Warning: Undefined variable $mtq_use_timer in /home/bilgibirikimixe/public_html/wp-content/plugins/mtouch-quiz/show_quiz.php on line 239
2005 KPSS Eğitim Bilimleri Çıkmış Sorular ve Çözümleri
Lütfen sayfa yüklenirken bekleyiniz, tarayıcınızda javascript desteğinin etkin olduğundan emin olunuz.
Tebrikler - 2005 KPSS Eğitim Bilimleri Çıkmış Sorular ve Çözümleri adlı sınavı başarıyla tamamladınız. Sizin aldığınız skor %%SCORE%% en yüksek skor %%TOTAL%%. Hakkınızdaki düşüncemiz %%RATING%%
Yanıtlarınız aşağıdaki gibidir.
Soru 1 |
Bir psikolog: “0-1 yas arası dönemde, çocugun temel güven duygusunu kazanması gerekir. Bu dönemde temel güven duygusu kazanılmadıgı takdirde, daha sonra kazanılması güçtür.” demektedir.
Bu psikolog hangi gelisim ilkesini vurgulamaktadır?
Bu psikolog hangi gelisim ilkesini vurgulamaktadır?
Gelisim nöbetlesedir | |
Gelisim genelden özeledir | |
Gelisimde kritik dönemler vardır | |
Gelisim bastan ayagadır | |
Gelisimin belli asamaları vardır |
1 numaralı soru için açıklama
Çocuklar bazı gelisim dönemlerinde ve yaslarda belli tür ögrenmelere karsı yüksek duyarlılık gösterme egilimindedirler. Çevre etkilerine karsı daha duyarlıdırlar ve çevrede düzenlenen ögrenme yasantılarını diger dönemlerden daha hızlı kazanabilirler. Psikologlar bu dönemlere kritik gelisim dönemleri adı vermektedirler. (N. Senemoglu, Gelislim Ögrenme ve Ögretim, s.5). Erikson’un kisilik gelisim kuramından da hatırlayacagımız gibi 0-1 yas çocukların kendine güven duygusunu kazanmaları için kritik bir dönemdir. Çocukların bu dönemde anne-baba ve çevrelerinden yakın ilgi görmeleri güven duygusunun kazanılması için önemlidir. 0-1 yas arası dönem çocukların kisilik gelisimi için kritik bir dönemdir. (Cevap C)
Soru 2 |
Ahmet önceleri bütün basketbolcuların uzun boylu oldugunu düsünmektedir. Sonraları ise kısa boylu bir basketbol oyuncusu görmüs ve genelde uzun boylu olmalarına ragmen kısa boylu basketbolcu olabilecegini de anlamıstır.
Ahmet’in önceki ve sonraki düsünceleri asagıdakilerden hangisiyle açıklanabilir?
Ahmet’in önceki ve sonraki düsünceleri asagıdakilerden hangisiyle açıklanabilir?
Özümleme-özümleme | |
Özümleme-uyumsama | |
Uyumsama-dengeleme | |
Dengeleme-uyumsama | |
Örgütleme-özümleme |
2 numaralı soru için açıklama
Özümleme, bireyin, kendisinde var olan bilissel yapılarla (semalarla) çevresine uyumunu saglayan bilissel bir süreçtir. Diger bir deyisle çocugun karsılastıgı yeni bir olayı, fikri, objeyi kendisinde daha önceden var olan bilissel yapı içine alması sürecidir. Eger mevcut bilissel yapılar, yeni durumlara cevap vermek için uygun ise özümleme yapılır. Yeterli degilse, mevcut bilissel yapılar yeniden düzenlenir (uyumsama) (N. Senemoglu, Gelislim Ögrenme ve Ögretim, s.36,37) Verilen parçada da çocugun basketbolcu seması ‘uzun boylu insanlar’dır. Tüm basketbol oyuncularını bu sema içinde degerlendirirken özümleme yapmıstır. Daha sonra kısa boylu bir basketbolcu görünce mevcut semasını degistirmis, kısa boyluların da basketbol oyuncusu olabilecegini anlamıs yani uyumsama yapmıstır. (Cevap B)
Soru 3 |
4 yasındaki Ayse oyuncak bebeginin yagmurda balkonda kalırsa, üsüyüp hastalanacagını düsünerek oyuncak bebegi içeri almıstır.
Ayse'nin bu davranısı Piaget’nin bilissel gelisim kuramı açısından hangi kavramla açıklanır?
Ayse'nin bu davranısı Piaget’nin bilissel gelisim kuramı açısından hangi kavramla açıklanır?
Canlandırmacılık | |
Sembolik oyun | |
Tepki | |
İçsellestirme | |
Ben merkezcilik |
3 numaralı soru için açıklama
Piaget’nin bilissel gelisim kuramına göre 4 yasında bir çocuk islem öncesi dönemdedir. Bu dönemin özellikleri: ben merkezcilik, tek yönlü düsünme, animizm (canlandırmacılık), tek yönlü sınıflama, sembolik oyun. Animizm: Canlı ve cansız nesneler arasında ayrım yapamama; sihirli - majik düsünce. (taslar yasıyor, lokomotifler canlıdır, agaçlar düsünebilir, cam elimi acıttı, agaç yapraklarını asagıya ittigi için yapraklar düsüyor, vb.) Ayse’nin bebeginin dısarıda kaldıgı için üsüyecegini düsünmesi, cansız nesnelere canlılık özelligi verme olan animistik (canlandırma) bir düsünce tarzıdır. (Cevap A)
Soru 4 |
Çevresel etkilere maruz kalmadan türe özgü organizmadaki biyolojik gelisim sürecine ne denir?z
Dogustan donanım | |
Olgunlasma | |
Hazırbulunusluk | |
Gelisme | |
Gelisim |
4 numaralı soru için açıklama
Olgunlasma, ögrenme yasantılarından bagımsız, biyolojik olarak kalıtım tarafından kontrol edilen bir degismedir. (N. Senemoglu, Gelislim Ögrenme ve Ögretim, s.3) Olgunlasmada çevresel etmenlerin ve ögrenmenin etkisi yoktur. Organizmanın kendinden beklenen fonksiyonları yerine getirebilmesi için tamamen kalıtımsal etkilerle geçirdigi biyolojik gelismedir. (Cevap B)
Soru 5 |
Bir çocuk okula gittigi yoldan eve dönebilmektedir.
Piaget’ye göre bu çocuk hangi dönemdedir?
Piaget’ye göre bu çocuk hangi dönemdedir?
İslem öncesi | |
Somut islemler | |
Soyut islemler | |
Duyusal motor | |
İslem sonrası |
5 numaralı soru için açıklama
Çocugun gittigi yoldan eve geri dönebilmesi onun islemleri tersine çevirebildiginin bir kanıtıdır. Piaget’ye göre islemleri tersine çevirebilme yetenegi çocuklarda somut islemler döneminde kazanılmaktadır. Bu dönemde çocuklar somut nesneler üzerinde islem yapabilir, üst düzey sınıflamaları anlayabilir ve islemleri tersine çevirebilir (2+3=5 ise 5-3=2) (Cevap B)
Soru 6 |
“Seni dolandırmayan birini sen de dolandırmamalısın” anlayısı Kohlberg’in ahlak gelisiminde hangi evreye denk gelir?
Ceza ve itaat | |
Kontaks ve toplumsal yasa | |
Evrensel ahlak ilkeleri | |
Karsılıklılık | |
Araçsal iliskiler egilimi |
6 numaralı soru için açıklama
Araçsal iliskiler egilimi: Çocukların kendi ihtiyaç ve isteklerinin karsılanması önemlidir. Diger insanların da ilgilerinin farkına varırlar ancak ahlaki yargıda bulunacakları zaman, baskalarının ihtiyaçlarını somut bir sekilde dikkate almakla birlikte, hala birinci planda kendileri vardır. Ne kadar alırlarsa o kadar vermeleri söz konusudur. “Sen benim sırtımı kası, ben de seninkini.” ata sözüne uygun davranmaktadırlar. (N. Senemoglu, Gelisim ögrenme ve Ögretim, s.65) Örnekteki ahlaki yargıda karsılıklılık söz konusudur. Kohlberg’in ahlaki gelisim kuramına göre araçsal iliskiler egilimi dönemine rast gelmektedir. (Cevap E)
Soru 7 |
Asagıdakilerden hangisi islem öncesi dönemdeki çocugun ben merkezci oldugunu gösterir?
Arkadaslarıyla oynaması | |
Kendisinin sevdigi yemegi arkadasının da sevdigini düsünmesi | |
Nesneleri islevleri dısında kullanması | |
Bebegi düstügünde canının acıdıgını düsünmesi | |
Tek yönlü sınıflama yapabilmesi |
7 numaralı soru için açıklama
Ben merkezci düsünme egilimi Piaget’nin bilissel gelisim kuramına göre islem öncesi dönemde görülmektedir. Bu dönemdeki (islem öncesi) çocuklar ben merkezlidir. Kendini baskalarının yerine koyamazlar. Dünyayı baskalarının açısından göremezler. (N. Senemoglu, Gelisim ögrenme ve Ögretim, s. 42) Seçeneklere baktıgımızda B seçeneginde çocuk yemek sevme olayına arkadasının açısından bakamaz ve onun da kendi sevdigi yemekleri sevdigini düsünür. (Cevap B)
Soru 8 |
Dersleri çok iyi olmayan ilkögretim 3. sınıf ögrencisine ögretmeni; “Senin ilerde basarılı olabilecegini biliyorum.” demistir.
Ögretmenin bu sözü ile Erikson’un hangi gelisim dönemi vurgulanmıstır?
Ögretmenin bu sözü ile Erikson’un hangi gelisim dönemi vurgulanmıstır?
Güvene karsı güvensizlik | |
Bagımsızlıga karsı utanma ve süphecilik | |
Giriskenlige karsı suçluluk | |
Kimlik kazanmaya karsı rol karmasası | |
Basarıya karsı asagılık duygusu |
8 numaralı soru için açıklama
Basarıya karsı asagılık duygusu dönemi, altı yasından oniki yasına kadar sürer (ilkögretim birinci kademe). Erikson’a göre birey, kisilik gelisimi dönemlerinden ilkinde “bana ne verildiyse ben oyum” ikincisinde “ne yaparsam oyum”, üçüncüsünde “hayal ettigim seyi olacak kisiyim”, dördüncüsünde “ne ögrenirsem oyum” inancına sahiptir. Bu dönemde çocugun okula gitmesiyle sosyal dünyasında büyük bir genisleme meydana gelmistir. Arkadaslar ve ögretmenin çocuk üstündeki etkisi artarken ana babanın etkisi giderek azalmıstır. Çocukta isi planlama, isbirligi yapma ve isi basarma özel bir öneme sahiptir. Basarma çalıskanlık duygusunu getirir. (N. Senemoglu, Gelisim Ögrenme ve Ögretim, s.77) Bu dönemde ögretmenlere büyük görev düsmektedir. Ögretmenler çocukları çalısmaya tesvik etmeli, yapabildiklerini desteklemeli ve basarma duygusunu ögrencilere tattırmalıdır. Örnekteki ögretmen de Erikson’un basarıya karsı asagılık duygusu dönemine uygun davranmıstır. (Cevap E)
Soru 9 |
Karsılastıgı bir kaza sırasında, kurtarılacak kisinin sosyal statüsüne bakmaksızın hayati önem derecesini göze alan kisi hangi ahlak gelisimi dönemindedir?
Evrensel ahlak | |
Saf çıkarcı egilim | |
Kisilerarası uyum | |
Ceza ve itaat egilimi | |
Sosyal sözlesme egilimi |
9 numaralı soru için açıklama
Evrensel ahlak ilkeleri egilimi: Bu asama ahlak gelisiminin sonuncu asamasıdır. Kisi, ahlak ilkelerini kendisi seçip olusturur. Bu ilkeler adalet, esitlik, insan hakları gibi bazı soyut kavramlara dayalıdır. Bu ilkeleri ihlal eden kanunlara uyulmamalıdır. (N. Senemoglu, Gelisim Ögrenme ve Ögretim, s. 67) Kohlberg’in ahlak gelisim kuramının son evresi olan Evrensel ahlak döneminde olan bir birey için ahlaki bir yargıda en önemli kriter kisilerin haklarıdır. Bu dönemde olan bireye göre insan her seyden önemlidir. Örnekteki durumda da kisi yardımda bulunurken kisilerin sosyal statülerine göre degil de hayati önemlerine göre karar vermektedir. Bu, kisinin evrensel ahlak döneminde oldugunu göstermektedir. (Cevap A)
Soru 10 |
Asagıdakilerden hangisi Vygotsky’nin egitim ile ilgili görüslerinden birisi degildir?
Çevrenin insan üzerindeki etkisini önemser | |
İsbirlikçi ögrenmeyi savunur | |
Sosyal çevreyi önemser | |
Ögrencinin bilissel gelisiminin esas kaynagı kisisel psikolojik süreçlerdir | |
Sosyolojik süreçleri önemser |
10 numaralı soru için açıklama
Rus psikologu Lev Vygotsky, çocugun sosyal çevresinin bilissel gelisiminde önemli bir rolü oldugunu ileri sürmüstür. Çocuklar, çevresindeki kisilerden ve onların sosyal dünyalarından ögrenmeye baslamaktadırlar. Çocukların kazandıkları kavramların, fikirlerin, olguların, becerilerin, tutumların kaynagı sosyal çevreleridir. Çocugun içinde yasadıgı çevre, kültür, ona saglanan uyarıcıların türünü ve niteligini belirler. O halde bilissel gelisimin kaynagı, kisisel psikolojik süreçlerden önce insanlar ve kültür arasındaki etkilesimdir. (N. Senemoglu, Gelislim Ögrenme ve Ögretim, s.55-56) Vygotsky bilissel gelisimde sosyal çevre üzerinde durmaktadır. Ona göre bilissel gelisimi öncelikli olarak bireyin içinde yasadıgı çevre belirlemektedir. Bilissel gelisimde kisisel psikolojik süreçler ikinci plandadır. (Cevap D)
Soru 11 |
Asagıdakilerden hangisi kritik dönemin özelligidir?
