonomik bunalım devletçilik ilkesinin uygulanmasını zorunlu kılmıştır. Bu bunalımdan kurtulmak için de ilk beş yıllık sanayi planı hazırlanmıştır. Teşvik-i Sanayi Yasası ise özel sektörde oluşacak sermaye birikimine devlet desteği sağlayarak sanayileşmeyi gerçekleştirmek amacıyla 1927’de çıkarılmıştır. Cevap: D
Soru 61 |
Yeni Türk Devleti’nde aşağıdakilerden hangisiyle yaşanan sorunun, egemenlik anlayışından kaynaklandığı savunulamaz?
A | Yabancı okullar |
B | Osmanlı borçları |
C | Kabotaj hakkı |
D | Boğazlar |
E | Kapitülasyonlar |
61 numaralı soru için açıklama
Yabancı okullar, kabotaj hakkı, kapitülasyonlar ve Boğazlar Anlaşma Devletlerinin Türkiye üzerindeki ekonomik, politik, kültürel egemenliklerini devam ettirmeye yönelik sorunlardır, içişlerimize karışılmasına olanak tanımışlardır. Borçlar sorunu Lozan Antlaşması’yla Osmanlı’dan yeni ayrılan uluslar arasında eşit şekilde paylaştırılmıştır. Türkiye’nin istediği doğrultuda düzenleme yapıldığı için egemenlik ile ilgisi bulunmamaktadır. Türkiye Osmanlı Devleti’nin mirasçılarından biri olarak üzerine düşen borcu 1954 yılına kadar ödemiştir. Cevap: B
Soru 62 |
I. Türk Tarih Kurumu’nun kurulması
II. Türk Dil Kurumu’nun açılması
III. Şapka giyilmesi hakkında kanun çıkarılması
Yukarıdaki gelişmelerden hangilerinin, Atatürk milliyetçiliğinin gelişmesinde ve hızlanmasında etkili olduğu savunulabilir?
II. Türk Dil Kurumu’nun açılması
III. Şapka giyilmesi hakkında kanun çıkarılması
Yukarıdaki gelişmelerden hangilerinin, Atatürk milliyetçiliğinin gelişmesinde ve hızlanmasında etkili olduğu savunulabilir?
A | Yalnız I |
B | Yalnız II |
C | Yalnız III |
D | I ve II |
E | I, II ve III |
62 numaralı soru için açıklama
Türk Tarih Kurumunun kurulması ve Türk Dil Kurumunun açılması Türk tarihi ve Türk dili ile ilgili çalışmalar olduğu için milliyetçiliğin gelişmesinde ve hızlanmasında etkili olmuştur. Şapka inkılâbı ise topluma modern bir görünüm kazandırma açısından inkılâpçılık ilkesi ile ilgilidir. Cevap: D
Soru 63 |
Atatürk: “Şimdiye kadar izlenen eğitim ve öğretim yöntemlerinin ulusumuzun geri kalmasında en önemli etken olduğu kanısındayım. Onun için bir ulusal eğitim programından söz ederken eski dönemin boş inançlarından ve doğuştan getirdiğimiz niteliklerimizle hiçbir ilişkisi olmayan yabancı düşüncelerden, Doğu’dan ve Batı’dan gelebilen tüm etkilerden uzak, ulusal kimliğimiz ve tarihimizle uyuşan bir kültürü kastediyorum.” demiştir.
Atatürk’ün bu sözleriyle aşağıdakilerden hangisine vurgu yaptığı savunulamaz?
Atatürk’ün bu sözleriyle aşağıdakilerden hangisine vurgu yaptığı savunulamaz?
A | Ulusal değerleri korumaya |
B | Eğitim ve öğretimde çağdaşlaşmaya |
C | Ulusal değerlere uygun eğitim modeli seçmeye |
D | Toplumsal yapımızın ihtiyaçlarını karşılamaya |
E | Geçmişteki eğitim sistemini devam ettirmeye |
63 numaralı soru için açıklama
Atatürk’ün verilen açıklamasında daha önceki eğitimi eleştirerek toplumumuzu geri bıraktığı dile getirilmiştir. Buna göre, geçmişteki eğitim sisteminin devam ettirilmesi düşünülemez. Cevap: E
Soru 64 |
I. Seçmen yaşının 18’den 22’ye çıkarılması
II. Kadınlara seçme ve seçilme hakkının verilmesi
III. Tek dereceli seçim sistemine geçilmesi
Yukarıdakilerden hangileri Atatürk döneminde yapılan değişiklikler arasındadır?
II. Kadınlara seçme ve seçilme hakkının verilmesi
III. Tek dereceli seçim sistemine geçilmesi
Yukarıdakilerden hangileri Atatürk döneminde yapılan değişiklikler arasındadır?
A | Yalnız I |
B | Yalnız II |
C | Yalnız III |
D | I ve II |
E | I, II ve III |
64 numaralı soru için açıklama
Seçmen yaşının 18’den 22’ye çıkarılması (1934) Kadınlara seçme ve seçilme hakkının verilmesi (1934) Tek dereceli seçim sistemine geçilmesi (1946) Cevap: D
Soru 65 |
I. Nüfus mübadelesi
II. Kardak kayalıkları
III. Kara sularının 6 milden 12 mile çıkarılması
Türkiye ile Yunanistan arasında yukarıdaki konulardan hangileriyle ilgili olarak yaşanan sorun Atatürk zamanındadır?
II. Kardak kayalıkları
III. Kara sularının 6 milden 12 mile çıkarılması
Türkiye ile Yunanistan arasında yukarıdaki konulardan hangileriyle ilgili olarak yaşanan sorun Atatürk zamanındadır?
A | Yalnız I |
B | Yalnız III |
C | I ve II |
D | II ve III |
E | I, II ve III |
65 numaralı soru için açıklama
Nüfus mübadelesi (1930) Kardak kayalıkları (1996) Kara sularının 6 milden 12 mile çıkarılması (Yunanistan ile olan sorun bugün hala devam etmektedir.) Cevap: A
Soru 66 |
Bulgaristan, Balkan ülkesi olmasına rağmen Balkan Antantı’na girmemiştir.
Bulgaristan’ın, Balkan Antantı’na girmemesinde,
I. Romanya’dan Dabruca’yı almak istemesi,
II. Ege Denizi’ne inmeyi amaçlaması,
III. Yeni bir savaşın Balkanlar’a sıçramasından endişe duyması
durumlarından hangilerinin etkili olduğu savunulabilir?
Bulgaristan’ın, Balkan Antantı’na girmemesinde,
I. Romanya’dan Dabruca’yı almak istemesi,
II. Ege Denizi’ne inmeyi amaçlaması,
III. Yeni bir savaşın Balkanlar’a sıçramasından endişe duyması
durumlarından hangilerinin etkili olduğu savunulabilir?
A | Yalnız I |
B | Yalnız II |
C | Yalnız III |
D | I ve II |
E | I, II ve III |
66 numaralı soru için açıklama
Balkan Antantı; İtalya ve Almanya’nın dünya barışını tehdit etmesi üzerine Türkiye, Yunanistan, Romanya ve Yugoslavya tarafından 9 Şubat 1934’te kurulmuştur. Balkanlarda yer almasına rağmen Bulgaristan; Romanya’dan Dabruca’yı almak istediğinden ve Ege Denizi’ne inmeyi amaçladığından Balkan Antantı’na katılmamıştır. Cevap: D
Soru 67 |
I. Köylüden ağır vergilerin kaldırılması
II. Köylünün üretim becerilerinin artırılması
III. Köylünün bilgi ve görüşünü artıracak önlemlerin alınması
IV. Toprağı olmayan köylülere toprak verilmesi
Köycülük siyasetinin yukarıdaki esaslarından hangilerinin, köylerde açılan köy enstitülerinin amaçları arasında olduğu savunulabilir?
II. Köylünün üretim becerilerinin artırılması
III. Köylünün bilgi ve görüşünü artıracak önlemlerin alınması
IV. Toprağı olmayan köylülere toprak verilmesi
Köycülük siyasetinin yukarıdaki esaslarından hangilerinin, köylerde açılan köy enstitülerinin amaçları arasında olduğu savunulabilir?
A | I ve II |
B | II ve III |
C | III ve IV |
D | I, II ve III |
E | II, III ve IV |
67 numaralı soru için açıklama
Köy Enstitüleri, köylerden ilkokul mezunu zeki çocukların alınıp bu okullarda yetiştirildikten sonra yeniden köylere giderek öğretmen olarak çalışmaları düşüncesiyle 1940 yılında kurulmuşlardı. Bu bağlamda köy enstitülerinin amaçları arasında köylünün üretim becerilerinin artırılması ve köylülerin bilgi ve görüşünü arttıracak önlemlerin alınması gösterilebilir. Cevap: B
Soru 68 |
Aşağıdakilerden hangisi Atatürk döneminde yaşanan dış olaylardan biri değildir?
A | Türk-Amerikan ilişkilerinin gelişmesi |
B | Mısır’ın İngiliz yönetimine geçmiş olmasının kabul edilmesi |
C | Türkiye’nin Milletler Cemiyetine üye olması |
D | Boğazların Türk egemenliğine girmesi |
E | Türkiye’nin Kore Savaşı’na asker göndermesi |
68 numaralı soru için açıklama
Kore Savaşı 1950-1953 yılları arasında Kuzey Kore ile Güney Kore arasında yapılmıştır. BM’nin Kore’ye asker gönderme çağrısına karşılık veren ilk ülke Türkiye olmuş ve Kore Savaşı’na 1950 yılında bir tugay yollamıştır. Bu durum Türkiye’nin 1952’de NATO’ya girişini kolaylaştırmıştır. Cevap: E
Soru 69 |
Türkiye’de demokrasinin yerleşmesi amacıyla,
I. Atatürk ilkelerinin Anayasa’ya girmesi,
II. Demokrat Partinin kurulması,
III. Terakkiperver Cumhuriyet Fırkasının kurulması
gelişmelerinden hangileri Atatürk döneminde sağlanmıştır?
I. Atatürk ilkelerinin Anayasa’ya girmesi,
II. Demokrat Partinin kurulması,
III. Terakkiperver Cumhuriyet Fırkasının kurulması
gelişmelerinden hangileri Atatürk döneminde sağlanmıştır?
A | Yalnız I |
B | Yalnız II |
C | I ve III |
D | II ve III |
E | I, II ve III |
69 numaralı soru için açıklama
Atatürk ilkelerinin Anayasa’ya girmesi (1937) Demokrat Partinin kurulması (1946) T.C.F.’nin kurulması (1924) Cevap: C
Soru 70 |
Aşağıdakilerden hangisi, son yıllarda Türkiye’ye gelen yabancı turist sayısının artmasında etkili olmamıştır?
