Bilgi Birikimi

12. Sınıf Çağdaş Türk ve Dünya Tarihi; Soğuk Savaş Döneminde Türkiye

12. Sınıf Çağdaş Türk ve Dünya Tarihi Soğuk Savaş Döneminde Türkiye özet ders notları;

SOĞUK SAVAŞ DÖNEMİNDE TÜRKİYE

 A)      SOĞUK SAVAŞ DÖNEMİNDE DIŞ POLİTİKA

 II. Dünya Savaşı’ndan sonra Türkiye’nin dış politikasına hakim olan esas mesele Sovyet emperyalizmine karşı güvenliğini sağlama endişesi olmuştur

 1) Türkiye’nin NATO’ya Girişi: Sovyetlerin, Türkiye’nin Doğu Anadolu topraklarını resmen istemesi ve Boğazlara yerleşme konusundaki isteklerini resmen açıklaması nedeniyle, egemenlik ve toprak bütünlüğüne karşı yönelen Sovyet emperyalizmi tehlikesi karşısında Türkiye için en iyi yol Sovyet Rusya’dan daha güçlü olan ABD’nin yanında yer almaktı. Bu nedenle Türkiye, NATO’nun kurulmasıyla birlikte bu ittifak sistemine katılmaya çalışmıştır. ABD, Türkiye’nin NATO’ya girmesine karşı değildi ancak Norveç, Danimarka, Hollanda, Belçika gibi küçük devletler Türkiye’nin NATO’ya katılması durumunda Sovyetlerin buna sert tepki göstererek savaş yoluna gitmesinden çekindikleri için Türkiye’nin birliğe katılmasına karşı çıkmışlardır.

1950’de Kore Savaşı’nın başlaması ve Türkiye BM emrine bir tugaylık kuvvet vererek Kore Savaşı’na en aktif şekilde katılan birkaç devletten biri olmuştur. Aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti tarihinde yurt dışına ilk kez asker gönderilmiştir. Kore Savaşı’nda Türkiye’nin gösterdiği başarı sayesinde Türkiye 1952 yılında NATO’ya katılmıştır. Böylece Türkiye Sovyet tehdidine karşı ABD ile birlikte 13 ülkenin de ittifakını elde ederek güvenliğini sağlamıştır.

2) BALKAN PAKTI’nın KURULMASI: (28 Şubat 1953) Türkiye, Yunanistan ve Yugoslavya’nın taraf olduğu siyasal nitelikli bu bölgesel örgütle ekonomik ve kültürel işbirliği amaçlanmıştır. Ayrıca yapılan antlaşmaya göre bu devletler ortak çıkarlarıyla ilgili konularda birbirlerine danışacaklar, sorunlarını barışçı yollarla çözecekler ve ortak savunma içinde olacaklardı. Ancak paktın ilk günlerinden itibaren Türkiye ile Sovyetlerle ilişkilerini düzeltmek isteyen Yugoslavya arasında görüş ayrılıkları ortaya çıkmış ve Balkan Paktı 1960’ta resmen sona ermiştir.

3) BAĞDAT PAKTI ve CENTO: Türkiye, Ortadoğu’da savunma ittifakı sistemi meydana getirmek için harekete geçti ve 24 şubat 1955’te Irak’la Bağdat Paktı imzalandı. Taraflar arasında güvenlik ve savunma konusunda işbirliği yapılmasını öngören bu pakta daha sonra İngiltere, Pakistan ve İran da katılmıştır.

1958 yılında Irak’ta ihtilalin patlak vermesiyle Irak Bağdat Paktı’ndan çekilmiş ve bundan sonra paktın adı değiştirilerek kısa adı CENTO (central treaty organization) olan Merkezi Antlaşma Teşkilatı olmuştur. Bu birlik de 20 yıl sonra Pakistan ve İran’ın ayrılması üzerine filen sona ermiştir.

B)      SOĞUK SAVAŞ DÖNEMİNDE TÜRKİYE’DE SİYASET, EKONOMİ VE SOSYO-KÜLTÜREL HAYAT

  -Atatürk dönemindeki çok partili hayata geçiş denemelerinin ardından II. Dünya savaşından sonraki dönemde şartların olgunlaşmasıyla Türkiye’nin ilk muhalefet partisi 1945 yılında Nuri Demirağ tarafından Milli Kalkınma Partisi adıyla kurulmuştur. Ayrıca Celal Bayar, Adnan Menderes, Fuat Köprülü gibi milletvekilleri CHP’den ayrılarak 1946 yılında Demokrat Parti’yi kurmuşlardır. Aynı yıl içinde 13 farklı parti daha kurulmuştur. Bu çok partili yapıyla ilk seçimler 1946 yılında yapılmıştır. 1950 seçimlerinde ise Demokrat Parti’nin %55,2’lik oy oranıyla iktidara gelmesi sonucu 27 yıl süren CHP iktidarı sona ermiştir. Adnan Menderes başkanlığındaki DP 1954 seçimlerinde oy oranını arttırarak %58,4’le tekrar iktidara gelmiştir. 10 yıl iktidarda kalan DP, ekonomide CHP’nin devletçilik politikasına karşılık liberal ekonomi politikasını benimsemiştir.

-II. Dünya Savaşı’ndan sonraki dönemde gelişme gösteren Türkiye ekonomisi 1953 yılına gelindiğine gerilemeye başlamış ve ekonomik alandaki canlanma 1954’te durmuştur. Kuraklıklarla tarım üretimi düşmüş, dış ticaret açığı hızla artmaya başlamıştır. Bu gerileme 1958 yılında IMF’den dış borç alınmasına sebep olmuştur.

-II. Dünya Savaşı’ndan sonra Türkiye’de hızlı makineleşmeye bağlı olarak köyden kentlere göçler artmış, karayollarının gelilmesiyle kentleşme hızlanmıştır.

-caz, rock gibi müzik türleri popüler hale gelmiştir.

-müzik alanında dönemin en önemli isimleri Zeki Müren, Müzeyyen Senar ve Neşet Ertaş olmuştur.

-Sinemada ise diğer alanlarda olduğu gibi batı etkisi görülmüştür. Halide Edip Adıvar’ın romanından uyarlanan Vurun Kahpe’ye filmi batı etkisi görülen sinema filmlerindendir.

-edebiyat alanında da yazarlar II. Dünya Savaşı’nın toplum üzerindeki etkilerini eserlerinde konu etmişlerdir.

-1940’larda ilk edebi hareket Orhan Veli’nin öncülüğündeki yenilikçilik yanlısı Garip Akımı’dır. Garip Akımı’na karşı ise İkinci Yeniler ortaya çıkmıştır. Edebiyatta konuşma dilinden ziyade edebi sanatı kullanmayı savunmuşlardır. Dönemin diğer akımı olan Hisarcılar Grubu ise sanatçı bağımsızlığı ve milli sanatı ilke edinmişlerdir.

Exit mobile version