Belli ögrenme yasantılarını gerektirir | |
Gelisim bu dönemlerde yavaslar | |
Bilissel gelisim alanının ön plana çıktıgı bir dönemdir | |
Duyussal ögrenmelerin agırlık kazandıgı bir dönemdir | |
Çevresel uyarıcı ve olayların çocugun gelisim ve ögrenmesi üzerinde daha kuvvetli etkiye sahip oldugu dönemdir |
11 numaralı soru için açıklama
Çocuklar bazı gelisim dönemlerinde ve yaslarda belli tür ögrenmelere karsı yüksek duyarlılık gösterme egilimindedirler. Çevre etkilerine karsı daha duyarlıdırlar ve çevrede düzenlenen ögrenme yasantılarını diger dönemlerden daha hızlı kazanabilirler. Psikologlar bu dönemlere kritik gelisim dönemleri adı vermektedirler. (N. Senemoglu, Gelislim Ögrenme ve Ögretim, s.5) Kritik dönemde bireyler çevre etkilerine karsı diger dönemlere göre daha duyarlıdırlar. Örnegin fiziksel gelisim için dogum öncesi dönem kritik bir dönemdir, bu dönemde annenin kötü bir ortamda kalması, ilaç, alkol vb. kullanması fiziksel gelisimi sekteye ugratabilir. (Cevap E)
Soru 12 |
Ayse hanım kızına hiçbir kısıtlama getirmiyor ve hiçbir seyine karısmıyor. Ayse hanımın bu davranısını asagıdakilerden hangisi açıklar?
Demokratik tutum benimsemistir | |
Asırı koruyucu tutum benimsemistir | |
Kızını hiç sevmiyor | |
Çocuk yetistirmede izin verici tutumu benimsemistir | |
Asırı cezalandırıcı tutum benimsemistir |
12 numaralı soru için açıklama
Ayse hanımın davranısları çocuk yetistirme tutumuyla ilgilidir. Demokratik tutum dengeli, tutarlı ve kararların aile içinde beraberce tüm aile fertleriyle alındıgı bir tutumdur. Asırı koruyucu tutum ise çocukların sürekli kontrol altında tutuldugu, kendi baslarına hiçbir faaliyete izin verilmedigi bir tutumdur. ?zin verici tutum da örnekteki gibi çocuga hiçbir kısıtlama getirmeden her türlü etkinligine izin verildigi bir tutumdur. (Cevap D)
Soru 13 |
Yemek masasının etrafında dolasan köpege, yemek yiyen çocuklar bazen yediklerinden vermektedir. Bir gün anneleri etrafı kirletiyorsunuz diye kızınca bir daha köpege yiyecek vermezler.
Bu durumda köpek nasıl tepki gösterir?
Bu durumda köpek nasıl tepki gösterir?
Bir daha yiyecek istemez | |
Önceleri yiyecek isteme davranısı artar sonra söner | |
Çocuklara gitme olasılıgı artar | |
Annenin yanına gider | |
Köpek, yemek isteme davranısından vazgeçer |
13 numaralı soru için açıklama
Ögrenilen davranıslar uzun süre pekistirilmezse davranısın görülme sıklıgı azalır ve davranıs söner. Örnekte de köpege yiyecek pekistireci verilmezse yemek masasına gelip yiyecek isteme davranısı sönecektir. Fakat unutulmaması gereken nokta sönmenin baslangıcında davranısın (köpegin yiyecek istemesi) siddetinde artma olacagıdır. Pekistireç verilmediginde davranısta görülen bu artma sönmenin habercisidir. (Cevap B)
Soru 14 |
“Topu yatagının altına kaçan çocuk diger oyuncaklarını topa çarptırarak topu çıkarmak istemis ancak bunu basaramamıstır. Sonraki birkaç denemesi de yine basarısızlıkla sonuçlanmıstır. Daha sonra uzaktan kumandalı arabasıyla topu yönlendirerek çıkarabilecegini kesfetmistir.”
Yukarıda anlatılan parçada çocugun topunu yatagının altından çıkarmayı ögrenmesi ne tür bir ögrenmedir?
Yukarıda anlatılan parçada çocugun topunu yatagının altından çıkarmayı ögrenmesi ne tür bir ögrenmedir?
Kavrama yoluyla ögrenme | |
Bilgiyi isleme yoluyla ögrenme | |
Deneme yanılma yoluyla ögrenme | |
Edimsel ögrenme yoluyla ögrenme | |
Klasik kosullanma yoluyla ögrenme |
14 numaralı soru için açıklama
Köhler’e göre kisi, önceki bildigi yollarla problemin çözümüne ulasamayınca, oturup düsünmekte, etrafı gözden geçirmekte ve çözüme ani ve zihinsel olarak ulasmaktadır. Bu ögrenmelere kavrama yoluyla ögrenme denir. Birey çözümü bulmak için çevresel uyarıcıları degerlendirir. Çözüm anidir ve tamdır. Bu örnekte de çocuk çevredeki uyarıcıları degerlendiriyor ve yatagının altına kaçan topunu uzaktan kumandalı arabasıyla çıkarabilecegini kesfediyor. (Cevap A)
Soru 15 |
Telefon numarasını arkadasına söylerken rakamları tek tek degil de, 325 46 33 gibi gruplandırarak söylemek asagıdakilerden hangisini kolaylastırır?
Hatırda tutma | |
Hafızaya kaydetme | |
Kısa süreli bellek | |
Uzun süreli bellek | |
Ezberleme |
15 numaralı soru için açıklama
Kısa süreli bellek aynı anda ortalama 7+2 bilgiyi alabilir. Bu nedenle bilgiyi gruplamak kısa süreli bellegin kapasite sınırlılıgını azaltır. Yani yedi numaralı bir telefon numarasını 325 46 33 seklinde üç birime indiririz. Böylece hem yeni gelecek bilgiye kısa süreli bellekte yer açmıs hem de bilgiyi hatırda tutarak uzun süreli bellege kolay aktarmıs oluruz. Bilgi kısa süreli bellekten uzun süreli bellege aktarılmadıgı taktirde unutulur. (Cevap A)
Soru 16 |
Asagıdakilerden hangisi ögrenilmis bir davranıs degildir?
Çocugun sınavda karsılastıgı bir matematik problemini çözmesi | |
Çocugun ezberledigi siiri yıl sonu müsameresinde okuması | |
Ahmet’in bos vakitlerinde kitap okuması | |
Veli’nin arkadaslarının yanında sigara içmesi | |
Ayse’nin rahatsızlanıp atesi çıktıgında huzursuzluk ve mızmızlık davranısları sergilemesi |
16 numaralı soru için açıklama
Ögrenme; davranıslarda meydana gelen kalıcı izli degisikliklerdir. Hastalık, alkol, uyusturucu madde kullanımı vb. sonucunda meydana gelen geçici davranıs degisiklikleri ögrenilmis davranıs olarak nitelendirilemez. Seçeneklere baktıgımızda E seçenegindeki Ayse’nin gösterdigi davranıslar hastalık sonucudur, geçicidir ve ögrenilmis bir davranıs degildir. (Cevap E)
Soru 17 |
Evde yemegini bitirmeden kalkan Selim anaokuluna gittiginde ögretmenin yemegini bitirmeden kalkan arkadasını azarladıgını görüyor ve anaokulundayken yemegini bitirmeden kalkmıyor ama eve gelince yine yemegini bitirmeden kalkıyor.
Selim’in bu davranısı asagıdakilerden hangisiyle ifade edilir?
Selim’in bu davranısı asagıdakilerden hangisiyle ifade edilir?
Genelleme | |
Ayırt etme | |
Kosullu tepki | |
Kosulsuz tepki | |
Alıskanlık |
17 numaralı soru için açıklama
Selim ana okulunda yemegini bitirmeden masadan kalkmamayı baska bir arkadasının davranısının sonucunu gözleyerek ögrenmistir. Eger Selim aynı davranısı (yemegini bitirmeden masadan kalkmama) evde de gösterseydi genellemis olacaktı. Fakat Selim ana okulu ve evi birbirinden ayırt etmistir. (Cevap B)
Soru 18 |
Bir aslana merdivenin basına oturmayı ögretmek isteyen bakıcı aslana önce ilk merdivene çıktıgında sonra 2. sonra 3. vs. sonra en üste çıkıp oturdugunda et vermistir.
Bakıcının kullandıgı yöntem hangisidir?
Bakıcının kullandıgı yöntem hangisidir?
Kademeli yaklasma | |
Modelden ögretme | |
Klasik kosullandırma | |
Sistematik duyarsızlastırma | |
Simgesel pekistirme |
18 numaralı soru için açıklama
Kademeli yaklasım: Önce, gösterilen davranıslardan istenilen davranısa en yakın olan davranıs pekistirilmekte, bir müddet sonra daha yakını ve giderek daha yakını pekistirilerek beklenilen davranısın gösterilmesi saglanmaktadır. (N. Senemoglu, Gelislim Ögrenme ve Ögretim, s.157) Verilen örnekte de aslana en üst basamakta oturma davranısını ögretmek için bu davranısa yakın olan davranıslar kademeli olarak pekistirilmistir. (Cevap A)
Soru 19 |
Çocuk egitiminde premack ilkesini benimseyen bir baba asagıdakilerden hangisini söylerse premack ilkesine uygun olur?
Dersini bitirirsen bilgisayarda oyun oynayabilirsin | |
Televizyon izledikten sonra dersini çalısmalısın | |
Önce matematik ödevlerini yap sonra kitap oku | |
Meyve mi yersin yoksa tatlı mı | |
Yaramazlık yaparsan seni parka götürmem |
19 numaralı soru için açıklama
Kisilerin yapmak istedikleri davranısların belli bir sırası vardır. Çocuk için çikolata sebze yemekten daha üst sırada yer alır. Premack ilkesi de kisinin yapmak istedigi davranısı yapmak istemedigi davranıs için pekistireç olarak kullanmaktır. Seçeneklere baktıgımızda A seçeneginde bilgisayar oynama ders çalısma için pekistireç olarak kullanılmıstır. (Cevap A)
Soru 20 |
Ögretmen ögrencilerine bir soru sormus ve ögrenciler parmaklarını kaldırmıstır. Ögretmen bir ögrenciye söz vermis ve sorunun yanıtını almıstır. Bunun üzerine ögretmen cevap veren ögrenciye ve elini kaldıran ögrencilere tesekkür etmistir.
Ögretmenin tesekkür etmesi ne ile açıklanabilir?
Ögretmenin tesekkür etmesi ne ile açıklanabilir?
Sürekli pekistirme | |
Sabit aralıklı pekistirme | |
Degisken oranlı pekistirme | |
Degisken aralıklı pekistirme | |
Sabit oranlı pekistirme |
20 numaralı soru için açıklama
Ögretmenin ögrencilerin davranıslarını pekistirmesi sürekli bir pekistirmedir. Ögrencilerin tüm olumlu davranısları pekistirilmistir. Bir davranıs kazandırılırken ilkönce sürekli pekistirme yapılır daha sonra digerlerine geçilir. Davranıs kazanıldıktan sonra diger pekistirme tarifelerine geçilmelidir. Ayrıca sönmeye karsı en dirençli pekistirme tarifesi sürekli pekistirmedir. (Cevap A)
Soru 21 |
Bir ögretmen sınıfta olumlu bir davranıs gelistirmek istiyor. stedigi davranısı pekistirmek ve kalıcılıgını saglamak için ögretmen hangisini yaparsa en dogru olur?
Ögretene kadar sürekli, sonra aralıklı pekistirmeli | |
Davranısı sürekli pekistirmeli | |
Sadece dogru davranısı pekistirmeli | |
Dogru davranısı belirli zaman aralıklarıyla pekistirmeli | |
Davranısı ögrencinin beklemedigi zamanlarda sürpriz olarak pekistirmeli |
21 numaralı soru için açıklama
En basit pekistirme tarifesi sürekli pekistirmedir. Bu tarife, denege yeni bir sey ögretirken kullanılmalıdır. Tepki ögrenildikten sonra sürekli pekistirme bırakılıp diger pekistirme tarifeleri uygulanmalıdır. (N. Senemoglu, Gelisim Ögrenme ve Ögretim, s.163) Ögrenci davranısı kazanana kadar sürekli pekistirilmeli davranıs kazanıldıktan sonra aralıklı pekistirmelere geçilmelidir. (Cevap A)
Soru 22 |
Cezaya alternatif olarak kullanılabilecek yöntem asagıdakilerden hangisidir?
Olumsuz pekistirme yapma | |
Aralıklı pekistirme uygulama | |
Ortama yeni bir uyarıcı katma | |
Olumlu pekistirme yapma | |
Olumsuz davranısları görmezden gelme |
22 numaralı soru için açıklama
Skinner cezaya alternatif olarak sunları önermektedir. 1) ?stenmeyen davranısa neden olan ortamı degistiriniz 2) ?stenmeyen davranısı bıkıncaya kadar yaptırınız (bıktırma) 3) Eger istenmeyen davranıs çocugun gelisim döneminin bir özelligi ise, çocugun bu dönemi atlatmasını sabırla bekleyiniz 4) ?stenmeyen davranısı görmezden gelip, istenen davranıs gördügünüzde hemen pekistiriniz 5) Cezalandırmaya alternatif en etkili süreç sönmedir. Ancak uzun zaman alır ve sabırla beklemeyi gerektirir. (N. Senemoglu, Gelisim Ögrenme ve Ögretim, s. 155 -156) Yukarıda da belirtildigi gibi cezaya alternatif en etkili yol görmezden gelerek söndürmedir. (Cevap E)
Soru 23 |
Bos zamanlarında otobüs terminalinde dolasmayı seven bir kisi bir gün is geregi bir ile gitmesi gerektiginde dogruca o ile giden otobüs yazıhanesine gitmistir.
Bu ne tür ögrenmedir?
Bu ne tür ögrenmedir?
Kavrama yoluyla | |
Gizil ögrenme | |
Sosyal ögrenme | |
Deneme yanılma yoluyla ögrenme | |
Edimsel ögrenme |
23 numaralı soru için açıklama
Gizil ögrenme terimini Edward Tolman ortaya atmıstır. Tolman fareler üzerinde deneyler yapmıstır. Tolman’a göre farenin labirent içinde amaca ulasması, zincirlenmis kosullanmalardan çok kognitif (bilissel) bir sürecin ürünüdür. Gizil ögrenme ise ögrenme sürecinin deney yapılırken kendini göstermedigi, fakat daha sonraki bir anda ögrenilen davranısın ortaya çıktıgı durumlara verilen addır. Ögrenme sonucunda meydana gelen davranıs degisikligi hemen gözlenmeyebilir, ögrenme sonucu ürün daha sonra da ortaya çıkabilir. Örnekte de terminalde dolasırken ögrenilenler daha sonra kisinin ihtiyacı oldugunda ortaya çıkıyor. (Cevap B)
Soru 24 |
Elindeki yap bozu sekil iliskisine göre degil de rasgele yerlestirmeye çalısan bir kisi ne yapmaktadır?