A | Birinci sınıf turistik tesislerin yaygınlaşması |
B | Metropol kentlerde uluslararası kongre ve fuarların düzenlenmesi |
C | Turistik bölgelerdeki nüfusun iç göçlerle artması |
D | Formula 1 gibi tekrarlanan büyük spor organizasyonlarının yapılması |
E | Yamaç paraşütü, rafting, kano yarışları gibi etkinliklerin yaygınlaşması |
70 numaralı soru için açıklama
Seçeneklerde yabancı turist sayısını arttırmak için gerekenler verilmiştir. Turizm bölgelerimize gerçekleşen iç göçler sonucunda, bu bölgelerimizde ortaya çıkan nüfus artışı yabancı turistleri Türkiye’ye getirecek bir gelişme olarak değerlendirilemez. Cevap: C
Soru 71 |
Son yıllarda, Türkiye’de, tarımdaki gelişmelere bağlı olarak aşağıdakilerin hangisinde azalma olduğu söylenebilir?
A | Tarımsal etkinliklerin iklime bağımlılığında |
B | Tarımsal ürünleri pazarlama olanaklarında |
C | Tarımsal ürünlerin tüketiminde |
D | Tarıma dayalı endüstri kuruluşlarının sayısında |
E | Tarımdan elde edilen gelirde |
71 numaralı soru için açıklama
B-C-D-E seçenekleri tarımda ortaya çıkan gelişmelerin sonucudur. Türkiye’de modern tarım yöntemlerinin yaygınlaşması ve sulama yapılabilen arazilerin artması iklime olan bağlılığı azaltmıştır. Cevap: A
Soru 72 |
Benzer topoğrafik ve klimatik özelliklere sahip olmasına karşın İstanbul ilinin nüfus yoğunluğu Çanakkale ilinin 50 katıdır.
Bu yoğunluk farkının oluşmasında aşağıdakilerden hangisinin etkisi diğerlerinden daha fazladır?
Bu yoğunluk farkının oluşmasında aşağıdakilerden hangisinin etkisi diğerlerinden daha fazladır?
A | İstanbul’un kapladığı alanın daha küçük olması |
B | İstanbul’da ticaret ve endüstrinin çok gelişmiş olması |
C | Çanakkale Boğazı’nın batı yakasını oluşturan Gelibolu Yarımadası’nın millî park olması |
D | İstanbul’da kültür ve sanat etkinliklerinin daha fazla olması |
E | Çanakkale’de tarım alanlarının geniş yer tutması |
72 numaralı soru için açıklama
Bu soruyu Türkiye’de Nüfus ve Yerleşme konusu içerisinde değerlendirebiliriz. İstanbul’un ticaret ve ekonomik faaliyetler bakımından gelişmesi, bölgede nüfusun ve bu durumda nüfus yoğunluğunun hızla artmasına neden olmuştur. Cevap: B
Soru 73 |
Aşağıdaki haritada gösterilen alanların hangisinde, nüfus artışının temel nedeni doğurganlığın yüksek olmasıdır?
A | I |
B | II |
C | III |
D | IV |
E | V |
73 numaralı soru için açıklama
V numaralı merkezimizde ekonomik faaliyetler gelişme göstermediği için, merkezin göç alma olasılığı düşüktür. Dolayısıyla merkezdeki nüfus artışlarının nedeni; doğurganlığın fazla olmasıdır. Cevap: E
Soru 74 |
21 haziranda, haritada gösterilen kentlerin hangisinde, Kırşehir’e göre hem gündüz süresi daha kısadır hem de güneş daha erken doğar?
A | Bolu |
B | Sinop |
C | Artvin |
D | Siirt |
E | Antalya |
74 numaralı soru için açıklama
Türkiye, Kuzey Yarım Küre ülkesi olduğu için, 21 Haziran’da güneye gidildikçe gündüz süresi kısalır. Doğuda ise güneş erken doğar, erken batar. Bu durumlara uygun olarak bizden istenilen merkez Kırşehir’in güneydoğusunda kalan Siirt’tir. Cevap: D
Soru 75 |
Türkiye’nin aşağıdaki özelliklerinden hangisi, yükseltinin fazla olmasının sonucu değildir?
A | Bitki türleri bakımından zengin olması |
B | Kara yolu ve demir yolu yapım maliyetinin yüksek olması |
C | Sıra dağların genelde doğu batı yönünde uzanması |
D | Nüfus dağılışının düzensiz olması |
E | Yaylacılığın önemli bir etkinlik olması |
75 numaralı soru için açıklama
A-B-D-E seçeneklerinde verilen özellikler yükselti, dağlık ve engebeyle ilgili iken ülkemizde bulunan dağların genel olarak doğu-batı yönünde uzanması yükseltinin fazla olması ile değil, jeolojik oluşumlar ile açıklanabilir. Cevap: C
Soru 76 |
Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğünden “İstanbul’da yarın kuvvetli kara yel ve şiddetli kar yağışı beklenmektedir.” uyarısı yapılmıştır. Bu uyarının,
Bu uyarının, I. İstanbul’da kuzey sektörlü rüzgârların egemen olması,
II. kış mevsiminin yaşanması,
III. kuzeybatı yönünden gelen bir hava kütlesi olması
verilerinden hangilerine dayanarak yapılmış olması beklenir?
Bu uyarının, I. İstanbul’da kuzey sektörlü rüzgârların egemen olması,
II. kış mevsiminin yaşanması,
III. kuzeybatı yönünden gelen bir hava kütlesi olması
verilerinden hangilerine dayanarak yapılmış olması beklenir?
A | Yalnız I |
B | Yalnız II |
C | I ve II |
D | I ve III |
E | II ve III |
76 numaralı soru için açıklama
Verilen öncülleri değerlendirdiğimizde karayel ülkemize balkanlar üzerinden, yani kuzeybatımızdan sokulan bir rüzgardır ve ülkemizde kış aylarında kar yağışlarına sebep olur. Cevap: E
Soru 77 |
Yukarıdaki İç Anadolu Bölgesi haritasında numaralarla gösterilen alanların hangisinde, çoraklaşma nedeniyle tarımda yüksek verim almak daha zordur?
A | I |
B | II |
C | III |
D | IV |
E | V |
77 numaralı soru için açıklama
Harita incelendiğinde iki farklı konunun bir arada ölçüldüğü görülmektedir: Türkiye’de tarım ve Türkiye’nin iklimi. Tuz Gölü ve çevresinde görülen iklime bağlı olarak aşırı kuraklık toprakların çoraklaşmasına neden olmuştur. Cevap: C
Soru 78 |
Türkiye’de zeytinliklerin çıkabildiği yükselti sınırı kuzeye bakan yamaçlarda genelde 200-250 metreyken güneye bakan yamaçlarda 500-600 metredir.
Bu duruma neden olan etmen aşağıdakilerden hangisidir?
Bu duruma neden olan etmen aşağıdakilerden hangisidir?
A | Bakı durumu |
B | Bağıl nem oranı |
C | Gündüz süresi |
D | Toprak türü |
E | Su kaynakları |
78 numaralı soru için açıklama
Ülkemizin matematik konumuna bağlı olarak, Türkiye’de bulunan dağların güney yamaçlarında sıcaklık ortalamaları, kuzey yamaçlarına göre daha yüksektir. Bu durum bakı etkisinin bir sonucudur. Cevap: A
Soru 79 |
Aşağıdakilerden hangisi, Türkiye’de tarımsal etkinliklerle ilgili doğru bir bilgidir?
A | Üretimi fazla olduğundan tahıl ürünlerinin çoğu dış ülkelere satılır. |
B | Sulama olanaklarının artmasıyla birlikte pamuk üretiminde Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin payı artmıştır. |
C | İklim koşulları nedeniyle şeker pancarı yalnızca iç bölgelerde yetiştirilir |
D | Tarımda makineleşmenin en yaygın olduğu alan Karadeniz Bölgesi’dir. |
E | İklimi uygun olduğu için incir üretiminde Akdeniz Bölgesi ilk sıradadır. |
79 numaralı soru için açıklama
Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde uygulanmakta olan GAP çerçevesinde sulama olanakları genişletilmiş, bu durum bölgede yapılan pamuk tarımı faaliyetlerinin de artışını sağlamıştır. Cevap: B
Soru 80 |
Çalışma çağında (15-64 yaş arası) olan ve bir işte çalışan nüfusa aktif nüfus denir. Türkiye’de 1955 yılında nüfusun % 82’si aktifken bu oran 2005 yılında % 45’e düşmüştür.
Türkiye’de, kalkınma hızının ve kişi başına düşen ulusal gelirin artmasına karşın aktif nüfusun azalmasında aşağıdakilerden hangisinin etkisi olduğu savunulamaz?
Türkiye’de, kalkınma hızının ve kişi başına düşen ulusal gelirin artmasına karşın aktif nüfusun azalmasında aşağıdakilerden hangisinin etkisi olduğu savunulamaz?
A | Kadınların çalışma hayatında daha fazla yer alması |
B | Nüfusun bir kısmının çalışmak üzere yurt dışına göç etmesi |
C | 15-25 arası yaş grubundaki öğrenci sayısının artması |
D | İş olanaklarındaki artışın nüfus artışından az olması |
E | Makineli tarıma geçilmesiyle tarımda çalışan kişi sayısının azalması |
80 numaralı soru için açıklama
B-C-D-E seçeneklerinde verilenler aktif nüfusun azalmasına neden olurken kadınların çalışma hayatında daha fazla yer alması aktif nüfusun artmasına sebep olmuştur. Cevap: A
Soru 81 |
Türkiye’de bir yıla ait buğday ve arpa üretim miktarları ile ekim alanlarının illere göre dağılışını gösteren bir grafikten yararlanılarak aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz?
A | Buğdaydan en yüksek verimin hangi ilden alındığına |
B | Türkiye’nin yıllık toplam arpa üretimine |
C | Buğday üretimi için hangi illerin daha uygun iklim koşullarına sahip olduğuna |
D | Buğday ve arpanın hangisinden daha yüksek verim alındığına |
E | Arpa üretim miktarının en fazla olduğu ile |
81 numaralı soru için açıklama
Verilen açıklamada buğday ve arpa ile ilgili olarak iklim üzerine kesin hükümler belirtmek doğru değildir. Modern tarım yöntemlerinin gelişmesi tarımsal etkinlikler de iklime olan bağımlılığı azaltmıştır. Cevap: C
Soru 82 |
İskenderun’un, bir liman kenti olarak Sinop ve Trabzon’a göre daha fazla gelişmesindeki temel neden aşağıdakilerden hangisidir?
A | Korunaklı liman olması |
B | Eski bir yerleşim yeri olması |
C | Gelişmiş ulaşım ağının olması |
D | Ağır endüstri kuruluşlarının bulunması |
E | Verimli tarım alanlarının bulunması |
82 numaralı soru için açıklama
İskenderun’da kurulan Demir-Çelik Fabrikası ilin gelişmesindeki en önemli faktördür. Cevap: D
Soru 83 |
Aşağıdakilerden hangisi, Türkiye’de ekolojik dengeyi bozan etkenlerden biri değildir?
A | Tarımda göl sularının aşırı kullanılması |
B | Birçok hayvan türünün bilinçsiz avlanması |
C | Kentlerin hızlı ve plansız büyümesi |
D | Yer altı sularının kontrolsüz bir şekilde çekilmesi |
E | Yer altı sularının kontrolsüz bir şekilde çekilmesi |
83 numaralı soru için açıklama
Türkiye’nin fiziki özelliklerine bağlı olarak akarsuların yatak eğimlerinin fazla olduğu, dolayısıyla bol alüvyon taşıdıkları görülür. Bu nedenle deltalarımız genişlemektedir. Akarsu ağızlarında bulunan verimli delta ovalarının genişlemesinin herhangi bir çevre sorunu yarattığı söylenemez. Cevap: E
Soru 84 |
• Turizm geliri en yüksektir. • Endüstri kolu çeşitliliği en fazladır. • Enerji tüketimi en fazladır. • Okullaşma oranı en yüksektir. Bu özelliklerin tümüne sahip olan bölge aşağıdakilerden hangisidir?
A | Akdeniz |
B | Karadeniz |
C | Marmara |
D | İç Anadolu |
E | Ege |
84 numaralı soru için açıklama
Ülkemizin bölgesel özellikleri değerlendirildiğinde turizm gelirlerinin en yüksek, ulaşım imkanlarının en fazla, endüstri kuruluşlarının en fazla, enerji tüketiminin en fazla olduğu bölgemiz Marmara Bölgesi’dir. Cevap: C
Soru 85 |
Aşağıdakilerden hangisi Orta Karadeniz ve İç Batı Anadolu bölümlerinin ortak özelliği değildir?
A | Termal kaynakların yaygın olması |
B | Fındık, mısır ve tütün üretiminin fazla olması |
C | Linyit rezervlerinin zengin olması |
D | Büyükbaş hayvancılığın yaygın olması |
E | Kara yolu ulaşımında önemli kavşak noktalarına sahip olması |
85 numaralı soru için açıklama
Karadeniz Bölgesi’nin Orta Karadeniz Bölümü’nde fındık, mısır ve tütün üretimi fazla iken, Ege Bölgesi’nin fındık ve mısır üretiminde fazla bir etkisi yoktur. Cevap: B
Soru 86 |
Türkiye’nin orta kuşakta bulunması, aşağıdaki ekonomik özelliklerinden hangisini etkilemiştir?
A | Tarihî eserlerin ve doğal güzelliklerin olması |
B | Kişi başına düşen ulusal gelirin büyük kentlerde daha yüksek olması |
C | İşletilen ve işletmeye açılacak çeşitli madenlerin olması |
D | Çeşitli tarım ürünlerinin yetiştirilmesi |
E | Kara yolu ve deniz yolu transit taşımacılığının gelişmiş olması |
86 numaralı soru için açıklama
Türkiye’de çeşitli tarım ürünlerinin yetiştirilmesi Orta Kuşakta bulunmasıyla ilgili iken diğer seçenekler özel konumu ile alakalıdır. Cevap: D
Soru 87 |
Bir yerde endüstrinin gelişebilmesi, ham maddenin varlığı, enerji kaynaklarına yakınlık, iş gücü temininin kolaylığı, ulaşımın kolaylığı, üretim araçları ve ham maddenin getirilmesinin kolaylığı gibi etmenlere bağlıdır.
Buna göre, aşağıdakilerin hangisinde verilen yerdeki endüstri kolu diğerlerinden farklı bir etmene bağlı olarak gelişmiştir?
Buna göre, aşağıdakilerin hangisinde verilen yerdeki endüstri kolu diğerlerinden farklı bir etmene bağlı olarak gelişmiştir?
A | Adana ve çevresinde dokuma endüstrisi |
B | Edremit-Ayvalık ve çevresinde sıvı yağ endüstrisi |
C | Çanakkale’de konserve balık endüstrisi |
D | Seydişehir’de alüminyum endüstrisi |
E | Bursa ve çevresinde otomotiv endüstrisi |
87 numaralı soru için açıklama
Bursa’da otomotiv endüstrisinin gelişmesi ile hammaddeye yakınlık arasında bir bağ kurulamaz. Hammaddeye yakınlık dışında işgücü ve ulaşım kolaylığı değerlendirilebilir. Cevap: E
Soru 88 |
Aralarında var olan borç ilişkisi dolayısıyla alacaklının borçludan isteyebileceği, borçlunun da yerine getirmekle yükümlü olduğu davranış biçimine ne ad verilir?
A | İş |
B | Edim |
C | Çalışma |
D | Alacak |
E | Sözleşme |
88 numaralı soru için açıklama
Seçeneklerde yer alan ifadelerden edim ve çeldiriciliği yüksek sözleşme ve alacak kavramlarının tanımlarını inceleyecek olursak; Edim: Borç ilişkisine dayanarak alacaklının borçludan yerine getirmesini isteyebileceği ve borçlunun da yerine getirmekle yükümlü olduğu bir davranış biçimidir. Sözleşme: İki tarafın bir hukuki sonucu elde etmek üzere iradelerini karşılıklı ve birbirine uygun surette açıklamalarıdır. Alacak: Borç ilişkisinde karşı taraftan (borçludan) bir edimde bulunmasını isteyecek olan kişiye ait haktır. Cevap: B
Soru 89 |
Bir gerçek kişinin doğumu ve soy bağıyla ilgili kayıtları içeren kütüğe ne ad verilir?
A | Doğum kütüğü |
B | Evlenme kütüğü |
C | Boşanma kütüğü |
D | Ölüm kütüğü |
E | Yer değiştirme kütüğü |
89 numaralı soru için açıklama
Medeni Kanun’da iki kütük öngörülmüştür. Bunlardan biri doğum kütüğü, diğeri ise ölüm kütüğüdür. Bu kavramların tanımları şu şekildedir; Doğum kütüğü: Doğum kütüğünde kişinin doğum tarihi ve yeri bildirilir. Ayrıca bu kütüğe kişinin cinsiyeti, adı, soyadı, ana babasının adı, yerleşim yeri de işlenir. Doğum kütüğü Türk Medeni Kanunu’nun 41. Maddesinde düzenlenmiştir. Ölüm kütüğü: Her ölüm ve bulunan her ölü, nüfus memuruna bildirilir. Ölüm nerede vuku bulmuşsa, bildirim o yerin nüfus memurluğuna yapılır. Cevap: A
Soru 90 |
Henüz ergin olmamış veya ergin olmakla birlikte kısıtlanmış olan çocuk üzerinde medeni kanun tarafından ana ve babaya tanınan haklara ne ad verilir?
A | Velayet |
B | Vesayet |
C | Veraset |
D | Soy bağı |
E | Evlat edinme |
90 numaralı soru için açıklama
Velayet; kural olarak küçüklerin, istisnai olarak kısıtlıların bakım ve korunmalarının sağlanması için onların kişiliği ve malları üzerinde ana babanın sahip oldukları görev, yetki ve hakların tümüdür. Velayetin kapsamı sınırlıdır; velayet çocuğun kişiliği ve mallarının bakımı ve yönetimi ile çocuğun üçüncü kişilerle olan ilişkilerinde temsilini içerir. Velayet hakkını evlilik birliği devam ederken, ana ve baba birlikte kullanılır. Cevap: A
Soru 91 |
1982 anayasasına göre TBMM başkanlık divanı için bir yasama döneminde kaç defa seçim yapılır?
A | 1 |
B | 2 |
C | 3 |
D | 4 |
E | 6 |
91 numaralı soru için açıklama
Anayasanın 94. maddesine göre; Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlık Divanı için, bir yasama döneminde iki seçim yapılır: İlk seçilenler 2 yıl, ikinci seçilenler 3 yıl görev yaparlar. Cevap: B
Soru 92 |
1982 Anayasası’na göre aşağıdakilerden hangisi anayasa metnine dahil değildir?
A | Başlangıç kısmı |
B | Anayasanın ilk dört maddesi |
C | Anayasanın geçici maddeleri |
D | Anayasa da bulunan madde kenar başlıkları |
E | Anayasanın 175. maddesi |
92 numaralı soru için açıklama
Anayasanın 176. maddesi “Başlangıç ve kenar başlıklar” başlığını taşımaktadır ve gerekli ayrıntılar bu maddede yer almaktadır. Buna göre; Anayasanın dayandığı temel görüş ve ilkeleri belirten başlangıç kısmı, Anayasa metnine dâhildir. Madde kenar başlıkları, sadece ilgili oldukları maddelerin konusunu ve maddeler arasındaki sıralama ve bağlantıyı gösterir. Bu başlıklar, Anayasa metnine dâhil kabul edilmez. Cevap: D
Soru 93 |
Tüzüklerle ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur?
A | Tüzükler, kanun ve yönetmeliklerin uygulanmasını sağlamak üzere çıkarılırlar. |
B | Hangi tüzüklerin Resmî Gazete’de yayımlanacağı kanunla belirtilir. |
C | Tüzük çıkarma yetkisi yalnızca Bakanlar Kuruluna tanınmıştır. |
D | Tüzüklerin Anayasa’ya ve kanunlara uygunluğunun denetimi Anayasa Mahkemesi tarafından yapılır. |
E | Tüzük tasarıları hakkında düşüncesini bildirmek Danıştay’ın idari görevleri arasında yer alır. |
93 numaralı soru için açıklama
Tüzükler bir kanunun uygulanmasını göstermek ve emrettiği işleri belirtmek üzere, kanunlara aykırı olmamak ve “Danıştay”ın incelemesinden geçirilmek şartıyla “Bakanlar Kurulu” tarafından çıkarılan yazılı hukuk kurallarıdır. Bu tanımdan sonra seçeneklerdeki bilgileri inceleyelim; A seçeneğindeki ifadenin bir kısmı yanlıştır. Çünkü tüzükler kanunun uygulanmasını sağlamak amacıyla çıkarılır. Ancak yönetmeliklerin uygulanmasını göstermek için çıkarılmaz. Ayrıca yönetmelik normlar hiyerarşisinde tüzüğün altındadır. Bu nedenle yönetmelikler tüzüklerin uygulanmasını göstermek için çıkarılır. B seçeneğindeki ifade yanlıştır. Çünkü tüm tüzükler resmi gazetede yayınlanır. C seçeneğindeki ifade doğrudur. Çünkü tüzük, yürütmenin düzenleyici işlemlerinden biridir. Tüzük çıkarmak yalnızca Bakanlar Kurulu’na tanınan bir yetkidir. D seçeneğindeki ifade yanlıştır. Çünkü tüzüklerin yargısal denetimi Danıştay’da yapılır. Tüzükler için Anayasa Mahkemesinde dava açılması söz konusu olamaz. E seçeneğindeki ifade yanlıştır. Danıştay’ın tüzük tasarılarını inceleme görevi idari değil, istişari (karşılıklı görüş bildirme) bir görevdir. Cevap: C
Soru 94 |
1982 Anayasası’na göre, aşağıdaki idari birimlerden hangisi mahallî idareler içerisinde yer alır?
A | Mahalle |
B | Bucak |
C | Köy |
D | İlçe |
E | Bölge |
94 numaralı soru için açıklama
1982 Anayasası’na göre yerel yönetimler (mahalli idareler): - İl Özel İdareleri - Belediyeler - Büyükşehir Belediyeleri - Köylerden oluşur. Cevap: C
Soru 95 |
I. Cumhurbaşkanının tek başına yaptığı işlemler
II. Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu kararları
III. Genelkurmay Başkanının tek başına yaptığı işlemler
IV. Yüksek Askerî Şûra kararları
Yukarıdaki idari işlemlerden hangilerine karşı Anayasa ile yargı yolu kapatılmıştır?
II. Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu kararları
III. Genelkurmay Başkanının tek başına yaptığı işlemler
IV. Yüksek Askerî Şûra kararları
Yukarıdaki idari işlemlerden hangilerine karşı Anayasa ile yargı yolu kapatılmıştır?
A | I ve II |
B | II ve IV |
C | III ve IV |
D | I, II ve IV |
E | I, II, III ve IV |
95 numaralı soru için açıklama
Anayasada Belirtilen Yargı Denetimi Dışındaki İşlemler: • Cumhurbaşkanı’nın tek başına yaptığı işlemler • Yüksek Askeri Şura kararları • Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu kararları • Silahlı Kuvvetler mensupları hakkında verilen disiplin cezaları • Memurlara verilen uyarma ve kınama cezası • Yüksek Seçim Kurulu kararları • Milletler arası antlaşmalar • İnkılap kanunları Cevap: D
Soru 96 |
12 Mayıs 2010 tarihinde Türkiye ile imzalanan bir anlaşmayla 30 günü geçmeyen seyahatlerde ve 180 gün içerisinde 90 günü aşmayacak şekilde vize uygulamasını karşılıklı olarak kaldıran ülke aşağıdakilerden hangisidir?
A | Rusya |
B | Yunanistan |
C | Brezilya |
D | Almanya |
E | İran |
96 numaralı soru için açıklama
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Rusya Federasyonu Hükümeti arasında Türkiye Cumhuriyeti ile Rusya Federasyonu vatandaşlarının karşılıklı seyahatlerine ilişkin usullere dair anlaşma, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile Rusya Federasyonu Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov tarafından Ankara’da 12 Mayıs 2010’da imzalanmıştır. Bu çerçevede, hususi, hizmet ve umuma mahsus pasaport hamili Türk vatandaşları ile hizmet ve umuma mahsus pasaport hamili Rus vatandaşları birbirlerinin ülkelerinde 30 günden fazla kalmayacak şekilde vizesiz olarak seyahat yapabileceklerdir. Vize muafiyeti 180 gün içerisinde 90 günü aşmayacak şekilde geçerli olacaktır. Cevap: A
Soru 97 |
Aşağıdakilerden hangisi Türkiye’nin de üyesi olduğu Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (EİT) üyelerinden biri değildir?
A | Azerbaycan |
B | Afganistan |
C | Tacikistan |
D | İran |
E | Irak |
97 numaralı soru için açıklama
1985’te kurulmuş olan EİT’ye üye ülkeler; Türkiye, İran, Pakistan, Afganistan, Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan, Türkmenistan ve Özbekistan’dır. Cevap: E
Soru 98 |
Avrupa Merkez Bankası Başkanı aşağıdakilerden hangisidir?
A | Ben Bernanke |
B | Jean-Claude Trichet |
C | Paul Wolfowitz |
D | Rodrigo de Rato |
E | Dominique Strauss-Kahn |
98 numaralı soru için açıklama
Jean Claude Trichet, 2003 yılından bu yana Avrupa Merkez Bankası başkanıdır. Cevap: B
Soru 99 |
Bebeklikten itibaren ayrı büyütülmüş bir grup yetişkin ikiz üzerinde boylamsal bir araştırma yapılmıştır. Bu araştırmada ilk çocuklukta tek yumurta ikizlerinin çift yumurta ikizlerine göre daha benzer davrandıkları ancak çocuklar büyüdükçe benzerliğin azaldığı görülmüştür. Bununla birlikte, yetişkinlikte bu benzerliğin ikizlerin dinsel, siyasal görüşlerinde, ilgi alanlarında ve eş seçimlerinde daha az; sayısal ve sözel yeteneklerinde, yürüyüşlerinde, gülüşlerinde ve ses tonlarında ise daha fazla olduğu gözlenmiştir.
Bu araştırmaya göre aşağıdaki sonuçlardan hangisine varılamaz?
Bu araştırmaya göre aşağıdaki sonuçlardan hangisine varılamaz?
A | Bazı davranışların gelişiminde çevre, bazılarında ise kalıtım baskındır. |
B | Davranış gelişiminde çevrenin etkisi yaşa bağlı olarak artmaktadır. |
C | Kalıtım ve çevrenin etkileri bireysel farklılıklara bağlı olarak değişir. |
D | Tek yumurta ikizlerinde gelişimin çeşitli alanlarındaki etkileşim, çift yumurta ikizlerinden daha fazladır. |
E | Erim genişliği (ranj) fazla olan özelliklerde çevrenin etkisi, dar olanlara göre daha fazladır. |
99 numaralı soru için açıklama
A seçeneğinde bazı davranışların gelişiminde çevre, bazılarında ise kalıtım baskındır ifadesi doğrudur. Çünkü; dinsel, siyasal görüşlerinde, ilgi alanlarında ve eş seçimlerinde çevre, sayısal ve sözel yeteneklerinde, yürüyüşlerinde, gülüşlerinde ve ses tonlarında ise kalıtım baskındır. B seçeneğinde yer alan davranış gelişiminde çevrenin etkisi yaşa bağlı olarak artmaktadır, ifadesi doğrudur. Çünkü ilk çocuklukta tek yumurta ikizlerinin çift yumurta ikizlerine göre daha benzer davrandıkları ancak çocuklar büyüdükçe benzerliğin azalmasının sebebi yaş ilerledikçe çevrenin daha baskın olmasıdır. C seçeneğinde kalıtım ve çevrenin etkileri bireysel farklılıklara bağlı olarak değişir, ifadesi doğrudur. Örneğin tek yumurta ikizi olan kardeşlerde yürüme yaşı, okuma ve yazma becerileri, ergenlğe giriş yaşları çevresel faktörlere bağlı olarak farklılık gösterebilir. D seçeneğinde tek yumurta ikizlerinde gelişimin çeşitli alanlarındaki etkileşim, çift yumurta ikizlerinden daha fazladır, ifadesi yanlıştır. Çünkü soru öncülü incelendiğinde ayrı büyütülen tek ve çift yumurta ikizlerinin yaş ilerledikçe kalıtsal özelliklerinin ve çevresel özelliklerinin farklılaşması anlatılmaktadır. Bu nedenle gelişim alanlarındaki etkileşim hakkında bir yorum yapılamaz. E seçeneğinde yer alan erim genişliği (ranj) fazla olan özelliklerde çevrenin etkisi, dar olanlara göre daha fazladır. Erim Genişliği (Ranj): Dönemler arasında görülen özellikler arasındaki farktır. İlk çocuklukta tek yumurta ikizlerinin çift yumurta ikizlerine göre daha benzer davrandıkları ancak çocuklar büyüdükçe (erim genişliği artıkça) benzerliğin azalmasının sebebi çevre etkisinin artmasıdır. Cevap: D
Soru 100 |
Öğretmen: Otomobile başka ne deriz?
Öğrenci: Araba.
Öğretmen: Araba ne işimize yarar?
Öğrenci: Arabaya bineriz.
Öğretmen: Bindiğimiz arabalara “taşıt” deriz.
Öğrenci: Öyleyse otomobil de bir taşıttır.
Piaget’nin bilişsel gelişim kuramına göre, yukarıdaki soru-cevap tekniğini uygulayan bir öğretmen, öğrencisinde aşağıdaki süreçlerden hangisinin gelişmesine yardımcı olmaya çalışmaktadır?
Öğrenci: Araba.
Öğretmen: Araba ne işimize yarar?
Öğrenci: Arabaya bineriz.
Öğretmen: Bindiğimiz arabalara “taşıt” deriz.
Öğrenci: Öyleyse otomobil de bir taşıttır.
Piaget’nin bilişsel gelişim kuramına göre, yukarıdaki soru-cevap tekniğini uygulayan bir öğretmen, öğrencisinde aşağıdaki süreçlerden hangisinin gelişmesine yardımcı olmaya çalışmaktadır?
A | Ayırt etme |
B | Tümdengelim |
C | Özümleme |
D | Özelden özele akıl yürütme |
E | Toplu monolog |
100 numaralı soru için açıklama
Öğretmen öğrencisi ile yaptığı soru-cevap tekniğinde öğrencisinin zaten var olan “otomobil” şemasına “taşıt” kavramını yerleştirmek istemektedir. Bu nedenle doğru cevap C yani özümleme olur. Özümleme; Yeni karşılaşılan bilgileri var olan şemalarla açıklamaya çalışma sürecidir. Karşılaşılan yeni obje, fikir, olayın daha önceden kendisinde var olan bilişsel yapının (şemanın) içine alınmasıdır. Zihin özümseme ve uyumsama akadamasyon süreçleriyle tekrar denge haline kavuşur. Bunun yanında öğretmen – öğrenci arasında geçen diyalog şöyle olsaydı; Öğretmen: Otomobil bir taşıttır. Öğretmen: Otomobile başka ne deriz? Öğrenci: Araba. Öğretmen: Araba ne işimize yarar? Öğrenci: Arabaya bineriz. Öğrenci: Bindiğimiz arabalara “taşıt” deriz. Cevap B seçeneği yani tümdengelim olurdu. Eğer öğrenci tümdengelim veya tümevarım da yapamasaydı o zaman öğretmen-öğrenci diyalogu şöyle olabilirdi: Öğretmen: Otomobil bir taşıttır. Öğretmen: Otomobile başka ne deriz? Öğrenci: Araba. Öğretmen: Araba ne işimize yarar? Öğrenci: Arabaya bineriz. Öğretmen: O zaman otomobil taşıt mıdır? Öğrenci: Hayır otomobil, arabadır… Bu durumda da cevap D seçeneği yani özelden özele akıl yürütme olurdu. Cevap: C
Soru 101 |
Dört yaşındaki Beste, babasına “Sana kitap okuyayım mı?” der ve bir hafta önce satın alınan masal kitabının resimlerine bakarak masalı okur gibi anlatır. Daha önce annesi birkaç kez okuduğu için masalı ezberleyen Beste, babasına masalı okurken bazı bölümleri unutur. Babası hatırlattığında, Beste ezberlediğinden emin, “Sen bu masalı bilmiyorsun.” diyerek karşı çıkar.