Deneme-yanılma | |
Kavrama | |
Gizil ögrenme | |
Modelden ögrenme | |
Edimsel kosullanma |
24 numaralı soru için açıklama
Deneme yanılma yoluyla ögrenmede birey rasgele davranıslar dener ve bunlar arasından olumlu tepkiyi aldıgını ögrenir. Yap bozu rasgele deneyerek sekil iliskisine bakmaksızın yapma, deneme yanılma yoluyla ögrenmedir. (Cevap A)
Soru 25 |
Asagıdakilerden hangisi modelden ögrenilemez?
Özgün bir beste yapabilme | |
Araba kullanabilme | |
Müzik aleti çalabilme | |
Çocugun kalemi tutması | |
Kitap okuma alıskanlıgı kazanma |
25 numaralı soru için açıklama
Bandura’ya göre gözlemci, modelden bes sey ögrenmektedir. 1) Birey baskalarını gözleyerek yeni bilissel beceriler ve psikomotor beceriler ögrenebilir. 2) Bireyin modeli gözlemesi sonucu önceki ögrenmis oldugu yasaklar ya güçlenir ya da zayıflar. 3) Gözlemci için model sosyal bir harekete geçirici olarak görev yapabilir. Gözlemci yeni degerler, inançlar kazanabilir. 4) Gözlemci modelden çevrenin ve esyaların nasıl kullanıldıgını da ögrenir. 5) Gözlemci modelin duygularını açıklama biçimini gözleyerek kendisi de benzer biçimde duygularını açıklayabilir. (N. Senemoglu, Gelisim Ögrenme ve Ögretim, s.229-230) Yukarıda belirtilenlere göre yeni bir içerik olusturma, özgün bir eser meydana getirme gibi davranıslar modelden ögrenilemez. (Cevap A)
Soru 26 |
Babasından sürekli dayak yiyen bir çocugun siddet yanlısı olması hangi tür ögrenmedir
Gözleyerek | |
Modelden | |
Gizil | |
Klasik kosullanma | |
Edimsel kosullanma |
26 numaralı soru için açıklama
Bandura’ya göre modelden ögrenilebilecek davranıslardan biri de modelin deger ve inançlarıdır. Aynı zamanda gözlemci modelin duygularını açıklama biçimini de ögrenebilir. Çocuklar için ebeveynleri en önemli modellerdir. Çocuk anne ve babasını model alır. Saldırgan bir model olan babanın çocugunun da siddet yanlısı olması modelden ögrenilen bir davranıstır. (Cevap B)
Soru 27 |
Ali ögretmen arkadasına ögrencilerin büyük bir bölümünün matematik dersinde ögrendikleri integral konusunun pratikte nasıl kullanıldıgına ve hangi amaca yönelik olduguna iliskin fikirlerinin bulunmadıgını söyler.
Bu durumda önceden ögrenildigi halde gerekli durumda pratik yasamda kullanılmayan bilgi ögrenme psikolojisinde en iyi hangi kavramla açıklanabilir?
Bu durumda önceden ögrenildigi halde gerekli durumda pratik yasamda kullanılmayan bilgi ögrenme psikolojisinde en iyi hangi kavramla açıklanabilir?
Duragan | |
Yanlıs | |
Eksik | |
Olgunlasmamıs | |
Transfer |
27 numaralı soru için açıklama
Ögrenilen bilginin karsılasılan farklı durumlarda kullanılabilmesine transfer denir. Yukarıda anlatılan olayda ögrencilerin ögrendikleri teorik bilgileri uygulamaya geçiremedikleri yani hedef davranıslardan uygulama basamagına geçemedikleri vurgulanmaktadır. Bilissel hedef taksonomisinde uygulama basamagı ögrenilen bilginin yeni durumlarda kullanılmasını yani bilginin transfer edilmesini kapsamaktadır. (Cevap E)
Soru 28 |
Bir ögretmen davranısın ögretilmesinde degisken oranlı pekistirme kullanmaktadır. Fakat her seferinde pekistireci degistirmektedir.
Ögretmenin pekistireci her seferinde degistirmesinin amacı ne olabilir?
Ögretmenin pekistireci her seferinde degistirmesinin amacı ne olabilir?
Ögrencinin pekistirece alısmasını engellemek | |
Hangi pekistirecin daha etkili oldugunu belirlemek | |
Aynı pekistirece baglı kalmamak | |
Pekistirecin degil pekistirme tarifesinin etkililigini ortaya çıkarmak | |
Ögrenci özelliklerine uygun pekistireci bulmak |
28 numaralı soru için açıklama
Pekistireç ögrencinin özelliklerine cevap verecek nitelikte olmalıdır. Pekistirecin islevini yerine getirebilmesi için ögrenci için çekici olmalıdır. Aynı pekistireci sürekli kullanmak ögrenciyi bıktırır ve pekistireç özelligini yitirir. Bu sebepten egitim ortamında kullanılan pekistireçler sürekli degistirilmelidir. (Cevap A)
Soru 29 |
Sogukta kalınca da yüzümüz kızarır, bir seyden utanınca da yüzümüz kızarır.
Bu iki durum sırasıyla ögrenmede hangi durumlara örnektir?
Bu iki durum sırasıyla ögrenmede hangi durumlara örnektir?
Kosullu uyarıcı - Kosulsuz uyarıcı | |
Kosulsuz uyarıcı - Kosullu uyarıcı | |
Klasik - Edimsel | |
Kosullu tepki - Kosulsuz tepki | |
Kosulsuz tepki - Kosullu tepki |
29 numaralı soru için açıklama
Soguk insanlar için kosulsuz bir uyarıcıdır. Soguga karsı insanların yüzünün kızarması kosulsuz uyarıcıya verilen tepki yani kosulsuz tepkidir. Utanılacak bir sey ise kosullu bir uyarıcıdır, buna verilen yüzün kızarması tepkisi de kosullu tepkidir. Sogukta yüzün kızarması kosulsuz, utanınca yüzün kızarması da kosullu tepkidir. (Cevap E)
Soru 30 |
İlkögretim 5. sınıfta okuyan Ayse, bisikletini babasından izin almadan arkadaslarına ödünç veriyor. Bisiklet arkadasının birindeyken bozuluyor. Babası Ayse’ye “Bisikletini arkadaslarına verirsen böyle olur” diyor. Daha sonra Ayse bisikleti arkadaslarına vermiyor.
Ayse’nin bu davranısı asagıdaki gelisim kavramlarından hangisiyle açıklanabilir?
Ayse’nin bu davranısı asagıdaki gelisim kavramlarından hangisiyle açıklanabilir?
Ceza | |
Olumsuz pekistireç | |
Olumlu pekistireç | |
Transfer | |
Sönme |
30 numaralı soru için açıklama
Olumsuz pekistireç organizma için olumsuz bir durumun ortamdan çekilmesi ile davranıs sıklıgının arttırılmasıdır. Bu durumda kızın bisikletini arkadaslarına verme davranısını ortamdan çekmesi yani bisikletini vermemesi babası için olumsuz bir pekistireçtir. (Cevap B)
Soru 31 |
Ayse evde yaramazlık yaptıgı zaman annesi tarafından hiçbir tepki görmemektedir ve her istedigi yerine getirilmektedir. Ana okulunda ise Ayse’nin bu davranısı ögretmeni tarafından dikkate alınmamaktadır.
Yukarıdaki paragraftaki davranıslar asagıdaki eslemelerden hangilerine örnektir?
Yukarıdaki paragraftaki davranıslar asagıdaki eslemelerden hangilerine örnektir?
Genelleme - ayırt etme | |
Klasik kosullanma - ayırt etme | |
Genelleme - sönme | |
Ayırt etme - sönme | |
Sönme - ayırt etme |
31 numaralı soru için açıklama
Ayse’nin evde yaptıgı yaramazlıklar sonucu hiçbir tepki görmemesi ve her isteginin yerine getirilmesi bu davranıslar için bir pekistirmedir. Ayse’nin bu davranısları ana okulunda da sürdürmesi bu durumu genelledigini gösterir. Ögretmenin yaramazlık davranıslarını pekistirmemesi yani tepki vermemesi söndürmedir. Pekistirilmeyen davranıslar söner. Soru bu haliyle genelleme-sönmedir. Ancak Ayse ana okulunda ögretmeni tepki vermedigi için ana okulunda yaramazlık yapmaz seklinde olsaydı cevap genellemeayırt etme olurdu. (Cevap C)
Soru 32 |
Asagıdakilerden hangisi bilissel ögrenmenin temel özelligidir?
Zihinsel islevler daha çok kullanılır | |
Zihin kas kontrolünü gerektirir | |
Ögrencinin ilgi ve tutumlarını kapsar | |
Ögrencinin güdü düzeyi ile ilgilidir | |
Fiziksel becerilerini ilgilendirir |
32 numaralı soru için açıklama
Ögrenme egitim ortamında üç boyutta ele alınmaktadır. 1. Bilissel ögrenmeler; Bilme, anlama, problem çözme, analiz etme, sentez ve degerlendirme yapma gibi zihinsel etkinliklerle ilgili özellikleri kapsayan ögrenmeler. 2. Psikomotor ögrenmeler; Zihin kas koordinasyonunu gerektiren ögrenmeler, 3. Duyussal ögrenmeler; Deger, ilgi, tutum gibi bireyin duyussal özelliklerini kapsayan ögrenmelerdir. Bilissel ögrenmeler daha çok zihinsel islevleri ilgilendirir. (Cevap A)
Soru 33 |
Bir alanda ögrenilmis bilgi ve becerilerin bir baska alandaki ögrenmeyi kolaylastırmasına ne denir?
Genelleme | |
Bilissel ögrenme | |
Negatif transfer | |
Zihinde canlandırma | |
Olumlu aktarma |
33 numaralı soru için açıklama
Bir alandaki daha önceden ögrenilen bir bilgi ya da becerinin baska bir alandaki ögrenmeleri kolaylastırmasına olumlu aktarma denir. Örnegin bisiklet kullanmasını bilen bir kisinin motosiklet kullanmayı kolay ögrenmesi olumlu bir aktarmadır ya da baglama çalmasını bilen bir kisinin gitar çalmayı kolay ögrenmesi gibi. (Cevap E)
Soru 34 |
Mert okula yeni baslamıstır. Fakat okulda ögretmeni ile anlasamamıs ve bir takım olumsuzluklar yasamıstır. Mert’te bir süre sonra okul korkusu olusmus ve okula gitmek istememistir.
Mert’te okul korkusunun olusmasını ne ile açıklayabiliriz?
Mert’te okul korkusunun olusmasını ne ile açıklayabiliriz?
Edimsel kosullanma | |
Sosyal ögrenme | |
Gizil ögrenme | |
Kavrama yoluyla ögrenme | |
Tepkisel kosullanma |
34 numaralı soru için açıklama
Bazı çocukların mutlu ve istekli bir sekilde bazılarının da aglayarak ve korkarak okula gitmelerinin nedeni acaba nedir? Çocukların farklı duygulara sahip olmalarının nedeni; okul ve çevrelerinde, kendilerine mutluluk veren ya da kaygı, korku yaratan uyarıcıları iliskilendirmeleridir. Okul baslangıçta nötr bir uyarıcıdır. Çocuk okula ilk gittigi gün, kendisini seven, yumusak davranan, kendisi ile oynayan bir ögretmenle karsılastıysa, bu sevecen ögretmenin yarattıgı olumlu etki, ögretmenle birlikte olan okul tarafından da paylasılacak, ögretmenin olusturdugu mutluluk duygusunu okul da meydana getirecektir. (N. Senemoglu, Gelislim Ögrenme ve Ögretim, s. 104-105) Fobik bütün ögrenmelerin kaynagı klasik kosullanmadır. Ögrencilerin okuldan, bir dersten korkmaları da klasik kosullanmanın ürünüdür. (Cevap E)
Soru 35 |
Asagıdakilerden hangisi klasik (tepkisel) kosullanmaya örnektir?
Bir yemegin görüntüsünün mide bulandırması | |
Derse zamanında gelme | |
Ödevlerini sadece ögretmenin kontrol ettigi günler yapma | |
Matematik problemi çözme | |
Haritaya bakarak yol bulma |
35 numaralı soru için açıklama
Klasik kosullanma daha çok tepkisel davranıslarımızı ilgilendirir. Tepkisel davranıslar herhangi bir uyarıcı tarafından olusturulurlar. Reflekslerin tümü tepkisel davranıstır. Örnegin karanlıkta göz bebeginin genislemesi, sevdigimiz bir yemegi görünce agzımızın sulanması birer tepkisel davranıstır. Seçeneklere baktıgımızda ögrenme sonuçlarından sadece A seçenegindeki mide bulanması tepkisel bir davranıstır. Bu sebepten bir yemegi görünce mide bulanması tepkisel kosullanmadır. (Cevap A)
Soru 36 |
Yanıp sönen ısık ilk baslarda bireylerde herhangi bir tepkiye neden olmamaktadır. Bir müddet sonra ise kosullama gerçeklestirilmis ve kisinin yanıp sönen ısıga tepki vermeye basladıgı görülmüstür. Yanıp sönen ısık göz kırpma tepkisini ortaya çıkarmaya baslamadan önce ne tür bir uyarıcıdır?
Kosullu uyarıcı | |
Kosulsuz uyarıcı | |
Kosullu tepki | |
Nötr uyarıcı | |
Kosulsuz tepki |
36 numaralı soru için açıklama
Pavlov’un klasik kosullanma deneyinde köpege ilk önce zil sesi veriliyor, köpek bu sese tepki vermiyor. Daha sonra zil sesinin ardından et tozu veriliyor ve zil sesi ile et tozu kosullandırılıyor. Kosullanma sonunda köpek baslangıçta tepki vermedigi (nötr uyarıcı) zil sesine salya tepkisi vermeye baslıyor. Kosullanma gerçeklestikten sonra artık zil sesi köpek için kosullu bir uyarıcı oluyor. Örnege baktıgımızda yanıp sönen ısıga ilk basta yani kosullanma olmadan önce hiçbir tepki verilmiyor. Bu durumda yanıp sönen ısık nötr bir uyarıcıdır. Kosullanma gerçeklestikten sonra ise ısık artık birey için kosullu bir uyarıcıdır. (Cevap D)
Soru 37 |
Asagıdakilerden hangisi sönmeyi saglar?
Davranıstan sonra kosullu uyarıcı verilmesi | |
Kosullu uyarıcıya benzer nitelikte uyarıcılar verilmesi | |
Kosulsuz uyarıcının bir süre tek basına verilmesi | |
Kosullu uyarıcının kosulsuz uyarıcı ile aynı anda verilmesi | |
Kosullu uyarıcının bir süre kosulsuz uyarıcı olmaksızın tek basına verilmesi |
37 numaralı soru için açıklama
Kosullu uyarıcı, kosulsuz uyarıcının etkisini yeterince paylastıktan sonra, diger bir deyisle kosullu uyarıcı (ses) tek basına kosullu tepkiyi (salya) meydana getirdikten sonra, uzun süre kosulsuz uyarıcı (et) olmadan, kosullu uyarıcı (ses) tek basına verildigi taktirde bir müddet sonra kosullu tepkinin (salya) azaldıgı ve yok oldugu görülür. Kosullu uyarıcının artık tek basına kosullu tepkiyi olusturmamasına sönme denir. (N. Senemoglu, Gelislim Ögrenme ve Ögretim, s.101) Kosullu uyarıcının kosulsuz uyarıcı olmadan bir müddet yalnız verilmesi sönmeye yol açar. Köpege deneyde bir süre zil sesi verdikten sonra et verilmemesi sönmeye yol açar. (Cevap E)
Soru 38 |
Bir ögretmen ögrencilerinin ödevlerini bazen iki hafta bazen de 3 haftada bir kontrol etmektedir. Ögretmen hangi pekistirme tarifesini kullanmaktadır?
Sürekli pekistirme | |
Degisken oranlı | |
Sabit zaman aralıklı | |
Degisken zaman aralıklı | |
Sabit oranlı |
38 numaralı soru için açıklama
Degisken aralıklı pekistirme: Bu pekistirme tarifesinde zaman sabit degildir. Pekistireç bazen hemen bazen daha geç kazanılabilir. Bu pekistirme türünde sabit aralıklı pekistirmeden sonra meydana gelen tepkisizlik gözlenmez, çünkü pekistirecin ne zaman gelecegi belli degildir. (N. Senemoglu, Gelislim Ögrenme ve Ögretim, s.165) Ögrencilerin ödevleri sabit bir zaman arlıgı ile degil degisken bir zaman arlıgı ile kontrol edilmistir. (Cevap D)
Soru 39 |
Bir ögretmen ögrencilerinin istenmeyen davranıslarını önlemek için onların sevdigi bir durumdan onları mahrum bırakabilir.
Bu durumu açıklayan örnek asagıdakilerden hangisidir?
Bu durumu açıklayan örnek asagıdakilerden hangisidir?
Ders çalısamadıgı için müzigin sesini kapatmak | |
Ödevleri her gün kontrol etmek | |
Sessiz duran sınıfı bahçeye çıkarmak | |
Gürültü yapan ögrenciler için istedikleri arkadaslarıyla oturma uygulamasını bir süre durdurmak | |
Ödevlerini bitirenlerin resim yapmalarına izin vermek. |
39 numaralı soru için açıklama
Ögrencilerin sevdigi bir durumun ortamdan çıkarılması cezadır. Ögrencinin sevdigi arkadasıyla oturmasına izin vermemek de bir cezadır. (Cevap D)
Soru 40 |
Çocukların çizgi film kahramanları gibi davranmalarını hangi ögrenme yaklasımı ile açıklayabiliriz?
Klasik kosullanma | |
Edimsel kosullanma | |
Gizil ögrenme | |
Model alma yoluyla ögrenme | |
Kavrama yoluyla ögrenme |
40 numaralı soru için açıklama
Bandura ve arkadasları, farklı türdeki modellerin çocuk üzerindeki etkilerini incelemislerdir. Bu deneylerde bir grup, model olarak gerçek yasamdaki insanları, bir grup filmlerdeki insanları, bir grup da çizgi film kahramanlarını izlemislerdir. Bu deneyde tüm modeller bir yapma bebege karsı saldırgan davranıslar göstermislerdir. Deneyin ikinci asamasında modelleri izleyen çocukların saldırganlık davranısları ölçülmüstür. En yüksek saldırganlık davranısı, çizgi film modellerini izleyen grup göstermistir. (N. Senemoglu, Gelisim Ögrenme ve Ögretim, s.222) Bandura’nın arkadaslarıyla yaptıgı deney çocukların çizgi film kahramanlarını model alma egilimlerini göstermistir. (Cevap D)
Soru 41 |
Asagıdakilerden hangisi sosyal ögrenme yaklasımında modelin özellikleri arasında yer almaz?
Modelin gerçek ya da hayali olması | |
Ögrenenin fiziksel beceri yetersizligi | |
Modelin benzer olması | |
Modelin sonucunun etkili olması | |
Modelin yüksek statülü olusu |
41 numaralı soru için açıklama
Sadece modelin davranıslarının sonuçları degil, aynı zamanda modelin özellikleri de model almayı etkilemektedir. Modelin özellikleri ne kadar gözlemcinin özelliklerine benzerse, gözlemci, modelin davranıslarına o kadar benzer davranıslar göstermektedir. Model ne kadar yüksek statülü ve güçlü ise, modelin gözleyiciler üzerindeki etkisi düsük statülüden yüksek olmaktadır. (N. Senemoglu, Gelisim Ögrenme ve Ögretim, s.231). Modelin hayali ya da gerçek olması önemli degildir zira çocuklar için çizgi film kahramanları güçlü birer modeldir. Ögrenenin fiziksel beceri yetersizligi model alan kisinin bir özelligidir. Bu durum modelin etkililigini etkilemez. (Cevap B)
Soru 42 |
Ögrenme güdüsü düsük ögrencilerde görülen ortak özelliklerden biri hangisidir?
Basarıya ulasma konusunda yeterli tatmin düzeyindedir | |
Basarısızlıgın sebebini dıs çevreye yüklerler | |
Basaramadıgı konuları arastırır | |
Basarısızlık süreçlerini iyi degerlendirir | |
Ortak is yapma konusunda iyidir |
42 numaralı soru için açıklama
Ögrenme güdüsü yüksek olan ögrenciler yasadıkları basarısızlık süreçlerini iyi degerlendirir ve nerede hata yaptıgını arastırır. Ögrenme güdüsü düsük olanlar ise basarısızlıgına bahaneler bularak sebepleri dıs kosullara yüklerler. (Cevap B)
Soru 43 |
Sınıfın aritmetik ortalamasına göre degerlendirme yapan bir ögretmen hangi tür degerlendirme kullanmaktadır?
Mutlak degerlendirme | |
Bagıl degerlendirme | |
Tanılayıcı | |
İzleme degerlendirme | |
Düzey belirleyici degerlendirme |
43 numaralı soru için açıklama
Degerlendirmeye temel olan ölçüt bagılsa yani ölçme sonuçlarından çıkarılıyorsa böyle degerlendirmelere bagıl degerlendirme denir. Sınıfın aritmetik ortalaması bagıl bir ölçüttür yani ölçme sonuçlarından çıkarılır. Bagıl degerlendirmelerde bireyin degerlendirilmesinde diger grup elemanlarının da performansları söz konusudur. (Cevap B)
Soru 44 |
Asagıda belli bir ögrenci grubunun bir sınavda aldıgı puanlar ve frekansları verilmistir
Asagıdakilerden hangisi yukarıdaki bilgilere ait grafiktir?
Asagıdakilerden hangisi yukarıdaki bilgilere ait grafiktir?
Şıkkı | |
Şıkkı | |
Şıkkı | |
Şıkkı | |
Şıkkı |
44 numaralı soru için açıklama
Bu dagılımın grafikle gösterimi simetrik bir grafiktir. Puanlar mod (10-15 puan aralıgı) etrafında simetrik dagılmıstır. Seçeneklerden A seçenegi sola çarpık, B seçenegi saga çarpık, D seçenegi çift modlu, E seçenegi de sola çarpıktır. C seçenegi simetrik bir dagılım grafigidir. (Cevap C)
Soru 45 |
Asagıdakilerden hangisi bir olasılık degeri olamaz?
1/4 | |
2/4 | |
1/3 | |
4/3 | |
8/9 |
45 numaralı soru için açıklama
Olasılık degerleri 0 ile 1 arasında deger almaktadır. Seçeneklere baktıgımızda A seçenegi 0.25, B seçenegi 0.50, C seçenegi 0.33, D seçenegi 1.33, E seçenegi de 0.88 degerleridir. Buna göre 1’den büyük olan D seçenegi bir olasılık degeri olamaz. (Cevap D)
Soru 46 |
Bir dagılımdaki bütün frekanslar birbirine esitse asagıdakilerden hangisini bulamayız?
Medyan | |
Mod | |
Standart sapma | |
Aritmetik ortalama | |
Ranj |
46 numaralı soru için açıklama
Bir dagılımda en çok tekrar eden deger yani frekansı en büyük olan degere mod denir. Eger bir dagılımdaki tüm degerlerin tekrar sayıları yani frekansları birbirine esitse bu dagılımın modu yoktur. Böyle bir dagılım için mod degeri hesaplanamaz. (Cevap B)
Soru 47 |
Asagıdakilerden hangisinin güvenirligi fazladır?
Kısa cevaplı 10 soru | |
Bosluk doldurmalı 25 soru | |
Dogru yanlıs 50 soru | |
3'er sıklı 25 soru | |
5'er sıklı 50 soru |
47 numaralı soru için açıklama
Güvenirlik; aracımızın ölçmeyi amaçladıgı özellikleri dogru olarak ölçebilmesidir. Ölçme sonuçlarının hatadan arınıklıgıdır. Bir testte soru sayısı arttıkça güvenirlik artar. Egitimde kullanılan ölçme araçlarına baktıgımızda çoktan seçmeli testler en güvenilir araçlardır. Yukarıdaki seçenekleri degerlendirdigimizde en çok soru sayısına sahip testler C ve E seçenekleridir. C seçenegi dogru yanlıs testi oldugu için sans basarısı yüksektir. Bu yüzden en güvenilir araç E seçenegindeki 5’er sıklı 50 soruluk testtir. (Cevap E)
Soru 48 |
Bir yabancı dil sınavında asagıdakilerden hangisinin olması geçerliligin kanıtıdır?
İyi bilenlerin dogru cevaplaması | |
Degisik yapıda soruların sorulması | |
Güç soruların bulunması | |
Üst düzey hedefleri yoklayan sorular olması | |
Cevaplamak için sans basarısının az olması |
48 numaralı soru için açıklama
Bir sınavın geçerligi; ölçmek için gelistirildigi özelligi baska bir özellikle karıstırmadan dogru olarak ölçebilmesi ile ilgilidir. Bir sınavı iyi bilenlerin yapabilmesi o sınavın bilen ögrenciyi ayırabildigini gösterir. ?yi bilen ögrencinin sınavın ölçmek için gelistirildigi özellik bakımından iyi düzeyde oldugunu düsünürsek sınavımız da bilenle bilmeyeni ayırmıstır yani geçerlidir. (Cevap A)
Soru 49 |
Asagıda üç farklı dagılıma ait grafikler verilmistir.
Yukarıda puan dagılımları verilmis grafiklere göre asagıdakilerden hangisi söylenirse dogrudur?
Yukarıda puan dagılımları verilmis grafiklere göre asagıdakilerden hangisi söylenirse dogrudur?
Ranj aynı mod farklı | |
Mod aynı, ranj farklı | |
Ortalama aynı mod farklı | |
Standart sapma aynı, ranj aynı | |
Ortalama farklı, mod aynı |
49 numaralı soru için açıklama
(Cevap A)
Soru 50 |
I. Bu sütunun grafiginde gösterilen puanların aritmetik ortalaması II. Ortalama, ortanca ve Sx hangisi bir degisim ölçüsü III. Egitim, toplumda “hosgörü kültürünün“ gelismesini hangi yönlerde ve nasıl etkileyebilir? (Etik degerlerle ilgili olarak açıkla ) IV. Sevgi nedir? V. Sonuçları zeka bölümü olarak ifade edilen zeka testleri hangi ölçek türünde ölçme araçlarıdır?
Bu sorulardan kaçıncısıyla ölçülen zihinsel süreç digerlerinden daha üst düzeydedir?
I | |
II | |
III | |
IV | |
V |
50 numaralı soru için açıklama
Bloom taksonomisinde üst düzey zihinsel beceriler gerektiren basamaklar sentez ve degerlendirme basamaklarıdır. Üst düzey zihinsel becerilerde, ögrenciden yaratıcılıgını kullanması, özgün fikirler üretmesi, neden ve niçinini açıklayarak yorum yapması beklenir. Bu soruda bu becerileri ölçmeye en uygun soru 3. sorudur. Çünkü bu soruda ögrenciden yorum katarak açıklama beklenmektedir. (Cevap C)
Soru 51 |
Asagıdakilerden hangisi madde seçiminde soru bankası için alınacak sorularda ilk bakılacak özelliklerden degildir?
Ölçtügü davranısın önemi | |
Güçlük ve ayırt ediciligi | |
Sorunun yanıtlanabilir olup olmadıgı | |
Diger sorularla benzer konuyu içermesi | |
Madde yazım tekniklerine dikkat edilmesi |
51 numaralı soru için açıklama
Soru seçimi için ilk ölçüt sorunun ayırt ediciligidir. Ön denemesi yapıldıktan sonra madde analizleri sonucunda ayırt edicilik indisleri iyi ve güçlügü istenen seviyede olan sorular seçilir. Bir soruyu seçme konusunda verilecek karar tamamen sorunun ölçmeyi amaçladıgı davranısın önemine baglıdır. Eger soru hatalı degil ve önemli bir davranısı ölçüyorsa muhakkak test formunda olmalıdır. Eger bir konu uygulayıcı için önemli ise bu konudan birkaç soru sorulabilir. Bu yüzden soru seçerken benzer konuyu içermesine degil konuyu iyi bir sekilde örneklemesine bakılmalıdır. (Cevap D)
Soru 52 |
Asagıdakilerden hangisi bir sınavın güvenilirligini etkileyen faktörlerle ilgili degildir?
Tüm konuları kapsayıcı sorular sormak | |
Soru sayısının fazla olması | |
Objektif puanlanabilmesi | |
Yoruma açık sorular olmaması | |
Seçenek sayısının fazla olması |
52 numaralı soru için açıklama
Bir ölçme aracının güvenirligi o ölçme aracının hatadan arınık ölçme yapabilmesidir. Soru sayısı (birim) arttıgında güvenirlik yükselir çünkü aracın duyarlılıgı artmıstır. Objektif olarak puanlanabilmesi ve yoruma açık soruların olmaması da puanlamadan kaynaklanacak hataları azalttıgı için güvenirlik artar. Seçenek sayısı fazla oldugunda da sans basarısından kaynaklanacak hatalar aza iner yani güvenirlik artar. Testteki soruların konuları kapsaması testin kapsam geçerligini ilgilendirir. (Cevap A)
Soru 53 |
Dersi anlatırken tümdengelim metodunu uygulayan anlamlı ögrenmeyi saglamak isteyen bir ögretmen asagıdakilerden hangisini amaçlamıs olabilir?