Piaget’nin bilişsel gelişim kuramına göre, Beste’- nin babasına karşı çıkmasının altında yatan bilişsel süreç aşağıdakilerden hangisi olabilir?
Piaget’nin bilişsel gelişim kuramına göre, Beste’- nin babasına karşı çıkmasının altında yatan bilişsel süreç aşağıdakilerden hangisi olabilir?
A | Özelden özele akıl yürütme |
B | Uyum kurma |
C | Odaktan uzaklaşma |
D | Benmerkezci düşünme |
E | Aynılık-değişmezlik ilkesi |
101 numaralı soru için açıklama
Beste 4 yaşındadır. Bilişsel gelişim açısından işlem öncesi dönemde yer almaktadır.İşlem öncesi dönemin en belirgin özelliği çocuğun benmerkezci düşünce yapısına sahip olmasıdır. Benmerkezci düşünce (Egosantrik düşünce): Çocuğun tek doğrunun kendi doğrusu olduğunu sanmaktır. Kendisi dışındaki doğruları anlayamaz. Bu nedenle çocuk göreceli ve hipotetik düşünemez. Beste’nin ezberlediği ve bazı bölümlerini unuttuğu masalı ona hatırlatan babasına “Sen bu masalı bilmiyorsun.” diyerek karşı çıkmasının sebebi kendinden ve kendi bildiğinden çok emin olması yani benmerkezci düşünceye sahip olmasıdır. Cevap: D
Soru 102 |
Babası bir kâğıda 2 + 3 = yazar ve Banu’ya sonucun ne olduğunu sorar. Banu bir elinde 2, diğerinde 3 parmağını kaldırıp parmaklarını 1’den başlayarak sayar ve sonucun 5 olduğunu söyleyip boş kutunun içine yazar. Bununla birlikte, farklı sayılarla birkaç toplama işleminin ardından, babası 2 + 3 yazarak Banu’dan tekrar toplamasını ister. Banu bu işlemin sonucunu her defasında parmaklarını kullanarak hesaplar, aynı sayfa da daha önce yaptıklarına bakmayı düşünemez.
Piaget’nin bilişsel gelişim kuramına göre, Banu’- nun daha önce yaptığı işlemler için parmaklarını kullanıp aynı sayfada daha önce yaptıklarına bakmayı düşünememesi, aşağıdaki bilişsel becerilerden hangisinin tam olarak gelişmediğini gösterir?
Piaget’nin bilişsel gelişim kuramına göre, Banu’- nun daha önce yaptığı işlemler için parmaklarını kullanıp aynı sayfada daha önce yaptıklarına bakmayı düşünememesi, aşağıdaki bilişsel becerilerden hangisinin tam olarak gelişmediğini gösterir?
A | Özelden özele akıl yürütme |
B | Tümevarımsal düşünme |
C | Odaktan uzaklaşma |
D | Hipotetik düşünme |
E | Hipotetik düşünme |
102 numaralı soru için açıklama
Babasının 2 + 3 = işlemini ikinci kez sorduğunda Banu’nun yine parmaklarını kullanmasının asıl sebebi odaklanma (Merkeziyetcilik)dır. Odaklanma (Merkezileşme): İşlem öncesi dönemde çocuk, uyarıcı ya da durumun sadece bir yönü üzerinde durur, diğer yönleri göremez. En son yapılan veya en dikkat çeken noktaya saplanırlar. Kendilerini başkalarının yerine koyamaz. Banu en son yapılan işleme odaklanmakta, takılmakta ve daha önce yaptığı işlemlerden faydalanmayı, olayın gerisini ve ilerisini düşünmeyi akıl edememekte yani odaktan uzaklaşamamaktadır. Odaktan uzaklaşma: Çocuğun karşılaşılan bir durumu değerlendirmede, zihinsel olarak, odaktan (En son ve en dikkat çeken noktadan) uzaklaşma ve olayı diğer yönleriyle ele alma becerisini kazanmasıdır. Diğer bir ifade ile dikkatini olayın farklı yönlerine de verebilmesidir. Odaklanma, işlem öncesi dönemde görülürken, odaktan uzaklaşma ancak somut işlemlerin başlamasıyla görülecek bir zihinsel yetidir. Banu eğer odaktan uzaklaşma bilişsel becerisini kazanmış olsaydı babasının ikinci kez sorduğu “3+2=?” sorusuna parmaklarını kullanmak yerine “Yine 5 olur.” cevabını verebilirdi. Cevap: C
Soru 103 |
Başarı güdüsü; engelleri aşma, çaba harcama, zor bir görevi en kısa sürede ve en iyi şekilde yapmaya çalışma olarak tanımlanmaktadır.
Buna göre, çocukların başarı güdüsünü güçlendirmek isteyen anne babalara önerilecek en uygun yaklaşım aşağıdakilerden hangisidir?
Buna göre, çocukların başarı güdüsünü güçlendirmek isteyen anne babalara önerilecek en uygun yaklaşım aşağıdakilerden hangisidir?
A | Çocuğa bir şey yaptırmanın değil, çocukla birşey yapmanın önemli olduğunu bilmeleri |
B | Çocuğa başarısızlığın mutsuzluk getireceğini anlatmaları |
C | Çocuğu başarılı olsun olmasın sevmeleri ve bunu ona ifade etmeleri |
D | Çocuğu erken yaştan başlayarak davranışlarının sorumluluğunu almaya teşvik etmeleri |
E | Çocuğa ulaştığı yerin yeterli olmadığını, daha çok çaba gösterirse daha iyi olabileceğini anlatmaları |
103 numaralı soru için açıklama
Soru öncülünde başarı güdüsü engelleri aşma, çaba harcama, zor bir görevi en kısa sürede ve en iyi şekilde yapmaya çalışma olarak tanımlanmaktadır. Bu tanıma göre çocuğun başarmasından çok başarmaya çalışması önemsenmektedir. Erikson’un kişilik kuramının dönemlerine göre atlatılamayan her kriz bir sonraki dönemi de etkiler, bu duruma epigenetik ilkesi denmektedir. Başarıya karşı aşağılık döneminde bireyin başarı duygusunu desteklemek için önceki dönemlerin de olumlu geçmesi önemlidir. Girişimciliğe karşı suçluluk döneminde çocuğun girişimleri engellenmemeli, davranışlarının sorumluluğunu üstlenmelidir. Bu nedenle başarı güdüsünün oluşması için erken yaşlarda çocuğun başarı duygusunu tatması sağlanmalıdır. Bunun için de girişimleri desteklenmeli, alay edilememeli ve suçlanmamalıdır. C seçeneğinde “Çocuğu başarılı olsun olmasın sevmeleri ve bunu ona ifade etmeleri” çocukta başarı güdüsünden çok ait olma ve öz saygı gibi özellikleri destekleyici niteliktedir.
Soru 104 |
Gülce ile annesi oynamaktadır.
Gülce: Anne bana “Kızım ne yapıyorsun?” diye sor.
Anne: Kızım ne yapıyorsun?
Gülce: Gemi yüzdürüyorum.
Gülce: Şimdi de “Nereye gidiyorsun?” diye sor.
Anne: Nereye gidiyorsun?
Gülce: Anneanneme gidiyorum.
Yukarıdaki karşılıklı konuşmada Gülce’nin davranışları dil gelişimiyle ilgili aşağıdaki kavramlardan hangisiyle açıklanabilir?
Gülce: Anne bana “Kızım ne yapıyorsun?” diye sor.
Anne: Kızım ne yapıyorsun?
Gülce: Gemi yüzdürüyorum.
Gülce: Şimdi de “Nereye gidiyorsun?” diye sor.
Anne: Nereye gidiyorsun?
Gülce: Anneanneme gidiyorum.
Yukarıdaki karşılıklı konuşmada Gülce’nin davranışları dil gelişimiyle ilgili aşağıdaki kavramlardan hangisiyle açıklanabilir?
A | İçsel konuşma |
B | Telgraf konuşması |
C | Yansıtıcı konuşma |
D | Toplu monolog |
E | Benmerkezci dil |
104 numaralı soru için açıklama
Piaget, işlem öncesi dönemde çocuğun karşısındakinin bakış açısını dikkate alma gibi bir eğilimi olmadığını ve anlaşılmış olma kaygısı taşımadığını yani benmerkezci bir düşünceye sahip olduğunu ifade eder. (Piaget, 2007:38). (Akt. Mercan, 2007:19). Benmerkezci konuşma sadece çocukların faaliyetlerine eşlik etmekle kalmaz, o çocuğun sıkıntılarının bir ifadesi, sorunlarına çözüm arayan ve planlar yapan bir düşünce aracı olarak ortaya çıkar. Piaget, çocuğun okul çağına kadar konuşma özelliği olarak toplumsallık yerine bireyselci ve kendi için konuşma eğiliminin olduğunu ileri sürmüştür. Gülce’nin annesi ile diyologu incelendiğinde Gülce, annesinden kendi duymak istediklerini sormasını/söylemesini istemektedir. Diyoloğu annesinin duygu ve düşüncelerini dikkate almadan sadece kendi duygu ve düşünceleri doğrultusunda yönlendirmiştir. A seçeneği yanlıştır.Çünkü egosentrik (Benmerkezci) konuşma ileriki yaşlarda,toplumsallaşma ile içsel konuşmaya dönüşür. Vygotsky’ye göre de sosyal ilişkiler olmadan içsel konuşma olmaz. (Vygotsky, 1998:35). (Ergün ve Özsüer, 2006:271). May 2010 Vol:18 No:2 Kastamonu Education Journal.) (Tazegül DEMİR) C seçeneği yanlıştır. Çünkü, yansıtıcı konuşma, karşılıklı konuşma esnasında, karşımızdaki kişinin içini dökmesi, dilediği sayıda cümle kurarak kendini istediği gibi ifade edebilmesi, başarmak için nelere ihtiyacı olduğunu, çocuğun kendi konuşmaları içerisinden çekip bulmasını sağlamak amacıyla kullanılır. (Arş. Gör. Ceyhun OZANEğitim Programları ve Öğretim) Cevap: E
Soru 105 |
Bebeklerin ilk birkaç ay içindeki tepkilerinin bir kısmının doğuştan geldiği, bir kısmının da öğrenme yoluyla sonradan kazanıldığı bilinmektedir. Bir bebeğin aşağıdaki tepkilerinden hangisinin öğrenme yoluyla kazanıldığı sonucuna varılabilir?
A | Biberondan emdiği süt çok sıcak olduğunda ağzından püskürtmesi |
B | Uzunca bir süre altı ıslak kalınca ağlamaya başlaması |
C | Elini, ayağını ısırarak seven bir yetişkini görünce ağlamaya başlaması |
D | Değiştirilmek için alt bezi açıldığında ellerini, ayaklarını oynatması |
E | Hareket eden bir nesneyi gözleriyle takip etmesi |
105 numaralı soru için açıklama
Davranış, organizmanın gözlenebilen ya da gözlenemeyen tüm etkinlikleridir.Davranışlar ikiye ayrılır.
Soruyu incelediğimizde C seçeneğinde verilen Elini, ayağını ısırarak seven bir yetişkini görünce ağlamaya başlaması öğrenme ürünü bir davranıştır. Bu davranışı tepkisel şartlanma süreciyle öğrenilmiştir. Bebeğin kendini ısırarak seven bir yetişkini gördüğünde ağlaması için o yetişkinle ilgili bir yaşantı geçirmiş olması yani bir yetişkinin bebeği daha önceden ısırarak sevmiş olması gerekir ki bu bize davranışın yaşantı ürünü olduğunu göstermektedir. Bebek ağlama tepkisini yetişkin kendini ısırarak sevmeye başladıktan sonra ortaya koymuştur yani davranış değişmiştir: Bebek bir süre bu yetişkini gördüğünde ağlama tepkisini tekrar edecektir. Yani kazandığı davranış kalıcı izlidir. Diğer seçeneklerdeki tüm davranış örnekleri öğrenilmemiş doğuştan gelen refleksif davranışlardır. Bu davranışları bebeğin göstermesi için yaşantı kazanmasına gereksinim yoktur. Ayrıca bu A, B, D, E seçeneklerindeki davranışları dünyadaki tüm bebekler ortaya koyar ki bu da davranışların doğuştan geldiğinin yaşantıya gereksinim olmadığının kanıtıdır. Cevap C
Soruyu incelediğimizde C seçeneğinde verilen Elini, ayağını ısırarak seven bir yetişkini görünce ağlamaya başlaması öğrenme ürünü bir davranıştır. Bu davranışı tepkisel şartlanma süreciyle öğrenilmiştir. Bebeğin kendini ısırarak seven bir yetişkini gördüğünde ağlaması için o yetişkinle ilgili bir yaşantı geçirmiş olması yani bir yetişkinin bebeği daha önceden ısırarak sevmiş olması gerekir ki bu bize davranışın yaşantı ürünü olduğunu göstermektedir. Bebek ağlama tepkisini yetişkin kendini ısırarak sevmeye başladıktan sonra ortaya koymuştur yani davranış değişmiştir: Bebek bir süre bu yetişkini gördüğünde ağlama tepkisini tekrar edecektir. Yani kazandığı davranış kalıcı izlidir. Diğer seçeneklerdeki tüm davranış örnekleri öğrenilmemiş doğuştan gelen refleksif davranışlardır. Bu davranışları bebeğin göstermesi için yaşantı kazanmasına gereksinim yoktur. Ayrıca bu A, B, D, E seçeneklerindeki davranışları dünyadaki tüm bebekler ortaya koyar ki bu da davranışların doğuştan geldiğinin yaşantıya gereksinim olmadığının kanıtıdır. Cevap C
Soru 106 |
Aşağıdakilerden hangisi koşulsuz tepki örneğidir?
A | Yılan görünce korkma |
B | Utanınca yanakların kızarması |
C | Komik bir olaya gülme |
D | Sıcak havada terleme |
E | Oyunda hile yapılmasına öfkelenme |
106 numaralı soru için açıklama
Koşulsuz tepki, öğrenilmemiş doğal tepkidir. Koşulsuz tepki için olumlu ya da olumsuz bir yaşantı şartı yoktur. Koşulsuz tepkiler doğuştan potansiyel olarak organizmada vardır. İnsandaki tüm refleksif davranışlar aslında birer koşulsuz tepki örneğidir. Buna göre soruyu incelersek D seçeneğinde yer alan sıcak havada terleme bir koşulsuz tepki örneğidir. Diğer seçeneklerdeki davranışlar öğrenme ürünü davranış olduğu için koşulsuz tepki değildir. Bu sorudaki en güçlü çeldiriciler A ve B seçenekleridir. Unutmamak gerekir ki korkma ve yanakların kızarması doğuştan potansiyel olarak insanda olmasına rağmen bunların hangi uyarıcı durumda ortaya koyulacağı yaşantı sonucunda kazanılmaktadır. A ve B seçeneklerinin koşulsuz tepki örneği olabilmesi için yılan tarafından ısırılan birisinin bağırması, üşüyen birinin yanaklarının kızarması şeklinde verilmesi gerekirdi. Cevap D
Soru 107 |
Caddede karşıdan karşıya geçerken duyduğu bir korna sesinin hemen ardından kendisini arabanın altında bulan bir kişi, bu olaydan sonra ne zaman bir korna sesi duysa kapalı bir mekânda olsa bile yerinden sıçramaktadır. Bu kişinin korna sesini duyunca yerinden sıçramasının temelinde davranışçı yaklaşıma göre aşağıdakilerden hangisi yatmaktadır?
A | Bilinçaltı süreçler |
B | Tepkisel koşullanma |
C | Ayırt etme |
D | Edimsel koşullanma |
E | Genelleme |
107 numaralı soru için açıklama
Korna sesinden sonra arabanın altında kalan kişinin daha sonra ne zaman korna sesi duysa kapalı bir mekanda bile olsa yerinden sıçraması tepkisel koşullanma yoluyla kazanılmış bir davranış örneğidir. Bu davranışın kazanılma süreci Pavlov’un deney sürecine çok benzemektedir. Cevap B
Soru 108 |
Aşağıdakilerden hangisi koşullu tepki örneğidir?
A | Soğuk suya dalınca titreme |
B | Ani ve şiddetli bir gürültüde yerinden sıçrama |
C | Sıcak bir nesneye değince elini geri çekme |
D | Kar yağdığını görünce ürperme |
E | Burna toz kaçınca hapşırma |
108 numaralı soru için açıklama
Koşullu tepki koşullu uyarana karşı ortaya konulan tepkidir. Koşullu uyaran ise ilk başta herhangi bir tepkiye neden olmayan daha sonra koşulsuz bir uyarıcıyla geçirilen yaşantı sonucunda tepki yaratma gücü kazanan uyarıcıdır. Yani koşullu uyarıcı koşullu tepki bağının oluşması için öğrenmenin gerçekleşmesi gerekir. Bu bağlamda koşullu uyarıcıya karşı ortaya koyulan koşullu tepkiler öğrenilmiş davranışlardır. Bu açıklamalara uyan örnek ise C seçeneğindeki kar yağdığını görünce ürpermedir. Burada karın yağdığının görülmesi koşullu uyaran, ürperme ise koşullu tepkidir. Diğer seçeneklerdeki davranışlar birer koşulsuz tepki, refleks örneğidir.
Soru 109 |
Aşağıdakilerden hangisi edimsel koşullanma kuramına göre bir davranışın kazanılmasına örnek verilebilir?
A | Ödevini yapmadığı için öğretmeninden azar işiten arkadaşını gören bir öğrencinin düzenli olarak ödev yapmaya başlaması |
B | Bir öğrencinin 7. ve 8. sınıfta aldığı fen ve teknoloji dersinde başarısız olduğu için 9.sınıfta alacağı fizik ve kimya derslerinde de başarısız olacağına inanması |
C | Türkçe dersinde yazdığı şiir nedeniyle öğretmeninden övgü alan bir öğrencinin şiire ilgi duyması ve şiir yazmaya devam etmesi |
D | Geometri dersinden hoşlanan bir öğrencinin analitik geometri dersine de ilgi duyması |
E | Fizik dersinde açığını kapatmak için çok çalışan bir öğrencinin kimya dersindeki konuları daha kolay öğrenmesi |
109 numaralı soru için açıklama
Edimsel koşullanma, organizmanın çevreyle etkileşimi sonucu yaptığı davranışın ödüllendirilmesi ya da cezalandırılmasına göre davranışın devam edip etmemesidir. Ödüllendirilen, organizmada hoşnutluk yaratan davranışlar tekrar edecektir. Rahatsızlık yaratan davranışlar tekrar etmeyecektir. Bu açıklamalara göre soruya baktığımızda Türkçe dersinde yazdığı şiir nedeniyle öğretmeninden övgü alan bir öğrencinin şiire ilgi duyması ve şiir yazmaya devam etmesi edimsel koşullanmaya örnektir. Çünkü öğrencinin şiir yazma davranışı öğretmeni tarafından övgü aldığı yani ödüllendirildiği için devam etmiştir. A seçeneğinde ceza alan arkadaşını gören bir öğrencinin aynı davranışı tekrar etmemesi sosyal öğrenmeye örnektir çünkü öğrenci kendi yaşantısının sonucuna göre değil arkadaşının yaşantısının sonucuna göre düzenli olarak ödev yapmaya başlamıştır. B ve D seçeneklerinde ise davranışların ortaya çıkardığı sonuçla ilgili bir veri yoktur. Tutumlarda değişme söz konusudur. E seçeneğinde öğrencinin fizik dersine çalışması kimya dersindeki başarısını artırmıştır ki bu durum olumlu transfere örnektir. Aynı zamanda öğrencinin kimya dersini daha kolay öğrenmesi sonucuna göre fizik dersiyle ilgili çalışma davranışının devam edip etmediğine ilişkin bir veri de soruda yoktur. Cevap: C
Soru 110 |
Öğrencilerinin sınıf tartışmalarına katılmalarını ancak tartışmaların derste işlenen konuyla sınırlı kalmasını isteyen bir öğretmen, bu amaçla önce öğrencilerini konuyla ilgili konuşup konuşmadıklarına bakmaksızın her söz alışlarında, sınıfın çoğunluğunun tartışmalara katıldığını gördükten sonra da sadece işlenen konuyla ilgili bir şeyler söylediklerinde ödüllendirir.
Öğretmenin öğrencilerin sınıf tartışmalarına katılmalarını sağlamak için kullandığı teknik aşağıdakilerden hangisidir?
Öğretmenin öğrencilerin sınıf tartışmalarına katılmalarını sağlamak için kullandığı teknik aşağıdakilerden hangisidir?