Ezberleme becerisi kazandırma | |
Güdülemeyi artırma | |
Bilgiyi saklama gücünü gelistirme | |
Kavramların derinligine ögrenilmesi | |
Benzer kavramları gruplama |
Soru 54 |
Ögretmen yetistirmede kullanılan bir tekniktir. Ögretmen egitiminde teorik bilgilere agırlık vermeyi degil, kuramsal çalısmalarla uygulamalı çalısmaları birlestirerek etkili uygulamalar yapmayı amaçlamaktadır.
Yukarıda anlatılan ögretim yöntemi asagıdakilerden hangisidir?
Yukarıda anlatılan ögretim yöntemi asagıdakilerden hangisidir?
Mikro ögretim | |
Sosyal ögrenme | |
Panel | |
Bilgisayar destekli ögretim | |
Programlı ögretim |
54 numaralı soru için açıklama
Bir KPSS klasigi olan mikro ögretim (2002-2004) bu yıl da karsımıza çıktı. Geçmis yılların sorularına bakanların kolaylıkla yapabilecegi bir soru. Sorudaki ipucu ögretmen yetistirilmesi. Mikro ögretim ögretmen adaylarına ögretme becerileri kazandırmak için kullanılan bir yöntemdir. En az 4 en fazla 20 kisilik sınıflarda 5-15 dakika arasında islenen dersler videoya kaydedilir. Daha sonra ögretmen adaylarının ögretme becerileri dönüt ve düzeltmelerle gelistirilmeye çalısılır. Mikro ögretim uygulamaya dönük bir yöntemdir. (Cevap A)
Soru 55 |
Asagıdaki oturma düzenlerinden hangisinde ögrenci isbirliginin daha fazla olması beklenir?
Tam daire | |
Yarım daire | |
Sıralı düzen | |
Küme | |
Karısık düzen |
55 numaralı soru için açıklama
İşbirlikli ögrenmede grup elemanları birbirlerine ögrenmelerde yardımcı olurlar. ?sbirlikli ögrenmede ögrencilerin isbirligi yapma becerileri ve sorumluluk duyguları gelisir. ?sbirligine dayalı sınıflarda ögrenciler birbirleriyle etkili iletisim kurabilecekleri yüz yüze bir oturma düzeni saglanmalıdır. Seçeneklere baktıgımızda yüz yüze etkili iletisimi saglayan daire ve küme oturma düzenlerini görmekteyiz. Daire düzeni kalabalık sınıflar için uygun degildir. Daire oturma düzeninde ne kadar ögrenciler yüz yüze de olsa kalabalık grup oldugu için iletisim zayıftır. Ögrencilerin iletisimini kolaylastıran, isbirligini arttıran en etkili oturma düzeni kümedir. (Cevap D )
Soru 56 |
Sınıf kurallarını belirlemede öncelikle hangisi yapılmalıdır?
Açık, net ve kesin olmalıdır | |
Ögrencinin istegiyle hazırlanmalıdır | |
Olumsuz ifadelerin yer almasına dikkat edilmelidir | |
Ögretmen tarafından belirlenmelidir | |
Kısa ve öz olmalıdır |
56 numaralı soru için açıklama
Sınıf yönetimi ögretimin amaçlarına ulasılmasına yardımcı olan, ögretme-ögrenme ortamının olusturulması ve yürütülmesi için yapılan etkinliklerdir. Etkili bir sınıf yönetimi için ilk yapılması gereken sınıf kurallarının belirlenmesidir. Sınıf kuralları belirlenirken ilk dikkat edilecek nokta sınıf kurallarının yanlıs anlasılmaya yol açmayacak sekilde anlasılır ve net olmasıdır. Sınıf kuralları ögrencilerin yas ve gelisim özelliklerine uygun olarak tüm sınıfça belirlenmelidir. Ayrıca tüm sınıfça belirlenen bu kurallar herkesin görebilecegi bir yere asılmalıdır. (Cevap A)
Soru 57 |
Birbirinden farklı özelliklere sahip, ögrenme hızları farklı ögrencilerin bulundugu ve teknik yönden çok gelismis imkanlara sahip bir okulda öncelikle hangi ögretim yöntemi kullanılmalıdır?
Yapılandırmacı | |
Proje tabanlı | |
Bilgisayarlı ögretim | |
Drama | |
Tam ögretim |
57 numaralı soru için açıklama
Ögrencilerin çesitli konularla ilgili olarak bir seyler üretmesini saglayan teknige proje denir. Proje ögrencinin motivasyonunu arttırır ve yaratıcılıgını gelistirir. Grup projelerinde is birligini güçlendirir. Birbirinden farklı özellikler gösteren ögrencilerin bulundugu sınıflarda ögretmen bir proje yöneticisi bir rehber olarak her ögrencinin seviyesine uygun projeler verebilir. Ayrıca imkanları iyi olan okullarda ögrenciler yürüttükleri projelerde genis imkanlar bulabilir. (Cevap B)
Soru 58 |
Asagıdakilerden hangisi ögrenme stratejilerinden degildir?
Okuma-anlatma | |
Olumlu aktarma | |
Aralıklı-toplu ögrenme | |
Bütün ve parça | |
Önceden bilinenlerle iliskilendirme |
58 numaralı soru için açıklama
Olumlu aktarma dısındaki bütün seçenekler ögrenme anında kullanılan stratejilerken; olumlu aktarma ögrenme gerçeklestikten sonra olusmaktadır. Bu nedenle olumlu aktarma bu stratejilerden degildir. (Cevap B)
Soru 59 |
Bloom’a göre hangisi ögrenciyi etkileyen dıs kosul degildir?
Dönüt | |
Ön kosul ögrenmeler | |
Pekistirme | |
Düzeltme | |
İsaret ve açıklama |
59 numaralı soru için açıklama
Bloom’un tam ögrenme modeli herkesin her seyi ögrenebilecegi üzerine odaklanmıstır. Bloom’a göre ögrencilerin hemen hemen hepsi okulda ögretilen davranısları ögrenebilir. Bu modele göre insanlar arasındaki zihinsel farklılıgın nedeni dogustan getirdikleri özellikler degil, çogunlukla sonradan meydana gelen ögrenmelerdir. Amaç, ögrenmeye etki eden faktörleri kontrol altına alarak ögrenmeyi gerçeklestirmektir. Tam ögrenme için ögrencilerin giris davranısları esitlenmeli, gerekli yerde isaret ipucu verilmeli, dogru davranıslar pekistirilmeli ve yanlıs ögrenmeler anında dönüt yapılıp düzeltilmelidir. Bunlardan dönüt, pekistirme, düzeltme, isaret ve açıklama ögretmen tarafından yapılacak ve ögrenmeyi etkileyecek dıs kosullardır. Ön kosul ögrenmeler ise ögrencinin egitim ortamına getirdigi iç kosuldur. (Cevap B)
Soru 60 |
Asagıdakilerden hangisi egitimde kullanılmak üzere hazırlanan bilgisayar yazılımlarında bulunması gereken özelliklerden biri degildir?
Ögretim programına içerikten daha çok agırlık verme | |
Ögrenci düzeyine uygun olma | |
Anında dönüt saglama | |
Görsel ve isitsel açıdan zengin olma | |
Açık ve anlasılır olma |
60 numaralı soru için açıklama
Dersin hedef ve davranıslarına uygun destekleyici yazılımlar, hatta tüm ögretim programını bizzat ögreten bilgisayar yazılım programları mevcuttur. Bu tür programların daha da gelismesi yaygınlasması ve ucuz bir maliyetle ögrencilerin erisimine sunulması, bireysel ögrenimin gelismesi açısından çok önemlidir. Günümüzde bilgisayarlı ögretimden ziyade, bilgisayar destekli ögretim ön plandadır. Bilgisayar yazılım programlarında veya bilgisayardan faydalanma ders içinde veya ders dısında bir tekrar yapma, pratik yapma gibi tamamen ögrenilenlerin pekismesi veya gelistirilmesi amacını gütmektedir. (S. TAN, Ögretimi Planlama ve Deger., s.131) Bilgisayar yazılımları sadece birer araçtır. Yazılımlar daha çok içerik agırlıklı olmalıdır. Ayrıca yazılımlar ögrencilerin gelisim düzeylerine uygun, görsel ve isitsel açıdan ögrencilerin dikkatini çekecek sekilde zengin olmalıdır. (Cevap A)
Soru 61 |
Sosyal beceri ögretiminde asagıdakilerden hangisinin etkisi en azdır?
Altı sapkalı düsünme teknigi: Edward de Bono’nun gelistirdigi, ögrencilerde yaratıcılıgı ve empati yetenegini amaçlayan bir tekniktir. Tartısma: tartısma problem çözümünde ve anti sosyal tutumların degisiminde kullanıma uygun bir ögretim yöntemidir. Tartısma yönteminde, konuyla ilgili olarak ögrenciler aktif bir sekilde birbiriyle konusurlar. Drama: Tiyatro yaparak veya oyun yoluyla bir düsünceyi, olayı veya soyut bir kavramı canlandırmaktır. Ögrencilerin üretkenligini, yaratıcılıgını gelistirme ve ögrencilere aktif bir ögrenim yasantısı saglayan bir ögretim yöntemidir. Gösterip yaptırma: Ögretmenin beceriyi asama asama göstermesi, anlatması ve ögrencilerin ögretmeni izledikten sonra, aynı beceriyi yeterli bir düzeye gelene kadar tekrar etmesi seklinde uygulanan bir ögretim yöntemidir. Psikomotor alanla ilgili üst düzeyde becerilerin kazandırılmasında gösterip yaptırma uygun bir ögretim yöntemidir. Beyin fırtınası: Kısa sürede çok sayıda fikir üretme amacıyla kullanılan bir tekniktir. Anlasılacagı üzere, beyin fırtınasında bir problemin çözümüne yaratıcı olarak çok sayıda çözüm üretmek söz konusudur. (Tanımlar: S. TAN, Ögretimi Planlama ve Degerlendirme) Sosyal beceri ögretiminde yukarıdaki seçeneklere göre gösteri yöntemi etkisi en az olanıdır. Gösterip yaptırma daha çok psikomotor beceriler için uygun bir yöntemdir. (Cevap D)
Altı sapkalı düsünme teknigi: Edward de Bono’nun gelistirdigi, ögrencilerde yaratıcılıgı ve empati yetenegini amaçlayan bir tekniktir. Tartısma: tartısma problem çözümünde ve anti sosyal tutumların degisiminde kullanıma uygun bir ögretim yöntemidir. Tartısma yönteminde, konuyla ilgili olarak ögrenciler aktif bir sekilde birbiriyle konusurlar. Drama: Tiyatro yaparak veya oyun yoluyla bir düsünceyi, olayı veya soyut bir kavramı canlandırmaktır. Ögrencilerin üretkenligini, yaratıcılıgını gelistirme ve ögrencilere aktif bir ögrenim yasantısı saglayan bir ögretim yöntemidir. Gösterip yaptırma: Ögretmenin beceriyi asama asama göstermesi, anlatması ve ögrencilerin ögretmeni izledikten sonra, aynı beceriyi yeterli bir düzeye gelene kadar tekrar etmesi seklinde uygulanan bir ögretim yöntemidir. Psikomotor alanla ilgili üst düzeyde becerilerin kazandırılmasında gösterip yaptırma uygun bir ögretim yöntemidir. Beyin fırtınası: Kısa sürede çok sayıda fikir üretme amacıyla kullanılan bir tekniktir. Anlasılacagı üzere, beyin fırtınasında bir problemin çözümüne yaratıcı olarak çok sayıda çözüm üretmek söz konusudur. (Tanımlar: S. TAN, Ögretimi Planlama ve Degerlendirme) Sosyal beceri ögretiminde yukarıdaki seçeneklere göre gösteri yöntemi etkisi en az olanıdır. Gösterip yaptırma daha çok psikomotor beceriler için uygun bir yöntemdir. (Cevap D)
Altı sapka | |
Beyin fırtınası | |
Tartısma | |
Gösteri | |
Drama |
Soru 62 |
Beceri ögretiminde kullanılan basamaklar arasında geçis olmayan ve adım adım ilerleyen biri ögrenilmeden digerine geçilmeyen yöntem hangisidir?
Programlı ögretim | |
Tam ögrenme | |
Bulus yoluyla ögretim | |
Sunus yoluyla ögretim | |
Gösteri |
62 numaralı soru için açıklama
Ögretmenin beceriyi asama asama göstermesi, anlatması ve ögrencilerin ögretmeni izledikten sonra, aynı beceriyi yeterli bir düzeye gelene kadar tekrar etmesi seklinde uygulanan bir ögretim yöntemidir. (S. TAN, Ögretimi Planlama ve Degerlendirme s. 88) Gösteri yönteminin etkin bir sekilde kullanılması için bazı hususlara dikkat etmek gerekir. • Gösterinin her asaması ögrenciler tarafından yanlıs anlasılmaya olanak vermeyecek sekilde açık ve net olmalıdır. • Beceri ögretiminde asamalılık ilkesine uyulmalı, beceri basamakları kolaydan zora dogru sıralanmalıdır. • Ögrencilerin ögrenilecek beceriyle ilgili motive edilmesi gerekir. • Beceri ögretilirken ögrencilerin hazır bulunusluk düzeyleri dikkate alınmalıdır. • Gösteri yöntemi kullanılmadan önce ögretmen tarafından gerekli hazırlıklar yapılmalı ve ögretim tam olarak planlanmalıdır. (Cevap E)
Soru 63 |
Ögretmenin asırı koruyucu bir tutum sergilemesi sonucunda ögrencinin sürekli daha fazla onay ve yönlendirme beklemesine ne denir?
İçine kapanıklık | |
Serbestlik | |
Saldırganlık | |
Çekingenlik | |
Bagımlılık |
63 numaralı soru için açıklama
Sınıf içinde ögretmen tutumlarına baktıgımızda; baskıcı, otoriter, demokratik, asırı koruyucu seklindedir. Asırı koruyucu bir tutum benimseyen ögretmenin ögrencileri daha çok onay bekleyen, pasif ve baskalarına bagımlıdır. Ögrencinin sürekli onay beklemesi ögrencinin bagımlılıgıdır. (Cevap E)
Soru 64 |
Rogers’a göre asagıdakilerden hangisi ögretmenögrenci iletisimini engelleyen unsurlardan birisidir?
Ögrenciyi anlamaya çalısma | |
Yaratıcılıgını gelistirecek ortamlar sunma | |
Ögrenci merkezli ögretim yöntemleri kullanma | |
Ögrencinin öznel dünyasını dikkate alma | |
Ögrenci üzerinde otorite kurma |
64 numaralı soru için açıklama
Rogers’a göre insan kendini yönetme, yön verme ve denetleme gücüne, kapasitesine sahiptir. Bireye seçme özgürlügü saglandıgında, iyiyi, dogruyu ve gelismeye götüren davranısları seçer; uygun bir gelisme ortamı saglandıgında gizilgücünü yapıcı bir biçimde gelistirir. Toplumsal kurallar bireyin dogal gelisimini engellediginde ruhsal rahatsızlıklar ortaya çıkar. (Y. Kuzgun, Rehberlik ve Psikolojik Danısma, s:133) Rogers’a göre egitim ortamları bireylere seçme özgürlügünün tanındıgı, kısıtlama olmadan onun kendini gelistirmesine ve kendini gerçeklestirmesine olanak saglayacak sekilde düzenlenmelidir. Ögretmen sınıfta bir otorite olmamalıdır. (Cevap E)
Soru 65 |
Problem çözmede problemin tanımlanmasından sonraki asama nedir?
Problem durumunun degerlendirilmesi | |
Çözüm yollarının tasarlanması | |
Hipotezlerin ortaya konması | |
Problemin çözümü | |
Problem çözüm asamalarının degerlendirilmesi |
65 numaralı soru için açıklama
Problem çözme yönteminde, ögrenci nerede hata yaptıgını görerek, bu hataları bir daha yapmamayı ögrenecektir. Ögrencinin problem çözme becerisinin gelistirilmesine yönelik etkinlikler, ögrencide saglıklı düsünme yaklasımını da gelistirir. Problem çözme yöntemi bilimsel arastırma yöntemini temel alır: * Problem çözme yönteminde öncelikle bir problemin farkına varılır ve problemin ne oldugu net olarak tanımlanır. * Daha sonra problemin olası çözümlerinin neler olabilecegi konusunda beyin jimnastigi yapılır.
* Bir sonraki asamada üretilen olası çözüm yolları uygulanır. Gerekli ispatlar arastırmaya dayalı olarak tamamlanır. * Son olarak da elde edilen bulguların yorumlanması ve degerlendirilmesi yapılır. (S. Tan, Ögretimi Planlama ve Degerlendirme, s. 87) Problem çözmenin ilk asaması problemin tanınmasıdır. ?kinci asamada tanımlanan problemin olası çözümlerinin (hipotezlerinin) ortaya konması yer alır. (Cevap C)
* Bir sonraki asamada üretilen olası çözüm yolları uygulanır. Gerekli ispatlar arastırmaya dayalı olarak tamamlanır. * Son olarak da elde edilen bulguların yorumlanması ve degerlendirilmesi yapılır. (S. Tan, Ögretimi Planlama ve Degerlendirme, s. 87) Problem çözmenin ilk asaması problemin tanınmasıdır. ?kinci asamada tanımlanan problemin olası çözümlerinin (hipotezlerinin) ortaya konması yer alır. (Cevap C)
Soru 66 |
Degisik ögrenme düzeylerine sahip olan ögrencilerin bulundugu bir sınıfta bir ögretmen petrolün damıtılması olayını isleyecektir. Okulun araç gereç açısından zengin oldugunu düsünürsek bu ögretmenin kullanacagı ögretim yolu asagıdakilerden hangisidir?
Yapılandırmacılık | |
Sunus | |
Çoklu zeka | |
Bilgisayar destekli egitim | |
Programlandırılmıs egitim |
66 numaralı soru için açıklama
Bir sınıfta farklı ögrenme düzeylerine sahip yani farklı zeka çesitlerine sahip ögrenciler var ise en ideal ögretim yolu çoklu zekadır. Çünkü çoklu zeka yönteminde ögrencilerin bireysel farklılıklarını dikkate alarak, zeka çesitlerine, ilgi ve ihtiyaçlarına göre egitim yapılması esastır. (Cevap C)
Soru 67 |
Asagıda verilen yöntem ve felsefe akımı eslestirmelerinden hangisi dogrudur?
İlerlemecilik- Problem Çözme | |
İlerlemecilik - Düz anlatım | |
Yeniden Kurmacılık- Sunus yöntemi | |
Esasicilik- Problem Çözme | |
Daimicilik- Problem Çözme |
67 numaralı soru için açıklama
Sunus yöntemi yani düz anlatım yöntemi ögrencilere bilgilerin anlatılmasıdır. Sunus yöntemi tamamen ögretmen merkezli bir yöntemdir. ?lerlemecilik ve Yeniden Kurmacılık felsefeleri ise ögrenci merkezli görüsler oldugu için bu eslestirmeler yanlıstır. Esasicilik ve Daimicilik akımları ögretmen ve konu merkezli oldugu için ögrenci merkezli olan problem çözme yöntemi bu akımlar için uygun degildir. Seçeneklerdeki uygun eslestirme ikisi de ögrenci merkezli olan ilerlemecilik-problem çözme eslestirmesidir. (Cevap A)
Soru 68 |
Asagıda verilen hangi ögretim stratejisinde ögrencilerin öz degerlendirme yapma imkanı en azdır?
Bulus yoluyla ögrenme | |
Sunus yoluyla ögrenme | |
Tam ögrenme | |
Programlı ögrenme | |
Arastırma inceleme yoluyla ögrenme |
68 numaralı soru için açıklama
Sunus yoluyla ögretim bulus yoluyla ögretime alternatif olarak gelistirilmistir ve ögrencinin bilgiyi hazır aldıgını savunur. Sunus yoluyla ögretimde bilgiler, olgular ve kavramlar ögrenciye hazır olarak verilir. Ausubel’e göre ögrenmenin anlamlı olabilmesi için bilginin illa da ögrenci tarafından bulunması gerekemez. Bu ögretim yönteminde ögrenci pasiftir. Ögrencinin ögrenecegi bilgiyi muhakeme etmesi arastırması gerekmez, bilgiyi hazır alır. Ögrencinin pasif oldugu bu ögretim stratejisi ögrenciye öz degerlendirme yapma imkanı daha az tanır. (Cevap B)
Soru 69 |
Ögretmen gezi yöntemini kullanacaksa öncelikle ne yapmalıdır?
Ögrencileri gezi hakkında bilgilendirmeli | |
Gezilecek yerleri belirlemeli | |
Velilerden gerekli izinleri almalı | |
Ögrencileri geziye motive etmeli | |
Gerekli güvenlik tedbirlerini almalı |
69 numaralı soru için açıklama
Gezi ögrencilere ögretim materyallerini oldugu yerde görme, gözlem yapma, ögretimle gerçek yasam arasında bag kurma olanakları veren bir yöntemdir. Gezilerden daha fazla yarar saglayabilmek için bazı konulara dikkat etmek gerekir. Öncelikle detaylı bir gezi planı yapılmalıdır. Tabiki bu planda da öncelikle belirlenmesi gereken sey gezinin yapılacagı yer ve gezinin amacıdır. Ayrıca geziyi planlayan ögretmen gerekli izinleri almalı, hava sartlarına dikkat etmeli ve gezi süresince ögrencilere rehberlik etmelidir. (Cevap B)
Soru 70 |
Egitim dönemlerinin basında uygulanan, ilgi, yetenek ve düzey belirlemeye yönelik degerlendirme türü hangisidir?
Biçimlendirmeye yönelik degerlendirme | |
Tanıma ve yerlestirmeye yönelik degerlendirme | |
İzlemeye dönük degerlendirme | |
Bagıl degerlendirme | |
Mutlak degerlendirme |
70 numaralı soru için açıklama
Egitimde degerlendirme yapılıs amacına göre üçe ayrılır; 1. Diagnostik (tanılayıcı) degerlendirme: Bu degerlendirmeler daha çok egitim programının basında ögrencilerin hazır bulunusluk düzeyini belirlemek veya bir egitim programına ya da okula ögrenci seçmek için yapılır. Tanılayıcı degerlendirme de denir. 2. Formatif degerlendirme: Egitim süreci devam ederken ögrencilerin eksik ve yanlıs ögrenmelerini belirlemek için yapılır. Biçimlendirici degerlendirme de denir. 3. Summatif degerlendirme: Egitim süreci sonucunda ögrencilerin program hedeflerinin ne kadarını kazandıgını belirlemek ve ögrencilere bir bitis notu vermek için yapılır. Düzey belirleyici degerlendirmelerdir. (Cevap B)
Soru 71 |
Ayrı ögrenme disiplinleri yerine tek ögrenme disiplin anlayısını benimseyen yaklasım hangisidir?
Sarmal yaklasım | |
Disiplin yaklasımı | |
Genis alanlı yaklasım | |
Süreç tasarımı | |
Çekirdek program yaklasımı |
71 numaralı soru için açıklama
Genis alan tasarımına göre ögrencilere kazandırılmak istenen bilgilerden birbirlerine yakın olanların birlestirilmesi gerekir; çünkü bunlar bir bütündür. Bilim, teknoloji, sanat ve politika gibi alanlardaki bilgi gelisimi çagımızda çok hızlı olmaktadır. Her bilgi, beceri ve duyusun olusturdugu büyük yapı ayrı bir ders gerektirmektedir. Bunun için ne zaman, ne derslik, ne de ders yeter. Bilgi patlamasının oldugu bu çagda yapılacak is, egitim programları programlar genis alan yaklasımına göre yeniden düzenlemektir. Bu, hem bilgi, beceri ve duyusları bir bütünlük içinde ögrenciye sunulması, hem de aralarındaki iliskinin görülüp anlasılması için gereklidir. (Cevap C)
Soru 72 |
Bilim ve teknolojideki gelismeler ögretmenlerin rollerinde nasıl bir degisiklik olusturmustur?
Ögretmenin önemini azaltmıstır | |
Ögrencilerle iletisimini artırmıstır | |
Daha fazla bilgi ve beceriye sahip olmasını gerektirmistir | |
Farklı ögretim yöntemleri kullanmayı gerektirmistir | |
Ögretimin daha çok ögrenci merkezli yapılmasını gerektirmistir |
72 numaralı soru için açıklama
Günümüz egitim sisteminde yaygın egitim anlayısına göre ögretmen egitim ortamında bir lider, proje yöneticisi ve yol gösterici durumundadır. Egitim gittikçe ögrenci merkezli olmakta ve bireysellesmektedir. Bilim ve teknoloji sürekli gelismektedir. Bu gelisim sürecinde ögretmene düsen görev bu süreci yakından takip etmek ögrencilerini gelismelerden haberdar etmek ve onları arastırmaya ögrenmeye tesvik etmektir. (Cevap C)
Soru 73 |
I. Sadece gözlenebilir davranıslar ögrenilir dedigi için içsel ögrenmeleri açıklayamaz.
II. Ögrenmeyi basit ve uyarıcı-tepki bagı ile mekanik bir sekille açıklar.
Yukarıda elestirileri verilen ögrenme kuramı hangisidir?
II. Ögrenmeyi basit ve uyarıcı-tepki bagı ile mekanik bir sekille açıklar.
Yukarıda elestirileri verilen ögrenme kuramı hangisidir?
Davranısçı Kuram | |
Yapısalcı Kuram | |
Sosyal Ögrenme | |
Bilgiyi İsleme Kuramı | |
Gestalt Kuramı |
73 numaralı soru için açıklama
Davranısçı kuramcılar ögrenmeyi uyarıcı ile davranıs arasında bag kurma isi olarak görmektedir. Davranısçılara göre ögrenme uyarıcı ve bu uyarıcıya karsı verilen tepki arasındaki bagdır. Davranısçılara göre sadece gözlenebilir davranıslar ögrenme ürünü olacagından içsel ögrenmeleri açıklayamamaktadır. (Cevap A)
Soru 74 |
Sınıf içi disiplin sorunlarını en aza indirmede asagıdakilerden hangisi daha etkilidir?
Otoriter tutum benimsemek | |
Rehberlik servisiyle isbirliginde bulunmak | |
Ceza kullanmak | |
Görev paylasımı yapmak | |
Farklı ögretim yöntemleri kullanmak |
74 numaralı soru için açıklama
Sınıfta sorun olan davranısları ortadan kaldırmak yani disiplini saglamak için; ögrencilerin küçük yanlıslarını görmezden gelmek (söndürme), yeniden yapılandırma (ortam, yöntem, teknik ve ögretmen davranıslarında degisiklik yapmak), sorumluluk vermek kullanılacak etkili yöntemlerdir. ?sbirligine dayalı ögrenme yöntemlerinin kullanıldıgı sınıflar disiplin sorunlarının en az yasandıgı sınıflardır. Ögrencilere verilen görevler sınıfta sorun davranısların olusmasını engeller. (Cevap D)
Soru 75 |
Ögrencilerinin hazır bulunusluluk düzeyine göre egitim-ögretim ortamını düzenlemek isteyen bir ögretmen asagıdakilerden hangisini öncelikle yapar?
Ögrenci ilgi ve beklentilerini göz önünde tutar | |
İsbirlikçi bir ortam düzenlemesi yapar | |
Farklı ögretim yöntemleri kullanır | |
Program hedeflerinde degisiklik yapmaz | |
Ögretilecek konuları ön planda tutar |
75 numaralı soru için açıklama
Hazır bulunusluk ögrencinin egitim ortamına getirdigi tüm özellikleridir. Derse iliskin ön kosul ögrenmeler, o derse iliskin tutumu, ögrenmeye karsı ilgisi gibi bilissel, psikomotor ve duyussal tüm özellikleri ögrencinin hazır bulunuslugudur. Hazır bulunusluk düzeyini göz önüne alan ögretmen ögrenci ilgi ve beklentilerine önem verir ve ders amaçlarını bunlara göre sekillendirir. (Cevap A)
Soru 76 |
Almanca dersinde ögrendikleriyle, tatilde gördügü bir Alman turistle konusmayı basaran Yasar’ın bu davranısı, hangi düzeyde bir hedef davranıs ifade eder?
Hatırlama | |
Uygulama | |
Kavrama | |
Degerlendirme | |
Sentez |
76 numaralı soru için açıklama
Ögrencinin ögrendigi bilgiyi kullanması, degisiklige ugratması bilissel alan hedeflerinin taksonomisinde uygulama basamagına ait bir hedef davranıstır. Ögrencinin ögrendigi bilginin olgular, kavramlar, yöntemler, ilkeler ve kuramlar gibi yönlerini yeni durumlara uygulamasını gerektirir. Uygulama basamagında ögrenci; bütünüyle degistirme, degisiklige ugratma, hesaplama, ilave etme, ekleme, ispat etme, kullanma ve üretme gibi eylemleri gerçeklestirebilir. Derste ögrendigi teorik Almanca’yı tatilde turistlerle konusurken farklı bir yerde uygulamıstır. (Cevap B)
Soru 77 |
Egitim felsefelerinin en reformcusundan en tutucusuna dogru sıralanısı nasıldır?