A | Projektif |
B | Model oluşturma |
C | Tepkisel koşullanma |
D | Alıştırma |
E | Kademeli yaklaşma |
110 numaralı soru için açıklama
Bu sorudaki örnek durumda öğretmen öğrencilerine yeni bir davranış kazandırmayı dersle ilgili sınıf içi tartışmalara katılma davranışını kazandırmayı amaçlamaktadır. Öğretmen öğrencilerine bu davranışı kazandırmak için önce öğrencileri her söz alışında, sonra sınıfın çoğunluğunun tartışmalara katıldığını gördüğünde en sonunda ise öğrenciler konuyla ilgili konuştuklarında onları ödüllendirerek dersle ilgili sınıf içi tartışmalara katılma davranışını kazandırmıştır. Öğretmenin kullandığı bu yöntem Skinner’in kademeli yaklaşma yöntemine örnektir.Kademeli yaklaşma yönteminde önce kazandırılacak davranış belirlenir, bu davranış alt basamaklara ayrılır ve her bir basamakta ödül kullanılır. Bu sorudaki çeldiriciliği en yüksek seçenek D seçeneğindeki alıştırmadır. Alıştırma, bir beceriyi, bir bilgiyi güçlendirmek için yapılan yineleme işlemidir. Öğretmen bu örnekte öğrencilerine dersle ilgili sınıf içi tartışmalara katılma davranışını kazandırmak için bu davranışı sürekli yinelemelerini istememiştir. Bu davranışı alt basamaklara ayırarak pekiştirmiştir. Cevap: E
Soru 111 |
Anne ve babası sık sık tartışan bir öğrenci, evdeki huzursuzluk ortamından kaçınmak için dersler bittikten sonra çeşitli bahaneler üreterek okulda kalma süresini uzatır. Öğrencinin bu davranışı aşağıdakilerden hangisiyle açıklanabilir?
A | Duyarlılaşma |
B | Psikolojik tepkisellik |
C | Davranışta kontrast |
D | Öğrenilmiş çaresizlik |
E | Olumsuz pekiştirme |
111 numaralı soru için açıklama
Soruda öğrenci okulda kalma süresini uzatarak evdeki huzursuzluk ortamından kaçınmaktadır. Yani öğrenci okulda kalarak kendisini rahatsız eden bir durumdan kurtulmaktadır. Bu durum da olumsuz pekiştirmeye örnektir. Olumsuz pekiştirmede birey bir davranışta bulunur ve davranış sonucunda bireyi rahatsız eden olumsuz pekiştireç ortamdan çıkarılmış olur. Öğrenci, çeşitli bahaneler üreterek okulda kalma sürecini uzatma davranışı sonunda onu rahatsız eden; huzursuzluk olumsuz pekiştirecinden kurtulmuş ve öğrencinin bahaneler üreterek okulda kalma davranışı olumsuz pekişmiştir. A seçeneğinde yer alan duyarlılaşma ise organizmanın tepki vermediği bir uyarıcıya tepki vermeye başlaması ya da tepkinin sıklığının ve şiddetinin öncekine göre artması durumudur. B seçeneneğinde yer alan Psikolojik Tepkisellik ise,insanlar belirli durumlarda bazı özgürlüklere sahip olduklarına inandıkları için özgürlüklerinin tehdit edildiğini ya da engellendiğini düşündükleri zaman tepki vererek tehdit edildiklerini düşündükleri özgürlüklerini korumaya çalışırlar. (Psikoljik Tepkisellik Kuramı, Brehm,1966-1972) Cevap: E
Soru 112 |
“Yıllardır piyango bileti alıyorum. Çevremdeki herkese az ya da çok bir ikramiye çıktı. Bana bir kez olsun amorti bile çıkmadı. Artık bilet almayacağım.”
Örnekteki kişinin kendisine amorti bile çıkmadığı gerekçesiyle bilet almaktan vazgeçmesi bir davranışın sürdürülmesinde aşağıdakilerden hangisinin önemli bir rol oynadığını göstermektedir?
Örnekteki kişinin kendisine amorti bile çıkmadığı gerekçesiyle bilet almaktan vazgeçmesi bir davranışın sürdürülmesinde aşağıdakilerden hangisinin önemli bir rol oynadığını göstermektedir?
A | Pekiştirme |
B | Şans |
C | Alışkanlık |
D | Genelleme |
E | Ayırt etme |
112 numaralı soru için açıklama
Yıllardır bilet almasına rağmen hiç ikramiye çıkmadığı için kişi bilet almayı bırakmış, piyanyo bileti alma davranışı sönmüştür. Kişinin davranışının sönmesinin nedeni ise hiç ikramiye çıkmaması yani bilet alma davranışının pekiştirilmemesidir. Bir davranışın sürdürülmesi için mutlaka pekiştirilmesi gerekir. Pekiştirilmeyen davranışlar tekrar etmez söner. Cevap: A
Soru 113 |
Bir otomobil tamir ustası, çırak olarak işe başlayan bir genci teşvik etmek amacıyla bir şeyler öğrenmek için gösterdiği her çabayı aferin diyerek pekiştirmiş ve başlangıçta her aferin deyişinden sonra çırağın öğrenme gayretinin biraz daha arttığını gözlemiştir. Ancak bir süre sonra usta, aferin demesinin çırağı ilk günlerdeki kadar gayrete getirmediğini fark etmiştir.
Ustanın övgüsünün çırağı gayrete getirme işlevinin bir süre sonra azalmasının nedeni aşağıdakilerden hangisidir?
Ustanın övgüsünün çırağı gayrete getirme işlevinin bir süre sonra azalmasının nedeni aşağıdakilerden hangisidir?
A | Çırak, neyi iyi neyi kötü yaptığını kendisi değerlendirebilecek duruma gelmiştir. |
B | Çırağın ustasına duyduğu sevgide azalma olmuştur. |
C | Öğrenme davranışı koşulsuz uyarıcı tarafından izlenmediği için sönmeye başlamıştır. |
D | Uyarıcı ile tepki arasındaki bağlantı kopmuştur. |
E | Alışma nedeniyle övgünün pekiştirici değeri azalmıştır. |
113 numaralı soru için açıklama
Bir davranışın kazanılması ve devam etmesi için mutlaka pekiştirilmesi gerekir. Bu soruda da otomobil tamir ustası çırağın gösterdiği her çabayı aferin diyerek pekiştirmiş ve çırağın öğrenme gayretinin başlangıçta arttığı gözlenmiştir. Pekiştirme ilkelerine göre kazanılmış bir davranışın devamını sağlamak için sürekli aynı pekiştirecin kullanılması bireyde doymaya, alışmaya neden olacak pekiştireç gücünü kaybedecek ve bireyin davranışında önceki düzeye göre azalma olacaktır.Sorudaki usta da çırağına sürekli aferin dediği için aferin pekiştireci çırakta alışmaya neden olmuş ve pekiştirecin çırak için değeri azalmıştır. Cevap: E
Soru 114 |
Bir öğretmen ders sırasında konuşarak sınıfın düzenini bozan bir öğrencisinin bu davranışını bastırmak için onu sınıftan çıkararak cezalandırmıştır. Ancak öğretmenin beklentisinin aksine öğrencinin derste konuşma davranışı artmıştır.
Bu örnek, öğretmenlerin cezayı bir davranış kontrol tekniği olarak kullanırken aşağıdakilerden hangisini dikkate almaları gerektiğine işaret etmektedir?
Bu örnek, öğretmenlerin cezayı bir davranış kontrol tekniği olarak kullanırken aşağıdakilerden hangisini dikkate almaları gerektiğine işaret etmektedir?
A | Birinci tip cezanın daha etkili olabileceği durumlarda ikinci tip cezanın kullanılmaması gerektiğini |
B | Ceza olarak niteledikleri bir eylemin öğrenci için aslında bir pekiştireç işlevi görüp görmediğini |
C | Cezanın yapılan davranışla orantılı olması gerektiğini |
D | Nasihat edilmeden uygulanan bir cezanın etkisinin sınırlı olabileceğini |
E | Uygulanan cezanın şiddetinin her seferinde artırılması gerektiğini |
114 numaralı soru için açıklama
Ceza, istenilmeyen davranışların yapılmaması için yapılan işlemdir. Ceza iki şekilde uygulanır. Birinci tip cezada öğrenciye istenmeyen bir davranışından sonra onu rahatsız eden bir uyarıcı ortama eklenir. Örnek sınıfın düzenini bozan öğrenciye öğretmenin bağırması birinci tip cezadır. İkinci tip ceza ise öğrencinin istenmeyen davranışından sonra onun hoşuna giden bir uyarıcının ortamdan çıkarılması yani istediği bir şeyden mahrum bırakılmasıdır. Örnek sınıfın düzenini bozan öğrenci sınıfta bulunmak istiyorsa onun sınıftan çıkarılması ikinci tip cezadır. Bu soruda öğretmen öğrencinin davranışını bastırmak için ikinci tip cezayı kullanmış öğrenciyi sınıftan çıkarak cezalandırmıştır. Öğretmenin amacı öğrencinin ders sırasında konuşarak sınıfın düzenini bozma istenmeyen davranışını bastırmaktır.Soruyu incelediğimizde öğrencinin istenmeyen davranışı bastırılmamış yok olmamış aksine artmıştır. Edimsel koşullanma ilkelerine göre bir davranış devam ediyorsa ortamda o davranışı pekiştiren bir pekiştireç vardır. Öğretmenin öğrenciyi sınıftan çıkarması öğrenci için pekiştireç işlevi görmüştür. Cevap: B
Soru 115 |
Ders kitaplarında bazı cümlelerin altının çizilmesi veya koyu ya da italik harflerle yazılması bu cümlenin önemli olduğuna işaret etmenin yanı sıra öğrenilmesini de kolaylaştırmaktadır.
Ders kitaplarında altı çizilen, koyu ya da italik harflerle yazılan cümlelerin daha kolay öğrenilmeleri, öğrenilecek malzemeye ilişkin aşağıdaki özelliklerden hangisiyle ilgilidir?
Ders kitaplarında altı çizilen, koyu ya da italik harflerle yazılan cümlelerin daha kolay öğrenilmeleri, öğrenilecek malzemeye ilişkin aşağıdaki özelliklerden hangisiyle ilgilidir?
A | Kavramsal kategori |
B | Çağrışımsal anlam |
C | Kavramsal benzerlik |
D | Örgütlülük |
E | Algısal ayırt edilebilirlik |
115 numaralı soru için açıklama
Algı ilkelerine göre, çevredeki uyarıcılardan farklı olan uyarıcılar daha çok dikkat çeker. Dikkatin yoğunlaştığı uyaranlar daha çabuk algılanır ve daha kolay öğrenilir. Öğrenilecek öğrenme malzemesindeki bazı yerlerin altının çizilmesi koyu ya da italik harflerle yazılması öğrenme malzemesinin algısal ayırt edilebilirliğini arttırarak öğrenenin dikkatinin bu cümlelere yoğunlaşmasını sağlamakta ve öğrenmenin daha kolay gerçekleşmesini sağlamaktadır. Algısal ayırt edilebilirlik öğrenme malzemesinin çevredeki diğer uyarıcılardan ayırt edilebilmesi için daha dikkat çekici şekilde sunulmasıdır. Cevap: E
Soru 116 |
Sözel bir içerik, aşağıdakilerden hangisine sahip olursa öğrenilmesi zorlaşır?