I. Daimicilik
II. Esasicilik
III. İlerlemecilik
IV. Yeniden Kurmacılık
I. Daimicilik
II. Esasicilik
III. İlerlemecilik
IV. Yeniden Kurmacılık
I-II-III-IV | |
III-IV-I-II | |
IV-III-II-I | |
IV-III-I-II | |
III-IV-II-I |
77 numaralı soru için açıklama
Daimicilik felsefesi evrensel, degismez bir egitim anlayısıdır. Bilginin degismezligini ve insanın da bu degismez bilgilere göre yetistirilmesini savunur. Egitim felsefeleri arasında en eski ve en tutucu olanıdır. Esasicilik felsefesi de daimiciligin devamı niteligindedir. Egitimde konu alanı ön plandadır ve ögretmen otoritesini savunur. Pragmatik felsefenin egitime yansıması olan ilerlemecilik bilginin degistigini ve egitimin de sürekli gelisme ve degisim içinde olması gerektigini savunur. ?lerlemecilik reformcu bir felsefi anlayıstır. ?lerlemeciligin devamı olan yeniden kurmacılık tasarımında egitimin amacı toplumu yeniden düzenlemek ve demokrasiyi kurmaktır. Buna göre egitim felsefelerinin en reformcusundan en tutucusuna dogru sıralanısı Yeniden kurmacılık – ?lerlemecilik – Esasicilik – Daimiciliktir. (Cevap C)
Soru 78 |
İçerik belirleme yaklasımlarından Bruner’in savundugu içerik yaklasımı asagıdakilerden hangisidir?
Dogrusal | |
Sarmal | |
Modüler | |
Çekirdek | |
Piramitsel |
78 numaralı soru için açıklama
Bruner’e göre ögrenciyi ögrenmede aktif kılabilmek için çalısılacak konu alanı yapısının ögrenci için anlamlı, faydalı ve hatırlanabilir nitelikte olması gerekir. Bruner konu alanı yapısını alandaki iliskilerin, fikirlerin temel çerçevesi; yani alandaki temel bilgi olarak açıklamaktadır. Konu alanı yapısı konu hakkındaki ayrıntıyı ya da özel olguları kapsamaz. Konu alanındaki temel fikirler, iliskileri kapsar; bunlar da basit olarak semalarla, formüllerle ifade edilebilir niteliktedir. (N. Senemoglu, Gelisim Ögrenme ve Ögretim, s.471) Ögretimde bulus yöntemini yani tümevarımı savunan Bruner konu içeriginin de ögrencilerin konunun genel yapısını kesfedebilmeleri için asamalı olarak sıralanması gerektigini savunmustur. (Cevap A)
Soru 79 |
İlkögretim kademesinde egitsel amaçların belirlenmesinde asagıdakilerden hangisi daha az etkilidir?
Toplumsal deger yargıları | |
Toplumun yasam anlayısı | |
Bireyin gelecege yönelik ihtiyaçları | |
Konu alanının temelleri | |
Toplumdaki istihdam olanakları |
79 numaralı soru için açıklama
İlkögretim kademesinde hedeflerin belirlenmesinde toplumun genel basar felsefesi, deger yargıları, yasam tarzı, konu alanI temelleri, gelecege yönelik ögrencilerin ihtiyaçları dikkate alınır. Toplumdaki istihdam olanakları daha üst kademelerdeki hedeflerin belirlenmesinde daha çok dikkate alınır. (Cevap E)
Soru 80 |
Türk milli egitiminin genel hedefleri asagıdakilerden hangisine göre belirlenir?
Milli Egitim Temel Kanunu | |
Okul yönetmeligi | |
Ders planı | |
Tebligler Dergisi | |
Müfredat Programı |
80 numaralı soru için açıklama
Egitimde hedefler üç düzeyde belirlenmektedir. Ülkenin politik felsefesini yansıtan ve oldukça genel olarak belirlenen uzak hedef, uzak hedefin yorumu aynı zamanda da okulun is görüsünü yansıtan genel hedef, Ögrenciye kazandırılması uygun görülen özellikler ve bir disiplin ya da bir çalısma alanı için hazırlanmıs olan hedeflere de özel hedefler olarak tanımlanır. Bu sıralama bir bakıma hedeflerin dikey sıralanmasını ortaya koymaktadır. (Ö. Demirel, Egitimde Program Gelistirme, s.106) Uzak hedefler kolay kolay degismeyen hedeflerdir. Genel hedefler ise yetistirilmek istenen insan profili seklinde ifade edilen hedeflerdir. Bu hedefler de Milli Egitim Temel Kanunu’nda yazan hedeflerdir. Uzak hedefler ülkenin hedefleri, Genel hedefler Milli Egitimin hedefleri seklinde düsünülebilir. (Cevap A)
Soru 81 |
I- Niçin?
II- Nasıl?
III- Ne kadar?
soruları sırayla hangilerine cevap verir?
II- Nasıl?
III- Ne kadar?
soruları sırayla hangilerine cevap verir?
Hedef-egitim durumu-degerlendirme | |
Egitim durumu-degerlendirme-hedef | |
Degerlendirme-hedef-egitim durumu | |
Hedef-degerlendirme-egitim durumu | |
Degerlendirme-egitim durumu-hedef |
81 numaralı soru için açıklama
Egitim programının dört temel ögesi bulunmaktadır: Hedef, içerik, egitim durumları ve degerlendirme. Hedef, ögrenene egitim sonunda kazandırılacak istendik davranıslardır. “Niçin ögretelim?” sorusunun cevabı program hedefleridir. Program hedeflerini gerçeklestirmek için seçilecek konular içerik ögesidir. “Ne ögretelim?” sorusunun cevabı programın içerik boyutunu olusturmaktadır. Program hedeflerine ulasmak için içerigin nasıl sunulacagı, hangi strateji, yöntem ve araçların kullanılacagı egitim durumları ögesidir. Egitim durumları “Nasıl ögretelim?” sorusunun cevabıdır. Degerlendirme boyutu ise hedeflenen davranısların ne kadarının kazanıldıgının ve egitimin islerliginin bir kontrolüdür. “Ne kadar?” sorusunun cevabı degerlendirme ögesidir. (Cevap A)
Soru 82 |
Asagıdakilerden hangisi günlük planda bulunmaz?
Dersin süresi | |
Genel hedefler | |
Yöntem teknik | |
Araç gereç | |
İslenecek konu |
82 numaralı soru için açıklama
2551 sayılı (Agustos, 2003) Tebligler Dergisinde ders planı asagıdaki sekilde tanımlanmıstır. “Ders planı, bir ders için o dersle ilgili egitim programlarında yer alan ve birbiriyle iliskili ögrenci kazanımlarını (hedef ve davranıslarını) bir ya da birkaç ders saatinde islenecek konu örüntüsünü, konuya iliskin deney, tartısma soruları, proje ve ödevleri, uygulama çalısmalarını, ders araç gerecini içine alan birinci derecede sorumlu oldugu, zümre ögretmenleri ile sube ögretmenlerinin ortak katkısıyla ders ögretmenlerince önceden hazırlanan plandır.” (Tebligler Dergisi, 2551:442) Günlük ders planında genel hedef ifadeleri bulunmaz. Günlük plan sadece o ders içinde gerçeklestirilecek hedef davranısları içerir. (Cevap B)
Soru 83 |
Hangisi program gelistirmede içerikle ilgili sorulardan degildir?
Tekrar edilme özelligi | |
Bilimsel içerik tasıması | |
Güncel olması | |
Güncel olması | |
Ögrencinin ilgisini çekmesi |
83 numaralı soru için açıklama
Konu Seçiminde Dikkate Alınacak Ölçütler 1) Kullanım sıklıgı (A seçenegi) 2) Nitelik 3) Önemlilik 4) Evrensellik 5) Verimlilik 6) Zorluk 7) Egitsel gereklilik (Ö. Demirel, Egitimde Program Gelistirme, s. 129-130) Egitim programlarına seçilecek içerik öncelikle program hedefleriyle tutarlı olmalıdır. ?çerik program hedeflerini gerçeklestirmek için kullanacagımız araçtır. Ayrıca içerik evrensel nitelikte olmalıdır, kullanacagımız içerik güncel genel geçer konulardan çok evrensel nitelikte bilgileri kapsamalıdır. (Cevap A)
Soru 84 |
Ögrencilerin okula uyum saglamaları için uygulanan “akran danısmanlıgını” asagıdakilerden hangisi dogru ifade eder?
Ögretmenlerin sorunlarıyla ilgilenen kisi | |
Üst sınıftakilerin alt sınıftakilere danısmanlık yapması | |
Ailesinin çocukla ilgilenmesi | |
Psikolojik danısmandan alınan yardım | |
Sınıf rehber ögretmeninin ögrenciye sundugu danısma hizmetleri |
84 numaralı soru için açıklama
Akran danısmanı üst sınıftaki ögrencilerin rehberlik etkinliklerinde kullanılmasıdır. Üst sınıflardan seçilecek ögrencilerin alt sınıftaki ögrencilerle kaynastırılması, onlara sorunlarında yardımcı olması demektir. (Cevap B)
Soru 85 |
Bosanmak üzere olan ögretmen Fatma hanım bir gün sınıfındaki bir çocugun anne-babasının bosanacagını ögrenmistir.
Çocuga asagıdakilerden hangisini söylerse kendi sorununu yansıtmamıs olur?
Çocuga asagıdakilerden hangisini söylerse kendi sorununu yansıtmamıs olur?
Kesin suç babandadır | |
Yazık! Olan çocuklara oluyor | |
Annen üzülüyor degil mi? | |
Sen ne düsünüyorsun? | |
Baban size bakacak mı? |
85 numaralı soru için açıklama
Seçeneklere baktıgımızda D seçenegi hariç tüm seçenekler kisinin kendi yasadıgı sorunun sonucudur. Söyleyen kisinin yasadıgı sorunun izlerini tasımaktadır. D seçeneginde ise söyleyenden bir duygu yoktur tamamen karsıdakini anlamaya yöneliktir. (Cevap D)
Soru 86 |
Danısman ve danısan arasında asagıdakilerden hangisinin olması zorunlu degildir?
İçtenlik | |
Dinleme | |
Güven | |
Degerlendirme | |
Saygı |
86 numaralı soru için açıklama
Psikolojik danısma sürecinin basarısı danısman ile danısan arasında kurulan iliskinin etkinligine baglıdır. Etkili bir iliski ise iki tarafın beklentisi birbirine uygun düstügü ölçüde mümkündür. (Y. Kuzgun, Rehberlik ve Psikolojik Danısma, s.154) Psikolojik danısma süreci karsılıklı saygı, anlayıs ve güven temellidir. Taraflar birbirine içten olmalı ve güvenmelidir. Bu temellerden yoksun bir danısma süreci yürümez ve asla etkili olamaz. Ancak danısma sürecinde degerlendirme yani bir yargılama yoktur. Danısman asla danısanın davranıslarını, duygularını yargılamaz; degerlendirmez. (Cevap D)
Soru 87 |
Bir ögrenci hakkında ögrencinin durumunu ve çevresinin (ailesi, arkadasları, diger ögretmenler vs.) ne düsündügü bilmek isteyen ögretmen hangi yöntemi kullanmalıdır?
Portfolyo | |
Anket | |
Mülakat | |
Gözlem | |
Derecelendirme ölçekleri |
87 numaralı soru için açıklama
Anket okullarda ögrencilerin ev ve aile yasamları, saglık durumları, egitsel ve mesleki planları, okul içi ve okul dısı etkinlikleri, çalısma alıskanlıkları gibi çok çesitli özellikleri hakkında kendilerinden, velilerinden ya da diger ilgililerden bilgi toplamada yaygınlıkla kullanılır. (M. Kepçeoglu, Psikolojik Danısma ve Rehberlik, s.157) Anketin en önemli özelligi kısa zamanda çok sayıda bilgi toplama olanagı vermesidir. Ögrenci hakkında çok sayıda bilgiyi toplayabilmek için anket en etkili yollardan biridir. (Cevap B)
Soru 88 |
Asagıdakilerden hangisi Rehberlik Arastırma Merkezlerinin görevleri arasında degildir?
Rehber ögretmenlerin stajyerligini kaldırmak | |
Gizil güçleri olan çocukları tespit edip toplu dosyalarını tutmak | |
Özel egitime ihtiyacı olan ögrencilerin tespit edilmesi ve egitsel kararlarının alınması | |
Yıllık rehberlik program taslagını hazırlamak | |
Rehberlik programlarının gelistirilmesi amacıyla arastırmalar yapmak |
88 numaralı soru için açıklama
Rehberlik hizmetlerinin il düzeyinde örgütlenmesi, ?l Milli Egitim Müdürlügüne baglı Rehberlik ve Arastırma Merkezi (RAM) ile saglanmaktadır. RAM’lar il düzeyinde tüm özel egitim ve rehberlik hizmetlerinin yürütülmesinden sorumludur. RAM’lar Rehberlik ve Psikolojik Danısma ve Özel Egitim olmak üzere iki temel bölümden olusmaktadır. (Bu bölümlere ek olarak RAM’larda Arastırma, Halka ?liskiler, Basın Yayın gibi bölümler de bulunabilir.) Özel egitim bölümü ildeki özel egitim ihtiyacı olan ögrencileri tespit etmek ve egitsel kararlarını almakla sorumludur. Rehberlik ve Psikolojik Danısma bölümü okullarda yürütülen rehberlik hizmetlerinin isleyisinden sorumludur. Ögrencilerin toplu dosyalarını tutmak okullarda Sınıf Rehber ögretmenlerinin sorumlulugundadır. (Cevap B)
Soru 89 |
Asagıdakilerden hangisi rehberligin temel islevlerinden degildir?
Sınıflandırma | |
Önleyici | |
Tamamlayıcılık | |
Yönlendirici | |
Gelisimsel |
89 numaralı soru için açıklama
Rehberlik ile asıl amaçlanan bireyin gizil güçlerini kesfetmesine, kendisi ve çevresiyle barısık bir biçimde yasamasına yani kendini gerçeklestirmesine yardım etmektir. Rehberlik bu amacına ulasırken bazı islevleri de yerine getirmek zorundadır. Rehberligin temel islevleri;
Uyum saglayıcılık: Ögrencilerin okula, çevresine ve birbirlerine uyum saglayacakları etkinlikler düzenlenmelidir. Yöneltici islevi: Bireyin basarı, ilgi ve yetenekleri dogrultusunda alan, okul ve mesleklere yönlendirilmesi. Ayarlayıcılık: Okul rehberlik programlarının hazırlanmasında arastırıcılık islevidir. Gelistirici: Ögrencilerin gelisim görevlerini basarıyla yerine getirecekleri etkinliklere yer verilmesi. Önleyicilik: Bazı olumsuzluklar ve sorunlar ortaya çıkmadan gerekli önlemlerin alınması islevidir. Tamamlayıcılık: Ögretim etkinliklerini tamamlama ve destekleme islevidir. Rehberligin islevleri arasında sınıflama yoktur. Ögrencileri degerlendirme, yargılama, onları sınıflandırma rehberligin temel ilkelerine ters düser. (Cevap A)
Uyum saglayıcılık: Ögrencilerin okula, çevresine ve birbirlerine uyum saglayacakları etkinlikler düzenlenmelidir. Yöneltici islevi: Bireyin basarı, ilgi ve yetenekleri dogrultusunda alan, okul ve mesleklere yönlendirilmesi. Ayarlayıcılık: Okul rehberlik programlarının hazırlanmasında arastırıcılık islevidir. Gelistirici: Ögrencilerin gelisim görevlerini basarıyla yerine getirecekleri etkinliklere yer verilmesi. Önleyicilik: Bazı olumsuzluklar ve sorunlar ortaya çıkmadan gerekli önlemlerin alınması islevidir. Tamamlayıcılık: Ögretim etkinliklerini tamamlama ve destekleme islevidir. Rehberligin islevleri arasında sınıflama yoktur. Ögrencileri degerlendirme, yargılama, onları sınıflandırma rehberligin temel ilkelerine ters düser. (Cevap A)
Soru 90 |
Asagıdakilerden hangisi okul rehber ögretmeninin görevlerinden biri degildir?
Okul rehberlik servisine baskanlık etmek | |
Okul rehberlik programını hazırlamak | |
Ögrencilere uygulanacak bireyi tanıma etkinliklerini yürütmek | |
Okul içinde Rehberlik ve Psikolojik Danısma ile ilgili konularda arastırmalar yapmak | |
Rehberlik programının uygulanmasında sınıf rehber ögretmenlerine rehberlik etmek |
90 numaralı soru için açıklama
Okulda rehberlik hizmetlerinin örgütlenisine baktıgımızda isin basında müdürü görürüz. Bir okulda rehberlik hizmetlerinin saglıklı ve verimli bir sekilde yürütülmesinden sorumlu kisi okul müdürüdür. Müdür rehberlik hizmetlerinin baskanıdır. Rehber ögretmen ise okulda rehberlik hizmetlerinin yürütülmesi, okul rehberlik programının hazırlanması ve etkili sekilde uygulanması, bireyi tanıma etkinlikleri, okul içinde yapılacak diger rehberlik faaliyetlerinden sorumludur. (Cevap A)
Soru 91 |
Bir ögretmenin asagıdakilerden hangisini söylemesi kendisini açmasına örnektir?
Egitsel gezilerde ögrenciler çok eglenir. | |
Bu gezi çok eglenceli olmalı. | |
Siz bu gezi hakkında ne düsünüyorsunuz? | |
Geziler sizi heyecanlandırıyor mu? | |
Ögrenciyken yıl sonunda ben de sizin gibi hissederdim. |
91 numaralı soru için açıklama
Ögretmenin kendini açması bir olay ya da durumla ilgili olarak kendi duyussal yönünü yansıtması demektir. Seçeneklere baktıgımızda E seçenegi dısındaki tüm seçeneklerde ögretmen kendisi ile ilgili bir seyden bahsetmemekte sadece ögrenciyi anlamaya yönelik yansıtmalar yapmaktadır. E seçeneginde ise kendi yasantı ve duygularını konusmasına yansıtıp kendini ögrencilere açmaktadır. (Cevap E)
Soru 92 |
Özgüveni düsük bir ögrenciye özgüvenini arttırmak için PDR hizmetlerinden hangisini daha önce yapmak gerekir?
Bilgi verme | |
Psikolojik danısma | |
Konsültasyon | |
Müsavirlik | |
Oryantasyon |
92 numaralı soru için açıklama
Psikolojik danısma hizmetleri: Psikolojik danısma, bireylerin kendilerini tanımlarını, güçlü ve zayıf yönlerini fark ederek yasadıkları problemleri etkili bir biçimde çözmek amacıyla, yüz yüze bir iliski süreci içinde sunulan ve duyussal yönü ön planda olan profesyonel bir yardım hizmetidir. Nihai amacı da bireyin karar verme ve problem çözme becerisini gelistirerek kisisel gelisimini saglamaktır. (Ed. G. Can, Psikolojik Danısma ve Rehberlik, s.60) Özgüven problemi yasayan bir ögrenci için verilecek hizmet psikolojik danısmadır. Psikolojik danısma hizmetinin amacı bireyin kendini gerçeklestirme sürecinde bireye yardım etmek ve çevresiyle ve kendiyle barısık bir yasam sürmesine katkıda bulunmaktır. (Cevap B)
Soru 93 |
Ögrencisinin mesleki gelisimine yardım isteyen bir ögretmenin sahip olabilecegi görüslerden hangisi mesleki rehberlik anlayısına uygun degildir?
Ögrenciyi her açıdan iyi bir sekilde tanımalı | |
Ögrencinin ilgi, ihtiyaç ve yeteneklerini ön planda tutmalı | |
Meslekler hakkında olumlu bir tutum yerlestirmeye çalısmalı | |
Ögrencilerin meslekleri tanımasına yardımcı olmalı | |
Ögrencileri toplumsal cinsiyet rollerine uygun mesleklere yönlendirmeli |
93 numaralı soru için açıklama
Mesleki rehberlik bireyleri tanıma, onlara kendilerini tanıtma ve kendi özelliklerine uygun meslek seçiminde rehberlik etmeyi kapsamaktadır. Bir bireyin meslek seçimini etkileyen etkenlerin basında toplumun ve ailesinin beklentileri gelir. Ancak bir bireyin verecegi mesleki bir karar öncelikle bireyin ilgi, ihtiyaç ve yetenekleri dogrultusunda olmalıdır. Kadın ve erkekler kariyer gelisiminde esit düzeyde katılımcı durumundadır. Özellikle son yıllarda kadınların eskiden sadece erkekler için düsünülen soförlük, pilotluk, mühendislik gibi mesleklere yönelim göstermekte; aynı sekilde erkekler de kadınlar için düsünülen hemsirelik, sekreterlik gibi mesleklere girebilmektedir. Bir ögretmenin mesleki anlamda sahip olması gereken görüs; meslek seçiminde bireyin ilgi, ihtiyaç ve yetenekleri toplum deger, norm ve kalıplarından daha önemlidir. (Cevap E)
Soru 94 |
Asagıdakilerden hangisi PDR’de her bireyin kendini gerçeklestirmeyi amaçlamadıgını gösteren uygun bir seçenektir?
Ögrenciye alacagı kararlarda yardımcı olmak | |
Her birey dogustan gizilgüçlerini gerçeklestirme egilimine sahiptir | |
Ögrencilerin topluma uyumlu bireyler olmalarını saglamak | |
Bireylerin verecekleri kararlara saygılı olmak | |
Her alanda bireysel gelisimi desteklemek |
94 numaralı soru için açıklama
Kendini gerçeklestirme günümüzde Rehberlik ve Psikolojik Danısma ile ilgili tüm hizmetlerin amacı olarak görülmektedir. Hümanistik psikolojinin ortaya attıgı bu kavramın temelinde her bireyin degerli oldugu yatmaktadır. Kendini gerçeklestirme insan davranıslarına yön veren ana güdü olarak görülmüstür. Her birey kendini gerçeklestirme amacı ile yasar yani gizil güçlerini gelistirme egilimindedir. (Cevap B)
Soru 95 |
Asagıdakilerden hangisi rehberlik tanımındaki ortak ögelerden birisi degildir?
Profesyonel bir süreçtir | |
Bireye dönük bir hizmettir | |
Amaç bireyin kendini gerçeklestirmesidir | |
Bir yardım sürecidir | |
Ögüt verme vardır |
95 numaralı soru için açıklama
Günümüzde benimsenen çagdas rehberlik anlayısının temelini olusturan ve her biri önemli bir kavrama isaret eden bazı anahtar sözcükler dikkati çekmektedir. Bunlar arasında “süreç”, “yardım”, “birey”, “kendini anlama”, “seçim yapma”, “uyum saglama”, “kendini gerçeklestirme” gibi sözcüklere sık rastlanmaktadır. (M. Kepçeoglu, Psikolojik Danısma ve Rehberlik, s.11) Rehberlik bireyin kendini gerçeklestirmesi, çevresine uyum saglaması için verilen bir yardım sürecidir. Rehberlik anlayısında ögüt verme, ne yapacagını söyleme, onun yerine kararlar verme, yargılama yoktur. (Cevap E)
Soru 96 |
Asagıdakilerden hangisi ögrenci kisilik hizmetlerinin amaçlarından birisi degildir?
İhtiyacı olan ögrencilere sosyal yardımda bulunmak | |
Ögrencilere saglık hizmetleri sunmak | |
Psikolojik danısmanlık hizmetlerinde bulunmak | |
Bireylerin gizilgüçlerini gelistirmek | |
Bireysel farklılıkları ortadan kaldırmak |
96 numaralı soru için açıklama
Ögrenci kisilik hizmetleri genellikle ögrencilerin barınma, beslenme, saglık, serbest zamanları degerlendirme gibi ihtiyaçlarını giderecek yardımlar yanında, onların gizilgüçlerini gelistirme, yetenek ve ilgilerine uygun okul ve meslek seçme, insanlarla daha iyi iliskiler kurabilme gibi, kisilik gelisimleri ve uyum sorunlarının çözümü için onlara yapılacak yardımı kapsamaktadır. Ögrenci kisilik hizmetlerinin amacı, ögrencinin egitim ortamından en yüksek düzeyde yarar saglayabilmesi için gerekli olanakları hazırlamak ve var olan engelleri kaldırmaktır. (Y. Kuzgun, Rehberlik ve Psikolojik Danısma, s. 3) Ögrenci kisilik hizmetleri bireysel farklılıkları kaldırmayı amaçlamaz, amaç bireysel farklılıklarla bireylerin kabulüdür. (Cevap E)
Soru 97 |
Asagıdakilerden hangisi dogrudan ögrenciye yönelik rehberlik hizmeti degildir?
Konsültasyon | |
İzleme | |
Sevk | |
Yöneltme | |
Psikolojik danısma |
97 numaralı soru için açıklama
Konsültasyon hizmetleri dogrudan ögrencilere dönük olmayan, ögrencilere sunulan psikolojik danısma ve rehberlik hizmetlerinin etkililigini arttırmaya yönelik olan hizmetlerdir. Bu çalısmaların amacı; okuldaki yönetici ve ögretmenlerin daha uygun ve ortak bir rehberlik anlayısına sahip olmasını, çalısmalarda bu anlayısın esas alınmasını ve okuldaki tüm olanakların bu anlayısa uygun bir biçimde kullanılmasını saglamaktır. (Ed. G. Can, Psikolojik Danısma ve Rehberlik, s.64) Yukarıda da belirtildigi gibi rehberlik hizmetlerinden konsültasyon hizmetleri dogrudan ögrenciye degil okul yöneticileri, ögretmenler, veli ve çevrede ögrenciyle ilgili diger kisilere sunulan hizmetlerdir. (Cevap A)
Soru 98 |
Asagıdakilerden hangisi gelisimsel rehberlik anlayısının özelligi degildir?
Bireyin her yönden kendini gelistirmesine yardım edilmelidir | |
Bireylerin gelisim görevlerini gerçeklestirmesine iliskin yardımları içerir | |
Kendini gerçeklestirme hizmetlerin temelindedir | |
Kendini gerçeklestirme hizmetlerin temelindedir | |
Sadece problemi olan ögrenciye yönelik hizmet verilmelidir |
98 numaralı soru için açıklama
Rehberlikte gelisimsel yaklasım, rehberlik ve psikolojik danısma hizmetlerinin, program ya da meslek seçimi sorunları ile sınırlandırılmasına ve bunalım durumlarında düzeltici, çare bulucu yardımlar saglamaya agırlık vermesine bir tepki olarak gelismistir. Gelisimsel rehberlik bireyi sürekli gelisim halinde oldugu bir gelisim basamagını basarı ile geçirenlerin daha sonraki gelisim basamagının gelisim görevlerini daha iyi basaracagı gerçegine dayanmaktadır. (Y. Kuzgun, Rehberlik ve Psikolojik Danısma, s.19) Gelisimsel rehberlik rehberligi sadece sorunu olan ögrencilere sunulan hizmetler olarak degil tüm bireylere sunulması gereken bir hizmet olarak görmektedir. (Cevap E)
Soru 99 |
Sosyometri teknigi uygulandıktan sonra olusturulan sosyogram’dan asagıdaki bilgilerden hangisine ulasılamaz?
Sınıf içindeki gruplasmalar | |
Sevilen ve sevilmeyen ögrenciler | |
Sınıftaki lider özellikteki ögrenciler | |
Gruptaki sevilmeyen ögrencilerin sevilmeme nedenleri | |
Sınıftaki izole edilmis bireyler |
99 numaralı soru için açıklama
Bir grubun üyeleri arasındaki etkilesim örüntüsünü saptamak amacı ile kullanılan teknige Sosyometrik Test adı verilir. Sosyometrik test için önce gruba belli bir konuda bireylerin sosyal iliskilerini ifade edebilecekleri bir Sosyometrik Anket uygulanır. Ve elde edilen cevaplar Sosyogram adı verilen bir tabloda gösterilir. (Y. Kuzgun, Rehberlik ve Psikolojik Danısma, s.58) Bir sosyometri uygulamasından sonra hazırlanacak Sosyogram bize grup içindeki lider kisiler, terkedilmis kisiler, reddedilenler, karsılıklı çekenler, sınıf içindeki gruplasmalar ve klikler hakkında bilgi verir. Sosyogram sonucunda bireylerin seçilmeme (tercih edilmeme) sebepleri hakkında bir bilgi elde edilemez. (Cevap D)
Sınavı tamamlamak için butona tıklayınız, yanlışlarınız gösterilecektir.
99 tamamladınız.
Liste |
Başarıyla tamamladınız.
sorular
soru
Aldığınız skor
Doğru
Yanlış
Partial-Credit
Sınavı henüz tamamlamadınız. Eğer sayfadan ayrılırsanız, verdiğiniz yanıtlar kaybolacak!
Correct Answer
You Selected
Not Attempted
Final Score on Quiz
Attempted Questions Correct
Attempted Questions Wrong
Questions Not Attempted
Total Questions on Quiz
Question Details
Results
Date
Score
İpucu
Time allowed
minutes
seconds
Time used
Answer Choice(s) Selected
Question Text
Sona erdi
Daha çok pratiğe ihtiyaç var
Böyle devam et
Kötü değil
İyi çalışıyor
Mükemmel