A | Çok sayıda çağrışımsal anlam içermesi |
B | Algısal ayırt edilebilirliğinin düşük olması |
C | Sık kullanılması |
D | Birden fazla duyuya hitap etmesi |
E | Kavramsal kategoriler hâlinde örgütlenmiş olması |
116 numaralı soru için açıklama
Sözel bir bilginin çok sayıda anlamsal çağrışım içermesi yani ön bilgilerle ilişkilendirilmesi, sık sık kullanılması öğrenilen bilginin tekrar edilmesi, öğrenilen bilginin birden fazla duyuya hitap etmesi ve öğrenilecek bilginin kavramsal kategoriler halinde örgütlenmiş olması yani kavramların kavram haritalarıyla sunulması sözel bir öğrenmeyi destekler ve öğrenilmesini kolaylaştırır. Ancak B seçeneğinde yer alan sözel içeriğin algısal ayırt edilebilirliğinin düşük olması öğrenmeyi zorlaştırmaktadır. Çünkü çevresindeki malzemeden kolayca ayırt edilebilen şey, kolay öğrenilir. Bu durumda önemli olan şey dikkattir. Ayırt edilebilirlik dikkati çeker ve bir şeye ne kadar dikkat edersek öğrenilmesi o kadar kolaylaşır. Hayatımızdaki geçmiş yaşantıları bir düşünecek olursak, en iyi hatırladığınız şeylerin, günlük alışılmış olaylardan oldukça farklı olan, yani algısal bakımdan ayırt edilebilir olan şeyler olduğunu görürüz. Algısal ayırt edilebilirlik öğrenmeyi desteklemekte algısal ayırt edilebilirliğin düşük olması öğrenmeyi zorlaştırmaktadır. Cevap: B
Soru 117 |
Öğretmenlerin, genellikle öğrencilerine sınav öncesinde yoğun bir biçimde çalışma yerine dönem boyunca günde bir iki saat çalışmalarını tavsiye etmelerinin temel nedeni aşağıdakilerden hangisidir?
A | Aralıklı öğrenme stratejisinin öğrencinin güdülenme düzeyini artırması |
B | Toplu öğrenme stratejisinde olumlu aktarmanın daha güç gerçekleşmesi |
C | Toplu öğrenme stratejisinde öğrencinin çalışma hızını kendi kapasitesine göre düzenlemesinin mümkün olmaması |
D | Aralıklı öğrenme stratejisiyle öğrenilen bilgilerin daha sağlam ve kalıcı olması |
E | Aralıklı öğrenme stratejisinin öğrenciye ne ölçüde doğru öğrendiği hakkında dönüt alma olanağı tanıması |
117 numaralı soru için açıklama
Öğrencilerin sınav öncesinde yoğun bir şekilde ders çalışmaları ya da günde bir iki saat çalışmaları öğrenmeyi etkileyen faktörlerden öğrenme yöntemiyle ilgi öğrenmeye ayrılan zaman konusuyla ilişkilidir. Öğrenmeye ayrılan zamanda iki farklı strateji izlenmektedir: toplu-aralıklı öğrenme. Konunun belirli bir programa uyarak düzenli aralıklarla tekrar edilmesine aralıklı çalışma, sadece sınavdan önce yapılan yoğun sıkışık çalışmaya ise toplu öğrenme denmektedir. Öğrencilerin genelde toplu öğrenme stratejilerini tercih etmelerinin nedeni sadece sınav akşamı çalışarak sınavdan yüksek not almalarıdır. Ama toplu öğrenme stratejisi her ne kadar bir sonraki gün yapılan sınavlarda öğrencinin yüksek not almasını sağlasa da öğrenilen bilgiler kısa sürede unutulmaktadır. Buna karşın aralıklı çalışmayla edinilen bilgiler daha istikrarlı ve kalıcıdır. Dolayısıyla öğretmenin öğrencilerden aralıklı çalışma stratejini tavsiye etmesinin nedeni aralıklı çalışmayla öğrenilen bilgilerin daha kalıcı olmasıdır. Cevap: D
Soru 118 |
Bir İngilizce öğretmeni kelime öğrenmede güçlük çektiğinden yakınan bir öğrencisine öğrenmesi gereken her kelimeyi geçmişte yaşadığı bir olayla ilişkilendirmesini tavsiye eder.
Öğretmen bu tavsiyeyi yaparken öğrencisinin sözel bir malzemenin öğrenilmesini kolaylaştıran aşağıdaki özelliklerin hangisinden yararlanacağını düşünmüştür?
Öğretmen bu tavsiyeyi yaparken öğrencisinin sözel bir malzemenin öğrenilmesini kolaylaştıran aşağıdaki özelliklerin hangisinden yararlanacağını düşünmüştür?
A | Çağrışımsal anlam |
B | Kavramsal anlam |
C | Kavram kategorileri |
D | Çağrışımsal basamaklar |
E | Kavramsal benzerlik |
118 numaralı soru için açıklama
İngilizce öğretmeninin öğrencisine önerdiği yöntem çağrışımsal anlamdır. Çünkü çağrışımsal anlam kişinin öğrendiği bilgileri önceki bilgilerle yaşantılarla ilişkilendirerek öğrenmesi, yeni yaşantıya anlam vermesidir. Öğrencinin zihnindeki diğer kelimelerle bağlantısı olmayan kelimelerin öğrenilmesi zor olur ve kolayca unutulabilir. Çağrışımsal anlam, kişinin zihninde gerçekleştiği için özneldir. Yani her bireyde aynı şekilde gerçekleşmez. Soruda öğretmen de öğrencisine kelimeleri geçmişte yaşadığı olaylarla ilişkilendirerek öğrenmesini tavsiye etmektedir. Geçmişte yaşanılan olaylar özneldir, kişiye özgüdür. Öğrenci geçmişteki öznel yaşantılarından yararlanarak İngilizce kelimeleri daha kolay öğrenecektir. B seçeneğindeki Kavramsal Anlam: Kavramlar arasında benzerliklerin, farklılıkların ve ilişkilerin kurulabildiği bunların başka ortamlara transfer edilebildiği ve problemlerin çözümünde kullanılabildiği derinlemesine öğrenme olarak tarif edilebilir. Kavramsal anlam öznel değil nesneldir. C seçeneğindeki Kavram Kategorileri: Kavramların, alt gruplara bu alt grupların da dallara ayrılarak sınıflandırılmasıdır. Kavram haritaları buna örnektir.Kavram kategorileri de nesneldir. D seçeneğindeki Çağrışımsal Basamaklar: Kişinin yeni öğrenmeyle ilgili öznel zihinsel çağrışımları basamaklar halinde uzanıyorsa bir tablo grafik oluşturuyorsa buna çağrışımsal basamaklar denir. E seçeneğindeki Kavramsal Benzerlik ise birbirine kavramsal olarak yakın ve benzer olan kavramların gruplanmasıdır. Cevap: A
Soru 119 |
Okula yeni başlayan Emre derste canı sıkıldığı için dışarıya çıkmak ister ancak öğretmeni izin vermez. Bunun üzerine Emre önce ağlama, tepinme gibi davranışlar sergiler, sonuç alamayınca sırayla hastayım,tuvalete gitmem gerek gibi bahaneler öne sürerek dersten dışarı çıkmaya çalışır ancak başarılı olamaz. Dersin bittiğine işaret eden zil çaldıktan sonra öğretmeninin“Şimdi dışarı çıkabilirsin.” demesi üzerine Emre zil çalmadan dışarı çıkamayacağını öğrenir.
Emre’nin zil çalmadan dersten çıkamayacağını öğrenmesi hangi yolla gerçekleşmiştir?
Emre’nin zil çalmadan dersten çıkamayacağını öğrenmesi hangi yolla gerçekleşmiştir?
A | İşaret öğrenme |
B | Tepkisel koşullama |
C | Edimsel koşullama |
D | Sosyal öğrenme |
E | Gizil öğrenme |
119 numaralı soru için açıklama
Edimsel koşullanma ilkelerine göre pekiştirilen haz yaratan davranışlar tekrar eder pekiştirilmeyen davranışlar tekrar etmez.Sorudaki örnek durumda da öğretmen,Emre’nin zil çalmadan önceki davranışlarını Emre’yi dışarıya çıkarmayarak pekiştirmeyerek tekrar etmemesini amaçlamıştır. Zil çaldığında ise Emre’nin dışarıya çıkmasına izin vererek zil çaldığında dışarıya çıkma davranışını pekiştirmiş ve bu davranışın tekrar etmesini amaçlamıştır. Cevap: C
Sınavı tamamlamak için butona tıklayınız, yanlışlarınız gösterilecektir. Sonuçları al.
119 tamamladınız.
← |
Liste |
→ |
Geri dön
Tamamlananlar işaretlendi.
1 | 2 | 3 | 4 | 5 |
6 | 7 | 8 | 9 | 10 |
11 | 12 | 13 | 14 | 15 |
16 | 17 | 18 | 19 | 20 |
21 | 22 | 23 | 24 | 25 |
26 | 27 | 28 | 29 | 30 |
31 | 32 | 33 | 34 | 35 |
36 | 37 | 38 | 39 | 40 |
41 | 42 | 43 | 44 | 45 |
46 | 47 | 48 | 49 | 50 |
51 | 52 | 53 | 54 | 55 |
56 | 57 | 58 | 59 | 60 |
61 | 62 | 63 | 64 | 65 |
66 | 67 | 68 | 69 | 70 |
71 | 72 | 73 | 74 | 75 |
76 | 77 | 78 | 79 | 80 |
81 | 82 | 83 | 84 | 85 |
86 | 87 | 88 | 89 | 90 |
91 | 92 | 93 | 94 | 95 |
96 | 97 | 98 | 99 | 100 |
101 | 102 | 103 | 104 | 105 |
106 | 107 | 108 | 109 | 110 |
111 | 112 | 113 | 114 | 115 |
116 | 117 | 118 | 119 | Son |
Geri dön
Başarıyla tamamladınız.
sorular
soru
Aldığınız skor
Doğru
Yanlış
Partial-Credit
Sınavı henüz tamamlamadınız. Eğer sayfadan ayrılırsanız, verdiğiniz yanıtlar kaybolacak!
Correct Answer
You Selected
Not Attempted
Final Score on Quiz
Attempted Questions Correct
Attempted Questions Wrong
Questions Not Attempted
Total Questions on Quiz
Question Details
Results
Date
Score
İpucu
Time allowed
minutes
seconds
Time used
Answer Choice(s) Selected
Question Text
Sona erdi
Daha çok pratiğe ihtiyaç var
Böyle devam et
Kötü değil
İyi çalışıyor
Mükemmel